www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Gülay Yıldız (https://www.cakal.net/showthread.php?t=142955)

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:29 AM

Git Artık...
içimde biriken
iki katilin lanetli iki yüzü
Arsızlıktan suçlu kanım gizli
Damarlarım büzüşmüş, hislerim kilit

Sesini kulağımdan al
Al ki gün güneşe dönsün...
Ya da fısılda...
Orda benden bi haber olanları
Kimlerin elinde adın
kimlerin sesinde tını dudakların

Bir küçük gamzeyse başlatan her şeyi
Suçlu;
ben değilim aynaya küs
Git artık!
______ona anlat derdini....


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Giz ve Ses
Kaldığın odaların
Nemli kokusunda gizledim sesimi.
Çırpınan her bir sesleniş;
İki dudağın arasındaki esaretinden yılgın,
Kaçtığı an kadar pişmandı.

Birleştirilmemiş an zinciri hayatım
Kopuk ve solgun...

Oysa;
Yeni doğan gün kadar taze yaşım.
Ve istersem,
Gün batımına kadar yeşerir
Tüm yaşanmışlıklarım.

08.06


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gizli Mahsen'e
Günü bölseler iki yakaya,
Ekseler iki yana umudu,
İzleseler karşıda yeşerenleri.
Söyletseler şarkıları bebeklere,
Ninniler olsa marşları...
Uyansa tüm melekler kentin üstünde

Gülümsemeli yıldızlar...

Geceyi güne boyasalar...

Gün!
İki ayrı yakada, iki ayrı havada
Tek umut, yeşerişinde

Elim saçlarında
____Saçların hissiz
Yeşerenleri biçip ninniyle
Vermek istedim meleğe
Melek gözlerinde,
/ Uykusu / sözlerinde
Dudağında fark et diye öpücüğü
Sevgisi;
Gizlenmiş nefsine, nefesine...

**Nice mutlu Yaşlara...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gökyüzüne Kanatlandım
Uzak dağları delip gelen rüzgar
Buralara uğrarken getirdin mi özgürlüğün tılsımlarını?
Farzet ki yanımdasın candost,
Söyle var mı sende de şu ilhamdan?
Rahat olmalı mıyım yanında?
Bilirim;
Beni yaşatan benim...
Ben; beni yaşatanın yaşattığı kadarım.
Sonsuza dek gülümsemekte benim,
Oturup yıllarca ağlamakta...
O yüzden bu isteğim; sonsuz olmayan aşkın sonu
Aslında ben şimdi marur bir kartalım,
Hürriyetin en güzeline kanatlandım.
Yok candost yok,
çağırma boşuna inmeye niyetim yok
Oraları kötü, nankör, kan kokulu hançer dolu
Herkes kalleş, herkes korkak, herkes yalancı oğlu!
Burası benim dünyam, benim evim,
Burda ben sonuna kadar benim, sadece kendime aidim!


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gömülene Ağıt
Mısralarıma gizledim seni...
İki yana asılı duran zembil gibi renksiz,
Çöldeki derviş kadar susuz kıldım seni!

Kelimelerime mezar süsü verdim.
Ve şiirimin başlığı yaptım taşını
Gözyaşlarımla okudum satır satır
Hatıralarla gömdüm seni...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gölge
Ufukta belli belirsiz bir gemi silüeti
Sanki düşecekmiş gibi diğer yana
Uçsuz bucaksız mavi satenin öbür ucunda
Yok olup gidecek silik bir gölge sanki

Kısa yaşamımın belli belirsiz anıları gibi gözümde
Yok olmakla olmamak arasında kalmış, bitmiş bir gölge
Uzaklara gitmek ister belki kendi derinlerinde
Ama izin vermiyor göz ufkum gitmesine...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gül ve Ay
'Bana ne verirsin en fazla' dedin
Gül'ümü ve birde Ay'ımı verebilirim.
Bilir misin ki benliğimdir ismim gibi
En değerli hazinemi veririm

Aklımdır sana hediye ettiğim
Sensizken akılsız kalışım ondan
Uykumu uyuyorsun her gece
Sensizken uykusuz kalışım ondan

Ve iki gece bir araya da gelse
Sürdürsede zaman amansız bitişini
Ne Gül'ümü geri isterim senden ne Ayı'mı
Uykumda sende kalsın, aklımda
Sen sadece artık bitir şu gidişi
Gelişlerin heybetine bürün artık
Sevdamızı söyle bu sefer haykırarak
Fısıltılardan kurtar beni, bitir şu gidişini


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Güleryüzün Şerefine
Kalp boşluğumdaki soğuk kış günleri,
Ayaz yapıyordu göz bebeklerime
Üşümesin diye çıplak us'um
Kapalıydı tüm göz ufkum...

Oysa bir gülümsemeydi güneş
Hani, ısıtır da çözülür diye gün
Uzanmaktaydım usulca varlığınla
Sen gittin...
Birikenleri de gömdüm
Hiç dolaşmadığın mezarlığıma

*sevdanın gür bittiği, izlerinin sele gömüldüğü bir dönemin kalanları...
nisan,2006


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gülücüklerinde Gizli Zaman
Sen farkında olamayanların peşinde
Yaşanmışlıklarını arıyorsun deli çocuk
Yarınların hasretini söndür ve aynaya bak
Yangının düşündüğünden de büyük

Sınırsız sevgi yüreğindeki
En umulmadık imgeleri yüzüne almışsın
Dünyaya gülümsüyorsun fezadan
Haylazlıklarına saklanmışsın sevginin
Anlayana sevgin, gülücüklerinde gizli zaman

Canımın derinlerinde bir yerde kalbin
Hiçkimseler sahibi olsa da bende ayrı yerin
Bilmeyenlere tamaha gerek yok
Vur ya da as katilini zamanın
Kollarını aç ve bekle
Gelecektir hak edileni sevginin
Ve yarında gizli kalacak gülüşündeki gizem
Bilene gülümseyeceksin bilmeyene güleceksin

Kırlangıç dostuma...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gülümse
Gülümsemelisin, dudaklarında güller açmalı
Gidişinden bile etkilenmeli ruhum, gölgen kalmalı
Marur bakışların ardındaki masumluktan
Sadece ben değil, dünya yanmalı


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Gülün Anlattıkları (Yazı)
Zamanın gerilerinden gelen aksin yansıması her şeyi birden değiştirdi... Gök, mutlu yüzünü çevirdi aniden... O güzel ve büyüleyici kokunun bunlara neden olması çok ilginç değil mi...? Sadece burnunuzdan süzülüyormuş gibi gelen o koku nerelere ulaştı ve neleri açığa çıkardı. Sanki beynimin her zerresinden geçerken yüzünü daha da belirginleştirdi, damarlarımda adım adım ilerlerken bende sana doğru koşmaya başladım. Ve işte sen! ! ! Her zaman mağrur duruşunla karşımdaydın... Bir gülün verebileceği en büyük mutluluğu yaşıyordum. Sonra kokuya alıştı ruhum, yüzün bulanıklaştı.... Hayır! Gitme! ... Beni terk ettiğin zaman gibi acımaya başladı ruhum, ya da yaşattıklarında mı beynimden kalbime süzülmeye başladı tekrar...? Sen geldin o zaman işte aklıma, bedeninde ötesine geçti hayalin... Artık fiili olarak seni hatırlıyordum... Ruhum daralmaya başladı, tıpkı son zamanlarımızdaki gibi... O zaman hatırladım işte, niye yıllardır güllerden uzak olduğumu. Bir gülü andıran teninin bana çektirdikleri, son notunu iliştirdiğin gül... Bunlardı beni senden ve o güzel güllerden uzaklaştıran.... Yaşamın en yaşanılacak yıllarını yaşanmaz hale getiren, gözümden süzülen her damlanın bile hesabını veremezken kendime, insanlarla beni burun buruna getiren senin kokundu şimdi beni bu ruh haline sürükleyen... İçimi tuhaf duygular kapladı, bir arada bulunması imkansız duygular... Nefretle özlem, pişmanlıkla suçluluk... Boğuştum... Seni hatırlamaya başlayalı, gülü koklayalı en fazla 3,4 sn. olmuştu. Tiksindim birden kendimden... İçimdeki şelale kabardı yine, taşmak, bağırmak, ağlamak istedim. Seni her korkudan uzaklaştırmışken neden şimdi, neden şimdi tekrar seni yaşıyorum? Hem de asırlar gibi 3-4 saniyede... Gül... Suçlu Gül... Ve işte o içimi en çok acıtan an... O amansız ve gereksiz panikle koparmaya başladım her yaprağını, sanki acıyan senin canındı. Bunu hissettikçe her yaprağı iki defa kopardım... Elimde sadece gülün yeşil taslağı kalıncaya kadar. Lime lime ettim her bir parçanı, tıpkı gülü paramparça ettiğim gibi... Yo. Sakinleşmedi ruhum... Sonra daha utandım kendimden sana olan nefretim yeryüzünün en nadide parçalarından birini mahvetmeme neden oldu. O zaman anladım beni de mahvedenin sen değil sana duyduğum o yoğun duyguların nefrete dönüşmüş hali olduğunu... Bu daha da canımı acıttı. Bana zarar veren sen değil, bendim... Bir gül, rabbim bir gül nelere sebep oldu! Tereddüt ettim birden bu yoğun fikir dalaşından. Beni yine ben mi sürüklüyordum amansızca istediğim yöne... Bu da seni haklı çıkartmanın, korumanın bir parçası mıydı...? Hayır... Bu gerçeğin ta kendisiydi. Beni yaşayan, bana en yakın olan, bendim. Bu kadar ağır cezaları başkasının bana vermesine izin vermezdim. Üzülmeli miyim yoksa sevinmeli mi? Birden elimde kalan son gülün parçasına gözüm ilişti. Gülü düşündüm. Onun ne suçu vardı ki! Demek ki zaman artık tüm bunların farkına varıp düşünme zamanıydı... Düşünüp gerçekleri görmenin vakti gelmişti. Kendimi sorguladım, büyüdüm, olgunlaştım adeta... Benin sınırlarını hayal ettim. Yoktu sanki. Ben! Beni ürküten bir ben. Ve tüm bunlara neden olan, güzel, mis kokulu, masum, gonca bir gül.... Zamanın bana hediye ettiği bir anın tüm analizi bunlar... Sevginin ve nefretin aynı anda hissedilebildiği o müthiş anatomimin bana sunduğu şanstı adeta... O ani iniş çıkışların ardından dinginleşti ruhum... Yüzüme hafif bir tebessüm hakim oldu... Artık beynimde de kalbimde de hissettiğim bendim...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Günah
Sensizliğin vurgununu yemiş gönlüm
Izdırabın sızısı çökmüş yüreğime
Korlara gömülmüş gibi yanan şu kalbim
Yavaş yavaş süzülür gözyaşlarımdan

Çok mudur gönlümün isteği?
Yoksa haksızlık mı ediyorum kendime?
Bir yudum sevgi içmektir arzusu elinden
Birkaç tatlı söz duymak dilinden

Özledim sevdiğim bekletme beni
Yeter artık ağlatma seveni
Günahtır bilmez misin acı çektirmek
Seveni, sevgisiz, sevensiz terketmek


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:30 AM

Güneşin ve Birde Rüzgarınım
Yeni bir sevinç çığlığı;
Doyasıya atıyorum seni içimden
Biliyorum içten değil bu gülümseme
*******in karanlığında bir kalp belki taşıdığın
Ve ben yine biliyorum ki,
Ben o kalbi aydınlatan tek güneş olacağım

Ağaçların en en üstünde duran
İki tane ayrı yaprak belki hayat,
Biri sende kopacak
Biri bende...
Değil mi ki, biz rüzgarız..
Birlikte esersek dünya yerle bir.
Beklersek kendimizi
Sen bitik ben bitik...

Güneşin olacağım,
Ve sensiz,
Esen bir rüzgar
Kalbini yakarken;
En durgun anında, başında bir afet olacağım
Her yanında benden bir esinti
Kalbinde amansız bir yangın...
Adım, duan olacak...
Bir yakarış hem ısıtıp, hem uçuran.
Beni dileyene kadar karşında,
İsterken beyninde,
Kalbin / de olacağım son amininde...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

Güneşimdin
Sabahın en güzel anıdır güneş yüzümdeyken
Ben sensizlikten değil, güneşsizlikten ürkerim
Zira güneşimdin...
Giden ışık, ısı! nefes, dokunuş değil
Kalan bir yanık ten, yürek değil

09/03/04 10:30


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

Harcanan Sevgiler
Yanlış gözlere ilişmiş gözüm
Hatalı bir sevdaya kapılmışım ben
Sonsuz uçurumlara gömülmüşüm
Derin mutluluğu araken gönül

Sahte fırtınaymış yürekte kopan
Yalancı sevdaymış körelten gözümü
Bunca zaman kandırmışım düşleri
Bunca zaman harcamışım sevgileri


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

Hasret Rubaisi
Gökyüzü senin, güneşte
Dört duvar benim, hasrette
Kucaklasan denizi benim yerime
Bana bir kum tanesi de olsa getirsen
Boynumu bükmesen, sevindirsen...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

Hasretsin
İlk defa gözümde yaş oldun bu gece
Duyuyorum sesini ılık ılık, hece hece
Yudum yudum içeceğim hasreti
Bekleyerek yenik düşecek kalp bu felce

Asırlar değil, saat var aramızda,
Dört tekerleğe mahkumuz, yola değil aslında
Gül, göreyim diye bir kere
Aldırışsız koşabilmek dua oldu adağıma


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

Hayat Ve Resmin (Yazı)
...Zamanın kıyısında sürüklenen sandal gibi ruhum kıyılarına savruluyor. Kaç gece sayıkladım adını ama sadece fısıltıları okşadı gecenin içindeki ses dalgalarını...

Sana ulaşamadıkça seni büyüten kalbim, yakınlarına vardıkça isyankar, tenini hissettikçe aciz... Sevginin her gölgesine vurulan, onunla ışıl ışıl parlayan bir sevdanın, gözlerinde erimesinin hikayesi içimi yakan... Kafesleri üzerime iten, kaçtıkça içine çeken, sensizliğin derin izleri mi beni sana bu denli sürükleyen?

Yaşamı bir dağın kenarından süzülen şirin bir ırmağın sesine benzetsene bir...
Ancak o zaman hoş gelir tüm kötü anıların aklına... Her çağlayan sesinde irkilirsin bende buna benzer bir hayatın içinden koşar adımlarla geçtim diye...

Yalnızlığını zavallılıkla örtüştürdüğünde içinden çıkılmaz olur hayat. Nehrin kıyısına pis su artıkları birikir birden. Hayalinde ki resim de hayatın gibi içinden çıkılmaz bir hal alır. Boyalar elindeyken, tual önündeyken, fırçalarınla darbeler atamazsın doğru hedeflere... Yaşamın seni seçmesini beklersin. Beklersin, zaman geçer... Beklersin, boyan biter...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

Hüzünsel Çığlık
Direncini yitirmiş günleri solumaktayım
Haksızlık senin bu yaptığın farkındayım
Eline tutuşturulmuş bir sevgi belki daha akıllıca
Önüne serilenleri yok etme vakti, harcamaktayım

Bir darağacı kurdum yüreğime
Yağlı urgan ve bir de sehpa dibine
Ellerimi bekliyorum sakin, sessiz
Asacak seni eminim vakti gelince

Kırdığın gönül değil, sırçadan bir saray
Kaybettiğin gün değil, koca bir ömre say
Gidişinde gözyaşı olacaksa da gizli ağla
Gururun kalsın arkanda, giden ömrüne say


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

İnfazımdayım
İki kelimede aklım, sevgin, ihanetin
Yaşanmışlıklarda mı kaldı sadakatin?
Yaşanmamışlıklarda mı gizli sevgin?
Çözemedim hangisisin sevdiğim?

Kuru güllerin yapraklarını avuçluyorum
Önce canımı yakıyor, sonra alışıyorum
Sensizlikde böyle yakıp alıştıracak mı?
Denemek bile acı artık yoruluyorum

Kadersiz günlerin geldiği bir ışığa
Sensizlikle yürümek güçlü kılacaksa
Cevabı olmayan sorularla kalayım
Sen yine de git bildiğin yola

Acırsa için bil ki;
Birgün yanacak evren, külü kalmayacak
Sevdan sonu olacak dünyanın, yanlızlıklardasın
Acımasız günlerin ardındaki durgunlukta
Elinde çaresiz bir mumla boğulacaksın

Dileyemeyeceksin geleceğini...
Olmayacağım, olamayacağım bildiğin sevgili


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

İç İçe


İç içe – I



Her yolu deniyorsun;

İyi olmayı, kötü olmayı,

İstediğin gibi olmayı...

Bir tek;

Dilediğim gibi olamadın!

Ruhun bana yanaşmadı,

Periler kapıp kaçtı....



İç içe – II



Dönüyorsun!

Geri dönüyorsun

O dar, kıskaçlarla dolu mahzene!

Oysa;

Açsan kapılarını

Ben!

Çevireceğim gül bahçelerine, o diken yığınlarını

Gel! (de) Yeter!



Dilediğim gibi olmayı

Ben olmak sanıyorsun.

Oysa ben;

Seni sen yapacak kadar senim...



Geliyorsun...

Nefes kadar yakın olabileceğin halde

Duruyorsun iki adım ötemde...

Biliyorsun...

Yanımda olsan da yanacağım, orda dursan da

Oysa iki adımsa uzaklık,

Adımlarım alev topu!

Görüyorsun...

Yanıyorum!



Tadıyorum her acıyı.

Ağırlığım,

Dengesiz terazinin en olmadık yerinde.

Tartıyorsun.

Aldatıyorsun!

Aldanıyorum!



Nafile! Kaçıyorsun...

Yavaşlıyor çaresizce adımlarım.

Uzaklaşıyorsun...

Tek yol alan bende,

Göz yaşlarım...

İntihar ediyorlar yanağımdan,

Islanıyorsun...



Zaman zaman özlüyorsun,

Ellerimin oluşturduğu o minik halkaları

Yüzünde

Hayal ediyorsun...

Gözlerim, dudaklarım, hepsi birer numara oluyor

Arıyorsun!



Peşinden bakıyorum;

Acıyorsun!

Sırtımı dönüyorum;

Sen “yine özlüyorsun”

Biliyorum!

Her şeyden Çok! Sevmiyorsun.



Sıradan şeyler diliyorsun.

Ben;

Seni diliyorum!

Şimdi de gülüyorsun...

“Egom” diyorsun

“benden ve senden bile büyük”.

Bilmiyorsun

Yalnızca Seviyorsun....





Rüzgarın Efendisi'ne...
Mart,2005


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

İstanbul; Masal Kent Olmuş
İstanbul;
Masal Kent olmuş...
Bir duman ki sorma gitsin
İçine almış tüm sokakları, yutmuş...

Gözlerini kapamışsın gibi dingin
Huzur verir gibi sabah;
Yalnız ve bitkin...
Sokaklar gölgeleri arayışta...

Bir bulutu örtmüş üstüne kent şimdi
Yörüngedeki casuslarla oynaşta
Sobeleyen gözleri gizlenmiş
Puslu bir gizlenen oyununda

İstanbul;
Masalsı bir kent şimdi
Gözlerim uykuda, ruhum dingin
Kalbim, kaçan aşkımla saklambaçta


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

İstemlerim
Özlenmek istiyorum hem de çok
Aranmak istiyorum sonsuza dek
Sorulmak istiyorum her göçmen kuşa
Hatırlanmak istiyorum her şarkıda
Ve sevilmek istiyorum sonuna kadar...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:31 AM

İsyanım
Işık terketti bizleri, gözüktü kara çarşaf
Yıldızların varlığımı çoğaldı ne!
Sanki daha bir parlak, daha bir çok
Ve kayanlarda öyle...
Her kayan yıldız birinin ömrünün son simgesi
Onunla beraber terkediyor bizleri
Tıpkı isyanım gibi...
Yıldızım kaydı ve kara çarşafı terketti
İsyanımda beni...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:32 AM

Kalemim ölüyor...
Yüreğindekileri dök diyorum kalemime
Susuyor...
O zaman sessizce ağla görmesinler diyorum gözyaşlarını
Ilık Ilık ağlıyor...
Feryadını dinlet; dostun, düşmanın duysun diyorum
Kıyamıyor...
Elindeki hançeri sapla kalbine öl diyorum
Gözleri alev alev; seve seve diyor...
Acısını hançer yapıyorum, ucunu sivri
Kelime kelime saplıyor hançeri
Mısra mısra ölüyor...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:32 AM

Karlar Altında Kalbim
Milyonuncu kez gidiyorum hesapsız sevdanın ardından
Her seferinde hatalardan kalanlara sığınıyorum
Gözlerin ağlamaklı artık, zor herşey diyorsun, hissediyorum
Hatalar sinsilesi,
Sen beni ben dostları yaraladık
Zaman affetmeyeceğim nidalarını savuruyor gökyüzüne
Oysa kalbim...
Bu soğuk kış gecesinde
Sıkışmış bir pranganın içine, daraldıkça ısınıyor
Daraldıkça, büyüyor...
Hasretinle, acımı savurup harmanlıyor fırtına
Özleminle, gözyaşımı akıtıyor gökyüzü
Donan öpücüklere yağıyor kar bu gece
Kalbim prangada...
Pranga karlar altında...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:32 AM

Kelime Yığını
Kırık bir can yığını!
Üstünde yürüyorum çaresiz.
Bir damla kan akarsa,
Sevdanı yeneceğim...

Balıkçı kuşu,
Tam ortasında denizin
Hayalim;
Kanadını kırmış göçmen kuşu
Rengi kurşuni, hayali siyahi
Sevdası;
-Yok - aklı uyuşuk
Gözleri; firari...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:32 AM

Kayıp bir Aşka Daha
İki yeşil göz içindeki yangındı yılların haşmeti
Sevdana daldıkça anladım, körmüş gözleri

Soruyorlar!
İçini kapadın mı dört duvarla?
Ve kazıdın mı ismini her bir tuğlaya?
Kırdım oysa ki, emsalsiz duvarları
Ve adını gömdüm
Yıkıntıların mahsen yaptığı boşluğa...

Kelimelerimi sürmüşler, bulamıyorum
Ne kadar düşünsem de seni anlatamıyorum!
faydasız
Kaybolmuş bir mızrağın oku kadar,
Çizilemeyen harfler kadar aciz!
Uyuyorum;
Gece bitik,
Gündüz yenik,
Sevdan tükenmiş,
Sevdam sefil...

Ağlıyorum, kalbim hissiz
Ömrüm sensiz...

Güneşi sunsunlar bir tasın içinde
Tası doldursunlar gözyaşınla
Sonra
içirsinler yüreğime...
Aydınlığa ve sana susadım

Ağlıyorum, dilim tutuk
Kaderim sensiz...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kendine Katli Katilin
Bilmem farkında mısınız?
Onca kalabalıkta tek kalmış,
Ağlamaktasınız...

Oysa,
Gözyaşlarını değerli kılan
İntihar edişleri değil yanağınızdan
Kimin uğruna döküldüğüdür.

Bilmem farkında mısınız?
Ağlamaktasınız..
Gülümsedikçe dökülen gözyaşlarınız;
Ağladıkça iç yanınız da yanışlarınız...

Bilmem farkında mısınız?
Eğlenirken baktığınız aynalarda
Katilinizi saklamaktasınız...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kısaca
Gözlerin; tanrının hediyesi
Ellerin; tutunacak dalım,
Nefesin; nefesim...
Geceyi bitirir güneşin,
Sevgim; sevgin...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kısır Döngü
Anlayamadım nasıl birden böyle oldu
Sen alıp verir olmuşsun soluğumu
Gidince nefessiz kalışımda keşfedebildim
Sana bağlamışım bütün ruhumu

Gözlerinle bakmışım hayata benim diye
Ellerinle tutmuşum okşamışım bebekleri
Kalbinle devam etmiş içimdeki döngü
Dudaklarınla öpmüşüm hep tenini

Gitmen gerekir diye gittiğinden beri
Kelamlarım hep aynı ateşin etrafında
Birbirinden farksız anlatımlardayım
İçim sensiz, bilirim ki artık karanlıktayım....


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kıssadan Hisse
Güldüm, kırmızı bir gonca
Kopardın yapraklarımı her haykırışında
Kalan sadece koca bir diken yığını
Sarılma...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kimin Umrunda
Işık doğmuş, gün olmuş neyime
Sevdan bitmiş, kül olmuş kime ne
Ne gidişler gördük, dönmekti istekleri
Elleri ayak gibi süründü yürekleri

Gidene yol açık, dönüşü mümkün değil
Sevdanın adı bizde tükenmez acı değil
Gülüşüne hayransa gidişine de kabul
Sen git yürek ağlar gözler değil


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kuru Soğuk
Kuru soğukta mı gizli gecenin karanlığı
Yoksa karanlık diye mi soğuk her akşam?
Sevgisizlikten belkide yüreklerin bu kadar üşümesi.
Evet! Sevgisiz kaldığı için bu kadar soğuk gece.
Yüreklerindeki sevgiyi yakarak ısınanların,
Küllerinin bile eseri kalmamışlığında gizli bu kadar ürkütücü hava.

Oysa ısınmalı hava…


(İsteğin üzerine, düz yazıyı bir de şiirleştirdik dost...)


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kuru Soğuk (Yazı)
Kuru soğukta mı gizli gecenin karanlığı yoksa karanlık diye mi soğuk her akşam? Sevgisizlikten belkide yüreklerin bu kadar üşümesi. Evet! Evet, sevsigiz kaldığı için bu kadar soğuk gece, yüreklerindeki sevgiyi yakarak ısınanların artık küllerinin bile eseri kalmamışlığında gizli bu kadar ürkütücü hava.

Oysa ısınmalı hava…


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Kutsal Hediye
Işıklar yandı karanlık hücrelerde
İzledim duvarda akislerini
Güzeldiler...

Hapsedilmiş hislerim
Önce aydınlıktan çekindiler,
Sonra uyumla dans ettiler.

Süzüldü karanlık, çekingen ve ürkek
Uzanıp anahtar deliğinden usulca
Acısıyla anılarımın, bir olup gittiler.

Evreni sundular minik bir kasede
İçinde kutsal su ve gülümseyiş vardı
Ellerimde damıttım bedenine, süzüldüler.

Kalan aydınlığın oldu geceme
Bildiklerimi döktüm şüphelerine
Benle bir olup gözlerinde eridiler

Ağustos, 2006


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Küçüktü Ellerim Kadar Düşlerim
En sade anlatımıydın günlerimin,
Bir o kadar da ışıltılı duruşu düşlerin.
Kocaman ellerin vardı dokunuşunu sevdiğim,
Onların içinde küçük kalırdı ellerim.

Derin alınmış nefes gibiydin,
Onca yorgunluğa sade bir mola.
Ben varlığına anlamlar yükledim
Sen anlamları fikirlere çevirdin.

Gittin...
Gittiğin gibi geri geldi dertlerim...
Sen büyürsek eziliriz dedin
Oysa küçüktü ellerim kadar düşlerim...

~Ti'ci için uğurlama
Kasım, 2006


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:33 AM

Let Yourself To Be Mine
I feel
this is the end of the time
even
I know, it can be the last day of my life
Darling and darling
to be center of attention;
that is the aim of your life
be mine, be mine and
be center of my life...
this is the aim of my presence...

begining of December, 2004

Gülay Yıldız


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:34 AM

Masalsı Umut
Bir kuş var, yüreğimde saklı
Bir bacağı öyle bir dala bağlı
Acımasız düğümler atmışlar
Uçmak isterse kırılabilir bacağı

Umudum'muş adı!
Umudumu bağlamışlar o dala...
Kopması için azim lazımmış
Ama öncelikle yürek

Bir körün eline vermişler baltayı
'Vur' demişler 'biz üç deyince'
Korkmuşum, ya kuşumun bacağına gelirse
Yine de dur diyememişim, değil mi bu bir risk
Riskin sonunda özgürlüğü var kuşumun
Ya da ölümü tüm umudumun.

Ve bağırmışlar hep bir ağızdan
'Bir' dediklerinde korkmuşum yine
'İki' dediklerinde yalvarır olmuş gözlerim
'Üç' de yalvarışlarım birer damla olmuş
Kapanmış gözlerim...

Ve o kör adam ipi kesmiş bilinçsizce
İlk önce sevinmişim, umudum ölmedi diye
Ama serbest kalınca uçup gitmiş
Keşke, keşke kanadından tutsaydınız
Gitmeseydi, benim olsaydı umudum, benim kalsaydı
Düşün demişler bu muydu isteğin?
En iyisi oldu deyivermişim
Neye yarardı kanadı kırık kuş
Bir yanı gitmiş umut...
Uçtu ki bekleyen kuşlarıma sıra gelebilmiş,
Değil mi ya,
Umutlar hiç bitmezmiş....

(15.02.98)


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 03-22-2009 09:34 AM

Mayın * 1 *
***'Bilmezken acıların yakan yanlarını
Ellerimle döşedim mayınları geleceğime'

Hatalar harmanında dövülen
Acı bir çocuk çığlığıydım.
_________henüz yeşerdi,
Sessizce sürülen çukurlara
Yerleştirdiğim mayınlarım


Ne bilirdim, Azrail orağıyla biçileceklerini...

Tüm anılarım birer çakmak taşı şimdi,
Hain bir düvenle gezinmekte günümde!
Hasat zamanı bile değil oysa
Miniğim;
Acılarım yeni doğan tınısı!

İlk mayın gürültüsünde erittiğim
Bir savaşçının miğferi...
Gözyaşlarımı buharlaştıran,
Kızgın demir sıcaklığı yüreğim

***'Mayınlar Döşedim Geleceğime' isimli şiirimden alıntıdır.

Aralık,2005


Gülay Yıldız


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:51 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.