![]() |
İnan Bana…
İnan Bana… Her Sabah Yalnız Uyandığımda, İstiyorum Ki, Şu Sabahın Köründen, Gece Yarılarına Kadar, Bülbüller Senin İçin Ötsün, Şarkılar Söylesin, Aşkımı Fısıldasın…Mahşere Dek…İnan Bana… Her İsmini Anışta, Boğazım Boğum, Boğum Oluyor, Her İsmini Anışta, Haykırmak…Haykırmak İstiyorum.. Sevdiğimi Duyurmak İçin…İnan Bana… Seni Her Hayal Edişte, Saçlarının Kokusunu, O Masmavi Gözlerini Özlüyor.Yüzlerce Kez… Yüzbinlerce Kez, Ölüyorum, Ölüyorum…Ölüyorum, İnan Bana.. Burada Değişen Bir Şey Yok …Güneşin Doğuşu Yine Eskisi Gibi, Kuşların Ötüşü Hiç Değişmedi. Yalnız Değişen Bir Ben Varım, Daha Çok, Daha Çok, Daha Çok Seviyorum, Daha Çok….İnan Bana… Yalnızlığımı Martılarla Paylaşıp, Sana Selam Gönderdim, Bu Rıhtımdan Kalkan, Her Gemiyle, Öpücükler Gönderdim, Geldi Mi Sana? Ölüm Sende… Seninle Güzel…İnan …İnan Bana… Nuri Gökhan Sonsel |
İnanma Sakın
İnanma Sakın Unuttum Demiştim, Yıllar Öncesi, Ayrıldık İkimiz, Bir Yaz Gecesi. İçimde Kanarken,Aşkın Pençesi, Unuttum Desem De, İnanma Sakın. Unuttum Demiştim, Güzel Yüzünü, Unuttum Demiştim, Yeşil Gözünü, Unut Gitsin Sende, Bu Son Sözümü, Unuttum Desem De, İnanma Sakın. Unuttum Demiştim, Bakışlarını, Unuttum Demiştim, Bahar Kokunu. Kalbimde Saklarken, Aşkın Okunu, Unuttum Desem De, İnanma Sakın. Unuttum Demiştim, Mutlu Günleri, Unuttum Demiştim, Şarkılarını, Hissederken Sesinin,Yankılarını, Unuttum Desem De, İnanma Sakın. Unuttum Demiştim, Anılarımı, Unuttum Demiştim, Senin Adını. Ne Olur Birtanem, Duy Feryadımı, Unuttum Desem De, İnanma Sakın. Nuri Gökhan Sonsel |
İsim Önemli Değil
O manalı ve derin, yüzündeki mimikler, Sanki beni bambaşka, bir dünyaya sürükler. Gözlerinden bir ışık, yayılır dalga dalga, Gökkuşağı altında, yıldızlar beni bekler. Bazen durur düşünür, elleriyle konuşur, Uçar gider benliğim, fırtınalar oluşur. İçimdeki duygular, alır sürükler beni, Beynimdeki damarlar, yüreğimle vuruşur. Masum bir bebek gibi, tam karşımda duruyor, O tertemiz hislerim...kendini sorguluyor. Sanki mıknatıs gibi, onda çeken bir şey var, Yıldırımlar düşüyor, bir tek...beni vuruyor. Bu mucize olmalı, yüreğimde bir tefekkür Rabbimden istemiştim, verdi allah çok şükür. Gönülden iste tek ki...isim önemli değil, Adı içinde saklı, bir minnet...bir teşekkür. Nuri Gökhan Sonsel |
İstanbul
Gözlerim yağmur, damlarıyla doldu, Saatlerce yürüdüm, sahilin kenarında. Sigara dumanıyla, şekillendi anılar, Kaybolan gençliğime, bu şehirde ağladım. Mehtabın gölgesi, düşerken suya, İstanbul hala canlı, dalıp gitmez uykuya. Deniz berrak-gök mavi, başlar birden yeni gün, Bir martı kanadında, uyanırken ışıklar, Dünler geride kaldı, bu gün yaşadım dersin. Tanyeri ağarınca, bir başkadır... denizin güzelliği, Yıldızları saklamış, göndermemiş gökyüzünün rengini. Ve bu vakitler, tepelerin ardında güneş daha doğmadan, Gemilerin üstünden, çığlık çığlık uçar gider martılar. Akşam olur gün biter, hüzün çöker içime, Yalnızlığımla başbaşa, ağlamaklı olurum. Öyle bir sarmış ki....İstanbulun büyüsü, Anıların içinde...eriyip kaybolurum. Nuri Gökhan Sonsel |
İstemiyorum
İstemiyorum Yalvarman Yakarman, Nafile Bana, Bin Acı Bin Cefa, Çektirdin Bana. İstemem Git Artık , Çok Uzaklara, Ben Senin Aşkını, İstemiyorum. Sen Gittiğinde, Mevsim Bahardı, Geçmişten Bu Güne, Anılar Kaldı. Şevkate Sevgiye, Lüzum Kalmadı, Ben Senin Aşkını, İstemiyorum. Sanma Ki Muhtacım, Ben Artık Sana, İstemem Ellerini, Avuçlarımda. Yeter Ki Bir İz, Kalmasın Bana, Ben Senin Aşkını, İstemiyorum. Ben Sana Gelmiştim, Koşarcasına, Yüreğim Bu Tenden,Çıkarcasına. Terk Edip Giderken, Kaçarcasına, Ben Senin Aşkını, İstemiyorum. Nuri Gökhan Sonsel |
İsterdim
İsterdim Ellerini, Ellerimde, Gözlerini, Gözlerimde. Dizlerini, Dizlerimde, Bilmek İsterdim. Sevinçleri, Yüzümüzde, Sevdamızı, Özümüzde. Sadakatı, Sözümüzde, Görmek İsterdim. Kalbimizin, Neş’esini, Fısıldayan, Aşk Sesini. O Sıcacık,Nefesini, Duymak İsterdim. Nuri Gökhan Sonsel |
İstiyorum
-İSTİYORUM- Güzellikler içinde, sevgi dolu bir dünya, Yıldızlarla süslenmiş, ******* istiyorum. Gözyaşları olmasın, yazdığım şiirlerde, Yalnız gönül titreten, heceler istiyorum. Hıçkırıklar olmasın, şarkının nağmesinde, Sevgi dolu sözlerle, bir beste istiyorum. Kuşlar ötsün bahçemde, kelebekler dolaşsın, Aşkı ifade eden, bir deste gül istiyorum. Şiir yazmak istesem, sana ben bütün gece, Sevdamı anlatacak, güzel söz istiyorum. Bulamazsam birtanem, üşürse bu yüreğim, Kalbimi ısıtacak...yeşil göz istiyorum. Benim gibi aşk ile, ömür boyu yanacak, Yıllar boyu kalacak, bir sevgi istiyorum. Yalnız benimle gülüp, benimle ağlayacak, Anla artık birtanem...ben seni istiyorum. Nuri Gökhan Sonsel |
Kalmasın Diye
Kalmasın Diye Yeniden Yazacağım Şiirlerimi, Mısralar Taptaze Doğsun Diye. Öyle Konuşturacağım Ki, Kelimeleri, Senden Bir Şey Kalmasın Diye. Şarkılar Yazacağım, Her Satırda, Besteler Dizeceğim, Karanlıklara. Öyle Notalar, Bulacağım Ki, Senden Hiç Bir Eser, Kalmasın Diye. Resimler Çizeceğim, Elimden Geldiği Dek, Tualimde Renkler, Birbirine Karışsın. Öyle Çizgiler, Çekeceğim Ki, Senden Bir Hatıra, Kalmasın Diye. Yeniden Yazacağım, Romanlarımı, Değişik Tipler, Yaratacağım. Öyle Bir Konu, Bulacağım Ki, Senden Bir Anı, Kalmasın Diye. Nuri Gökhan Sonsel |
Karanlıklar Olmasın
Yalnız *******imin, dinmeyen göz ağrısı, Sonsuz karanlıklara, ne olur fırsat verme. Uyan derin uykundan, ışık demeti topla, Güneşi esirgeyen, sende geceyi söndür. Yok et *******imi, sabah merhaba desin, Sensiz geçen yılları, sen bana geri getir. Götür ırmak kenarlarına, gece bol bol yıkansın, Çıkart dağ yamaçlarına, tekrar geri dönmesin. Güneşi sen ikna et, artık akşam olmasın, Kısırlaşsın *******, karanlıklar doğmasın. Bitmiyorsa *******, güneş yaksın eritsin, Kaybolsun ki *******, gözyaşı hüzün bitsin. Mavilikler üstüme, yıldız yıldız dökülsün, Mehtap çıkmadan önce, karanlıklar sökülsün. Kasırgalar yükselsin, yağmur yağsın kar yağsın, Her şey olsun dünyada...karanlıklar olmasın. Nuri Gökhan Sonsel |
Karar Veremiyorum
Karar Veremiyorum Birtanem… Soğuk Rüzgarlar Gibi, Ne Olur Bugün Esme, Yaralı Bir Kuş Gibi, Hapis Kaldım Kafeste. Belki De Sen Haklısın, İnan Bilemiyorum, Ağlamak Mı Gülmek Mi, Karar Veremiyorum. Kendim Gibi Sanırdım, Kalbindeki Sancıyı, Anladım Ki Hiç Tatmadın, Sen Bu Buruk Acıyı. Benden Çok Uzaklardasın, Sana Eremiyorum, Ağlamak Mı Gülmek Mi, Karar Veremiyorum. Sevgi Gönlünde Değil, Dudağındaymış Meğer, Yanardın Kavrulurdun, Aşkı Bilseydin Eğer. Birtanem Çok Yorgunun, Sitem Edemiyorum, Ağlamak Mı Gülmek Mi, Karar Veremiyorum. Bende Sabır Tükendi, Sen Şaşkına Döndürdün, Birtanem Hem Ruhumu, Hem Aşkımı Öldürdün. Bence Bu Aşk Burda Biter, Seni Bilemiyorum, Ağlamak Mı Gülmek Mi, Karar Veremiyorum. Kaynarken Taşım Taşım,Akarken Bu Gözyaşım, Söyle Benim Birtanem, Göğe Erdi Mi Başın. Başka Bir Aşk İstemem, Artık Sevemiyorum, Ağlamak Mı Gülmek Mi, Karar Veremiyorum. Nuri Gökhan Sonsel |
Kırık Bahar Dalları
Kırık Bahar Dalları Henüz Daha Vakit Erken, Dolaş Güzel Sende Gez, Tat Zevkini Bu Hayatın, Giden Gün Geri Gelmez. Bülbüller Şarkı Söyler, Güller İse Naz Bilmez, Zannetme Ki Aşk Ateşi,Nihayetsiz Hiç Sönmez. Dolsun Gönlün Aşk İle, Güzelliğin Bitmeden, Sevdiğine Sıkı Sarıl, Bir Kenara İtmeden. Seneler Merhametsiz,Takvim Kopup Bitmeden, Bil Hayatın Değerini, Gençlik Elden Gitmeden. Anlamadan Bitecek, Hayatının En Güzelim Yılları, Ne Bir Gül Kalacak, Ne Papatya Ne Gelincik Alları. Buruk Bir Mutluluk Kalacak, Çözebilsen Sırları, Mümkün Değil Çiçek Açmaz, Kırık Bahar Dalları. Şimdi Daha Zaman Varken, Çıkart Gençlik Tadını, Sonra Vakit Çabuk Geçer, Kullan Bu İmkanını. İhtiyarlık Bir Başlar Ki, Unutursun Adını, Kimse Kalmaz Etrafında, Duymazlar Feryadını. Hayatını İyi Yaşa, Feda Et Sen…Malları, Sakın Boşa Geçirme, Bu Muhteşem Yılları. Bir gün Bembeyaz Olunca, Saçının Tüm Kılları, Zannetme Ki Çiçek Açar, Kırık Bahar Dalları. Nuri Gökhan Sonsel |
Kırkından Sonra
Yaşım atmıştan sonra, tek basamaklı, İçimde binlerce sevdalar saklı. Desinler bu şair, herkesten farklı, Sevdalar tükenmez, kırkından sonra. Kim demiş ki erir, söner hayaller, Kalbimde yeşerir, bembeyaz güller. Dalımdan gitmezse, öten bülbüller, Sevdalar bitmez ki, kırkından sonra. Görürsen yanarsın, bir güzel yare, Sanma ki bulunmaz, bu derde çare. Başımda yüzlerce, binlerce hare, Sevdalar tükenmez, kırkından sonra. Kim demişse yalan...yalan söylemiş, O aşkla...sevdayla, ilgilenmemiş, Ne güzel söylemiş, ihtiyar derviş, Hayat yeniden başlar, kırkından sonra. Ben daima sevgiden, aşktan yanayım, İçimde gerilmiş, ok ile yayım. Sevdalar her gece, fener alayım, Sevdalar bitmez ki, kırkından sonra. Bende bitse sevdalar, şiir yazamam, Tükenir yok olur, nefes alamam. Dünyada bir saniye, bile kalamam, Bitmesin sevdalar, kırkından sonra. Nuri Gökhan Sonsel |
Kızarım
Sabah -akşam, hep serbestsin, Hiç kimseyi, düşünmezsin. Böyle rahat, hayat varken, Evlenmeye, ben kızarım. Gezmek-tozmak, hakkı benim, Binbir zevki, var gecenin. Böyle tatlı, eğlencenin, Engeline, ben kızarım. Yaşım yirmi, olmuş diye, Getiriyor, hep hediye. O sümüklü, pis kediye, Yatar kalkar, ben kızarım. Uğrar bana, her vesile, Her zamanki, cilvesiyle. Hep evlenmek, hevesiyle, Yanaştı mı, ben kızarım. Hayat benim, rahat benim, Böyle döner, hep dümenim. İstemem ki , evlenelim, Bu teklife, ben kızarım. Yaşım küçük, henüz gencim, Zaten tasam, yok ki benim. Bu çağda da, evlenenin, Aklına ben, turp sıkarım. Nuri Gökhan Sonsel |
Kötü Diyeceksin Bana
Kötü Diyeceksin Bana Duyduğum Her Şarkıda Sen… Her Satırda, Her Notada Sen. Sanki Sen Varsın, Aldığım Her Nefeste, Hayatımda, Aşımda, Suyumda, Sadece Sen Varsın.. Ama… Kötü Diyeceksin Bana. Bir Gün Kötü Diyeceksin, Belki Bana, Bulutlar Solgun, Üzgün Uçuşuyorken, Kalbinde Bir Nefret, Ufuklar Gibi, Yüreğinde Yanan Ateş, Külleniyorken. Kötü Diyeceksin, Biliyorum... Düşünemezsin Hiç Bir Zaman, Solan Umutlarımı, Göremezsin, İçime Akan, Kanlı Gözyaşlarımı. Bilemezsin, Kapanmayan Göz Kapaklarımı Ve Sen Bana Yine ….Kötü Diyeceksin Biliyorum.. Bir Gün Çekip Gideceğim, Belki De Buralardan, Ölüm Gibi Sessiz, Susacağım Mahşere Dek.. Hiç Bir Zaman, Söylemiyeceğim Seni Sevdiğimi Ve Sen Bana Yine…Kötü Diyeceksin Biliyorum. Kavrulmuş Toprakta Yetişen, Bir Çiçeksin Sen, Gönlü Engin Denizler Gibi, Boy Boy Dalgalı. Bir Gün Beni Ararsan, Tam Kalbinde Bulacaksın, Ve Biliyorum Ki Bana… Kötü Demeye Utanacaksın. Nuri Gökhan Sonsel |
Kuşlar
Bu sabah bir duysaydın, o kuşların sesini, Rüzgar bile susmuştu, tutmuştu nefesini. Kalbimde bir ferahlık, hüzünlerim yok oldu, Yudumladım yeniden, hayatın neşesini. Kuşlar yuva yapmışlar, fakir zayıf dallara, Sanki meydan okur gibi, geçen uzun yıllara. Bilmezler ki kış ortası, cılız dallar çökecek, Zavallı o kuşların, tüm hayatı bitecek. Hür doğdular hür öldü, demesin sakın kimse, O güzel güvercinler, nasıl girdi kafese. Ellerinde tüfekler, kuş vururken avcılar, Koşuyorlar ardından, neden nefes nefese. Küçücük bir et için, kıyılır mı kuşlara, Ne badire atlattı, dayandı sert kışlara. Bir bıldırcın bir ördek, veya küçük bir keklik, Savunmasız kuşları...vurmak mıdır erkeklik. Nuri Gökhan Sonsel |
Küçücük Bir Ada
Küçücük Bir Ada Küçücük Bir Ada Var, Şimdi Hayallerimde, Tertemiz Berrak Deniz, Yakamozlar İçinde. Doğan Her Martıya, Birer İsim Bulurum, Uzanırım Kumlara, Gömülür Kaybolurum. Uzanan Geniş Sahil, O Kadar Çok Güzel Ki, En Usta Ressamların,Çizdiği Tablo Gibi. Boşa Giden Zamanı, Yaşanmamış Sayarım, En Haşmetli Kayalara, Şiir Yazar Oyarım. Ufukta Güneş Doğar, Duvak Duvak Açılır, Bulutlar Küme Küme, Dolaşır Gökyüzünde. Yıldızlarla Dost Olur, Mehtapla Kaynaşırım, Onlarla Bütün Gece, Sırrımı Paylaşırım. Dilimde Tuzlu Tadı, Yediğim Balıkların, Ayağıma Dolaşır, Parçalanmış Yosunlar. Dalında Olgunlaşmış, Kırmızı Böğürtlenler, Ellerimi Kanatır, Çalılıkta Dikenler. Kayalarla Kucaklaşır, Dalgalı Engin Deniz, Barınamaz Limanda, Balıkcı Tekneleri. Sonra Deniz Durulur, Teker Teker Geçerler, Hayalimde Yaşattığım, O Yelkenli Gemiler. Derinden Bir Ses Gelir, Gökhan! ...Diye Fısıldar. Uyanırım Yok Olur, Bu Renkli Hatıralar. Seraba Karışmıştır, Denizlerim Dağlarım, Elimde Beyaz Mendil, Usul Usul Ağlarım. Nuri Gökhan Sonsel |
Maltepe Sahilinde
Gündüzün sıcağından, sanki kaçarcasına, Oturmuş bir kayaya, denize bakıyorum. Çocukluğum gençliğim, hemen yanıbaşımda, Maltepe sahilinde, dün gece akşam üstü. Karabulutlar sardı, güneş gitti kayboldu, Kızılca akşamlara inat, yakamozlar yok oldu. Rengi değişti birden, dalgalar hırçınlaştı, Martılar bir bir kaçtı, içime kasvet düştü. Rüzgar çıktı toz bulutu, gökyüzüne karıştı, Sigaramı yakamadım, birden yağmur başladı. Üstümle gömleğimle, pantolonum sırsıklam, Maltepe sahilinde , dün gece akşam üstü. Bir kafeye sığındım, yağmur bitene kadar, Elektrik kesildi, her yer zifir karanlık. Dört kere çay söyledim, biraz ısınmak için, Maltepe sahilinde , dün gece akşam üstü. Caddeleri sel basmış, sokak çamur deryası, Yürümek bir marifet, koşmak ise imkansız. Sanki yağmurun sesi , yıldızları söndürmüş, Maltepe sahilinde , dün gece akşam üstü. Nuri Gökhan Sonsel |
Mutluluk Senin Hakkın
- MUTLULUK SENİN HAKKIN- Neden yüzün hep solgun, beklediğin gelecek, Bir gün kapın çalınıp, sarılacak boynuna. Ellerinden tutacak, okşayacak saçını, Uçacaksın göklere, o gün bir kuş misali. Sevgi sözcüklerinden, boynuna kolye yapıp, Yıldızları indirip, taç yapacak saçına. Gözlerinde erirken,o derin mavilikler, Güneş daha parlayıp, gözlerin kamaşacak. Kim demiş ki sevenler, acı çile çekerler, Aşk gözyaşı değil ki....mutluluk başlangıcı, Sevmek büyük bir erdem, sevilmek daha güzel, Bu yalnızlık bitecek, yüzün bir gün gülecek. Belki biraz uzakta,belki dünden de yakın, Bir gün mutlak gelecek,çalacak o kapını. Pembeleşince yanak, yine gamzen çıkacak, Gözyaşların susacak, gülecek o dudaklar. Mutluluk senin hakkın...hayale ne gerek var. Nuri Gökhan Sonsel |
Ne Zaman
Ne Zaman Ne Zaman, Bir Göl Görsem, Minicik Çocukluğum… Ne Zaman, Bir Gül Görsem, Gençliğimi Hatırlarım. Ne Zaman, Şimşekler Çaksa, Delicesine Korktuğum… Ne Zaman, Yağmur Yağsa, Sen Gelirsin Aklıma. Ne Zaman, Bahar Gelse, Kokunu Hatırlarım. Ne Zaman, Gece Olsa, Beraberce Gezdiğim…. Ne Zaman, Mehtap Olsa, Seni İlk Öptüğüm, Ne Zaman, Yaprak Düşse, Hep Seni Hatırlarım. Nuri Gökhan Sonsel |
Ne Zaman
Ellerin, ellerimde, Gözlerin, gözlerimde. Olmasa... Ne fark eder ki! Adın dudaklarımda, Yüreğin, yüreğimde. Bu bana yeter... Yeter de...artar bile. Ne zaman, çok özlesem, Bakarım, gökyüzüne. Yıldızların üstünden, Gel diye seslenirim. Rüzgarlar...kokunu, Yağmur...seni getirir. Kış mevsimi, ilkbahar, İlkbaharlar, yaz olur. Nuri Gökhan Sonsel |
Neden
Neden Halkalanan Sulara, Eğilen Yeşil Dallar, Çifte Kumrular Gibi, Bir Sırrı Mı Fısıldar. O Yumuşak Ellerinle, Topladığın Çiçekler, Bu Karanlık Sularda,Belki Yıkanmak İster. İşte Sabah Oluyor, Gök Kalbine Elerken, Bir Işık Ayrıldı,Yıldızlar Küme”Sinden. Bulutlar Sessiz Sessiz, Ağlıyorken Hüzünden, Senin Şarkın Döküldü, Rüzgarların Sesinden. Neden Erken Dağıttı, Ecel Sırma Saçını, Ve Seninle Süsledi, Bu Dağın Yamacını. Kalk Artık Saçlarımız, Yıldızlarla Öpüşsün, Akşamın Damla Damla, Yok Olduğu Bu Yerde. Seni Her An Anarken, İnan İçim Yanıyor, Senin Sevdiğin Gölde, Serçeler Yıkanıyor. Dermanım Kalmamış,Halime Gülmek İçin, Bir Bahane Aradım, Bu Sabah Ölmek İçin. Nuri Gökhan Sonsel |
Neden Güzel Olmasın?
- NEDEN GÜZEL OLMASIN- Hani biz sevdalıydık, nerde verilen sözler, Peki neden ağladı...neden ıslak bu gözler. Kalbimizde aşk varken, silinmesin bu izler, Hayat sevgiyle güzel...neden güzel olmasın? Aşk bir roman oyun değil, hayatın kendisidir, Güzel tatlı bir fısıltı, belki aşkın sesidir. Seni sevmek birtanem, yaşama sevincimdir, Bu sevinç kalbimizde...neden güzel olmasın? Sen benim hayallerim, sen benim tek sevdiğim, Sen benim güneşimsin, yıldızlara erdiğim. Sen benim gonca gülüm, hayatımı verdiğim, Hayat seninle güzel...neden güzel olmasın? Sen benim gönül kuşum, bir tek gülizarımsın, Sen karanlık gecemin, parlayan mehtabısın. Sen benim birtanemsin, aşkımın feryadısın, Sevmek seninle güzel...neden güzel olmasın? Sen ağlama birtanem, yalvarırım ne olur, İçimdeki bu sevdam, sanma bir gün yok olur. Ben ölürsem birtanem, belki bu aşk son bulur, Aşkla yaşamak varken...neden güzel olmasın? Nuri Gökhan Sonsel |
Nerden Bileceksin -2-
-NEREDEN BİLECEKSİN- 2 Sevmek nedir aşk nedir,bilir misin sen? Sevmeyi sevilmeyi denemedin ki. Ya...gözyaşının, buruk tuzlu tadını, Sen hiç ağlamadın ki, sen nerden bileceksin? Hiç yıldızlarla konuştun mu her gece, Hiç isyan ettin mi, sonsuz karanlıklara? Hiç delice rüzgarlar, esmi mi üzerinden, Sen hiç boşlukta kalmadın ki, nereden bileceksin? Hiç bulutlarla dolaştın mı, çıktın mı gökyüzüne, Hiç yağmur yağdı mı, çıplak ayaklarına? Hiç buğulu düşler gördün mü, ıslak kaldırımlarda, Sen hiç yaşamadın ki, nereden bileceksin? Hiç korkuların oldu mu, alaca karanlıktan, Hiç kendi kendine, konuştuğun oldu mu? Hiç ellerin üşüdü mü, ağustos sıcağında, Sen hiç ben olmadın ki,nereden bileceksin? Hiç sitemin oldu mu, geçmiş hatıralara, Hiç derdini yazdın mı, buruşmuş yapraklara? Hiç baktın mı ben gibi, kurumuş topraklara? Sen yaşarken ölmeyi...bilemezsin ki... Nuri Gökhan Sonsel |
Nerede
Nerede Nerede Yeşilken, Altın Gibi Sararan, Zümrüt Gibi Parlayan, O Güzelim Yapraklar. Nerede Çiçek Bahçelerim, Tomurcuk Güllerim. Şırıl Şırıl Akan, Pınarlarım Şelalelerim. Özlerim Seninle Yüzdüğüm,Hayal Denizlerimi, Kumruların Öpüşüp Seviştiği, Çınar Yok Olmuş. Gönlüm Gibi Kırılmış Kalemim, Titriyor Elim, Yalnızım, Dümensiz Yelkensiz, Tekne Gibiyim. Ruhumda Binbir Keder, Gönlümde Elem, Esmeyecek Mi Artık, İçimde Meltem. Ne Bir Ülkem, Ne Bir Beldem, Olamaz Benim, Uçsuz Bucaksız Çöllerde,Serap Gibiyim. Nerede Kızıllaşan, Zindanlaşan Akşam, O Güzel Buram Buram, Renkli Çehreler. Maziye Mi Karıştı, Yoksa Ben Mi Bilemem, Güneş Kadar Parlak,O Eski Hatıralar. Güneş Bir Gün Doğacak, Yeşerecek Yapraklar, Yine Mutlu İnsanlar, Hep Yeniden Doğacak. Artık Belim Bükülmüş, Kar Yağarken Saçıma, Ben Kaybettiğim Alemi, Yeniden Bulacağım. Bulut Bulut Olacak, O Eski Hatıralar, Küme Küme Dönecek, Yine Göçmen Kuşları. Altın Işıklardan,Tabiatın Ördüğü Taç, Tutam Tutam, Demet Demet, Başkasının Olacak. Nuri Gökhan Sonsel |
Nereden Bileceksin!
-İSTİYORUM- Güzellikler içinde, sevgi dolu bir dünya, Yıldızlarla süslenmiş, ******* istiyorum. Gözyaşları olmasın, yazdığım şiirlerde, Yalnız gönül titreten, heceler istiyorum. Hıçkırıklar olmasın, şarkının nağmesinde, Sevgi dolu sözlerle, bir beste istiyorum. Kuşlar ötsün bahçemde, kelebekler dolaşsın, Aşkı ifade eden, bir deste gül istiyorum. Şiir yazmak istesem, sana ben bütün gece, Sevdamı anlatacak, güzel söz istiyorum. Bulamazsam birtanem, üşürse bu yüreğim, Kalbimi ısıtacak...yeşil göz istiyorum. Benim gibi aşk ile, ömür boyu yanacak, Yıllar boyu kalacak, bir sevgi istiyorum. Yalnız benimle gülüp, benimle ağlayacak, Anla artık birtanem...ben seni istiyorum. Not: Bestekar Yalçın ŞENTÜRK tarafından Kürdilihicazkar makamında bestelenmiştir. -SEN NERDEN BİLECEKSİN- Aşka gönül vermeyi, karşılıksız sevmeyi, Aşk uğruna ölmeyi,sen nerden bileceksin? Gözyaşında hüzünü, sevdanın iç yüzünü, Güzel bir aşk sözünü,sen nerden bileceksin? Yalnızlığın adını, gözyaşının tadını, Sevdiğim o kadını, sen nerden bileceksin? Aşkta gönül zengini, yüreğimin dengini, Onun o göz rengini,sen nerden bileceksin? İnce parmaklarını, gamze yanaklarını, O gül dudaklarını,sen nerden bileceksin? O boyunu – posunu,saçının kokusunu, Teninin dokusunu,sen nerden bileceksin? Senelerce hülyamı,benim sessiz dünyamı, Her geceki rüyamı,sen nerden bileceksin? Onun bir bakışını, kalbimin atışını, Kırık sabır taşını,sen nerden bileceksin? Bilmiyorsan ismini,görmelisin resmini, Bu duygulu hissimi,sen nerden bileceksin? Sevdim işte birini,aşk bağlamış dilimi, Seni çok sevdiğimi,sen nerden bileceksin? Not: Sen Benim Hüzün Bulutlarımsın isimli Kitabımdan ve 2004 Yılında Fikir ve Sanat Adamları Derneğinin onur ödülünü kazanmıştır. -NEREDEN BİLECEKSİN- 2 Sevmek nedir aşk nedir,bilir misin sen? Sevmeyi sevilmeyi denemedin ki. Ya...gözyaşının, buruk tuzlu tadını, Sen hiç ağlamadın ki, sen nerden bileceksin? Hiç yıldızlarla konuştun mu her gece, Hiç isyan ettin mi, sonsuz karanlıklara? Hiç delice rüzgarlar, esmi mi üzerinden, Sen hiç boşlukta kalmadın ki, nereden bileceksin? Hiç bulutlarla dolaştın mı, çıktın mı gökyüzüne, Hiç yağmur yağdı mı, çıplak ayaklarına? Hiç buğulu düşler gördün mü, ıslak kaldırımlarda, Sen hiç yaşamadın ki, nereden bileceksin? Hiç korkuların oldu mu, alaca karanlıktan, Hiç kendi kendine, konuştuğun oldu mu? Hiç ellerin üşüdü mü, ağustos sıcağında, Sen hiç ben olmadın ki,nereden bileceksin? Hiç sitemin oldu mu, geçmiş hatıralara, Hiç derdini yazdın mı, buruşmuş yapraklara? Hiç baktın mı ben gibi, kurumuş topraklara? Sen yaşarken ölmeyi...bilemezsin ki... Not: Sen Benim Hüzün Bulutlarımsın isimli Kitabımdan. Nuri Gökhan Sonsel |
O Hala Gülüyordu
O Hala Gülüyordu Ufak Tefek Bir Kadındı, Ateş Böceği Gibi, Kabuğunda Kurumuş, Yok Olmuş Bitmiş Sanki. Yağışlı Bir Havanın, Kurşuni Rengi Vardı, Öyle Perişandı Ki…O’na Her Renk Uyardı.. Güzel Günler Görmüştü,Kürklerle Bürünmüştü, Nice Zengin Erkekler, Uğrunda Dövüşmüştü. Bütün Halkın Gözdesi, Meşhur Bir Yıldız İdi, Çok Güzel Bir Kadındı, Sanki Afrodit Gibi. Seneler Merhametsiz, Yıllar O’nu Tüketti, Sahte Olan Dostları, Birer Birer Terk Etti. O Koca Bir Sanatcıydı, İsmi Hala Dillerde, Kapısında Beklenirdi, Orkideyle Güllerle. Ne Bir Evi Kalmıştı, Nede Bir Tek Mücevher, Kuru Bir Lokmaya, Muhtaç Kaldı Bu Cevher. Her Şeyin Bir Sonu Var, Yaşanmış Biliyordu, Gözyaşları Kurumuş … O Hala Gülüyordu. Gözleri Elmas Gibi , Alaylıydı Dudaklar, Yüzündeki Çizgiler, Binlerce Sırrı Saklar. Çok İyi Biliyordu, Sokaklarda Ölecek, Kimse Sahip Çıkmayınca…Belediye Gömecek. Bütün Ömrü Boyunca, Mutluluğu Oynamış, Ama Bir Tek Dakika , Hiç De Mutlu Olmamış. Rengi Kaçmış Kurumuş, Can Verip Ölüyordu, O Büyük Sanatcıydı … O Hala Gülüyordu… Cahide Sonku’nun Anısına Nuri Gökhan Sonsel |
O Benim Olsun
O Benim Olsun Dün Akşam Bakarken, Penceresinden, Kalbimi Götürdü, Komşunun Kızı. Beynimden Sanki, Bir Damar Koptu, Yayıldı İçime, Derin Bir Sızı. Başımı Kaldırdım, Baktım Göklere, Yıldız Elele Ve Demet Demet, Çok Garip, Bir Duyguya Kapıldım, Aşk Denilen Bu Duygu, Yalancı Cennet. Sanki Bir Melodi, O Güzel Sesi, Bahardan Bir Parçaydı, Sıcak Nefesi. Gözleri Yeşil Yeşil, Birer Zeytin Tanesi, Kimselerle Paylaşamam… O Benim Olsun. Saçları Kahverengi, Bir İpek Gibi, Dudakları Küçücük, Mercimek Gibi. Uzatırken Sanki … Öpecek Gibi, Kimselerle Paylaşamam…O Benim Olsun. Yüzünde Gülücük, Tatlı Bir Mana, Minicik Ellerini, Uzattı Bana. Aşkı İçerken, Biz Kana Kana, Kimselerle Paylaşamam….O Benim Olsun. Nuri Gökhan Sonsel |
O Gece
Benim gibi üşümüş, sarı yapraklar düşmüş, Ellerim ceplerimde, bir parktayım bu akşam. Yıllar gibi erimiş, üstü yer yer delinmiş, Düğmeleri dökülmüş, bir ceket var üstümde. Üstünde karlar kaplı, madeni siyah saplı, İçinde çöpler saklı, bir bidon var ilerde. Karnımda bir gurultu, içimde bir burultu, Beynimde bir uğultu...yiyecek arıyorum. Gözlerim kararıyor, yatacak yer arıyor, Bekçiler bağırıyor, korkuyor kaçıyorum. Aakşamdaki loşluktan, kafamdaki boşluktan, İçimdeki açlıktan, nefret...edemiyorum. Yürüyorum zorlukla, bu ıslak caddelerde, İhtiyar bir dilenci, bana avuç açıyor. Onun da benim gibi, dudakları kurumuş, Kirli yağlı saçları... omuzuna dökülmüş. Çaresizim yalnızım, kimsesizim dertliyim, Sanki dünyada değil, bilinmez bir yerdeyim. Usul usul çökmekte... belki erimekteyim, Ama hala tertemiz...tertemiz bu yüreğim. Gece...o simsiyah, bitmek bilmeyen gece, Yağmur...gözlerimden akarcasına, sinsi sinsi. Toprak... çimenle karışık, kirli bir çamur, Rüzgar...fısıltılarla konuşan, yeni bir dost, Ölüm... belki de bilinmeyen, hayatın başlangıcı. Ve ben şimdi belki de, o anı yaşıyorum. Gece...gece.... gece... Nuri Gökhan Sonsel |
Oğlum
-OĞLUM- Karşıma otur oğlum,bir defa dinle beni, Nasıl tanıdın geldin, sen bu büyük alemi. Leylekler mi getirdi, sanki dünyaya seni, Annenin çabasıyla,hayata geldin oğlum. Tam dokuz ay yaşadın, sen annenin karnında, Annelerin canı var, evlatların kanında. Küçücük bir acıyı, çeksen hemen anında, Annenin canı yanar, kıvranır senle oğlum. Sanki bir güneş gibi, doğdun bizim haneye, Sığamazdın ne masal... nede bir efsaneye. Hastalansan götürür, telaşla hastaneye, Tüm anneler kanatsız , birer melektir oğlum. Kaç gece uyumadan, bilsen erdi şafağa, Ne kadar çok sıkılsa, çıkamazdı sokağa. Şu yumuşak tertemiz, o sımsıcak yatağa, Annelerden başkası, kimse yatırmaz oğlum. Ömür biter girersem, bir gün kara toprağa, Annene merhamet et, sakın düşürme dara. Anneler mukaddestir, asla değişme yara, O annenin kalbini , kırma – kırdırma oğlum. Ne kadar kızgın olsan, üzme tek gün ananı, Hep sizleri düşünür, sizle geçer her anı. Geçim derdi bunaltır, başlar sabır zamanı, O sabrını sakın ha, sakın...yitirme oğlum. Nuri Gökhan Sonsel |
Oh Olsun
Duyamazsınız, çıldıran düşüncelerin, Boğazıma düğümlenen, çığlıklarını. Gecenin ortasında, sereserpe dolaşan, Yeryüzüne yankılanan, yıldızların sesini... Kuruyan yapraklarla, kavuşur ayrılıklar, Hasret hasret kokar, renkli sevdalar. Mutluluk geri gelmez...gelen acıdır, Hüzün yosunlarında, oturup ağlarsınız... Yıldırımlar öfkemdir, şimşek sesim, Yuva yapan karıncanın, nefesini duyarım. Yürürken, mavi okyanuslarda, Işıkla karanlığın dansını.... Yağmurun gözyaşını görürüm... Asi rüzgarlara, kafa tutarım, Ay ışığını yüreğimde, gizli gizli saklarım. Martılarla dalgaların sesini, iletirim güneşe, Acılarla sevinci, avucumda toplarım... Ağlayan *******, karşı kıyıya düşer, Bulut yangınları başlar, düşlerin kucağında. Sıyrılırım yaşamdan, yükselir gökyüzüne, Kayan yıldızlar gibi, söner...söner yanarım... Ben kara sevdaların, vazgeçilmez şairi, Ay ışığında oturup, şiirler yazacağım. Sonra... tomarıyla, yüreğime doldurup, Sigaramla birlikte, hepsini yakacağım... İntikamım yücedir.... oh olsun, Deliyim...zır deliyim ben işte... Nuri Gökhan Sonsel |
Olamazsın Ki..
Olamazsın Ki.. Ruhundan Ruhuma, Umut Akmadan, Gözlerin Gözlerimi, Fazla Yakmadan. Sen Bana Bir Defa, Bile Bakmadan Sen Benim Sevgilim, Olamazsın Ki.. Gecenin Karanlığını, Almış Gözlerin, Bana Öyle Bakma, Sonra Özlerim. Sana Tuhaf Gelirse, Bazı Sözlerim, Sen Benim Sevgilim, Olamazsın Ki.. Gönderdiğin Mesajı, Daha Dün Aldım, Hakkımda Yazdıklarına, Şaşırdım Kaldım. Sevdanın Zehrini, Kalbime Saldım, Sen Benim Sevgilim, Olamazsın Ki… Uykusuz Bıraktığın, *******imi, Yarım Kalan Rüya Ve Düşlerimi. Geri Vermezsen, Bunca Çektiklerimi, Sen Benim Sevgilim, Olamazsın Ki… Nuri Gökhan Sonsel |
Olmadı
Bugün yine ağladım, sensiz dünyama, Neden niçin diyerek, soran olmadı. Gözyaşım sel oldu, aktı içime, Gözyaşımı kurutan, silen olmadı. Gözlerini düşündüm, o kahverengi, Kalbime bir şifa, veren olmadı. Yoruldum günlerce, sokaklarında, Altıma bir şilte, seren olmadı. Yüzü gayet anlamlı, pembe dudaklar, Kahverengi gözleri, bir sırrı saklar. Bana mesken olurken, o boş sokaklar, Tek tek adresini sordum, bilen olmadı. Senden bir tutam saç, bana hatıra, Ağladım yalvardım, gelen olmadı. Bu sevda sığmaz ki, üç-beş satıra, Bir kaç kağıt istedim, veren olmadı. Eridim yok oldum, kahve gözünde, Zerafet güzellik, her bir sözünde. Uyusam her gece, senin dizinde, Ölmeye bir mana...lüzum kalmadı. Nuri Gökhan Sonsel |
Olmasın
Bir hayal kur bu gece, yıldızların altında, Yalnızca beni düşün, başka kimse olmasın. Sonra da bir rüya göre, gece sabaha karşı, İçinde sevgi olsun, ayrılıklar olmasın. Tarama saçlarını , bırak dağınık kalsın, Ellerinde yüzünde, tek bir boya olmasın. O kadife bedenin , cildin bir ipek gibi, Gözlerinin altında, kırışıklık olmasın. Bizim için şarkı tut, nihavent makamından, Sözlerinde yalnızlık, gözyaşları olmasın. Otur kahvaltını yap, her şey olsun sofranda, Gözlerinin renginde, yeşil zeytin olmasın. Bir tablo al çarşıdan, şu büfenin üstüne, Sakin bir deniz olsun, batan gemi olmasın. Çiçeklerinle süsle , evin her bir yanını, Benim cennetim olsun, cehennemim olmasın. Bir gün gelmezsem eğer, yüreğini çivile, Parlak metalden olsun, sakın paslı olmasın. Sakla tüm gözyaşını, kimseye belli etme, Bizim için ayrılık... herkesten farklı olsun. Nuri Gökhan Sonsel |
Onlar Öyle Dediler
Onlar Öyle Dediler Birtanem… Ağaca –Dala Yaprağa Sordum, Mevsimlerin Ötesi, Baharındır Dediler. Gül’e, Çiğdem’e, Mor Menekşeye Sordum, Yediveren Güllerin,Dallarıdır Dediler. Yazdığım Şiirlere, Şarkılarıma Sordum, Mısralara Sığmayan, O Aşkın’dır Dediler. Benimle Batan Güne, Esen Yellere Sordum, Seherde Öten Bülbülün, Çilesidir Dediler. Yıldızlara Aya, Bir De Güneş’e Sordum, Yolunu Gözlediğin, O’dur Dediler. Günlere Aylara, Yıllara Sordum, Özlediğin Sevgili, Bu’dur Dediler. Sensiz Geçen Karanlık, *******ime Sordum, Seni Aydınlatan, Mehtabındır Dediler. Ağlayan Gözlerime,Yanan Yüreğe Sordum, Senin Kara Sevdanın, İlacıdır Dediler. Ben Demedim Sevdiğim, Onlar…Onlar, Öyle Dediler. Nuri Gökhan Sonsel |
Öpücük
- ÖPÜCÜK- Bu sabah bahçemde, bembeyaz yasemenler, Hüzünlenmiş ağlıyor, rengarenk karanfiller. Yeşermiş tüm fidanlar, hepsi de küçük küçük, Bekliyorlar sabırla...bir ufacık öpücük... Kalplerde tebessüm, gözlerde bahar, Kıpkırmızı gül, senin dudaklarında. Gamzeli yanaklarda, yine masum gülücük, Bekliyorlar bu sabah...bir ufacık öpücük... Güller solgun üşümüş, ötemiyor bülbüller, Dünden yasa bürünmüş, açmayacak sünbüller. Nergislerde tomurcuklar, boy boy olmuş küçücük, Bekliyorlar vermemizi...bir ufacık öpücük... Yıldızlar ninni söyler, fısıltıyla her gece, Mehtap bulutlarıyla, sessizce uzaklaşır. Deniz sakin ve durgun, tenbihlemiş köPage Rankingücük, Bekliyorlar bu gece....bir ufacık öpücük... Nuri Gökhan Sonsel |
Özledim
-ÖZLEDİM- Kayalıklarla süslü, o ufacık dağları, Menekşeler -gelincik, beyaz papatyaları. Boğazlardan süzülen, o muhteşem yatları, Denizini-mehtabını, kırlarını özledim. Her Pazar bindiğimiz, ada vapurlarını, Şarkılar mırıldanan, renkli yolcularını. Salıncaklar kurulan, bütün ağaçlarını, Merkebini-atlarını, faytonları özledim. Gülhane parkında, verilen konserleri, Seyirciye ayrılmış, oturulma yerleri. O günlerde insana...verilen değerleri, Gerçekten yaşadığım, dünlerimi özledim. Nerde şimdi yok artık, bir İsmail Dümbüllü, Kendi yoksuldu ama, gönüllerle ödüllü. Bir Rıfat Telgezer, tekrar yine çıkar mı, Yücelerin yücesi, sanatcıyı özledim. Boğazda-Emirganda, içilen demli çayı, Dudaklardan düşmeyen, o eski şarkıları. Çığlık çığlık bağıran, bembeyaz martıları, Memleketim vatanım, İstanbulu özledim. Şimdi binlerce şaşkın, koşuşan kalabalık, Tebessümler yok olmuş, kimse gülmüyor artık. Anılarda yaşayan , benim eski dostlarım, Hepsinin ayrı ayrı, yüzlerini özledim. İstanbulun o eski. nefesini özledim. Nuri Gökhan Sonsel |
Paşa 1
Tarih yanıltmıyorsa, bir ağustos ayında, İlk hadise görülmüş, çırpıcı çayırında. Olaya hemencecik, koşmuş büyük kavuklar, Padişaha arz etmiş, o günkü dalkavuklar. Padişah hiç sevmezmiş, genelde lalasını, Çok acele çağırtmış, en büyük halasını. Gürlemiş tez vurun, lalamın kafasını, Hemen bulun getirin,anamın kalfasını. Emir padişahındır, almışlar yaka paça, Getirilmiş huzura, elbise paramparça. Padişahın huzurunda, diz çökmüş bu zavallı, Kapı kulları memnun, hepsi de andavallı. Şevketlu padişahım...emrin nedir kuluna, Boynum kıldan incedir, canım feda yoluna. Padişah çok yumuşak, korkma kalfa sakın sen, Bilirim ki suçun yok...paşa yaptım seni ben. Kalfa paşa olunca, çok tedirgin kavuklar, Buna memnun olmamış, haremdeki tavuklar. Paşa ciddi mi ciddi, fazlasıyla namuslu, Entrikalar dönemez, gözleri bundan puslu. Nuri Gökhan Sonsel |
Paşa 2
Başta kapı kulları, sonra harem ağası, Daralmasın istiyor, bu avanta sahası. Başlıyor ufak ufak, sinsice baş kaldırma, Sonra da yükseliyor, açık açık saldırma. Paşa gayet temkinli, saklıyor hislerini, Çünkü bir gün kesecek, o çatlak seslerini. Şimdi fırsat kolluyor, bir hadise bekliyor, Birini bin yapacak, üst üstüne ekliyor. Paşanın şakası yok, saray korkuyla susmuş, Her gün emir yağıyor, sanki o zehir kusmuş. Paşanın her verdiği emir, uygulanır anında, Bir gün isyan çıkıyor, Topkapı meydanında. Paşa durumu arz eder, devletlu padişaha, Haşmetlu gayet kızgın, kalkıyor hemen şaha. Çağırıp sadr-ı azam-ı , veriyor kesin emir, Bu kelleler gidecek, padişah bu...ne denir. Paşa korkunç sinirli, gider olay yerine, Meydan çok kalabalık, dönmüş insan seline. Her tarafta meşale, yangın yerine dönmüş, Konaklar alev alev...yalnızca biri sönmüş. Nuri Gökhan Sonsel |
Paşa 3
Asker kazan kaldırmış, kızmış belli birine, Bir çok çadır kurmuşlar, tam ortalık yerine. Bütün kaşlar çatılmış, inletiyor her yeri, Ta...semaya yükselmiş, istemezük sesleri. Paşa biraz kararsız, korkuyor...tutuyor nefesini, Yeniçeriler acep kimin...istiyor kellesini. Ağaya bir cesaret soruyor, nedir istekleriniz, Neden burda toplandınız,derhal cevap veriniz. Ağa şöyle bir bakmış, sen nesin...kimsin demiş, Seni kim göndermişse, bilsin büyük halt yemiş. Bir kadın paşa varmış, her gün kelle alırmış, Çünkü burda toplandık, kavuklar haber salmış. Belli padişahı kandırmış...kadından paşa olmaz, Bir çok masumu kesmiş, bu ahlaksız düzenbaz. Hele ki...sultan gelsin, derdimizi söyleriz, Bize vermezse eğer, padişahın... kellesini isteriz. Paşa gayet pişkince, bana bak...ağa demiş, Bunu size söyleyen, belli yalan söylemiş. Böyle bir paşa var, yanlış değil bu konu, Size neler söylenmiş, aydınlatalım bunu. Nuri Gökhan Sonsel |
Paşa 4
O öyle bir paşa ki...kadın demezsin ona, İşte bende bir paşayım, yalan söylemem sana. O hep doğrudan yana, her zaman tavır aldı, Hırsız ve soysuzları, saraydan o çıkardı. Elbet sevmezler onu, hele büyük kavuklar, Ondan nefret ederler, etrafında yavuklar. Rüşvetsiz iş yapmamak, işlemiş kanlarına, Hazine bomboş kalmış, kendi çıkarlarına. Sen şimdi söyle ağam...onun yerinde olsan, Kelle bırakır mıydın, şimdi sarayda olsan. Ağa biraz düşünmüş, sen haklısın galiba, Bir çok kelle keserdi, bırakmazdı Talip ağa. Çok tanımak isterdim, böyle yüce bir kulu, Hizmetinde koşardım, almazdım para pulu. Paşa çok duygulanmış, sende tanırsın bir gün, Sana mutlak gelecek, ya yarın...ya öbür gün.. Paşa sözleriyle bastırmış, isyan meselesini, Diğer bir kısım kavuk, vermişler kellesini. Aradan yıllar geçmiş, görev düşmüş nefere, Paşa padişahın yanında, çıkmışlar bir sefere. Paşa ile Talip ağa, hep beraber olmuşlar, Savaşmışlar sırt sırta, vatanı savunmuşlar. Savaşta şehit düşmüş, paşa ile Talip ağa, Bu tarihi hikayemiz...burda biter galiba. - S O N - Nuri Gökhan Sonsel |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:16 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.