www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ertuğrul Şakar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144443)

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:17 PM

Çocuk Yanımı Geriye Bırakırım

Çocuk yanımı geriye bırakırım
Biraz daha oynamak için
Muziplikse muziplik
İhtilal maskesi bir cesaret
Çocukluk inadına bir kırım

Yarımı yamarım yüzüme
Ölüm haberlerinde yarım yarım
Bahar çiçeği gibi ayaz vurmuş
Filistinde kurşunlarla yıkanırım
Kan akar çocuk yüzümün bir yanından

Geleceği korku ve kan büyütür
Paralar kanlanır,gözler kanlanır
Çocuk bir yanım var vurulmuş
Çocukluk insanı ihtiyarlatır
Çocuk yanımı geriye bırakırım

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:17 PM

Çocuksu Çöreklenmeler

Sabah alacasında iskambil kartı gibi
Pırpıt duygularda pıhtılaştım
Beyazlık hissi binek taşında

Ayrıntılı huysuzlanmalardan kesilme
Cuntacı kadın hakikatinden kaçış
Çocuksu çöreklenmeler bu yaşında

Çöpçatanlık çörekotu gibi kara
Epey erginleşti değişmek
Büzüşmüş bir garanti var kaşında

Mahkumum güvence denilen çeki düzene

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:17 PM

Çöl İklimine

Mevsimler değişti çöl iklimine
Gözüyaşlı yağmurlar ağlar ikindileri

Seven güneş bunaltır,bastırır bildiğince
Orta yaşlı kızlar güler habire

Dünyanın çivisi yok ki çakayım
Sokakları doldurmuş kent kanepeleri

Güneş ve gün arasında sessizce
Düşünürüm yıldız ışıması gözleri

Mevsimler değişir,insan değişir
Yaz dediğim bu yaz değildi,beriki

Fala bakar gibi gelecek düşünürüm
Susuz yanar toprağın gözenekleri

Bulutların içinde bir su yüreği
Dolu olur,afet olur yıkar *******i

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:17 PM

Çöz Düğümü Desem

Çöz düğümü desem düğüm çözülmez
Kör düğüm gibi hep bağlar durmadan
Nasıl da insafsız,ipucu gelmez
Çok mutlu olmuştur beni yormadan
Kafam allak bullak,nasıl da bilmez

Bir kapıdan girsem,dahası binbir
Bilmece bulmaca onun havası
Gökyüzünü alıp kalbine indir
Gülücük kavrulu onun tavası
Bu halini gelde içine sindir

Sözler arapsaçı olmuş çıkılmaz
Bütün Çinli yüzler aynı geliyor
Ağrı Dağı gibi vursan yıkılmaz
O'da yorduğunu elbet biliyor
Labirent yollardan deme bıkılmaz

İskender'in elinde bir kılınç olsam
Senin kördüğümün çözülse bir bir
Tepeler dolaşan patika yolsam
Seni bütün yollar bana getirir
Yüreğimde açan düşünle dolsam

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Dağ Yamaçlarının Buzlanmışlığında

Dağ yamaçlarının buzlanmışlığında
Sevgi gezilerinin yolculuğu değil mi
Puslu köşe başlarının bulanıklığı

Nöbet bekler gibidir bir silah dimdik
Gün sayar eriterek buzları
Zaman sarkıtlar gibi sıralanır

Bir şair şiir yazar nezaketen
Bir kaş görev icabı çatıktır
Dağ yamaçları nasıl katıktır

Şekeri çıkmış bir şoför tırmanır
Kaya saçların eteklerini
Beyaz örtülerle gülümser kış

Sevgiyi zorlarsın sorumlulukla
Uzatılmış bir zaman gibidir hayat
Kirli ranzaların içinde seni bekler

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Demleriz Deniz kokan Şarkıyı

deniz bir şiir olmalı
altında bütün sanatlar
sen şiir olmalısın
deniz dalgası kanatlar

su ayırımı iki kıta
boğazına kadar su olmalı
deniz dedin mi hayat
hep İstanbul kalmalı

deniz rüzgarında saçların
güneş ışımı oynaşmalı
erguvan mevsimi bir mevsim
renk cümbüşünden taşmalı

bir şiir olmalı deniz
kafiyeler gibi bir kıyı
söz bir çaydır demleriz
demleriz deniz kokan şarkıyı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Ders Almamış Duygu Bir Ayrıkotu

Tekerleme yaşamları yeniden boyuyoruz
Güneş bıkmadan suluyor yeryüzü tarlasını
Ders almamış duygu bir ayrık otu
Nasıl da sarıveriyor insan kafatasını

Her yeni gün yeni bir hareket
Karar vermem gerek bir şeylere
Bitmez günaydınlarla süsleniyor pano
Şapkasız selamlar yağıyor bireylere

Herşey yine bir aksi gidiyor bugün
Güneşin çizemediği bir renkte sevgi
Düğünün içine gizlenmiş bir hüzün

Tekerleme gülümsemelerle başlıyorum
Bir değişiklik beklediğim bir vakte
Yeni bir şey için yoku telaşlıyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Destan Renklerin Fırçasında

Sisler içinde bir ülke
Göz gözü görmüyor
Yürek yüreği

Kuşların uçmadığı
Kervanların geçmediği yerlerde
Bir Mehmetçik var

Suskunun çelik iradesi içinde
Silahların sessizliğinde
Aydınlık şafakların bekçisi

Kırağı parıltısında umut
Donmuş iklimlerin bekleyişi
Kapanmış yolların sonunda komut

Gözle görülmez, kulakla duyulmaz
Destan renklerin fırçasında durur
Barışı kanla koruyacak irade

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Doğru Diye Ne Kadar Çok Yanlış Paketliyoruz

Değişmek istediğimde sen hiç yanımda olmuyorsun
Kuralları bana tercih ediyorsun durmaksızın

Durmaksızın büyük laflar ediyorsun
Bana beni bulacağım bir şey ver

Doğru diye ne kadar çok yanlış paketliyoruz
Ne kadar mutlak, kar katılığında eriyor

Eriyor elimden kaçan zaman
Benimde mutlu olacağım bir şey ver

Ayna beni göstermediği zaman ayna değil
Kapı bana açılmadığı zaman kapı

Kapı başlangıçlar ve bitişler için
Sende beni alacağım bir şey ver

Ses gecenin bıçağıdır keser
Gün uyandırır bütün sessizlikleri

Sessizlikleri ışık ve aşka dönüştüren
Huzurla dolacağım bir şey ver

Değişmek istediğimde kurallar koyuyorsun
Kurallar bir kere daha inkar ediyor insanlığımı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Dönmek...

Sonsuz denizde kürekleri bırakıyorum
Dönmek diye bir arzum yok...
Ne girdaplardan korkuyorum
Ne akıntılardan
Artık yönsüzüm

Yüzüm
Küreksiz teknemin götürdüğü yerde
Boş mavice bir ufuk
Varmak diye bir kaygım yok
Zamanı kancama takıyorum

Bakıyorum boşalmış gözlerle
Dönmek seni görmektir belki
İşte sensiz uçsuz bucaksız su
Ölüm altımda bir yorgan
Belki bu bir aşk uykusu

Pusu
Kendime kurduğum bu akış
Tutunduğum dalı bırakış
Umutsuzluğu duysun istiyorum bu kan
Deniz gibi damarlarımda akan

An
Demiyeceğim beni,niye anasın
Bırak denizler akşamlara kanasın
Söz sözcüklerini uçurdu kuşlar gibi
Bulutlar hayallerimi kirletmeden asın

Yasın
Anlamı yok
Kürek ayrı, kol ayrı
Dönmek seni tanımaktır haritada
Olmaz hiç kimseye hayrı

Dalgalar akın karanlığa
Örtün varlıkların görüntüsünü
Örtün hayallerimin nefesini
Örtün örtülecek ne varsa
Bitirin sahiplenmenin sesini

Dal
Dalga
Dalgalandır
Dalgakıranımı
Kır...

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Dudak

Bir dağ mısın
Bir gül yaprağı mı

Kelebekler vadisi
Gönlümün

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Dudakların Susuyorken

Dudakların susuyorken
Gözlerinin perdelediği kalbin
Bir mors sinyali veriyor

İstemek bazen kelime mi?
Bir yürek off'una dağlar sallanır
Bir rüzgar uçurur gövdeyi

Bazen ne sessiz depremler
Olurda bilemeyiz uykuda
Hiç başlamamış nice eylemler

Hüzzam perdelerle üzülen
Kırılgan bir kalbin hassaslığında
Kuşkonmaz inceliğiyle gelen

Dudakların susuyorken
Bir yürek davul olur mu?
Acılar içinde şirince gülen

İçimdeki kim demiyeceğim
Bütün kavramları hapsediyorum
Bir mumun ışığını seveceğim

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Durağan Ekim Düşleri

Sarı eylülün ardından
Göç mevsimi başladı göklere
Bilinmezliğe bir şarkı

Durağan ekim düşleri
Yerde kalmış yapraklar gibi
Topraksı sevinişleri

Ağzımı açmıyorum görüyorsun
Tohumlarca toprağa ekilip
Kayboluyorum karanlıklarında

Kanatları yok düşen silahın
Geceye yapışan gözyaşının
Duruyor hayallerin yanaklarında

Bu ekim bir başka
Atilla İlhan oldu şiir
Toprak doydu aşka

Seni seslemek istemiyorum
Ses yırtıcı bir silah
Acı bir ah

Bu ekim yandım yıkıldım
Yüreğimi bantladım
Bir arpa boyu adım

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Ebediyet Bahçesinde

Uyuyan sükut yeşili tepeler
Yufka açımı kıvrımında mavi deniz
Kulaklarında mermer beyazı küpeler
Destan çiçeklerinle içindeniz

Cennet yıldızlarını toplayan toprak
Patikalar asmış yeşil gerdanına
Yırtıyor gökyüzünü gururla bayrak
Anıt yiğitlerin; şanı adına

Kalk Süleyman Paşa, kalk!
Kırk canla kuşan kılıncını
Sallarla geçtiğin bu yatak
Boğdu attı Avrupa’nın hıncını

Yoksul ve yorgun gördü yedi düvel
Dev zırhlılarla saldırdı
Ölüm fırtınası kıyamet bir el
Kasırga misali esti,çıldırdı

İşte kefen beyazı umut
Süngü takmış parıltılar içinde iman
Ölmeyi emreden bir yüce komut
Toz ve alev depreminde bir vatan

Taş,toprak tabyalar arasında
Ebediyet bahçesi bu Gelibolu
Her babasız çocuğun yarasında
Bir Çanakkale taşır Anadolu

Çanakkale Anıtı’nda ben varım
Vatanın mührüdür şimdi Mehmetçik
Bu anıt; inanç,azim ve kararım
Dünyaya karşı başım dik

Bu şehitler sayılmakla,övülmekle bitmez
Nasıl anlatılır Seyit Onbaşı?
Tasvire mecalim, hayalim yetmez
Kaldırdığı mermi, Türk’ün şerefli başı

Hatice Ana’nın vatan kurbanı
Saçları; kınalı kınalı Hasan
Yahya Çavuş bir orduydu sanki
Tekke Koyu’nda durduruldu düşman

Hasmına su veren, el uzatan Türk
Unutulmayacak asırlar boyu
Düşmanını bile evladı yapan
Bir millete tanıktır Anzak Koyu

Savaşı süngüyle, dipçikle ören
Barış çiçekleri taşıyan bir dal
Dehasını topraklar boyu seren
Yenilmez yüreğim Mustafa Kemal

Yemyeşil bir toprak, masmavi ümit
Milli kimliğimdir attığım adım
Aldığım nefesin bedeli şehit
Ben Çanakkale’de beni tanıdım

Sonsuzluk iklimi bağrında yatan
Her taşın altında bir gül, bir lale
Diyorsam bu toprak bana bir vatan
Işığım olmalı hep Çanakkale

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:18 PM

Ebru Gözyaşları

Seslerde tükenen sevda bizim ki
Yankılanıp gelmez sonsuza gider
Karakalem eskiz,yap boz çizim ki
Hiç oynayıp gülmez,ansıza çizer

Kaçan kovalanır,topallar aşklar
Bir zaman yeniydi harabe köşkler
Harap bahçelerde duyulmaz meşkler
Mazi hatırayı ıssıza çizer

Bu dal meyve idi,meyve de bende
Gülüşler koşardı,o narin tende
İzlerini bile alıp gidende
Ebru gözyaşları sessize çizer

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Ekle

Bu bayramda
Hüzün ekle yüreğine
Gözlerini ıslat camlarda

Dönmeyecek bir kuşun gidişini
Gelmeyecek bir ısının bitişini

Avuçlarındaki son sıcaklığı sık
Gönül zindanında volta at
Bir ah, bir of kısık

Kar beyazı bir güneştir uçan
Hasrettir yaralar açan

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Elbise Giydirme Sevgiye

Dert çıplak olmalı
Aşk çıplak

Elbise giydirme sevgiye
makyaj yapma

Kokun senin kokun kalmalı
Kokmamalı bir marka

Seviyorum dememeliyim
Senin dışında ki hiç bir şeye

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Eskişehir

Sevgide bir Yunus
Aşk ta yürekten Battal
Hak ararken bir Hızır

Dertte tasa da Porsuk
Kıvrım kıvrım bir nehir

Bozkır olmasına bozkır
İçime ayaz verir

Gözleri göçmen göçmen
Sanki sıcacık çimen

Ey sevgili toprağım
Bir tanem Eskişehir

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Evrensel Aynada Kendi Kendime

Evrensel aynada kendi kendime
Yalnızlığımı oyun alanlarında arıyorum

Kendimi görmekten bıktım
Kendimi öğrenmekten

Beni her ikiye bölüşümde paylaşımda
Beni yapıştırıyorum yalnızlığıma

Gök ve yerküreyi dürecek olan
Okumam için beni bana açıyor

Başka şeyler arıyorum evrensel aynada
Bütün yansımalar bana çıkıyor

Kızıldeniz'i yarmış Musa
Ölüleri diriltmiş İsa

Her denememde aşkla sevgiyle
Yıkık yüreğimi buluyorum orta yerde

Can derdine düşen çabalarım
Ey aynamda oynayan yalan hayal

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Gar Saati

Ne kondüktördür
Ne makinist

Ne yolcudur
Ne karşılayan

Ne öten düdük
Ne anons sesi

Ne kaçar
Ne kovalar

Ne endişe vardır
Ne telaş

Ne geçmiştir
Ne de ati

Bir derviş kalbidir
Gar Saati

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Geçişi Var mı Bu İşin

Akvaryumda balık yüzer
Ben gezerim

Ben türkü söylerim
O hava kabarcığı

Bir yanda her yer su
Bir taraf taş toprak dünya dolusu

sevmeyi icat etmişim
Bilmiyorum balık sever mi

Ben şiir peşinde
O yosun

Balık kızlar yok ya
Balık erkeklerde olmaz

Benim tabiatıma
Onun tabiatına uymaz

Ne feminizm ne eklentizim
Kim vurdu ya gidiyor hayat kim

Ben balık olsam bir an
O da sürünüp, süslenip insan

Geçişi var mıdır bu işin
Balıkça bir duyarga sevişin

Onun akvaryumu mu mutlu
Benim elipsim mi bilmiyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Gel

Gel mutluluğu paylaşalım seninle
Dünyayı paylaşalım
Bir ekmeği
Bir havayı
İki yüreği

Gel pırıl pırıl bir güneş gibi
Aydınlık yüzlerle gülelim
Gözlerimiz ışısın yıldız yıldız
Tomurcuk çiçekler açsın
Yanak yanak

Gel yeni bir güne çıkalım
Gönülleri el ele verip
Bu gün bir başka gün olsun
Bir başka olayım bugün
Bambaşka biri gibi gel yanıma

Günaydınlar dolusu bir dille gel
İçimin tohumlarını çatlat bugün
Yaşa başa bakma bu kez
Koşa koşa gel
Ey aşkın cimrisi,varyemez

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Gel Haziran

Gel haziran
Sen mayıstan daha olgunsun

Baharda üşüyen yapraklarımı ısıt
Güneşimi yay hücrelerime

Kırk ikindi yağmurlarını bırak
Çiçeklerin meyveleştiği durak

Gel haziran
Mayıs telaşından uzak

Bitsin mayıs koridoru
Bir at gibi hırslı. doru

Mutluluk camlarda gözyaşıydı
Can suyundan kökler ıslak

Aşk yatağından kalkmalı
Gerinmeli dal, giyinmeli yaprak

Gel kirazlar kadar utangaç
Sessizce kollarını aç

Sen mayıstan daha dolgunsun
Daha baştan çıkarıcı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Gerçek Diye Bildiğin

Gerçek diye bildiğin ne var
Gözlerinin merak ışıklarında

Şüphelerle yaşanmaz bilmiyor musun
Karanlığın tohum olduğu toprakta

Kovalanan ne sensin,ne benim
Leylek de iklim ister,sevmek de

Sonsuz ışık dediğin aşkı duyuyor musun
Bu yaşta olmuyor serserilikte

Kolay değil ellerini tutmak birden
Sımsıkı sarmak havanı kolay değil

İstesekte, istemesekte; seveceğiz birbirimizi
Yürek saat akışlarında ki dil

Gerçek diye hiçbirşey bilmiyorum
Hayallerin gerçeği var sadece

Henüz yüzleşmedi benimle utancım
Kapkara örtülere bürünüyor her gece

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:19 PM

Göç Saatlerinde Şiir

İnadına son
Renkler ayrışır düşer
Çoğul moleküller tek
Tek dünyanın elementleri

İkili dörtlü altılı
Uzuvlar asal sayıdır
Doktor sağlığı
Sadaka eder verir

Deriyi satar büyüterek
Ergenlik bahçelerinde çiçeğe
Çamur ayrıştırıcıdır varlığı
Gen yuvalarında hazır gerdeğe

Göç saatlerinde şiir
Ölüm gibi yaralar hasreti
Kırlangıç taşlar acıtır
Saadet takısı eti

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:20 PM

Gönül (Dörtlük)

Çarpan bir kapı gibi gönül kendi kendine
Neşe ile kederle oynar akşama kadar
Sevda diye tutturmuş bakmaz kendi derdine
Şiir denen bir garip, bıkmaz oyuncağı var

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:22 PM

Gözlerin Ay Ürkeği Adımlarla Loştu

Maddi yanın yerli yerinde
Maddi olmayan yanın boştu

Anot katot dinlemedi elektrik
Her akü şarjında çoştu

Akıl karanlık koridorlarda
Gece yarıları sarhoştu

Korkuyorum diyen vazgeçme
Kayıp zamanlarda koştu

Rüya merdivenlerinde bir karabasandir sevda
Bir teselli simidi ' iyiydi, hoştu '

Bir yanını sular aldı götürdü
Bir yanın kent artığı varoştu

Seslensem benden bilirdin yıkılışını belki de
Gözlerin ay ürkeği adımlarla loştu

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Gül Atacaktım

Pencereden çektin neden kendini
Hani senin için gül atacaktım
Su da taşar bir gün yıkar bendini
Rüya döşeğime şen yatacaktım

Kaç defa tık tık la geçtim caddeden
Demir bile geçmez böyle haddeden
Ruhum çiçek açsın,içsin maddeden
Serenat okuyup, renk katacaktım

Bahara gülüşler ekleseydin ya
Pencerede biraz bekleseydin ya
Gözümü büyünle zevkleseydin ya
Aşka boydan boya tam batacaktım

Çekmişsin perdeni yüzün gizlenmiş
Çoşku ırmağında izin gizlenmiş
Salma bakışında nazın gizlenmiş
Selvi söğütlerden tak çatacaktım

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Gül Bıçaklı Gönül Yaran

Bilinen temcit pilavıdır her an
Isıta ısıta bitiremezsin
Gül bıçaklı gönül yaran
Taşıta taşıta götüremezsin

Yağmur bir su oyunudur
Damıta damıta işler içe
Dünya bir aşk düğünüdür
Kararta kararta başlar gece

Söz şiirin gözyaşıdır
Öğüte öğüte yalnızlığını
Elmas karbonun sır taşıdır
Durulta durulta ıssızlığını

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Gülüyor

Gizli mi gözünde bal rengi tatlar
Dudağın gülüyor gözün gülüyor
İçimde mutluluk ikiye katlar
Yanağın gülüyor yüzün gülüyor

Bir çerçeve resim olup düşünce
Beni aldı binbir türlü düşünce
Hayat ırmak gibi akar peşince
Kirpiğin gülüyor nazın gülüyor

Ne desem az belki seni överken
Şubat ortasında yaz geldi erken
Cemreler bir iki düşüyor derken
Bir resim gülüyor özün gülüyor

Nasıl bir şey oldu bilmem ki bende
Sular koştu geldi bir kuru bende
güzellik büyüsü bu şirin tende
Kaş kirpik gülüyor, gizin gülüyor

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Günaydın

Günaydın
Yalnızlığımın penceresi
Günaydın yalnız güneş
Sen geceye saklanan ay

Sen, sokaktan gelen gürültü
Dökümlü perdelerim
Beni yazan bilgisayar
Sıcaklar artıran ay

Günaydın sevgisine benzin döken
Söz alevleriyle kavrulan aşık
Günaydın nöbetteki mehmetçik
Sen yüzüme serpilen alay

Günaydın beni okuyan
Tunç heykeller gibi susan dostlarım
Gönlümde ki örttüğüm her inci sizin
Günaydın dudağımda ki dem koyusu çay

Günaydın hayat
Akrep, yelkovan, saat
Galaksi dolu kainat
İçimde her sabah yeniden doğan sen muhteşem tay

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Günaydın Cumartesi

Memnun şanslı gibi uyandım
Konmak için çivit gökyüzüne
Ten hitit rutubeti kokuyor

Beğeni iğreti pekişmelerle dolu
Egzotik bir beyanname ruhum
Mahsul narlara misafir

Günaydın cumartesi
Oyalı bir beyazlığı damlattın
Duvar ovamdaki sahile

Upuzun kısmetli bir kısrak
Acele etmeden hakim dörtgenime
Deyim yerindeyse baştan aşağı

Çeşni çeteleler fukara
Susatmak çingenelik bu arzuyu
Cemre hazan mevsimine yabancı mı?

Ayaklı bir beden ne yapar
Cumartesi yarı boşluğunda
Erguvan harabelerde harap

Kadeh sevilmek için doludur
İzin almış bir aşk neye yarar
Soytarılık soyunmak ister kendi kendine

Karartmak istemesem de içimi
Tıpkı diğer günler gibi dışarı çıkarım
Hatmetmek için iş denilen mecburiyeti

Taze seçim kumardır
Dimdik kapılar imtiyazlıdır
Günaydın durağan cumartesi

Günaydın durağan cumartesi
Burjuva bücürlerin tuğlası
Kasım ayının çekirğe sisi

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Güneş Esmer Boyalarla Yazar

Yedi ağustos pazar
Güneş esmer boyalarla yazar

Toprak yarılır sıkıntıdan
Görünmez bir akıntıdan

Geç ekilmiş bir tohum
İnadından der yokum

Var olmak bir kavga aslında
Yaşamak denen direnç faslında

Yaprak yeşil fakat dertli
İnce bir çubuk biraz etli

Suyu kimse bulmadı ki
Sudur bize hayat sunan saki

Her an bir fidanla sohbet
Dikenle ayrık otu memleket

Yer elması, teselli sarısı
Kışa doğru çıkar gönül perisi

Çaresizlik yanmış bir gömlektir tende
Bir çapa kaçar kök bedende

Öğle ortası aptal ıslatan bir yağmur
Belki de bulutlar küsmüş ağlıyordur

Bu ağustos şiiri de böyle olsun güzelim
Şiirsel bir eylüle uzanıyorken elim

Yedi ağustos pazar olmasına pazar
Esmer olmuşum, güneş olmuşum ne yazar

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Güneş Ol Beni Göster

sessizliğe söz düşmüş
tılsımlamış mekanı
maviyi beyaz yapmış
bulutların kanı

sessiz yorganlar altında
uyuyor sevgi ve aşk
notanın ' mi ' katında
toprak içinde bir başak

ses senin sesin olmalı
dağılacaksa sessizlik
göz sevinç damlamalı
olacaksa hayat bizlik

müzik duyulmaz kulakla
ritim frekans ister
gel beni tümden akla
güneş ol beni göster

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Güneşle Yağmur Arasında Oyuncağım

Güneşle yağmur arasında oyuncağım
Nerde sabah ki şen kızlar gibi al yüzlü güneş
Nerede kaşları çatık,gökgürültüsü yağmur

Hani bahardı,hani yazdı,günceğizim
Yıldız taramasında yol alırdık *******i
Hani yakamoz sohbetlerde kızılyıldız

İşte ikindi çökmüş ezanlı hava
Kopuk bir mesaj zincirinde duygu
İçim karışık yağdı yağacak gökyüzü gibi

Beni mapushanemden dışarı çıkar desem sana
Kimbilir hangi sokaklarda geziyorsundur
Kimbilir hangi yüzlerle kızıyorsun bana

Güneşle yağmur arasında oyuncağım
Sen bir dekor gibi ardımda tutup
Oyuncak ağlaması makara seslerle geçiyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Güneşlerle Geliyorum

Güneşlerle geliyorum
Anamas Dağlarının eteklerine
Kayabaşı taşkınlığında su oynaşına

Patika yolları genişlet yüreğinde
Yüreğinde kış karlarını biriktirme
Açacak yaban çiçeklerini sakla kuzulara

Sakla umut diye biriktirdiğin aşkı
Sevilmek dünyanın en zor işi
Baharın pınarı sevmektir aşkı

Çatık kayalar gibi kaşlar yumuşar
Hüzünler yeşil çimenlere dağılır sere serpe
Sen korkunun bittiğine inanırsın

İnanırsın bir gün bir seven gelir
Sevgi çayır çimen oynar
Dişlerin kış kardelenleri gibi güler

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Güz Yüzlüm

Güz yüzlüm
Hayatım

Yeşermiş baharlardan
Sararmış baharlara

Kahve gözlüm
Altın sarısı umutlum

Kırık dalların yorgun
Üzüntü peteğim

Üzümü derilmiş bağ
Hazan fırtınam

Güz kapısı aralı
Yüreğin nereli

Aşk atım
Sevgilim, hayatım

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:23 PM

Güzel İstanbul

Antik zamanlardan gelen aydınlık ayak
Tarihin gölgesini emmiş ayna yüzlü şehir
Ayasofya ’ da kızıl, Sultanahmet mermerinde ak tapınak
Peygamber muştusunun süslediği kutsal mehir

Mermerlerle yarışır martılar kanat kanat
Boğaz güzelliklerle dönüşür bahardan yaza
Tarih kokusunda uyanır çağdaş bir hayat
Bir çiçeğe hayran olursun, bir heykele, bir kıza

Bazen bir taşı kıskanırsın yerinde
Bazen eskimez gibi gelir çalarken bir çan
Sen oluverirsin Üsküdar’da her seferinde
Eyüpsultan ’ da güvercin gibi uçar ezan

İnsan olmak ne kadar güzel İstanbul ‘ da
Rumelihisarı ‘ nda surlarla kaplarım teni
Dolmabahçe mermerin çiçek açmasıdır dalda
Emirgan ‘ da sevinç laleler kadar yeni

Ne batı ne doğu bir orta yerde
Aşk örtünmez çıplak, arzu her beyazdan ak
Ne eski ne yeni daha derinde
Emel atlarının ufku, yedi tepeli bir tak

İstanbul dedim mi aynalara koşarım
Fatih ‘ i seyrederim atının üstünde
İstanbul dedim mi sevdaya düşerim
Gözlerim puslanır Beyoğlu ateşinde

Haliç ‘ te Piyer Loti olurum bir tepede
Nesillerimi saklar basamak basamak her mezar
Ölümlerin can verdiği bir yeşil kanepede
Nefis, hayallerini dura dura yeniden yazar

Ruhumu avucuna çini çini işledim
Ebruladım kanımı, canımı bahar bahar
Senin yataklarında hak, adalet düşledim
Mabet Şehir, Sevgilim, dünya cenneti diyar…

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:24 PM

Hani İstanbul Diyorsun ya

Hani İstanbul diyorsun ya
Emirgan,Kızkulesi

Hani Haydarpaşa'da tren
Eminönü'nde bilet gişesi

Hani yürümek vardı ya boğazda
Hani şehir hatlarıyla bir boğaz turu

Hani Yerebatan Sarayı'nda ışık
Hani Rumeli Hisarı'nda bayraktık

Hani gözlerin yeşil/mavi/kahve
Hani dalgalar kadar rahattık

Hani İstanbul diyordun ya güzelim
Biz o güzellikleri hiç yaşamadık
12.08.2001

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:24 PM

Harflerin Aritmatiği

Harflerin aritmatiği var mıdır?
Senin hesaplarında harfler nedir

Böldüğün zaman ismimi
Can nerededir, canan nerededir

Çarpanların kalpte mi toplanmış?
Yoksa başka kümelerde midir?

Toplamalarda hiç bir çıkmıyor
Sevilmek toplamaya gelmiyor

Çıkardığım çok şey oldu hayatta
İsmin rakamları yemektedir

Harfler ve rakamlar ne kadar serbest
Yan yana, üst üste gülüşmektedir

Ne hesap kitap, ne yazı beni kesmiyor
Loğaritmik bir cetvel küçülmektedir

Şah mat diyebilmek için aşk santraçta
Sabır zaman içine gizlenebilmektedir

Ezanı bekler gibi bir başlangıç
Harflerde benim gibi sevebilmektedir

Evdeki hesap çarşıya uymuyor bir tanem
Aşk kantarda ağır gelmektedir

Ertuğrul Şakar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:07 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.