www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Zeki Çalar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144442)

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çanakkale'ye doğru

Çanakkale'ye doğru
Git, bitmez Anadolu
Mektular gelir gider
Hasret ve sevgi dolu

Postalları bağladım
Tüfeğimi yağladım
İlk mektubu okudum
Yüreğimi dağladım

Mataramı doldurdum
Su içtim kana kana
Asker ettiler beni
Bir babayla bir ana

Kaleköy'den bakınca
Semadirek görünür
Mektubum gelmeyince
Bana hüzün bürünür

Silâh elde beklerim
Günlere gün eklerim
Ben bir Türk askeriyim
Güçlüdür bileklerim

Gökçeada dağları
Diken değil bağ olsun
Bir gün şehit düşersem
Vatan millet sağ olsun

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çek oğlum Zeki!

Daha dün bir, bugün iki,
Bu dünyada ne gördün ki?
Sevdalının biri derler,
Aldırma, çek oğlum Zeki!

Takın gönül merceğini,
Gör dünyanın gerçeğini.
Sula sevda çiçeğini,
Soldurma, çek oğlum Zeki!

Mümkünse her gönüle gir,
Kıymetini bilen bilir.
Yüreğine gurur, kibir,
Doldurma, çek oğlum Zeki!

Sakın hor görme garibi,
Onun da var bir sahibi.
Kadehini dertli gibi,
Kaldırma, çek oğlum Zeki!

Hayat bazen ballı börek,
Sevgi için çarpsın yürek.
Bu denize boşa kürek,
Daldırma, çek oğlum Zeki!

Fâni dünya bir okuldur,
Aşk Tanrı'ya giden yoldur.
Gönlüne hep sevgi doldur,
Yıldırma, çek oğlum Zeki!

Bir şairsen, uykun olmaz,
Kafiyeler uygun olmaz.
Fikrin uysa, duygun uymaz,
Çıldırma, çek oğlum Zeki!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çeşme

Su getirdim eşmeden,
İçemedim çeşmeden.
Sevdayı hiç bilmezdim,
Ben bu derde düşmeden.

Çeşmenin altı çayır,
Dolaşırım dağ, bayır.
Sevda çekeni kolla,
Kayır Allah'ım kayır!

Çeşme önünde testi,
Bir kız yolumu kesti.
İkimizin başında,
Kavak yelleri esti.

Bu çeşmenin yası yok,
Su içmeye tası yok.
Aklım, fikrim Sevda'da,
Sevda gibi hası yok.

Bu çeşmenin nesi var?
Şırıl şırıl sesi var.
Sevda çok güzel ama,
Aksi bir annesi var.

Çeşme başında kızlar,
Birer testi omuzlar.
Ben Sevda'mı üzemem,
Sonra vicdanım sızlar.

Çeşmenin suyu duru,
O kız gözümün nuru.
Derdimi söyleyemem,
Yanarım kuru kuru.

Çeşmenin yanı serin,
Düşündüm derin derin.
Acep n'etsem, n'eylesem?
Bana bir akıl verin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çeşme başı

Çeşme başı, su başı,
Gönlüm çeşme adaşı.
Ben sana ne yaptım ki,
Niye attın o taşı?

Kapıydım aralandım,
Defterdim karalandım,
Bir taşla yaralandım,
Niye attın o taşı?

Bir deliydim, duruldum,
Şiir yazdım yoruldum,
Bir söz ile vuruldum,
Niye attın o taşı?

Zevk almıştım gülmenden,
Hoşlanıyordum senden,
Ne istedin kız benden?
Niye attın o taşı?

Akşamdır günün ardı,
Nice umudum vardı,
Ummadık taş baş yardı,
Niye attın o taşı?

Gençken fokur fokurdum,
Güzel şiir okurdum,
Gece düşünüp durdum,
Niye attın o taşı?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çıkma gurbete

Yanılıp yakılıp çıkma gurbete,
Bir dilim ekmeği yeter sılanın.
Sen de benim gibi hasret çekersin,
Hayali gözünde tüter sılanın.

Sılayı andıkça gözler ıslanır,
Türküler söylenir, gönül hislenir,
Baykuş bile keklik gibi seslenir,
Bülbülü bir başka öter sılanın.

Herkes sılasını över, övünür,
Hasretini çeken yanar, dövünür,
Çalısı, çırpısı sümbül görünür,
Gülleri mis gibi kokar sılanın.

Yabancı olursun gittiğin yere,
Derler ki; Hemşehrim memleket nere?
Hep aklına gelir köydeki dere,
Suları buz gibi akar sılanın.

Gurbet ellerinde mahzun gezersin,
Pişman olup, kaderine kızarsın,
Gözyaşların ile mektup yazarsın,
Acısı kor gibi yakar sılanın.

Sırrını açacak dost bulamazsın,
Hep kendi kendine yanar, ağlarsın,
Bu derdi çekmekten kurtulamazsın,
Hasreti sevdadan beter sılanın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çit üstünden atladım

Çit üstünden atladım,
Daldan erik topladım.
Yâri gördüm sevindim,
Yaş gününü kutladım.

Bahçeye kilim serdi,
Hoş tuttu, yer gösterdi.
İpekli mendil verdi,
Hep cebimde sakladım.

Hayran kaldım sözüne,
Aşkla baktım yüzüne.
El attım ak göğsüne,
Çift tomurcuk yokladım.

Güldürdü gülmeleri,
Zevk verdi sevmeleri.
Tez çözdüm düğmeleri,
Sarıldım, kucakladım.

Kiraz dudaklarından,
Elma yanaklarından,
Kar gibi gerdanından,
Öptüm de rahatladım.

Bir hayal oyununda,
Dolandım yâr boynunda,
Bayram ettim koynunda,
Hem öptüm, hem kokladım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çocuğum

Uçup gideceksin baba evinden,
Özgür olduğunu düşüneceksin.
Okulda her şeyi bir bir öğrendin,
Şimdi de hayatı öğreneceksin.

Bir ev tutacaksın uzak bir yerde,
Sabahın köründe çay içeceksin.
Servis araçları gelip geçecek,
Telâşla işine yetişeceksin.

Yenik düşeceksin duygularına,
Âşık olacaksın, özleyeceksin.
Kimse bilmeyecek gözyaşlarını,
İçe atacaksın, gizleyeceksin.

Yarına umutla yürü çocuğum,
Sıcağa, soğuğa direneceksin.
Her şeyi babandan iyi bilirsin,
Yine de babandan öğreneceksin

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çocuk gibi

Çocuk gibi düşlerim,
En güzeli isterim.
Dere değil, çay değil,
Irmak olur hislerim.

Aklım, duygum birleşir,
Söz beynime yerleşir,
Fikrimle güzelleşir,
Anlam verip beslerim.

Şiir tutkum, hevesim,
Türkü kokar nefesim.
Gönülden gelir sesim,
Düşüncemle süslerim.

Benim ufkum geniştir,
Konularım ilginçtir.
Çok düşünmek zor iştir,
Zorluğu göğüslerim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:47 PM

Çocuk olmak

Küçük bir bebekken,
çok güzel emeklerdim.
Biraz büyüyüp,
yürümek istedim.
Yürüdüm.
Biraz daha büyüyüp,
güzel konuşmak istedim.
Konuştum.
Biraz daha büyüyüp,
hozanda top oynamak istedim.
Oynadım.
Biraz daha büyüyüp,
okula gitmek istedim.
Gittim.
Biraz daha, biraz daha diye diye büyüdüm.
Askerliğimi yaptım.
Bir iş bulup, çalışmaya başladım.
Evlendim; çoluk çocuğa karıştım.
Geçim derdine düştüm.
Büyüdüm de ne oldu sanki?
Yeniden çocuk olmak istiyorum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Çok özledim

Ay sözledim, gün sözledim,
Gelir diye yol gözledim.
Ne dün geldi ne de bugün,
Ben nazlımı çok özledim.

Boynu bükük bir fideyim,
Bir garibim, ne edeyim?
İzin verin de gideyim,
Ben nazlımı çok özledim.

Dudakları al kirazlı,
Etek giysin mor beyazlı,
Hep salınsın nazlı nazlı,
Ben nazlımı çok özledim.

Gündüz işle, gece düşle,
Öleceğim bu gidişle,
Mutlu etsin bir gelişle,
Ben nazlımı çok özledim.

Duygularım süne gibi,
Dert yapıştı kene gibi,
Her günüm bir sene gibi,
Ben nazlımı çok özledim.

Her düşümü gerçek sandım,
Kan ter içinde uyandım,
Yedi gündür zor dayandım,
Ben nazlımı çok özledim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Damla

Küçücük bir damlaydım,
Duygularımla taştım.
Nice engeli aştım,
Bir dereye bulaştım.

Yunus'la olgunlaştım,
Mevlâna'ya ulaştım.
Ruhumda Karac'oğlan,
Pir Sultan'la dolaştım.

Dadaloğlu'yla koştum,
Âşık Veysel'le coştum.
Acılar Denizi'nde,
Oğuzcan'la buluştum.

Söz güzelse aşınmaz,
Çirkinse, anlaşılmaz,
Yalnızlık paylaşılmaz,
Hislerimle paylaştım.

Hâkim Bey'le dert yanan,
Karakoç'u dinledim.
Mihriban türküsünü,
Binlerce kez söyledim.

Soyuer'i okudum,
Cemal Sâfi'ye geldim.
Güzide Gülpınar'ı,
Gerçek bir anne bildim.

7 Temmuz 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Davet

Bir gülümser yüz ile,
Gel süzüle süzüle.
Bak ne hâllere düştüm,
Yâr üzüle üzüle.

Bakma öyle el gibi,
Esip geçme yel gibi.
Gel üzme bu garibi,
Bir acılı söz ile.

Aytepe'ye çıkalım,
Marmara'ya bakalım.
Gel bir ateş yakalım,
Bağrımdaki köz ile.

Keklik konsun bağıma,
Kar otursun dağıma.
Yine gir yatağıma,
Cilve ile, naz ile.

Nail oldum jestine,
Ortağım her hissine.
Yat kolumun üstüne,
Sar büzüle büzüle.

Ne yılan, ne böcektim,
Nadide bir çiçektim.
Yıllarca çile çektim,
Hep ezile ezile.

Zeki der ki: N'eylerim?
Sevgiyi bal eylerim.
Anlamlı söz söylerim,
Gönlümdeki saz ile.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Değirmenin başları

Savak olur değirmenin başları.
Su akar da çark döndürür taşları.
Elâ gözlü bir dilbere vuruldum,
Yüreğimde iz bıraktı kaşları.

Hayran kaldım sohbetine, sözüne,
Ne yapsam da nasıl girsem gözüne?
Seviyorum diyemem ki yüzüne,
Akıp gider gözlerimin yaşları.

Utandım da tutamadım elinden,
Fikir yaptım saçlarının telinden.
Ne düşümden çıktı ne hayalimden,
Bini aştı şu gönlümün suçları.

Davet etsin, hemen koşar gelirim,
Can istesin, o yâr için ölürüm.
Ben güzelin kıymetini bilirim,
Değirmende ağartmadım saçları.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Değişti

İp çürüdü, ağ değişti,
Seçim yaptık, çağ değişti.
Maksat üzüm yemek değil,
Bağcı dövdük, bağ değişti.

Hormonlu gıda dokundu,
Ölene rahmet okundu.
Her yamaçta gecekondu,
Şehirlerde dağ değişti.

Geçin efendiler, geçin,
Doğru dürüst bir yol seçin.
Neler yaptık vatan için?
Ölen öldü, sağ değişti.

Her ayıya dayı derdik,
KöPage Rankingüden rahat geçerdik.
Efendice yağ çekerdik,
Yalaka çok, yağ değişti.

10 Mayıs 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Değmesin

Aklın hislerine boyun eğmesin,
Çoluk çocuk eski püskü giymesin.
Kafanda kırk tane tilki dolaşsın,
Kuyrukları birbirine değmesin.

Hiç işin olmasın kinle, küfürle,
Başla besmeleyle, bitir şükürle.
Bin dost kazanırsın bir teşekkürle,
Yeter ki yüreğin kibirlenmesin.

28 Ağustos 2003

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Deli

Geçen gün, sahilde oturmuş denize bakıyordum. Perişan kılıklı birisi, selâm verip yanıma oturdu. Elindeki ekmeği tıka basa yedi bitirdi. 'Zeki Abi! ' dedi. 'Kiminle tanışıyorum? ' edim. 'Ben deliyim! ' dedi ve ekledi, 'Sizin şiirlerinizi okuyorum ve çok beğeniyorum. Bir dörtlük de ben yazdım! ' dedi. 'Oku bakalım! 'dedim. Okudu:

Veliye üç gün bayram,
Deliye her gün bayram.
Veliye bir tas ayran,
Deliye herkes hayran.

Delinin şiirine çok güldüm ve karşılık verdim.

Deli yer tıka basa,
Ne dert vardır ne tasa.
Deliye fikir sordum,
Fikri kalmış nadasa.

Deli vardır hır deli,
Deli vardır zırdeli.
Benimle dalga geçer,
Bizimki hınzır deli.

Deli vardır yaramaz,
Bir karara varamaz.
Bir kuyuya taş atar,
Kırk kişi çıkaramaz.

Sarı kamış bel verir,
Diken bile gül verir.
Şu deliler olmasa,
Bize kim akıl verir?

Deli başladı gülmeye. 'Sana niçin deli diyorlar? ' dedim. 'Deha, insan zekasının ulaşabileceği en yüksek düzeydir. Delilik ise, akıl sınırlarının zorlanmasıyla oluşan bir hastalıktır. Bir deli dahi olabilir, Bir dahi deli olabilir. Ah Zeki Abi ah! Benim gördüğümü görsen, benim duyduğumu duysan, benim düşündüğümü düşünsen, benim hissettiğimi hissetsen; sen de kafayı üşütürsün! ' dedi ve kalkıp gitti. Ardından bakakaldım. Deli mi, akıllı mı? Bir karar veremedim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:48 PM

Deli deyip de geçme

Deli deliye baktı,
Çakmakla fikir yaktı.
Delinin akıllısı,
Peynirden gemi yaptı.

Peyniri yiye yiye,
Deli çıktı gemiye.
Balıklar gelir diye,
Oltaya yemi taktı.

Git delinin huyuna,
Taş attırma kuyuna.
Baktı çayın suyuna,
Sonra da demi tattı.

Deli ile su içme,
Deliye akıl biçme.
Deli deyip de geçme,
Beni acemi yaptı.

28 Ağustos 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:50 PM

Delinin zoruna bak

Ateşin koruna bak,
Çiçeğin moruna bak.
Ben uyurken saz çaldı,
Delinin zoruna bak!

Uykum biraz ağırdı,
'Yandım! 'diye bağırdı.
Gece türkü çağırdı,
Delinin zoruna bak!

Uykumdan uyandırdı,
Bir şey oldu sandırdı.
Beni de usandırdı,
Delinin zoruna bak!

Bir kız ile tanışmış,
Şundan bundan konuşmuş.
Yine yanmış tutuşmuş,
Delinin zoruna bak!

Sevda yolu çakıllı,
Sevmiş adamakıllı.
Benden daha akıllı,
Delinin zoruna bak!

Sohbetime alıştı,
Üç gün şiir çalıştı.
Bana akıl danıştı,
Delinin zoruna bak!

'Âşık oldum ben! 'dedi,
'Ne diyorsun sen? 'dedi.
Şimdi ayvayı yedi,
Delinin zoruna bak!

Zeki Çalar

22 Şubat 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Denizli'de

Gezip görmeden geçmeyin,
Durmak lâzım Denizli'de.
Hayalleri incitmeyin,
Kurmak lâzım Denizli'de.

Ege'nin bir yöresidir,
Gari demek töresidir.
Bayramyeri neresidir?
Sormak lâzım Denizli'de.

Horoz heykeli yapmışlar,
Dibinden su akıtmışlar.
Horoza türkü yakmışlar,
Duymak lâzım Denizli'de.

Pamukkale'den su akar,
Yamacını ak pak yapar,
Her gelen bu suya bakar,
Girmek lâzım Denizli'de.

Özay Gönlüm 'nine' demiş,
Yaren'le türkü söylemiş,
Heykeli bile dikilmiş,
Görmek lâzım Denizli'de.

Honaz Dağı kar çekmez mi?
Babadağ duman tütmez mi?
Horoz öter mi, ötmez mi?
Bilmek lâzım Denizli'de.

Yine dönüp gelsem bari,
Her yerini görsem bari.
Hadi gari! Hadi gari!
Demek lâzım Denizli'de.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Deprem

Evler kökünden sallandı,
Taşlar düştü, yuvarlandı,
Herkes telâşla uyandı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Duvarlar gelip, gittikçe,
Allah dedik düşündükçe,
Saat üçü iki geçe,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Fay hattının düğümüydü,
Bir felâket ürünüydü,
Sanki kıyamet günüydü,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Pencerede cam kırıldı,
Anne çocuğa sarıldı,
Yıldızlar pırıl pırıldı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Karga öttü, it hırladı,
Beşikte bebek zırladı,
Millet dışarı fırladı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Ölmek vardı, kalmak vardı,
Yürekleri korku sardı,
Herkes Allah'a yalvardı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Gemlikliler sokaktaydı,
Sabaha dek artçı saydı,
Dört beş tane yıldız kaydı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

17 Ağustos 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Dertli misin Uludağım?

Kardan mı yapın aşını?
Beyaz ağartmış başını.
Ayaz karartmış taşını,
Dertli misin Uludağım?

Yaylalarda kekik biter,
Keklik öter, bülbül öter,
Doruklarda duman tüter,
Dertli misin Uludağım?

Eteklerin uzun uzun,
Bursa mıdır yavrun kuzun?
Bu yıl erimedi buzun,
Dertli misin Uludağım?

Yeter artık kalksın karın,
Sil beyazı, yeşil sarın.
Gelmez mi daha baharın?
Dertli misin Uludağım?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Deşmeyin derdimi

Beyaz saçlarımı sormayın bana,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.
Sözü fiske gibi vurmayın bana,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Bana bir dokunan bin ah işitir,
Sesimi duyanlar eyvah işitir.
Ak saçımı soran zalim kişidir,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Şimdi ah çekerim ben her düğünde,
Nişanlı yitirdim Geçit köyünde.
Üç aylık askerdim o öldüğünde,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Onbeş yaşında bir taze bahardı,
Gözlerim arardı, gönlüm sorardı.
Bir acı haberle saçlar ağardı,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Dilek

Düşlerin taze olsun,
Şiirde dize olsun.
Her gece buluşalım,
Olanlar bize olsun.

kadınım, kar çiçeğim,
Sensin düşüm, gerçeğim.
Elinden mey içeyim,
Gerdanın meze olsun.

Sevdan girdi kanıma,
Hasret yetti canıma.
Salın da gel yanıma,
Zülfün yelpaze olsun.

Kin, nefret ırak bana,
Sevgiyi bırak bana.
Bir dost gibi bak bana,
Bakışın yüze olsun.

Elimi tutsun elin,
Ben olayım hayalin.
Ne suskun olsun dilin,
Ne de geveze olsun.

Zeki der ki: Dileğim,
Kendimi hep bileyim.
Bilene ne diyeyim?
Sözüm bilmeze olsun.

18 Ocak 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Dizelek

Dize dize dizelek,
Sözcükler hep göbelek.
Ozanlar çağdaş olmuş,
Ses güzel de, söz kelek.

Hani 'Beş Hececiler'?
Nerde 'Meşaleciler'?
Nereye çekip gitti?
'Toplumcu Gerçekçiler'.

Heceden vazgeçtiler,
Anlamlı söz seçtiler.
Orhan Veli'yle öldü,
Zavallı 'Garipçiler'.

Gördük olupbiteni,
Olduk çakırdikeni.
'Birinci Yeni' bitti,
Çıktı 'İkinci Yeni'.

Ah anlamlı dizgeler,
Bana göre özgeler.
Coştuk da koşma yazdık,
Çağ dışı kaldın derler.

Yazgacım, yazılgacım,
Düşüncemdir kırbacım.
Nasıl çağdaş olayım?
Yok ki bir yazdırgacım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Doktor

Aşk kalbimden giren oktur,
Hasretim var, derdim çoktur.
Dert gönlümde, çare yoktur,
İğne, ilaç verme Doktor.

Burda boynum bükülüyor,
Gözümden yaş dökülüyor,
Ciğerlerim sökülüyor,
Yanarım derdimle Doktor.

Baş ucumda dönüp durma,
'Derdin nedir? ' diye sorma.
Hislerime neşter vurma,
Yarama el sürme Doktor.

Ben sevdamla tüter oldum,
Yana yana heder oldum.
Mecnun'dan da beter oldum,
Deli diye yerme Doktor.

Dert bir değil, yüzü aşkın,
Gözler dolu, yürek taşkın.
Sayıklarım şaşkın şaşkın,
Bakıp bakıp gülme Doktor.

Dal sallandı, yaprak düştü,
Yüreğime hasret düştü.
Hüzünlendim akşamüstü,
Üzerime gelme Doktor.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Dul

Su verdim, susuz kaldım.
Yol verdim, yolsuz kaldım.
Kız verdiler, almadım,
Dul sevdim, dulsuz kaldım.

Dul yavaştan yavaştan,
Aklımı aldı baştan,
Hoşlandım o bakıştan,
Vay dedim, vaysız kaldım.

Dost bildiğim kişiler,
Ağam, paşam dediler.
Hesap geldi, tüydüler,
Pavyonda çulsuz kaldım.

Çıkmadım dul sözünden,
Kalkmaz oldum dizinden,
Öptüm iki gözünden,
Parasız, pulsuz kaldım.

Dul seven kız seçer mi?
Pavyonda su içer mi?
Gönül bu,vazgeçer mi?
Huy dedim, huysuz kaldım.

İyidir, hoştur huyu,
Gel der yanımda uyu.
Sarıldım gece boyu,
Yine uykusuz kaldım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Dut ağacı

Bir dut ağacı vardı evimizin önünde,
Kayıp düştüm dalından geçmiş günün birinde.
İp atardık dalına, bir salıncak kurardık,
Tahir, Zehra ve Gülten gölgesinde oynardık.

Tahir, dut gölgesinde bir türkü tuttururdu,
Çocuk olduğumuzu hepten unuttururdu.
Durdu yengem bahçeden 'Tahir! ' diye ünlerdi,
Unutulmaz o günler, ne de güzel günlerdi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Düğün

Düğün dernek kurulur,
Saz teline vurulur.
Mahallenin kızları,
Oynar oynar yorulur.

Nikâh memuru gelir,
Gelin, güvey sorulur.
Davetliler yer bulur,
Oynar oynar yorulur.

Güzel ses verir keman,
Taksim yapar bir zaman.
Aman kanuncu aman,
Darbukacı yorulur.

Tanıdıklar gelirler,
Hediyeler verirler.
Görümceler, eltiler,
Oynar oynar yorulur.

Gelin duvaklı, telli,
Uzun boy, ince belli.
Çalınır çiftetelli,
Oynar oynar yorulur.

Kayınbaba, kaynana,
Otururlar yan yana.
Güvey çıkar meydana,
Oynar oynar yorulur.

Israr etmeyin dostlar,
Oynayamam, yerim dar.
Gelin var, güveyi var,
Oynar oynar yorulur.

Gecemiz ilerledi,
Daha tavuk gelmedi.
Darbukacı terledi,
Oynar oynar yorulur.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Dünyanın en mutlu adamı

Harcayacak kadar param olursa,
Dünyanın en mutlu adamı benim.
Her akşam evimde sofra kurulsa,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Aklımı, fikrimi, duygumu katsam,
Gönlümden geçeni bir bir anlatsam,
Sevdiğim kadına sarılıp yatsam,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Umutlarım çiçek gibi solmasın,
Gözyaşlarım gözlerime dolmasın,
Hiçbir derdim, hiçbir tasam olmasın,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Zeki der ki: Aşkla çarpsın yüreğim,
Dostlarımın vefasını göreyim,
Üç günlük ömrümde sefa süreyim,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Düşlerimin kadını

Düşlerde buluşuruz, gözlerle konuşuruz,
Aşka davet edersin düşlerimin kadını.
Öpüşüp koklaşırken, aniden uyanırım,
Sen kaybolup gidersin düşlerimin kadını.

Yüreğime işledim o elâ gözlerini,
Belleğime kazıdım güzel gamzelerini.
Unutmak mümkün değil yüzünü, ellerini,
Aklımda bir portresin düşlerimin kadını.

Alımlı endamını, seksi dişiliğini,
Kelimeler yetmez ki saysam özelliğini.
Nasıl tarif edeyim senin güzelliğini?
Cennette bir hurisin düşlerimin kadını.

İkimiz bir olunca, ne dert olur ne keder,
Beni mutlu etmeye gülüşün bile yeter.
Seni gördüm göreli olmuşum daha beter,
Sen fikrimin gülüsün düşlerimin kadını.

Seksi tavırlarınla fikrimi bozdurursun,
Gariban bir şaire destanlar yazdırırsın.
Ak göğsünün üstünden düğmeler çözdürürsün,
Cilveyi de bilirsin düşlerimin kadını.

Karşımda dans edersin, seyredip sevinirim,
Bir yandan soyunursun, sevinçten deliririm.
Çırıçıplak hâlini sadece ben bilirim,
Afrodit'e benzersin düşlerimin kadını.

Siyah jartiyerinle, desenli sutyeninle,
Başımı döndürürsün gül kokulu teninle.
Ipıssız *******de sevişiriz seninle,
Beni mutlu edersin düşlerimin kadını.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Düşlerimin kadını 2

Ne o anı unuttum, ne o anın tadını,
Hasret koydum sevgilim sensizliğin adını.
Belki gelirsin diye, her gece bekliyorum,
Seni sayıklıyorum düşlerimin kadını.

Ah o gülümsemeler, ah o güzel gamzeler,
Yay kaşlar, elâ gözler hasretimi tazeler.
Asla sensiz olmuyor kurduğum fanteziler,
Seni çok özlüyorum düşlerimin kadını.

Bu gece buluşalım, sessizce gel yanıma,
Öpüşüp koklaşalım, yine sarıl boynuma.
Gel artık yatağıma, bir daha gir koynuma,
Seni arzuluyorum düşlerimin kadını.

Hayallerin içinde kaybolup gidiyorum,
Kimseyi duymuyorum, dalıp düşünüyorum.
Bu aşk mı, delilik mi? Karar veremiyorum,
Seni çok seviyorum düşlerimin kadını.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:51 PM

Düşün

Fazla durma güneşte,
Zarar vermeden düşün.
Hayır vardır her işte,
Karar vermeden düşün.

Güzele bak güzele,
Sevgini hep tazele.
Hiç gerek yok gazele,
Gönül vermeden düşün.

Asla yaşanmaz kinle,
Barışık ol kendinle.
El söylerken, sen dinle,
Yanıt vermeden düşün.

Aslına bak aslına,
Girme hicaz faslına.
Güvenme her dostuna,
Bir sır vermeden düşün.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Düşündükçe

Çok düşünme şair derler,
Düşündükçe yaşıyoruz.
Düşüncenin sınırı yok,
Duvarları aşıyoruz.

İnsan beyni bir kâinat,
Orda doğar fikir, sanat,
Haksızlığa, zulme inat,
Düşündükçe coşuyoruz.

Biz nereden geliyoruz?
Hangi yöne gidiyoruz?
Ne bıraktık geleceğe?
Düşündükçe şaşıyoruz.

Zaman, mekân ve boyut var,
Hem somut var, hem soyut var,
Hem endişe, hem umut var,
Yarınlara koşuyoruz.

Görüyoruz durumları,
Yapıyoruz yorumları,
En karmaşık sorunları,
Düşündükçe çözüyoruz.

20 Haziran 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Düşüne düşüne

Bakma elin işine,
Düş güzellik peşine.
Al eline kalemi,
Yaz düşüne düşüne.

Uyuma gece boyu,
İşle fikri, duyguyu.
İğne ile bin kuyu,
Kaz düşüne düşüne.

Nedir ak, nedir kara?
Anlamını sor, ara.
Dal yeni ufuklara,
Gez düşüne düşüne.

Şair hayal kuracak,
Geçmişini soracak.
Yarın neler olacak?
Sez düşüne düşüne.

Ziyan etme geceyi,
Uydur vezni, heceyi.
Aşk denen bilmeceyi,
Çöz düşüne düşüne.

Ham gönülde köz olmaz,
Âşıkta kem söz olmaz.
Düşüncesiz söz olmaz,
Söz düşüne düşüne.

6 Haziran 1998

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Düşünmek lâzım

Düşün be Kazım!
Dünya neden dönüyor?
Düşünmek lâzım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Elâ gözlerini sevdiğim dilber

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Şeftali toplarsın, yorulur musun?
Gördüm ki bu köyün güzeli sensin,
Gelenden geçenden sorulur musun?

Evinizin önü bağlık, bahçelik,
Saçların belinde hep belik belik,
Aklımı başımdan aldın üstelik,
Kız güzelim diye kurulur musun?

Keles yaylaları hep kekik kokar,
Dereler şırıldar, kuşlar cıvıldar.
Elâ gözlüm senden bir dileğim var,
Yâr diye boynuma sarılır mısın?

Bir garip âşığım, çaldım her telden,
Ne gülden vazgeçtim ne de bülbülden.
Kız vuruldum sana candan gönülden,
Sen de benim gibi vurulur musun?

Ay gibi yüzünü ilk kez görmekle,
Sevdalandım sana gönül vermekle.
Bana varır mısın düğün dernekle?
Anamın gelini sen olur musun?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Eleştirmen

Ya eseri övmen gerek,
Ya da verip veriştirmen.
Tenkit etmek kolay değil,
İşin çok zor eleştirmen.

Kalas yontmakla incelir,
Sanat yorumla yücelir.
Eleştirsen tepki gelir,
İşin çok zor eleştirmen.

Ne İsa'ya yaranırsın,
Ne Musa'ya yaranırsın,
Dertsiz başa dert alırsın,
İşin çok zor eleştirmen.

Şiir eleştiri ister,
Gel bize de bir yol göster,
Kimi 'Konuş! ' kimi 'Sus! ' der,
İşin çok zor eleştirmen.

Oku da bahset biçimden,
Geçir fikir süzgecinden,
Gel de çık işin içinden,
İşin çok zor eleştirmen.

2 Mayıs 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Emekli

Gençlik yıllarını işine vermiş,
Felek çemberinden geçmiş emekli.
Her türlü zorluğa göğsünü germiş,
Yokluğun içinde pişmiş emekli.

Bir eziyet var ki maaş gününde,
Kuyruklar uzamış banka önünde.
Pek rahat görmemiş ahir ömründe,
Sabırla sıraya geçmiş emekli.

Hükümet kendine düzer methiye,
Yüzde üç, yüzde üç vermiş hediye.
Gündüz pazarları pahalı diye,
Akşam pazarını seçmiş emekli.

'Bu para bir ayda yeter mi? ' diyor,
'Evimin bacası tüter mi? ' diyor.
Reva görenlere sitem ediyor,
Kızmış hükümete, küsmüş emekli.

İş bulsa, yaylada koyun güdecek,
Bu maaş yetecek, baca tütecek.
Nasıl everecek, baş göz edecek?
Oğlunun derdine düşmüş emekli.

Arz eder hâlini getirir dile,
Uzaya yol olmuş çektiği çile.
Yine de şükreder kan kussa bile,
Kızılcık şerbeti içmiş emekli.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Emre Hoca

Burda bir mübarek var,
Masasında börek var.
Emre Hoca dostumken,
Düşmana ne gerek var.

Amca der, usta demez,
Tarzımı hiç beğenmez.
Bir çay bile söylemez,
Cebinde engerek var.

Hem düşünür, hem yazar,
Aman değmesin nazar.
İğneyle kuyu kazar,
Ne kazma ne kürek var.

O şiirden çok anlar,
Eksik varsa tamamlar,
Sözcükleri harmanlar,
Ozansı bir yürek var.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 04:52 PM

Enişte

Erken gittin enişte!
Hayır vardır her işte.
Ölüm güzel diyorlar,
İlle de üzer işte.

Şayak ceket giyerdin,
Balığı çok severdin.
'N'aber kayınço? 'derdin,
Bana her seslenişte.

Genç yaşta hastalandın,
Doktor doktor dolandın.
Derdinle oyalandın,
Talihin de kör işte!

Rüzgâra enfes derdin,
'Es bağrıma! Es! ' derdin.
Huzur görmek isterdin,
Mezardasın, gör işte!

16 Mart 2006

Zeki Çalar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:14 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.