www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Yahya Harbalioğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143152)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:36 AM

Güzeller güzeli incecik belli
Korktum soramadım yaşını senin
Çift çift yaratır Hak sen teksin belli
Kimseler göremez eşini senin

Neden ince boynun böyle bükülür
Hüznün yeli ile zülfün sökülür
Konuşsan ağzından cevher dökülür
İnciye benzettim dişini senin

Çatıktır her zaman ne yapsam küser
Poyraz olur derdin çölünde eser
Konuşmak isterim sesimi keser
Başta kılıç sandım kaşını senin

Sürmeli misin sen elalı mısın
Güneşi mi dünyanın hilali misin
Sureti misin aşkın hayali misin
Kime nasip görmek düşünü senin

İzini bulurum nergiste gülde
Yoldaşım olur sefil bülbül de
Savrulursam bile dumanlı külde
Ölürüm bırakmam peşini senin

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:36 AM

Gariban gönlümün viran evini
Kirpikten oklarla basmak hak mıdır
Esir kalbin kıldan ince boynunu
Gamzeden kılıçla kesmek hak mıdır

Ciğeri yandırdın çatınca kaşı
Hem ciğeri hem de şu dertli başı
Yangını söndürmez gözün yaşları
Yel olup yangına esmek hak mıdır

Hangi sultan etmiş bunca zulümü
Hançerden kakülle biçtin ölümü
Yellere savurdun ince külümü
Mazlumu susturup susmak hak mıdır

Düpedüz zulümdür ki bunun adı
Ne amanı dinledin ne imdadı
Rüyada başlayan körpe muradı
Zülfünün teliyle asmak hak mıdır

Hak mıdır yüzünü yana çevirmek
Hak mıdır vücudu yakıp devirmek
Hak mıdır bir canı tenden ayırmak
Yürekten sevene küsmek hak mıdır

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:36 AM

Selam olsun benden şu Has Turizm'e
Benim bu sesimi duysun bir zahmet
Bir yolcu olarak vasiyetim var
Beni de adamdan saysın bir zahmet

Ne halde olduğunu diyemeyen var
Ekmek ile soğan yiyemeyen var
Atılan giysiyi giyemeyen var
Soyarsa zengini soysun bir zahmet

Denmesin ki bütün maksat paradır
Denmesin ki bütün emek karadır
Denmesin ki mal için gözü karadır
Hırsı bir kenara koysun bir zahmet

Azraille biter ömürde pazar
Bir dost bulunursa mezarı kazar
Bereket kitabını dürüstler yazar
Hak için malına kıysın bir zahmet

Bütün arabalar hep dolu kalksın
Dolar ile Euro sel olsun aksın
Yoksula da insan gözüyle baksın
Yahya'nın şiirine değsin bir zahmet

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:36 AM

Bir defa geldim dünyaya bin defa pişman ettin sen
Neyse yalnız çekip gitsen dostu da düşman ettin sen

Dünyaya meydan okuyan barut gibiydim dağdım
Hasretin kor ateşiyle halimi duman ettin sen

Yanaktaki goncalardan ibaret kıldım bahçemi
Yüz çevirdin saçlarınla gülleri talan ettin sen

Sarhoş bülbül görünce nasıl ona hak veririm
Şayet kızardıysa bil ki goncayı hayran ettin sen

Ben eğer hiç sevmeseydim rahmet kılar mıydın acep
Mazlumun aldın ahını zalime aman ettin sen

Dostlarım yok selamımla arzu halim yare desin
Söylesin ki varmadıysan bu aşkı ziyan ettin sen

Yahya artık müstehaksın demişti bir sarhoş bana
Rahmet kılsaydı sevmezdin dinsize iman ettin sen

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:36 AM

Her akşam izle şehri ışıkları
Ay da varsa hele
Yarım yamalak olsun fark etmez
Yarım kalması azaltmıyor güzellikleri

Bir kış günü mesela
Yoğun bir trafikte
Buğuluyken camları arabaların
Geçip giden binlerce ışık içinde fark et beni

Sayısız ışıklar içinde bu şehirde
Bir ışık benim için yanıyor de
Bir ışığın olsa bile
Ümidi olmakla gurur duy
Halesiyle ay kadar şaşalı değilim belki ama
Sayısız ışıkların içinde şehrinde bir ışığım
Sönük bir ışığım ve gözlerinin ışığına aşığım

Ben de şehre bakıyorum her akşam
Işıklı yollarına trafiğine sokak lambalarına
Yıldızlarla birleşen sayısız ışığına

Sayısız sonsuzluk içinde bir ışığım var diyorum
Bir tanecik ama olsun
Çok bile bana
Ayın görünmeyen yarısı kadar uzak sevgisi

Nice bin ışık içinde
Benim de seveceğim ışık var
O güzeller güzeli ışığa sevdalı
Benim gibi bir aşık var

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

Savrulmasına bakıp kahrolma sakın
Toprağa hasret yaprakların
Allah kavuştursun onları bırak rüzgarın dansıyla
Gökyüzü gibi bulutlansın gözlerin
Gözyaşı bu gözlerindeki sevdanın tozunu siler
Ve kökleri derinde nice sevgileri besler
Her yazın ardı kış korkusunu bırak
Hakkın olmaz her kışın ardındaki baharı beklemeye
Adım adım öğrenirsin daha emeklemekten korkma
Başka şarkılar başlar daha hiç duymadığın notalarla
En güzel rengi bulmadın ki daha
Aşkın resmini çizesin
Fırça mı boya mı bitti Allah'ını seversen
Yok mu yani şimdi hiçbir kelime
Aklına gelmiyor mu hiçbir mısra
Mutluluğu şöyle tutup kucaklayacak
Pencerene yapışan kar tanelerinin
Canına okur bahar güneşi
Ve her karamsar bulut
Boğulur gider mavi göğün derinliklerinde
Merhabalarını duymazsan serçelerin
Ayıpların en büğüğünü edersin
Papatyalara hiçbir şey sorma o zaman boşuna
Küsmek de iyidir hayata bazen haklısın galiba
Çünkü barışların zevki kalmaz ki o zaman

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

Her yerde birbirine benziyor kaldırımlar
Sokak lambaları aynı sebepten kırılmış hep
Bulutlar uçaklar
Dilenciler kaçaklar hep aynı
Ayaklarımn değdiği her yer aynı toprak
Hangi rüzgar esse dalda aynı hışırtı
Cankurtaranların feryadı hep aynı

Şemsiyemi alıp yürümek istedim yağmurda
Ya şu yüzüme değen damlalar aynı
Aynı çukurlardan pantalonuma sıçrayan çamur da aynı

Çalar saatin zili aynı
Aynı gecenin sabahınndan ne beklenir
Sabahlar zaten aynı
Kendimden kaçamadıktan sonra her şehir aynı
Her şehirde
Akan nehirler aynı

Hastanedekileri hep kıskanmışımdır biliyor musun
Derman belli zaten
Koş ilk eczaneden al ilacı
Tarihe kat derdini
İlaç bitmeden
Dert aynı
Derman aynı

Hatta hapishanedekilere de imrendim inanmazsın
Suçun çek cürmünü
Çiziktirdin mi takvimi
Soluğu dışarda alırsın

Ama benim derdimin devası yok
Suçumun cezası
Gideceğim şehir
Göreceğim nehir
Hiçbir öz
Hiçbir söz
Hiçbir göz
Aynı bulutların aynı damlalarını tınlamıyor
Sönmedi sönmüyor içimde bu köz

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

O kadar çok derdim var ki
Hesabım pek iyi değil
Saymaya kalksam boşuna
Hesabım pek iyi değil

İş eş dost aile para
Hiç mavi yok hepsi kara
Neler eklendi bunlara
Hesabım pek iyi değil

Azdır gökteki yıldızlar
Dertlerim bitmez sonsuzlar
Kaç açıdan gönlüm sızlar
Hesabım pek iyi değil

Şu ayrılığın acısı
Dertlerimin sonuncusu
Bilemedim kaçıncısı
Hesabım pek iyi değil

Denizdeki kum tanesi
Yağmur dolu kar tanesi
Bende derdin kaç yarası
Hesabım pek iyi değil

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

Dalıp dalıp gidiyorum
Ben galiba aşık oldum
Fazla olur fikir yorum
Kesinlikle aşık oldum

Gülüşü ah hep aklımda
Onunla tanıştığımda
Geçen aynaya baktım da
Evet evet aşık oldum

Yağ yağmur yağ es rüzgar es
İsmi camlardaki nefes
Pes hasrete korkuya pes
Hakikaten aşık oldum

Nehir kenarında oturup
İsmiyle cümleler kurup
Çiçek yolmak durup durup
Basbayağı aşık oldum

Sırılsıklam ya divane
Bana şiir yazdıeran ne
Anne müjde anne anne
bak bana ben aşık oldum

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

Kalacak yerim yoktu gideceğim yer de
Hüzün şiirleri yazıyordum
Aşk şarkısı söyleyeceğim yerde
Fırtınalar sürüklemişti beni derdin sahillerine
Başımı taşlara vurmak vardı kaderde

Yok vardı sadece senden önce
Var daha yoktu
Laleler serçeler efemdime söyleyeyim
Kum saatinde taneler
Cayır cayır sobalarda mis gibi kestaneler yoktu
Evvel zaman içndeydim daha
Kalbur saman içinde

Yollarım çok uzktı
Uçurumlar derin
Bir bilsen
Senin ruhumdaki yerin de derin

Ne iyi ettin de geldin ömrüme
Aferin
Hoş geldin

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

Derdim bulaşsa şehre hastaneler iflas eder
İlaç olmaz öyle derde eczaneler iflas eder

Bir de güzelliğin yazsam allak bullak ya alem
Sen bir sarhoş eyler isen meyhaneler iflas eder

Yanıbaşındayken gurbete varır aşığın
Sonra ulaşmaz arzuhal postaneler iflas eder

Akıl mantık kar etmez bilmek bilmemek nafile
Hem alim hem muallimler dershaneler iflas eder

Zehir zıkkım olur dünya tatlı dilin bir sözüyle
Şeker taşan dükkanlar pastaneler iflas eder

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:37 AM

Bir ateşböceği İstanbul'da aşık olmuş,
Pencereden gördüğü muma vurulmuş.
Mum serenatı duyarmış duymasına ama
Herkesi aydınlatırmış, bir kendi dibine âmâ!
Sokak lambasına tutkunmuş ki mum sormayın...
Bir sevdaymış ki bu, hiç sönmeyen mayın...
Lambanın burnu yükseklerde, sanki Sultanahmet'te altın minare...
Mumsa yanıp erirmiş aşkından, ne yapsın garibim biçare?
Ahı zaten yerde kalmamış ki o zavallı mumun,
Deniz fenerine sevdalıymış lamba, hayda buyrun!
Fenere uzaktan bakar heyecandan kımıldayamazmış,
Kendine kızıp parlaması da hiçbir işe yaramazmış.
Bir yanar bir söner fener, o da mı sevdalı yoksa?
Görmez bile lambayı, açın halinden ne bilsin toksa!
Her ışığı bir çığlıkmış zavallı fenerin meğer,
Kutup Yıldızı onun için zaten dünyalara değer.
Miskin fener aşkından bir yanar bir söner,
Kumkapı'daki sarhoşlar gibi, başı habire döner!
Kimseler sesini duymaz nice bin yıldız içinde
'Gelin' görün aşkı nasıl parlar onca baldız içinde!
İkna etmek için yıldızı gemiler hep donanırmış
Zavallı fener de herkesi Vefalı sanırmış!
Ne bu ısrar, kimseler bilmezmiş deniz fenerinde,
Elçi gönderdiği gemilerin çırpınırmış peşlerinde!
Hilale aşıkmış Kutup Yıldızı, yahu bu ne biçim iş...
Ne sevmek mümkün hilali ne de ondan vazgeçiş!
En hazin gelen neymiş bir de zavallı yıldıza,
Yüz verirmiş hilal sonra kaybolurmuş baksanıza..
Hilal sevildikçe şımarır onca yıldız içinde vay vay!
Güya İstanbul'un Yıldız'ında lalelerle süslü saray!
Aslolan başkaymış kim ne bilsin meğer aşıkmış güneşe
Şaraba yakın renge bürünür özü hüzün olan neşe...
Güneş bu, tüm alem onun ezelden beri sadık aşığı
Hilalden, İstanbul'dan ve şairden mahrum etmez ışığı!
Ama sevdalıymış mavi gezegenin masmavi şehrine
Dayanmak mümkün değil imkansızlığın zehrine!
İsyan edip yanarmış kendi kaderine ya, nafile...
Feleğin yola geleceği yokmuş laf ile!
Top güllesi olur güneş, feleği helak edermiş,
Akşama kadar parlayıp garpta infilak edermiş!
Gündüz aslanlar gibi güneş İstanbul için savaşır,
Gece yıldız ordusu geldi mi bizimki Avcılar'dan sıvışır.
İşte çekildi yıldızlar ey güneş, gecenin rengi soldu!
Savaş İstanbul uğruna, Üsküdar'da sabah oldu!

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:38 AM

Bunca çırpınmam boşa
Beni anlamıyorsun
İmkansızca konuşuyorum
Dilimi bilmiyorsun
Dilini bilmediği bir ülkede idam mahkumu sevgim

Saniyeler ayak sesleri yaklaşan celladın
Kana susamış vampirin kanadı gece
Suçüstü basılmışım hayallerimle
Kuşlar şahit ağaçlar
Sonum felaket acıklı
Nehirler ağlar halime

Mecburum yani seni unutacağım
Bilmiyorsun dilimi
Anlamıyorsun
Bitirmeliyim işi
Fişi ben çekmeliyim
Ve güzel dünyandan çekip gitmeliyim

Teker teker sökmeliyim gözlerinin ışıltısını
Gecenin binlerce yıldızından
Eser kalmamalı kirpiklerinden
Martıların kanatlarında
Rüzgarı nasıl es geçeceğimi bilmiyorum
Uykularımdan kaçamam rüyalarımdasın

Nasıl nasıl atlatılır bu buhran bilmiyorum
İşim zor
Ama tamam karar verdim
Zor olan buydu zaten
Seni untmalıyım

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:38 AM

Yalan yanlış bir ömür sürmeyi biz seçmedik
O zalim feleğin defterini dürmeyi biz seçmedik

Biz istedik doğrudur bir defa tebessümü ama
Elalemi bize gülerken görmeyi biz seçmedik

Masmavi semada yakalanmışız hüznün ağına
Dert çözdükçe başımıza çorap örmeyi biz seçmedik

Boy posumuz soy sopumuz biz cümleten masumuz
Paramparça kalple kadeh kırmayı biz seçmedik

Akıl sır erdirmek zor sevgiliye benzer hayat
Acı dinsin diye hayal kurmayı biz seçmedik

İzmir'deki Hatay başka bizim Hatay bambaşka
Senle başımızı Hisar'a vurmayı biz seçmedik

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:39 AM

Ne kadar benziyor kalbime sazım
Kim çalarsa hemencik titreyiverir
Bilmez ona kimin ses verdiğini
Sırlarını birden söyleyiverir

Kucaktan kucağa gezinir durur
Söyleyen güzelse bir anda tanır
Herkes bir kenara onu fırlatır
Kendini kenarda yaslı buluverir

Çok ses çıkarırsa pek anlaşılmaz
İnler durur kimse onu tınlamaz
Odun kafalıdır bir söz anlamaz
Halden bulunmazsa bazuluverir

Anlata anlata için boşaltır
İnceldikçe içi güzel anlatır
Hem ağlar hem de eli ağlatır
Yüreklerden bir tel koparıverir

Hüzünlenir susar yalnız kalınca
Etrafını siyah derya sarınca
Şeytan tüyü vardır bir duyulunca
Görenin duygusunu çalıverir

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:39 AM

Tarihi geçmiş yırtık bir afişim
Kimse dönüp bakmaz kirli duvarıma
Bana yılın her vakti bir
Ha hazan ha ilkbahar

Yırtk pırtık bir kağıdım
Yağmurlar yağdı üzerime
Sessiz ağlayışlar dağıtmıyor sislerimi
Kalabalık akıyor caddeler sırılsıklam

Umrunda değilim kimsenin
Vakti geçmiş bir ilandan
Kim ne umar
Sırtını dönüp taksilere biniyor insanlar

Savrulur kaldırımların tozu yanı başımda
Elleri cebinde üşür yanımdan geçenler
Hayata ve bu şehre dargın

Bazen dilenciler
Bazen boyacılar bekler yanımda
Bazen de yüreği yangın aşıklar
Küllerime muhtaç değil komşularım

Ömrü bitmiş bir fermanım en çok
Takmaz kimse artık beni
Bıyıklarına dokunuyor
Önümden geçen kabadayılar
Savrulan saçlara bakarken

Ben eski bir afişim
Vaktim geçmiş yıpranmışım
Üstelik perperişanım

Yarım yamalak kalmış bir ilanım
İnsanların bana baktığı yok
Şair de mi yok bu şehirde
Zamanım geçse de varım daha ne
Herkesin işe geç kalması bahane

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:39 AM

Dertlenince insan yalnız kalınca
Daha da bir hızlı yazıyor kalem
Salıyorum onu yazsın aklınca
Bembeyaz sayfada geziyor kalem

Yazıyor acıyı bitmez kederi
İnanmayıp reddettiğim kaderi
Zevk alıyor anlatırken beteri
Alamıyor hızını azıyor kalem

Bazen kararsızdır bazen harbidir
Tüm mesele onun şu sahibidir
Kalem kalem değil derviş gibidir
Deli divanedir tozuyor kalem

Hızlanıyor hüzünle yazı yazarken
Rüzgarda hızlanır ya hani her yelken
Pusulasız zamansız ne geç ne erken
Derdin denizinde yüzüyor kalem

Karalıyor tertemiz beyez sayfayı
Kaçırıyor uykuyu zevki sefayı
Uyandırıp sonsuz cevri cefayı
Ali Yahya'ya mezar kazıyor kalem

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:39 AM

Neden hep bahtsızım bilir misiniz
Felekle aramda kan davası var
Ezelden beridir kavgalıyız biz
Felekle aramda kan davası var

Bir hoş olsam ona bir şeyler batar
Aşsız işsiz beni gurbete atar
Aş bulsa önümde zehirin katar
Felekle aramda kan davası var

Bazen bir gamzenin kılığın giyer
Parçalar sinemi kanar şu ciğer
Kirpikten ok olup yüreğe değer
Felekle aramda kan davası var

Tertemiz alnıma çaldı karayı
Ben iyi ettikçe açtı yarayı
Eş ile dost ile açtı arayı
Felekle aramızda kan davası var

Bir dilber sözüyle aklımı çaldı
İsmin Yahya deyip aleme saldı
Bundan gayrı bir tek bidiğim kaldı
Felekle aramda kan davası var

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:39 AM

Dört bir yan elin gavuru
İnatçı ve sabırlı tüccarlardan başka olan tek şey kardı
Ve tüccarlardan daha inatçıydı kar

Elleri cebinde yürürken görmüştü beni
Buz kesmiş ayaklarımı titreten soğuktan çok başka bir güçtü
Karın yağdığı Laleli'de neydi o sımsıcak tebessüm
Kumral saçlarına musallat kar tanelerini kimse aklayamaz
Ve tarihimin o anını kimse, kimse benden alıkoyamaz
Kumrular baharı beklemedi
Kalbim de
Bir aralık sabahıydı
Trakya'dan esen rüzgar kadar gerçek

Silindi şimdi ayağının izi
Kalbimden silinmedi
Asla silinmez tebessüme eşlik eden merhaba

Karın yağdığı ilk sabah koşacağım Laleli'ye
Kim bilir
Bulurum belki aynı ayak izini
Ya da ne bileyim çözerim bu sevdanın gizini

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:41 AM

Türkü söylemeyi derhal keserdi
Bir görseydi seni Karacaoğlan
Su ile taşardı yelle eserdi
Bir görseydi seni Karacaoğlan

Ya bir çeşme ya bir kuyu başında
Bir de olacaktın bu genç yaşında
Deliceoğlan yazardı mezar taşında
Bir görseydi seni Karacaoğlan

Elinden atardı mızrabı sazı
Tutulurdu bülbül gibi avazı
O an öğrenirdi işveyi nazı
Bir görseydi seni Karacaoğlan

Delirir giderdi çöller aşardı
Mor dağları kaşık ile deşerdi
Kızıl ateşlerde yanar pişerdi
Bir görseydi seni Karacaoğlan

Bahar bakışını yaz gülüşünü
Ezberler süslerdi gece düşünü
Tutamazdı kanlı gözün yaşını
Bir görseydi seni Karacaoğlan

Zülfünden öğrenip tekrar elifi
Unuturdu halef ile selefi
Gamzenle işlerdi aşktan gergefi
Bir görseydi seni Karacaoğlan

Yahya değilim der şansa söverdi
Saz yerine dizlerini döverdi
Allah korusun ya seni severdi
Bir görseydi seni Karacaoğlan

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:41 AM

Kelepçe

Gözyaşının nehrine atmışsan anahtarı
Niye kelepçeledin gözlerime bakışları

Bir baktın mı sürüklüyor beni gözlerin
Bir deniz güya gözler batıklarla zengin

Sisli bir gecenin denizinde girdap o gözler
Hiçbir şairin anlatamayacağı sözleri gizler

Yumsam gözlerimi o bakış açsam o bakış
Kar beyaz ellerin güneş gözlerin ama mevsim kış

Esaretten şikayetim yok ama sevda işte
Bir bulabilsem sihri hep aklımdaki gülüşte

Kelepçelemişsin işte kirpiklerle kuşatmışsın
Yetmezmiş gibi gözlerimi bir de kuyuya atmışın

Yıllara razıyım doğsun ne olur güneşim ayım
Bir gülüşle çöz kelepçemi o boynuna dolanayım

Yahya Harbalioğlu

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:41 AM

Ela gözlüm tırnağını incitse
Oturur ağlarım kırk gün kırk gece
Zülfünü tararken bir tel düşürse
Karalar bağlarım kırk gün kırk gece

Atıp da içine dert ile dolup
Bir an üzülürse gül benzi solup
Tepeden tırnağa gözyaşı olup
Durmadan çağlarım kırk gün kırk gece

Dilek tutsam hatırın sormak için
Şu onulmaz yaremi az sarmak için
Ferhat ol deseler yar görmek için
Dağları dağlarım kırk gün kırk gece

N'olurdu bir kez görebilseydim
Görüp bir hatırın sorabilseydim
Mecnun gibi çöl aşıp varabilseydim
Tabanları yağlardım kırk gün kırk gece

Benim yüzümden mi bu hüznü niye
Alsın bu canımı ona hediye
Yahya'nın şiirini Yar duyar diye
Tutmuyor bağlarım kırk gün kırk gece

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:41 AM

Üzen üzmüş bari sen üzme beni
Tebesümü eksik etme yüzünden
Kalın çorap giy sakın üşüme
Güzel anneciğin çıkma sözünden

Kahvaltısız atma tek bir adımı
Öyle ye ki tam doy bırak tadımı
Ben hiç seni şimdiye dek kırdım mı
Sadıklar hiç taviz vermez özünden

Her gün çikolata bir de meyve ye
Gıdaya önem ver en çok meyveye
Gerek var mı bol bol uyu demeye
Uyurken ayrılmasam keşke dizinden

Saçını yıkayıp soğuğa çıkma
Boşverip her şeyi öğütten bıkma
Aklım sende sen şu çeneme bakma
Yoksa ne haddime elin kızından

Kitap oku bir de hep şarkı söyle
Pırıl pırıl ay parlarken şöyle
Gülüp aynaya bak daima böyle
Eser bulunmasın hüznün izinden

Bir de çiçek büyüt mesela nergis
Bozulmasın yıllarca o çocuksu his
Açılmasın dertten hüzünden bahis
Beni boşver iyi ol en azından

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Kısa bir süre önce
Kısa bir sürede tandığım
Kısa boylu bir bayanla
Kısa süren bir ilişkimiz oldu
Kısa bir süre sonra
Kısa bir sürede oluşan sevgi bitiverdi
Kısa süren sevgininin acısı da zaten
Kısa bir sürede bitti

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Kıyası İmkansız

Okyanusta beyaz yelken elinin yanında ne ki
Simsiyah karanlık, saç telinin yanında ne ki

Öyle mağrur öyle yüksek öyle haşmetli ki aman
Öyle yüceltilen selvi belinin yanında ne ki

İstesem de hiç göremem yıldızları güneş varken
Düğünde binlerce afet, gelinin yanında ne ki

Cahil gönlüm kakülünden bir elifi bildi ama
Zavallı sahipsiz çulsuz, velinin yanında ne ki

Araba devrilince yol gösteren çoğalır ya
Bin bir musibet zaten delinin yanında ki

Yahya Harbalioğlu

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Belki de şiiri bırakmalıyım
Kendime başka bir iş bakmalıyım
Girmeliyim banka sıralarında kuyruğa
Maydanoz satmalıyım belki pazarlarda
Boyacı tamirci veya bir işçi
Ya da ne bileyim arzuhalci
Yahut başka bir emekçi işte
Ustalaşmalıyım herhangi bir işte
Maaşımı beklemeliyim belki bir memur olup
Sonra kendime uygun bir meslektaş bulup
Karışmalıyım evet hayatın girdabına
İnanmamalıyım imkansızlığın serabına
Hamburgercide bir şeyler ısmarlamalıyım bir kıza
Ya da karışık bir pizza
Göbeği açık bir sarışın olur
Eşini terk eden bir adamın belki kızıdır

Hayır...Hayır yok bu gidişte
Ne yapsam yine olmuyor işte
Telaşlı kırlangıçlar
Sabırlı balıklar
Saf ve yüce bulutlar
Mavi masmavi semalar
Hiçbirinin ilhamı yetmiyor
Hiçbiri beş para etmiyor

Bırakmalıyım ben şiiri başka biri olmalıyım
Bu benim en doğru kararım
Güvenemiyorum kendime güvenemiyorum
Senin güzelliğini anlatabileceğime inanamıyorum!

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Yüreğim ağzıma gelir
Cankurtaran sesini her duyduğumda
Afallıyorum kalbim duracak gibi oluyor
Bir can kurtarırken meret
Beni canımdan edecek
Ya canımın içi varsa diyorum
Tüyleri diken diken eden araçta
Benim olmadığım kesin
Bir de emin olabilsem huzurlu tebessümünden
Başka bir şey istemem

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Çırak olmak suçun değil ama işte n'apalım
Her şeye kızıp buluttan nem mi kapalım

Ben de çok dayak yedim bak bir şeyim yok
Paradan ve yardan başka yani neyim yok

Sen de alış şu ustana bilirsin o hep böyledir
Onun gibi olursun daha hayat nelere gebedir

Geç kalıp dayak yedin mi oturup yaş dökersin
Erkense de dayaktan beter soğukta beklersin

Berber olmak kolay değil bunu artık biliyorsun
Yoksa ustan seni niye koşuştursun yorsun

Ekmek aslanın ağzında biraz çetin olman lazım
Lokman küçük olmalı ki sağlıklı olsun hazım

Kalk da sil güzel yüzünü ağlama öyle her şeye
Allah aşkına yakışır mı ağlamak koskoca erkeğe

Bak işte yoksun diye yine kalfaya bağırıyor
Koş daha ağlamamak için ustan seni çağırıyor

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Niye seviyorum bu kadar kumruları biliyor musun
Kanat sesleriyle umudu kanatlanır her şairin çünkü

Kumruları niye seviyorum bu kadar biliyor musun
Çünkü sabır taşlarını çatlatır hüzünlü bekleyişleri

Bu kadar kumruları niye seviyorum biliyor musun
Yan yanalar hep çünkü tereddütlü sevgilere çare

Biliyor musun kumruları niye bu kadar seviyorum
Baharları vaat ederler karların biriktiği pencerelere

Bakışını düşünüyorum senin de kumrulara sadece
Seni hatırlatırlar nerdesin şimdi kumral saçların nerde

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Nasıl eğleneyim nasıl güleyim
Küsmüş bana çoban neyime bayram
O nazlı güzele sevdiceğime
Olmayınca kurban neyime bayram

Ayağındaki toz parlak altından
Pırlanta yıldızdır aşar üstünden
Ağzı deniz derya taşar inciden
Ben yoksul gariban neyime bayram

Dünyanın bağında açsa kızl gül
Dikensiz gül ile oynaşsa bülbül
Sönmüş yanardağım içim dışım kül
Başımda sis duman neyime bayram

Daldaki kuş gibi yuvam yok benim
Esen rüzgara küs solgun tenim
Ayaz zemherime bitmez güvenim
Yok ki kapım çalan neyime bayram

Dostlar yok yanımda sevdiceğim yok
Güzel sözlerimi diyeceğim yok
Kalamam ya burda gideceğim yok
Dünyam kör bir kapan neyime bayram

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Çölleşmiş kalbin senin
Kaybeder yolunu umudun kervanı
Gözyaşı kum fırtınasında kurur yere düşmeden
Sefa arayan cefa bulur yolunda senin
Vefa arayan bela
Kaktüslerin dikeni gönlüne batar
Sana karanfiller sunma hülyasındaki bedbahtın

Kanıyla boyasa da basacağın halıları sevdalın
Çiğner gidersin
Uykusuz *******de hüzünle nakşedilen desenleri
Söz dağarcığında yer yok aşka
Şiire ve umuda

Bir benzeyebilsem sana
Umursamamyı başarsam
Dönüp durmasam hayalinle gece boyu
Tek kişilik güreş gibi
Her sabaha yenik başlamak o en zoru

Küsemem ki sana yine de
Damla damla erise de acıdan gözlerim
Oflayıp kasırgalar koparsam da
Vazgeçmek sözcüğünü sildim sözlüğümden
Kalbinin çölünde gömdüm haritamı
Ayak izlerim bile kayıp

Ömrü heba etmek hüner sende
İki yanı keskin kılıç şu çaresizlik
Sana sevdayı öğretmek zor çok zor bu gidişle
Seni untmak daha da zor

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Elin bilmediği sırları bilip
Bıkmadan önüne bakar lâleler
Sevgiliye benzer sanır şairler
Utanıp da boyun büker lâleler

Gören zanneder ki üzgün yaslıdır
Gülden nergislerden daha nazlıdır
Bir bakar yardaki cevrin aslıdır
Kıpkızıl sel olur akar lâleler

Caka satmış lale güle söylenmiş
Nergis neyse sümbül ile eğlenmiş
Yari görüp yaptığından utanmış
Renk renk maskeleri giyer lâleler

Prenses gibi örnek alır eceyi
Aydınlatmaz ama kara geceyi
Son çare olarak bütün bahçeyi
Bir baştan bir başa yakar lâleler

En güzeli bilen dosta giderler
Gül ile o yari kıyas ederler
O yar gülden zaten güzeldir derler
Sonunda aradan çıkar lâleler

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Siler süpürür tozlarını ömrünün
Sağanakları hayat verir
Ne sisten eser kalır
Ne tereddütlü kış güneşinden

Her fırtına allak bullak eder dünyayı
Mevsimler doğar alaboralarda
Ha ilk baharıdır tabiatananın
Ha son baharı
Fırtınadır dört mevsim birbirine benzer
Sancılı bir doğum gibi
Tosunların yorucudur doğumu

Bulutların ordusu çiğnerken tepeleri
Nal seslerinden ürker fidanlar
Korkudan kaçacak olur kaçamaz
Titrer direnen kahraman yapraklar
Çırpınır durur otlar kırlarda

Kaldırımlarda savrulur durur
Dilenci çocuklar eşliğinde boş poşetler
Oflayıp puflar bozuk çalan telgraf telleri

Kükreyip çıldırır rüzgarla bulut
Ne denizin ne de göğün maviliğine yaraşabilir
Tombul esmer ve çirkin buhar yığını
Dağların omuzlarında bulur teselliyi
Ağlar hıçkıra hıçkıra omzunda dağların
Bahtı kendinden kara bulut

Her bitiş bir başlangıç işte
Savurur omuzdaki saçlarını hırçın lodos
Bahar yüzlü umursamaz sevgililerin
Nasıl bulutlanmasın gözleri aşıkların

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Her hıçkırık bir slogandır her çığlık bir isyan
Mutlaka olacak bu zulmü duyan

Ak kağıt üstünde pankart şiirler anlatır halimi
Her söz parçalanmış ciğerin dilimi

Kanlı gözyaşımı kadehe doldursam mı ne
Molotof edip parçalasam taşlaşmış kalbine

Köpeklerini salsan üstüme korkmam ne ki
Ellerin havlaması ürkütecek mi beni peki

En çok iki halka gözbebeğin
Kelepçesi olur kanını döker bileğin

Protestonun daha başında kaşların çevik felaket
Bir kalkan sessizliğin kalkülün kasket

Hiçbir söz değmiyor değemiyor sessizliğine
Sanadır isyanım zulmüne sensizliğine

Azıcık velvelede ne ürkek şu kirpiklerin
Mücevher taşan gözlerinde kapanıyor kepenklerin

Bu dönek dünya bassın fermana mührünü
Bu yarınki kavgamın daha bugünü

Zaman karşı bana dünya karşı sen karşısın
Nasıl zavallı kalbim kadere karşı çıksın

Diye düşün sen bakalım daha
Her çırpınışında bat o günaha

Bilmezsin sen bilemezsin umut zulmü nasıl boğar
Gün doğmadan hele neler doğar

İfademi al o halde isyan ettim evet
Senin gibi zalim feleğe bu sözlerimi ilet

Gözler yaşla da dolsa kan içinde olsa da bilek
Bir yumruk kadar kavgaya cesur girecek yürek

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:42 AM

Kul kölelik arzularsa sahibin günahı ne
Hasta ölmek istiyorsa tabibin günahı ne

Dağ eritsin doğru sözler Ferhat'a gerek kalmasın
Şirin yar sağırsa şayet o hatibin günahı ne

Millet isyan eder bana gafil miyim sahi dostlar
Gönül sever kalem yazar ya katibin günahı ne

Kırk yıl kalsa kalıpta eğriyim demez kalkıp da
Takılmşsa dost peşine şu rakibin günahı ne

Hüzne razıyım neyse yare ağlamam yasakmış
Ali Yahya denilen şu garibin günahı ne

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:43 AM

Ben sadece bir şiirim
Ak kağıda yazılmış
Bir aşığın sözleriyim
Ulu orta saçılmış

Duygusuna tercümanım
Beni yazan bahtsızın
Sayfasına konacağım
Ela gözlü bir kalpsizin

Beni yazan bana benzer
Dağınık ve zor anlaşılır
Karanlıklardan bezer
Ne dağ ne tepe aşılır

Ey yazılmamı sağlayan
Aşk celladı güzel kız
Hala aşık beni yazan
Sen ne kadar kızarsan kız

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:43 AM

Ne kadar üzgünsün diyorlar bana
Ne var bu kadar üzülecek
Hem senin diyorlar yani
Neyin var ki
İşte benim bütün sorunum da bu
Diyorum onlara
Benim neyim var ki

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:43 AM

Hayır vazgeçmedim olur mu öyle şey...
Beklemek vaktidir biraz zaman geçsin
Yoruldum yıprandım hırpalandım daha neler
Elimden gelen tek şey beklemek artık
Onu da becerememekten şikayetçiyim epey

Bekliyorum işte aşka hayat hakkı tanımanı
Adamdan saymanı aşkı ve ondan bahsedenleri
Zor olur her sağlıklı doğum biliyor musun
Geciktikçe şafak gizemli fetheder sabahı
En koyu karanlığa direnebilmek zor olanı

Bir sabah vakti bir kuş cıvıltısına ya da bir bak aya
Seni uyandırır diye umuyorum hep
Bir kız çoçuğunun yanağındaki gözyaşı
İp gibi sarkar ışıltılı ela gözlerinden
İpin ucu götürür seni sevginin yamacına inen patikaya

Sakın boş vermemi isteme sessizliğin yetiyor
Şaşırır kalır ilerdeki halini görse insan
Aynı rengi kalmaz göğün bilirsin
Ağlamaklı benim gibi bazen bazen de umut mavisi
Benim gibi çaresizlere hayat katıyor

Ara veriyorum topraktaki tohum için ben
Başka çıkar yol yok sana kavuşma çabasında
Vazgeçmem gerektiği düşüncesinden vazgeç
Kaç türlü çiçek varsa o kadar umudum var benim
Sevgiye hangi renkte kefeni uygun görürsen gör sen!

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:43 AM

Gel şahin bakışlı aslan Muradım
Sayamıyom kaç yıl oldu gel n'olur
Eller ihya oldu gitti gideli
Ne hal ne gücüm kaldı gel n'olur

Çok az kaldı dedin bir kaç yıl önce
Hava hoş senin için hep kolay sence
Düzelir ya her şey sen dönünce
Betim benzim soldu gel n'olur

Gomşularlan küsüm gonuşmuyorum
Güya seni artık beklemiyorum
Orda evlnemişsen diye laf duyuyorum
Dedikodu başın aldı gel n'olur

Liseye gidecek bu sene Hülya
Genç kız istediler akraba güya
Vermiyom dedim yıkılsa dünya
Artık gücüm azaldı gel n'olur

Kızın Aslı bu yıl beşe gidecek
Ablası dersine yardım edecek
Sen de gelsen bütün derdi bitecek
İhmalini artık bildi gel n'olur

Oğlun Ali görsen her zaman asi
Bir de inatçı ki sanki babası
Kapansın da babasızlık yarası
Sevinci de yarım kaldı gel n'olur

Elif'in saçları var ya çok uzun
Tararken içimi kaplıyor hüzün
Beni boşver aklına gelmez mi kızın
Yüreğim de burkuldu gel n'olur

Gelmedin ya rahmetli olunca baban
Derdine dert kattı biçare anan
Göz kulak oluyom ona da inan
Benden de çok üzüldü gel n'olur

İnek çift doğurdu danayı sattık
Bu yılki erzağı ambara attık
Yokluğunda aş yerine hasreti tattık
Ekmek boğazımda kaldı gel n'olur

Muhtar seçimlerde yine seçildi
Sofralar dizildi rakı içildi
Sohbetlerde sende de söz edildi
Kadehlerle gözüm doldu gel n'olur

Köyünü bir gör bahar da geldi
Dağlarda menekşe sümbüller doldu
Yağmularla çoştu yeşil çoğaldı
Arılar çiçeği buldu gel n'olur

Gel nolur can tenimden çıkmadan
Gözlerimin yaşı daha akmadan
Yıkılası Alaman bizi yıkmadan
Karın gayrı saçın yoldu gel n'olur

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:43 AM

Ne kadar güzelsin
Gözlerin dört mevsim bahar
Bereket yağdıran şişkin pembe yanaklar

Ne kadar güzelsin
Kuytuluklardan gelen cıvıltın
Renk veriyor gözlerinin ormanına
Yusyuvarlak çiğe yansıyor
Işıltılı gözlerin
Keşke bilsen ne kadar güzelsin

Ne kadar güzelsin ya bir bilsen
Eteklerinde akan nehre eğilen söğüt kadar narinsin
Yazabilsem şiirini keşke
Renkli çiçekten ibaret destesin
İlham olursun şarkılara umut dolu
Söylenebilecek en güzel bestesin

Ne kadar güzelsin
Devasın Lokma'nın aradığı çaresin
Karanlıklar maviye boyun büker
Çünkü güneş cılız bir kıvıcım kalır bakışında
Mehtap her akşam sendeler benimle kıyıda
Yıldızlar yüreğimden telaşlı
Ayaklarımı yerden keser saçlarını uçuran rüzgar
Bir bilsen keşke
Bir bilsen
Ne kadar güzelsin


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:53 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.