www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Hacer Esma Yüksel (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143264)

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:57 AM

Denk

İklimlern renginde çizildi hayallerim
Onlara denk dizildi sevincim,elemlerim
Şaşmamalı o halde ahenklerin dansına
Kimi bahar tadına,kimi kış ayazına

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:57 AM

Derbeder

İlhamımın ucuna yürek düştü kül düştü
Bir bahtın karasına diken diken gül düştü
Görmem diye zülfünün telini karasını
Ümitsizlik eliyle tez elden elem düştü

Ey güzel bir sevdadır aldı deli başımı
Her nefeste hasretle katık ettim aşımı
Ummanlara karışır sele meyleder diye
Hep içime akıttım kandan da al yaşımı

Gülüşünün hatrına dümdüz ettim dağları
Birbirine bağladım eski yeni çağları
Bilemedi kimseler kimseler göremedi
Yüreğime ördüğün kor alevden ağları

Hasretinin yadını nakış ettim ömrüme
Sensizliği kılavuz yapıp da her günüme
Pes etme kapısını ne vakit aralasam
Söz geçmedi esirin ezel ebed gönlüme

İlhamımın ucuna yürek düştü kül düştü
Bir bahtın karasına diken diken gül düştü
Sevdiğim nazlı yarim eller bayram ederken
Kara toprak bağrına cismimden gölgen düştü

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:57 AM

Destan-ı Kahır

Bilmezdi sevda utangaçlığımı
İnadına gelip konunca omzuma
Dilim tutulur bir anda
Donar kalır kaçamazdım
İçimde bir yere hapsolan kaygımı
Bulayıp bendeki en koyu kana
Kuş misali bir canda
Kahır destanı yazdım
(1999)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:57 AM

Deva

Ve ölümü içiyor ruhum bugün derinden
Gözlerinin karası içimi acıtıyor
Bir vahşet deryasında tereddütün elinden
Yudumladığım deva canımı sancıtıyor

Deva ki zehir zıkkım deva ki kesin bela
Deva ki yüreğimi gün gün öldüren sevda
Deva ki bir cismin bütün cidarlarında
Kanadıkça kanatan derinden derin yara

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:57 AM

Devam

Bazen yaşamda akış
Sabitte boşa kürek
Öyle bir nokta ki bu
Donar pes eder bilek
Yine de devam dostum
Allahtan güçlü yürek

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Dillerdeki

Halet-i ruhiyede nice alemler gizli
Her birinin kilidi ayrı ayrı ellerde
Mesneviler,gazeller Kaf Dağı'nın malıdır
Ancak bir iki dize dolaşıyor dillerde

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Dinle

Uzak çağların haykırışında
Kendini bulan seheri dinle
Kapalı kapılar ardına gizli
Elemin içine gir de serinle

Dinle bir bakalım yakarışları
Hıçkırığın izinde boğulan mı var
Tutarken elinden çaresizliğin
Çareyi sizlikten ayıran mı var

Ezberden söylenmez kahır bestesi
Zaman ifadesini yineler durur
Usanmaz da hiç yinelemekten
Bakarsın candan bir dinleyen olur

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Dipsiz Kuyu

Coşan duyguların ahengidir
Eski çağlardan bir sevdadır bu
İklimler ötesinden varolan
İp erişmeyen dipsiz kuyu
Var mı hala dibinde
Bulunmakta mıdır su
Bu bana pek düşmeyen
Anlamsız,bahtsız soru
Var mı hala dibinde
Bulunmakta mı su...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Diriliş

Hangi çağın ötesidir alnımızda beliren
Kaç beşere nasip her nefeste can vermek
Atimiz aldırmaz,mazidir bize gülen
Öylesine güzel ki ölüm içre dirilmek...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Donardı

Aynalarda görürürüm aksini
Büyülü sevdandır yansıyan
Ah bir de duyaydım sesini
Donardı an, mekan, zaman

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Dost

Şu fani dünyada bir dostun varsa eğer
Elemi şerbet edip çile çekmeğe değer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Döngü

Ansızın kapatır kendini zora
Kolayın yoluna yüzünü sürer
Tembellik ilminde düşünce dara
Dağ gibi karları kaşıkla kürer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Döngü2

Bir zeytin dalıyla uçup geldi kırlangıç
Dağların zirvesinde sisler aralanırken
Masmavi yarınlara olsun diye başlangıç
Güvercinin dilinde barış karalanırken

Değişimi solumak kırlangıç kanadında
Taze bir nefes gibi ciğerinde hissetmek
Ve buluşmak döngünün ahenkli sanatında
Barışı ömür boyu dua gibi zikretmek

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Dönüşüm

Arınır ruhumuz ayrılıklardan
Doğunca ölümün taze şafağı
Ufuklarda gerileyendir artık
Hissiz yaşantıların asude çağı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:58 AM

Dönüşüm2

Nasıl da nazlıydı nasıl da ince
Ruhumun elemi seni görünce
Ebedi hasretin bendesi iken
Vuslata şah oldu ölüm gelince

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Durum

Vedaya hazır değil eylüllerin şarkısı
Her nağme illa veda kokmak zorunda değil
Yeni bahar güzeldir en az eskisi kadar
Her başlangıç bir sondan doğmak zorunda değil

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Durum2

Elemine yaktığım bütün gazeller talan
Yavan bulutsuzluğun açık isyanı yavan
Nerde yitik bir bakış gözlerimi boylasa
Yalan geçen zamanın akıp gittiği yalan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Durum3

Geçiyor sefanın yalancı rengi
Geçiyor üstümden yeşil haleler
Kaybolan mevcudun olur mu dengi
Göklere erişir gamdan naleler

Yanıyor günlerin ötesi bugün
Yanıyor yokluğa boşluk katarak
Azalan izinde beliren hüzün
Olmuyor varlıktan bir lahza ırak

Duruyor şafakta ıslak çiğ gibi
Duruyor nakışı nazik bağrında
Boran da olsa, olsa da tipi
Bugün de burada elbet yarın da

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Dürüstlük

Dürüstlük ne beter ne umarsız bir çile
Ruhumu alır da veriverir sele...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Düşümde

Zıpladım dün düşümde
Bir adımda güneşin saçlarından tuttum
Yakamadı lüleleri elimi
Önce hassasiyetle onları yuttum

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Eğer

Sebepleri unutabiliyorsak eğer
Yıkanmıştır içimiz
Zafiranla olmasa da
Aklanmıştır biliriz

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Eğer2

Özündeki cevheri sunmuşsa sana hayat
Acın da tebessümdür derde kedere inat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Eksik

Eksikten birşeyler var buralarda bir yerde
Bir şey bizi en ince zevkinden mahrum eder
Kainatın ritmine aşina nefeslerde
Eksiğin nazlı yanı ötelere dek gider

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Elbet

Savurdum yılları mesafeler ardına
Geçen zaman bana ilmekleri öğretti
Özü közden ayırabilmek için
Elbette ki sevmek gerekti

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Elbet2

Karanlık tünellere çöreklenen seherler
Elbet bir gün utanır ve kaldırır başını
İpeksi meltemlerle incitmeden kurutur
Sele hepten meyilli gözlerinin yaşını

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Elveda Çocukluğum

Vedalaştım bugün çocukluğumla
Yürekten tebessümüm anlık mutluluğumla
Pamuktan hayallerim,muzip yorgunluğumla
Elma şekerlerinin içini kurt bürümüş
Paslanmış zincirleri tahtadan salıncağın
Sarnıcın üstündeki kardan adam erimiş
Ve oyulmuş gözleri pofuduk ayıcığın
Mahallenin delisi ahrete göç eylemiş
Mahmure teyzelerin evlerini yıkmışlar
Salaş sahil kahvesi uzakları bellemiş
Kumların üstündeki kulübeyi yakmışlar
Kala kala geriye bir dünya anı kalmış
Hafızanın ipine sıkı sıkı tutunan
Güneşlerin yerini sisli gölgeler almış
Bir gün terk-i diyar etmeleri umulan
Vedalaştım bugün çocukluğumla
Yürekten tebessümüm,anlık mutluluğumla
Hüzünlü bir vedaydı gençliğimin yadında
Dalından koparılmış buruk elma tadında

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Esinti

Yaredir özünde tatlı hayali
Eserdi baharlar sıcak meltemden
Yakamoz bağrında yuğarken yari
Sevdalar elini çekti elzemden

Her yere bir garip buğu tüllendi
Bir figan duyuldu ta ötelerden
Namenin ardında duran güllerdi
Kadife kokusu gelen ezelden

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 11:59 AM

Ey Güzel

Müjdesi saçların
Güzellik ikliminin
Taze papatyalarla
Yaklaş sen hep yanıma
Sevda bestelerini
Yudumlarken aya bak
Belki ışığından yansır
Eksilen ziyasına
Bir kelebek dansıyla
Kon sen rüyalarıma
Nur olan kanatlarla
Savrul hülyalarıma
Zerrelerin birleşip
Aydınlatsın afakı
Yok etsin gönlümüzden
Zehr-i zebun firakı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Ey Peri

Acıyı ilmek ilmek benliğime işleyen
Sevda diye dikenleri kor alevle besleyen
Sen ey sen gibilerin biricik ilahesi
Sen ey deli çağların acımasız perisi
Sen ki beni en korkunç çıldırmalara iten
Senki öldürsen bile yine gönlümde biten
Bilir miydin her gecem senle dolu olurdu
Bu nefis yalnız seni görmek için uyurdu
Hicran selim bend olur ruhuma dolanırdı
Saçının her telini can özüm kıskanırdı
Yani anlayacağın öyle basit değildi
Tüm ruhumun neşesi bir alayınla gitti
Gizli kalsaydı sevdam kimseler bilmeseydi
Kendi ruhum kendini didik didik etseydi
Söylenmemiş söz gibi bende başlayan masal
Benliğime sinerek yine bende bitseydi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Ferhat

Ayrılığın ritmiyle süzülen yelkenliler
İçimde kısılmış dar bir geçitteler
Kaptan tedirgince der yol ver
Kabil değildir oysa
Demirler ve demirler
Ruhum yine de bir ışık diler
Belki Ferhattır gelen
Birden aklımı çeler
Vee onca engele rağmen
Demir dağları deler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Final

Ne değişir bilemiyorum
Ne değişir bundan sonra
Yine elbet bahar gelir
Cemre düşer toprağa
Bir gonca açar
Güzellik bulur
Balık takılır ağa
Kan damlar,can bulur
Savrulan yelesiyle
Doru at kalkar şaha
Aydınlık döner,siyahlık olur
Hüzünler kırılır,acı diner
Sessiz kalır her yer
Hasretim isyan eder
Can düşünce toprağa

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Firak

Karanlığın ritmidir hüzün merdivenleri
Vuruşuyla her akis dimağda yankılanır
İniş ani olunca hiç ileri,hep geri
Adımlanan mesafe firaktır,noktalanır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Firar

Herşey,herşey eskimeli içimde
Tozlenmalı, küflenmeli
Herşey, yedi iklim ne varsa
Teker teker usulca
Üzmeden, incitmeden ruhu
Haberdar etmeden hiçbir güruhu
Pırıltısı kalmamalı gözlerin
Feri sönmeli
Yıldızların aydınlığı bataklığa dönmeli
Öyle bir dönmeli ki balçık olmalı bahçeler
Kara güller açmalı bağırlarında
Ve baykuşlar ötmeli dallarında
Kara güller ve baykuşlar
Karanlığa aşık sadık kuşlar
Ölmeli, herşey ölmeli içimde
Neşe,ümit ve zevk
Gündüz, gece ve renk
Ve mutluluğa dair tüm ahenk
Yaşayan cismime inat
Takarak yokluğa kanat
Ruh süzülüp de gitmeli buralardan
Kaçmalı
Tüm varlığıyla varlıkken kainat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Firari

Bağlardı tenine nadide zülfü
Karanın kahrına sessiz ağlardı
Gecenin zehrine geçit verirken
Gündüz gezindiği viran bağlardı

Dağlardı içini ateşten sızı
Yalazın bağrında alev çağlardı
Ovalar düzüyle sönük kalırken
Haşmetle beliren yüce dağlardı

Ağlardı, ağlardı nasıl ağlardı
Denizler,dereler,göller çağlardı
Çağlayan ruhuna sükun gelirken
Yırtıp kurtulduğu demir ağlardı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Fiyasko

Zorlayarak aştığım patikalar ardında
Beliren siluete koşar adımla gittim
Bir kule ki gökleri kucaklamış tahtında
Heybeti karşısında gerçekliğimden yittim

Vakarı varlığında gülümseyen bir devdi
Vakarı haşmetiyle binler kuleden evdi
Gizli bir senfoninin davetine icabet
Sanki bana verilmiş kutsiyetli görevdi

Hiç tereddüt etmeden bu çağrıya uyarak
Bazı bazı gaipten bazı içten duyarak
Kalenin kapısına uçarak ilerledim
İlk vuruşta tokmağı kumların dibindeydim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Fokurtu

Nargilemin dumanında tuhaftan bir büyü
Hissiyatlar ruhuma istemeden verilir
Zümrütten bir ankanın en parlak tüyü
Fokurtu deryasında nezaketle belirir

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Fora

Gittiği yere kadar sürdüm gemilerimi
Ufuğun dibindeydi yeşeren ümitlerim
Nihayetsiz bir rüzgar esince bahtıma
Nihayetsiz bir yelken açtım rüyalarıma
Şişirdim yelkenimi özgür tayfa ruhumla
Gittim işte gidiyorum
Tam ileri uygun adımla
Fora yelken pupa yelken
Cazipken bunca görünmeyen kıyılar
Ey kadim hayat, sal ipini
Pes etmek için çook erken...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Galip

Sana meyil etmeyen bir sevdanın ipini
Ne diye titretirsin ayıp civan mertliğe
Savur derd-i harmanı ayan olsun kemalin
Hep mağlup değil midir ikilikler tekliğe

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Garabet

Garabet bir kör kuyu,garabet bir dehlizdir
Garabet yeşerdikçe zehirleyen nergistir

Tomurcukken belirir zehrinin güzelliği
Açması gerekmeden tacı takar başına
Nasibini almışken cömertinden karanın
Acıyı katık eder zaten acı aşına

Salınarak gezer hep gayyanın diyarında
Ziftten kandiller ile gömülürken yasına
Küflü bir karanlığın kanadına sığınır
Kaldırmadan başını aydınlığın hazzına

Minnet etmez de etmez tebessüme,gülüşe
Açmaz da hiç bağrını sevdalı tek bir düşe
Ruhu kendi içini duman edip üflerken
Eyvallah diyendir hep,en tepeden düşüşe

Garabet bir kör kuyu,garabet bir dehlizdir
Garabet yeşerdikçe zehirleyen nergistir

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL 03-30-2009 12:00 PM

Garip

Çaresizlik diyarına çöreklenen baykuş
Bilir misin diyarında hükmü geçenlerdenim
Mağrurlanıp da durma çilekeşliğinle
Tahtında oturan senden de çok benim

Acı benim,hüzün benim,çile benim,dert benim
Gözyaşlarımla gündüz,ızdırapla gecenim
Anlaşılmaz sonsuzlıkta saklı kalmış bir liman
Anlaşılmaz derinlikte sürüklenen ecelim

Diyar diyar üstüne yığılırken mesafeler
Yine de bilinmez mülküm,ocağım,yerim
Çareyi yele vermiş bir hüznün ortasında
Bir acayip diyarda tamamlanan seferim

Hacer Esma Yüksel


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:04 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.