![]() |
Hayalimde Unutulmayanlar
Gönül alan telleriyle kemanım aşkı sunar, Geçmişin hatırasında şarkılarımı yakalar, Yeşil havasıyla doğanın nağmesini aşılar, Kavurur beni, notanın gölgesinde vurgular. Irmaktaki mavi kederimin heyecanı anılar Bazen coşkusuna kavuşur, yakılır uçurumlar, Umutların taşına çarptım, ufukta pembe sonlar, Ruhum solmaz gülde,hayalde unutulmayanlar. (Aksaray / 04 Mart 2006) Çiğdem Çakır |
Hayranız Sana Muhammed
Nurların nuru olan hazreti Muhammed Elindeki kitapla yürürüz,Allah'ın ismiyle, Ararız ismini her an, muhtacız hoşgörüne, Hayranız, kullar için dua eden o diline. Tarih tekerrür ediyor, yıllanan günleriyle, Söylediğin ifadelerle ışık tutarız ömrümüze, Yüzünü görmek duamızdır, açılan ellerde, Seni anan yürekler, nefes alır o sevginle. (Aksaray 05 Mart 2004 |
Haziran Yağmuru
Bir haziran yağmuruydu, seni bana getiren Yalnızlıkta bunalan, sıcak günümü serinleten, Yetiştin gönül sözlüm, bende saklı hayallerle, İnci tanelerinle düştün,aşkla yanan şiirime. Perişan düşüncelerle, saatlerim geçerken Ateşlenen hasretleri,*******ime çektim, Senin varacağın gün, uzak mevsimdeyken Yüzüme dağılan bulutta, gözlerini sevdim. Bir sırdır çözülmez, seni bana yaşattıran En güzel baharımsın, kır çiçeğini coşturan. Rüzgarların rahmetiyle yarına koşan anılar Dokunduracak duyguları,sardığı havasıyla. (Aksaray / 05 Haziran 2007) Çiğdem Çakır |
Hecelerin Mehtaba Dağılır
Şiirine yazdığın gönül hecelerin, mehtaba dağılır, Büyüsü yağmurunda damlar, aşk olur içerim, Yüreğim o müessir duygularında sarhoş olur, Saçımda rüzgâra savururum, ektiğin papatyayı, Yıldızların aşk nehrinin rüzgârında coşarım, Hislerimde kalbin sestir, damarımda ısınırım, Gülüşünü çektiğim nefeste, sensizlik duman olur, Ayın yansıdığı taşa mühür basarım, tutkun bakışımla, Ayak izlerim gümüş kalır, heyecanımın duruşunda. (Aksaray/14 Eylül 2006) Çiğdem Çakır |
Hislerimde Sen
Bazı ateşler var, kızıl olan yüreklerde Sen o sıcaksın, sönmeyen arzularımda. Geçmişin mavi notalarında şarkım var Bu izler sensin, gündüzü sevdalarda. Bir çift göz var, dolunay hayallerimde Görüldükçe değersin, heyecanlı bakışa. İğde ağacı buldum, hislerimdir gölgesi, Serinliyorum gül rüzgârını okudukça. Şiirlerimde parlayan *******im sen Mevsimi veriyorsun, her dakikada. (İstanbul / 22 Nisan 2002) Çiğdem Çakır |
Hulyalı Bakışlarım
Feveran eden duyguların dalgasında Hulyalı bakışlarım gözlerde yaş olur. Kimdi o,sevgi ocağında aşk kaynatan Düşündükçe ruhumu bedenden alan. İsmi nerede yazıldı gönül sayfama Irmağın coşkusunda mı yoksa yıldız yolu. İlk bakışını nereden aldım sevda yüreğime Serin dağ rüzgârında mı, ay kokusu ışık mı? Doğanın heyecanında hatırlanan sevgili Baharın kaderini yaşatıyor can arzusuyla. Unutulması zor sözlerde kalan şarkımın Dinledikçe mest olan düşüncesi bende Sinemin ateşidir o,hayal olan günlerime. (Aksaray / 21 Haziran 2006) Çiğdem Çakır |
Ihlamur Çayı
Köy kokan, türkü dolusu dağ toprağının Ağacında bulduk, bahar isimli gölgeyi Sesler bir ömürdü yeşillerin sıcağında, Sözler serin aktı gönül manzarasıyla. Sevdalı ruhta ıhlamur çeken canımız Çayı arayan gözlerle çimenlere sordu, Sohbetin şekeri atıldı sıcak suyumuza İçtiğimiz o mevsim, damladı canımıza. Hayat sunan kızıl bulutun sinesindeki Taze nefeslerle konuştuk akşam saati. Toprağın gizem tohumu olan dağ çiçekleri Konuşuyordu kokusuyla, veriyordu neşeyi. (Aksaray / 24 Temmuz 2006) Çiğdem Çakır |
İğde Çiçekleri
Aylar eklenir yıla, yıla kavuşur iğde çiçekleri, Beklenen mevsimdir, duygularımın rengi, Anılarda tatlı heyecan, muhabbeti olur teselli, Ümit saçan aşk kokusu, teklifidir geleceği. Yüce Allah nasıl da yaratmış hayal veren gizemi, Bin türlü düşünceyle coşturan, yaşatan bilinmezliği, Keyif olur içerim baharı, doyulmaz sendeki, Beklediğim ansın, alırsın özlemimi. . (Aksaray/29 Mart 2007) Çiğdem Çakır |
İptila Ateşi
Mukadder ömrümün evhamlı nefesinde Mavi gözlü sevgilim unutulur mu? Şair kalemimde ismine dokunduğum Sevda köprüsünde tuzak toz olur mu? İptila ateşinde günleri ona bağladım, Yüzünü aradım kaybolan her sürede, Mest olan gözlerle bağlandık gönüllere, Bedbin sıkıntıda mumla aradım aşkımı, Tutarım sesinde kavuştuğum o canı, İçerim hisle kaynayan duygularımı. (Aksaray / 24 Ağustos 2006) Çiğdem Çakır |
İsmimi Alan Dağ
Renkli kumaşı saran dağın yüzünde Sevda yüklü gözler gerçeği seyreder, Beden durmaz, uzanmak ister bahara, Yaslanmak ister rüyanın boyalarına. Nefesler parlak alınır sevgi toprağında, Aşk yüreği gül okur, renklerin bakışında, İfadeler yetmez, saatler kaybolsa da, Dünya hediyesi bu, kederler artsa da. Ben ismimi verdim bu dağın şarkısına, Gözlerden ömür akar,umutlu canlara. Hayali kalemimde,özündeki kelimesiyle, Ruha döker harfleri, yaşattığı cennetinde. (Aksaray / 08 Nisan 2007) |
Kalıcısın Pak Sevgimde
Gönül sözlüğünde o tarifini bulamam, Ruh hazinesinde, seni süzen kelimeler, Basit muhabbete konu olmaz duyguların, Pak sevgimde kalıcısın, nasibim hayalinle, Gözlerindeki geceden aşk balla damlıyor, Önümüzde kızıl deniz, sevgi yüklü gemiyle, Mevsimini alır yüreğim, nefesin her saniyesi, Rüyalarında ıslanırız, menekşe göllerinin, Baharımızla yaşatırız, gökteki çiçekleri. (Aksaray / 03 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Kanatlanan Dağlar
Sineme ömürler yazdı, rüyamda sözleri, Denize sığmaz özüyle sevgisini yaşattı, Yürekte kalan o gözlerin manalı rengi Hayalimi dağıttı, kanatlanan dağlarla, Baharın heyecanında topladım onu, Bedende dolaşan kalbinin imzasıyla Nisan bulutundan yağdım akşamlara, En büyük yıldızda parlayan umutla Ay dolusu aşkı getirdim şu canıma. (Aksaray / 17 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Kanatlarında Doğa Kınası
Yaşanacak günler yazılmış kanatlarında, Renkleri sarmış, doğanın kınalarıyla, Sesler can dolaştırıyor, meyveli ağaçta, Coşku kazandırıyorlar,alların tatlarına. Kuş kanadında neşe, düşünceme giriyor Tebessüm veriyor, yüreğimin hareketine, Uçmak isteyen, gözlerdeki hayal Umutları yakalıyor, yılların arzusuyla. Çiçekleniyor gökyüzü o masumlarla, Tutkular yayılıyor, seslerinde rüyalarla, Dalgalanıyoruz, beyaz pamuk bulutlarda, Hayat paylaşılıyor,mevsimli kuşlarla. |
Kara Sisle Gelen Deprem
Depremin çığlıkları duyulmadan önce bu şehir Yüreğinde ömür dolusu insanlarla yaşıyordu, Parklarda mutluluğun çocuk sesleri Masum gözlerle şehrin nehrini akıtıyordu. Saatler akşam rakamına ulaştığında Sofralar yakın olurdu aile ortamında. Paylaşılan keder ve mutluluktu sohbette, ******* uyku vermişti yorgun gözlere. Kader işte o kara haber ulaşıyordu Ecel ıslığında geliyordu, yarını bekleyenlere. Sevdalı gökyüzüyle aydınlanan bu şehir Sokak lambalarıyla bir başka candı. O kara sis belirdi, ardından ölüm sesi, Gökyüzü kana bulandı, yıkılan binalarla. Yürek acısı seslerde ağlıyordu bu şehir Hayata veda edemeyenlerin mezarıyla. (İstanbul / 15 Ocak 2007) Çiğdem Çakır |
Kelebek Kanatlarındaki Ömür
Uçan kelebeklerde yazılıdır o ömür, Bahara canıyla renk verir, az günlerde, Çiçeklerden uçanıdır, mükemmel kanatla, Heyecanlı güneşime,ortaktır coşkusuyla. Bizde de aşk vardır, kelebekte bulunan Çıkışı olmayan yolların ayrılığında yitirilen, Kısadır ömrü, yaşanan güzelliğe rağmen, Geride kalmıştır, sevgide koşan tatlı can. (Aksaray / 03 Mayıs 2007) Çiğdem Çakır |
Kemanın Ateşli Tellerinde Dans
Papatyanın sarı diline düştü, sendeki kaşlar, Buluştuk, kemanın ateşli tellerinde dansla, O gözlerinde yol aldım, beni tutan yüreğine Hislerini elinde tattım, masum bir sarılışla. Akşamın toprağına düştü, gece mumu yıldızlar, Bağlandık gökyüzüne, aşktan bir düğünle, Dilimizde gül topladı, maziden gelen şarkılar, Ak sayfadır ömrümüze, tarih yazan bakışlar. (Aksaray / 29 Ağustos 2007) Çiğdem Çakır |
Kınalı Ağaçlar
Gelinlik giyen ağaç kınalıdır ilkbaharda, Beyaz büyüleri verir bülbülün şarkısıyla, Yalnız âşıkların tutkularına davet saldılar, Rüzgârda dolaşan hayallerle dost kaldılar. Yeşil yapraklarında gök heyecanı vardı, Tatlı geceye coşku veren, ince dallarıydı, Yağmurlu toprağın boyasına inci saçtılar, En güzel arzulara, mevsimleri bıraktılar. (Aksaray / 24 Mart 2006 |
Kızıl Bulutun Dansıydık
Anılarımda seni çeker, gönlümün aşk pusulası, İsmindeki nefesimi tadarım, ak sayfada yaşanan Oynatırım geçmişin izlerini, düşüncemin sahnesinde, Tadarım sinemde, özleminle boyanan o harflerini, Mehtabın rüzgârında, kızıl bulutun dansıydık sanki, Neşemizde hareket buldu, gecenin kör karanlığı, İltifatlar yağdırdık, yıldızların sarı bakışlarında, Kol açılan sevgilerde, sessizlik muhabbete daldı, Görülen yarının kapısında, gamzem yüzünde parladı. (Aksaray/18 Temmuz 2006) Çiğdem Çakır |
Kör karanlık Sahnedeyim Anne
Baktığım kapıda eskilere ait bir numara, Gözlerimde özlenen, aklımdan şerit olur geçer, Canıma öz dediğim, isminde neşelendiğim annem Sevgini yüreğime verdin hayatıma aksın diye, Olmuyor, mutluluk beni bulmuyor, seni görmeliyim, Sesini ararım terk edilen evimizin duvarında Belki de saklamıştır bana hasret nağmelerini, Duymak istedim meleklerden, şahit olduğu sözlerini, Bazı kollarında can kalan, bazısı kuru olan erik ağacı Sorulmamış hatırı, dert damlamış gövdesinden Ekşi tadı ağzımdadır, andıkça meyvelerini, Gölgesinde saçımı tarardın, unutur muyum ellerini? Mayasında sinmiş avluya, ekmeğinin kokusu, Geçmişi almak istedim,izlerini kapan mekânımıza, Kör karanlık sahnedeyim, sensizliğin köşesinde, Dil suskun, ruhum hasret, yalnızım bedenimde. (Aksaray / 16 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Kumların Denizi
Dağ, taş sıralanan yollardan geçerken Akışkan oldu umudum, kumların denizinde, Rabbani geleceği aldım, yalnızlık sözlerinde, Kenardaki racon kesen sahipsiz o göl Ters dönmüş yüzünü, davetsiz renginde, Bir avuç su aradım, arzulu bakışlarımda Küs gördüğüm hayat, akmadı kaynağından, İsmi neydi, beni saran karanlık sinesinin Ruhumdaki öze tat vermeyen bilinmezliğin, İğneler battı her adımımda, dikenli mevsimiyle, Sürpriz kucaklayış, karalar oldu bedenimde. (Aksaray / 15 Nisan 2007) Çiğdem Çakır |
Kumların Hafif Rüzgârı
Sarı kokusuyla ısındığım toprak gözlü dağın Rahmetiyle ıslanan, ay rengidir duruşum, Sessiz hayalleri bulurum, yüreğime dokunan. Güneşten kızıl nimeti kapan bahar çiçeklerim Başıma yastık olur, uyku tadarım neşesinde, Mavi havada kanatlanır mektuplaşan sözlerim. Kumların hafif rüzgârında dağılır gönül acısı, Açılan ellerimde duadır, anılarda kalanlar... Taze nefesle akar canıma, aşkın o heyecanı. (Aksaray /18 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Kumların Şehri
Kaderim mi, duyguma inat kumların şehri Aşkı canda parlatmayan, kayalıkların nefesi Doluyor ciğerlerime, sevgiye acımıyor ki. Bu şehrin bir kitabı var, mevsiminden yazılan Hayalden alınan baharı okudukça soğutan. Kumlarda bir tuzak buluyorum gözlerime, Duygulardan haber vermeyen sinesiyle Kalbe isimsiz gün sayılı, yarının ömründe. Aşklı yağmurlar sunulmalı, yeşil özlü çiçekte, Ağaçlarda coşan rüzgâr, gelmeli sevgiliyle. (Aksaray / 17 Mart 2005) Çiğdem Çakır |
Lodos
Pencereme vuran kitaplı lodosta Mumlarıyla geldi mazinin yüzleri, Şarabım oldu anılardaki mavi gece, Yılları topladım yürekteki boşluğa, Konuşulmayanı kattım o saniyelere, Tarihler ekledim unutulmayanlara, Yeni heyecanımın tatlı ümitleriyle Sarıldım gökyüzünü veren neşeye. (Aksaray / 15 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Lümpen Sokak
Titreyen ışıklarıyla parlayan lümpen sokağının Yoluna ******* çökmüş, umudumun son durağında, Buharında cümleler dağılır bekleyişimin çayında, Yıldızlar düştü o yolun pembe çukurlarına Sevgiliye konuşmalı bu adresi sorduğunda, Gece muhabbetinde neşeli kuşlar coşmalı O benim hangi heyecanda tutulduğumu anlamalı, Akşamın kavak ağaçları müjdeli sallanışlarda, Lale bahçemizde saz çalar uzakların rüzgârı. (Aksaray / 14 Ağustos 2006) Çiğdem Çakır |
Manolya Dalgası
Ucubelere benzeyen bir kayalık, Ötesinde, gözlerin felahı manolya Tevkif eder, yakaladığı bakışları, Aşka giriş saati, yüreğin kavuşması, Sırdır çiçeğinde, limon kokulu havası, Rengine alır, sevda dan yananları, Düşünceleri dağıtır, o muattar baharı, Beyazında dans eder, sevenlerin şarkısı, Kahrolur kötülükten kalan sözler, Güzel nağmede yükselir, ateşlenen özler, Falso çıkmak yakışmaz bu ağacın rüyasına Bir kızıl dalgadır o,tutkulara atışında, Mekândır, bunalan gönlün seyyar ayağında, Tekrar aşığım dememek, mümkün mü o ağaçta, Sarhoşluk, mutluluktan akar gözlere Gözler yalanı akıtmaz, bağlıdır sevgiliye Sevgililer ismini alır, tadılan hayalinde. (Aksaray / 18 Mart 2007) Çiğdem Çakır |
Masum Gözlerde Sessizlik
Masum gözlerinde o sessiz bakışın Diline gelmeyen inat harflerindir, Gölgemdedir heyecanımın titreyişi, Mest oluyorum, gül verince hayalini. Umudun ömrüdür, okyanus olan aşkın, Tattığım mevsimlerin, gönül neşemdir, Duyguların meşaledir, sevgime ulaşan, Kızıl *******imsin, gündüzü aydınlatan. (Aksaray / 07 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Mavi Gökyüzüyle Islanmak
Güneşin mavisini parlatan gökyüzü Sıcak sinesinden, rüzgârını veriyordu. Ani bir gök gürültüsü duydum öğle saati, Şaşkın bakışlarda aradım, olmayan bulutları, Belli ki sesler kanatlanmış, uzağın renginden Ulaştı sert haberiyle, yağacağı yerlere. Dışarıya çıktım,ruh ısıtan günün sıcaklığı, O an şiirlerimdi, saçıma düşen yağmurlar Yakın bir tarafta, kavuşan bulutlardandı, Gökyüzünün yarısı siyah, diğeri aydınlıktı. O ne güzellikti, gülen güneşte ıslanmak Aşklı yüreğimde tekrar sevdalanmak. |
Mavi Şehir
Mavi yüreğin sardığı koskocaman bir şehir İnce çizgisinde tablodur, gözlere nehir, Bilinmez günlerin isminde akacak yarındır, Anlamı çözülmez gizliliğin avucunda Sorular içilir, kırmızı dolu ateşlerde, Sahte gülüşte peşine düşülen gerçek Esirgediği mutlulukta, bahtına itekler, Haksızlıktır kazanılan büyük yorgunluk Kabul edilmez, bedenin düşüncesinde, Tekrarlanan günler, bitimiyle bir sudur Görünmeyen derinliğine giren yutulur, Sürprizinde akar ömür, sayısı bellidir Kimilerinde kısa, kimileri uzun tarihtir, Geleceğin sivri dalgasında yüzecek kimileri, Hasretliğin hafif rüzgârına fırtına karışacak, Duygulara mavisini veren sevgililerin şehri Kimi bekleyene aşkı sunar, kimilerine yalnızlık, Saatlere giderken,saniyeler olan sevgisizlik Parlayan yıldız gözlerde açılmaz kapılardır Sevdirilen umutsuz şarkılarda yaşamaktır. (İstanbul / 18 Ocak 2007) Çiğdem Çakır |
Mavi Bakış
Zeytin karası saçında,mehtap geceyi parlatır, Mavi bakışlar sunar, mevsim getiren gözleri, Duygularda dans eder, göktendir ince sözleri, Rüyalarda ellerimi tutar ak yüreğinin sevgisi, Çöllere düşsem, o mecnun olur sergüzeştime, Rüzgârında aşkını serper, kucaklar benliğimi, Yağmur ruhunu buluta verip, ıslatır güllerimi, Ufku sarar kalbimin sesi, nağme arzularıyla, Hayalini okutan kitapla, alırım geleceğimi. (Aksaray / 08 Mart 2006) Çiğdem Çakır |
Mavi Duvara Çizdim
Gece boyası ile mavi duvara çizdim seni, Mehtabın güldüğü gözlerinde, aşkın parladı, Kaşların mutlu ifadesiyle yıldızları yağdırdı, Ellerine dokununca, duvar heyecanı gösterdi, Yüreğime değdi, iltifat dolu al düşüncelerin, Hislerimdeki yüzün, deniz kokusuyla ulaştı, Gökteki ateşli rüzgârla coştu, siyah saçların, Bir iz buldum gelecekte, ikimizden kalan Bize sevgiyi yaşattırıp, ömrü kazandıran. (Aksaray / 04 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Mavi Duygularını Yaşamalıyım
Gülen gözlerinde o sözüne hayranım, Hecelerinde akan nefesine mecburum, Hayalini sarmalıyım, mavi duygularının, Hisleri sevdalı gönül ellerimi tutmalısın, Alışığım yüzünde okunan masum rengine, İçilen yıldızların nehrinde buluşmalıyız, Zinciri kırmalısın tutkularına engel olan, Süzmeliyiz ince sözlerde, hasret yıllarını, Keşfedilmemiş deniz coşkusunu almalıyız. (İstanbul / 02 Mart 2002) Çiğdem Çakır |
Mayıs Rüzgârında Tebessüm
Misafirim mayıs rüzgârından tebessüm aldım yüzüme, Düşüncelerim sordu ona kimdi, nereden geldi? Bir tatlı dokunuşta, sevda denizinden isim verdi Dalgasından serinliği, mavisinden almış mayasını, Sahildeki deniz sesini o rüzgâr, yüreğime kattı, Hayalimle coşan heyecanlar, bedende kaynadı, Doğaya,aşk sözlerimin balları damladı, Esiyorken bir nefes verdi sıcak çayıma Uzakları içtim, ulaştım sanki oralara, Denizin can damlaları saçımdan dağılıyordu, Rahmetin habercisiydi ardındaki kızıl bulutu Serin kucaklayışı veda etti, çekti kollarını, Ciğerlerim özlemiyle tuttu, sardı havasını. (Aksaray / 09 Mayıs 2006) Çiğdem Çakır |
Melankolik Gözleri
Fevri hareketlerde ayrı düşen bir gönül Gafil avlandı tanımadığı yerin gailesinde Pişmanlık alnının rengine değdi o sürede, Evhamlı gürültüyle aktı gideceği yolun nehri, İtidalli bakışın taşlarında soluklandı bedeni, Alaca karanlıkta çekiyordu onu, kaderin eli, Melankolik gözleri kaybolan yılını arar gibiydi, Kanlı nakış işlenen isimsiz dağın dumanında Gelmeliydi, bulmalıydı yâr karamsar mekânda. (Aksaray / 20 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Meşalenin Ardında Toz Yıldızlar
Elimde demli çayla, yaz akşamını yudumlarken Bir meşalenin ardında, yıldızlar toz oldu, Keman çalıyordu, ufkun koynundaki rüzgâr, Ruhuma sarılan pembe bulut,düşünceyi yağdırdı, Muhabbet ediyordu dağlar, mehtabın sarı neşesiyle, Yapraklarıyla şarkı söyledi en güzel ağaçlar, Kitaplara şiirler yazıldı, yürek sayfalarında, Umudu damlatıyordu, karanlığa saklı gündüzler, Heyecanla renkleniyordu, alınan bütün hayaller. (Aksaray / 06 Nisan 2006) |
Mevsimim Bu Akşamı Saracak
Bu akşama saracağım özel bir mevsim var, Yağmurlar yağacak, bulutsuz mor gökten, Islanacağız, yüreğin gizli hayaline kadar. Şu dokunan dalgalı rüzgâr var ya Yıldızlardan topladığı bütün umutları Ay kokusuyla serpecek sevdalılara. Tadılmamış mavi indireceğim yeryüzüne, Çiçeklerde kanatlanacağız, aşkı hissederken, En büyük dolunay parlayacak tatlı serinlikte. (Aksaray / 24 Temmuz 2006) Çiğdem Çakır |
Misafir Rüzgâr
Sarhoş yağmurun rüzgârıyla tanıştım İlkbaharın mor sözlerini cana getiren, Ak hayallerde esen tebessüme sordum Ömür dolu gökyüzünü nereden getirdi Dokundu düşünceme, o aşkından dedi, Paylaştığı huzuru saniyelerime girdi. Görevi, denizin kalp güllerini toplamaktı Koklatmaktı sevgililere, heyecanlı maviyi, Aynı havada masum ruhları buluşturmaktı. (Aksaray / 02 Nisan 2006) Çiğdem Çakır |
Mum Işığından Gelen Güller
Gece, mumdan güneşi alan yüreğim Şarap gibi yılların kızıl ismine vardı, Karanlık saat hatırladı, ay kokan aşkı Sönmeyen ateşle dağı aşan duyguları. Nasıl soluktu o,hayata damga vuran gerçek, Kaybettiren mor yolların kaderindeki ömrüm, Bir yönü aydınlık, diğer yanı körleşen yıllar Belki de çözemediğim bendeki yok oluş mu? Ah! Güller geliyor sessiz yanan mumdan, Solmayan nağmeye sarılıyorum ruhumla, Tutkulu yüzü saklayan ayrılık takviminde Kavuşmayan yüreğin ak heyecanımı bu. (İstanbul / 04 Mayıs 2002) Çiğdem Çakır |
Muştulu Yıldızlar
Eza cefalardan yorgun düşen gözler Muştulu yıldızların enfes bakışında kaldı. Civelek gece mavisine sarılan yüreğim Rabıtalı o gök sarıların nehrine daldı. Aydan aldığı keyfi sesinde veren rüzgâr Mor kanatlarında bir ılık nefesini saçtı Canlı duygusuyla karanlık yolda parladı. Sessizliğiyle gelen, şiirler akıtan o yağmur Islanan dudaklarımda gönül sayfama yazıldı. Gece muhabbetine giren evimim gülleri Aldı beni havasına, çözdüm dillerini Konusu o yıldızlarla aşklara davetti. Mehtap gülüyordu gözlerimin bebeğinde, Sınırsız heyecan buldum, sığmadım geceye, Manzarasında tutuldum, uçtum gizli gönülde. (Aksaray / 14 Nisan 2007) Çiğdem Çakır |
Mühür Olan Şiir
Gözlerdeki heyecana mühür olan şiirinle Aşk kitabına dolunayı sundu hayallerim, Sevdalı rüyalara girdi yüzündeki şarkılar, Sinemdeki hatıra yeşillendi mevsiminle, Titriyor, tutkularınla yazdığın kelimeler, Özleminle yanan soruların cevap istiyor, Sözlerin istikbaldir aynı düşüncemizde, Mum ışıklı sayfalarda yüreğin okunuyor. (İstanbul / 01 Mart 2002) Çiğdem Çakır |
Nefeste İki Yürekliyim
Hani okyanusta yol kuran ayrılık var ya O yolun gerisinde, kara gözlerini bıraktın Gözlerin söz olurken, mehtapta gül aradım. Yüreğe çarpan *******i aldım hasretleriyle, Yön buldun, yarınsız düşüncede ilerlemeye. Biliyor musun,rüyalara gök yağdı sevdasıyla İki yürekli nefesin bedeni bakar bu sırlara. Hislerini okudum, neden bulamam seni itmeye, Hayalimde tatlı yüzün,saatler olacak sevgimde. (Aksaray /21 Haziran 2007) Çiğdem Çakır |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:11 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.