![]() |
Kendini Anımsatma Bana
ne kötü şey anımsamak yeni bitmiş bir sevgiyi zordur unutmak kelebek kanadı bal arısı çiçekler çiçekler kasvetli bir bahar rüzgarında ...... kendini anımsatma bana ..... Göktu Kara |
Kırağı Usta
bir kalem,bir hokka,bir de ben virgülsüz bir yaşamım var sevemiyorum elimde değil Kırağı Usta her taraf sisle yoğruluyor Göktu Kara |
Kibrit Kutusu
yağmur yağarken hızla geçen caddeden bir yoksul çocuk taşıyordu kibrit kutusunu sıkıca canı gibi sıkıca sımsıkı sarılmıştı paltosuna çap çup çap çup çamur değiyordu çıplak ayaklarına hızlanıyordu yağmur sığınacak bir yer aradı çocuk bulamadı çaresiz koşmaya başladı kibrit kutusunu islatmamaya çalışıyordu düştü suların içine ama kibrit kutusu ıslanmamıştı ıpıslak eve geldi yağmur yağarken gözlerinden kibrit kutusundan düşen boya kalemleriyle resmini yaptı yağmurun Göktu Kara |
Kirazi Evlilik
Bahar kendini gösteriyor bayanlar baylar evlilik zamanı gecikmeseniz fena olmaz elele tutuşun gözleriniz bahar çiçeklerinde yürekleriniz sizde kalsın akşam kızıllık ve mavilikte sabah evlerde sevişin şaşırdınız mı kirazi evlilik bu özgürce takılın işte benden söylemesi Göktu Kara |
Lütfen Kendinizi Almayı Unutmayınız
gözlerini kırpıştırdı eğildi hürriyete sırtında hançer vardı çocukça gülümsedi lütfen kendinizi almayı unutmayınız buralar tekin değildir artık bakınız herkes bırakmış kendini iğrençliğe kanatlandı yüreği yeşilimsi yapraklar saçıldı sevginin yokluğu ne kadar kötü şey düşündü lütfen kendinizi almayı unutmayınız buralar tekin değildir artık bakınız herkes bırakmış kendini iğrençliğe bataklığa dönüşüyor bu topraklar pis kokan,çürümüş düşünceler üstünde, başında lotus olmayı istedi lütfen kendinizi almayı unutmayınız buralar tekin değildir artık bakınız herkes bırakmış kendini iğrençliğe umut istedi yetmedi yine umutlandı kendini lütfen aldı Göktu Kara |
Malihülya/Aylin
imgelerle dolu hüzünlemesine rüzgar alt etti seni aylin kırık gülümsemesiyle sevdanın kendine özgü havasını diriltiyor kışa direnen deli saçların bilmesenizde yapışık aşkların derin uğultularını aylin'in malihülyası herkesin içindedir Göktu Kara |
Mardin' de Dirilişin Düşü
dağ serinliği düşmüş isteme oy leylim dağın doruğunda bir kale sevdiğim dibinde kalenin geçmiş rüzgarları ve dağın eteklerinde dar sokaklar taşaları işlemeli evlerde genç kızlar gözlerinde nakışlı gençler biraz da su sesi ya da rüzgar olsaydı yaprakları hışırdatan Mardin'in dirilişi tarih kokan aşkta olacak Göktu Kara |
Mutluluk Bakışı
gökyüzüne bakarken rastladım sana ya sen bulutlara benziyordun ya da bulutlar sana bir mutluluk bakışı içindeydim düşünceler içine daldım hep seni uzakta mı arayacaktım geçende bir öykü okudum seni anımsadım hemen kitabı elimden bıraktım sana koşacaktım vazgeçtim sonra beni alıkoyan senden bakışlarındı bana mutlu mutlu bakan Göktu Kara |
Ne Zaman Kır Çiçeklerinden Bahsetsem
Ne zaman kır çiçeklerinden bahsetsem terk ediyor beni kadınlar anlayamıyorum ben bunu ben ve kır çiçekleri ne yaptık ki kadınlara Göktu Kara |
Nemli Serseri
oyuncakları vardı tanrının heykeller güneşten gözlerinin ışımasında deli hülyaların peşinde yürüyen heykeller sırıksıklam betiklerin ortasındaydı dünya elleri bilimin daha nasırlıydı ıı şimdiki zaman zamanların deli ırmağıydı bir nemli serseri çıktı ortaya çevreyi karanlık kesti o ışık saçsın diyarında sevdanın ııı adalar yalnızdı yakınında anakaranın bu hep böyle devam edecek Göktu Kara |
Nisan Bir Şakası/P...S...
ben de varım var olmak için bu şakada ben de varım P... ile başlar şakam olmayınca p... gerçekleşmez düşler p... olmayınca şaka olmaz S...ile biter şakam sen sevgili! varsan eğer yanıt sende olmayınca s... yaşam olmaz nisan bir şakası yaptım anlamanız için p ile s ye sahip olmanız gerekli........ Göktu Kara |
Nükleer Sanatta Sızıntı
mürekkep dağılmış kanadına güvercinin sevi sessizce çekilmiş dünyasına sanatta sızıntı başlamış aydınlık dünyasına çağımızın sanatı öpelim bir betiğin kapağını açalım artık bir sıcak merhaba ardından sanatı öpelim aslında tehlike kendimiziz bencilleşmişiz hepimiz sızdırıyoruz kötülüklerimizi dünyaya sanatı öpelim Göktu Kara |
Ozanın Kirli Kağıtları
yer ve gök iki dilim ekmek arasında ozanın kirli kağıtları biraz gözyaşı biraz emek biraz kin biraz nefret mürekkebi de bol katmalı çok az da umut yanında da mutluluk iyi gider eee insanlar iyi şiire hasret ısırmalı dünyayı ummalı ozanlardan medet Göktu Kara |
Paslı Çivi
şiiri de yazdım en acımasızını paslı çiviye benzer benim gönlüm direngen yeller gibi tatlı ve sakin hüzün umursamasamda bende durur ey sevgili papatyalar sessiz kalın paslı çiviye benzer benim gönlüm kayın ağaçları kışın yol olur yolcuya serseri tüylerim hep dargın bana dingin sevi beni bende vurur paslı çiviye benzer benim gönlüm uyar evren bana tetonoz olur yozlaşır acun gülüşür sana kemirilmiş nefret dilenir dilimin ucunda paslı çiviye benzer benim gönlüm karşı karşıya karşıda yerde solgun piraye hınzır hınzırca kızarmış süt yanakların güven güzelleştirir gözlerini paslı çiviye benzer benim gönlüm kanmak kanırtılı akşamlar da uyumak düşver bu masuma düşver paslı çivi yanık sanıklar seni suçladı hep paslı çiviye benzer benim gönlüm Göktu Kara |
Perdika
usulca, çekinmeden ayaklarımı kanat çırpışıyla perdikanın birlikte mavi ön adlı sulara koyduğum zaman ters gelir bana geçmişte yaptıklarımız anımsamak istemem sekişini bulutların rüzgarda kınalı ellerini bezediğim neden mitlerde düşüncelerin işte yine sonunu getiremedim ben bu aşkın duraksadığım neden perdikanın yok oluşunu mu istedim yoksa yalnız kalıpta işittiğim sesi mi perdikanın başım önümde gözlerim kapalı ellerim sımsıkı umarsızlığa dönüyor yine dünya Göktu Kara |
Sana Tablo Versem Gelir misin?
sabaha doğruydu yataktan kalktım aklımda bir resim senin resmin elma çiçeği elinde gülümsemen papatyalar üstünde fırça darbeleri kayıyor elimde kendimde değilim gözlerin gözlerini yitirmek istemiyorum hızlı olmalı diyor bilincim Sana Tablo Versem Gelir misin? Göktu Kara |
Sancı/İmge
ağrılıyım gözlerinde öyle bir sancı ki memleketinde yaşamak senin olduğun yerlerde dolaşmak kokladığın kasımpatıları tuttuğun oyuncakları ve nefesi dinlemek bir çocuk bir bebe bir anne bir sevgili imge Göktu Kara |
Sarhoş Ediyor Beni Bahar
güle güle kış nazlı bebek anımsayacağım o soğuk yüzünü ve anlamlı gülümsemeni seni özleyeceğim ama kırılma daha çok seviyorum baharı merhaba bahar tatlı kız seviyorum seni bana en güzelinden bir kardelen armağan et unutmamak için nazlı kızı Göktu Kara |
Sarı Elma İle Muşmula
dolu yağdıktan sonra güneş çıkar ya hani sevda sevda ışık yayılır ya havaya pinharlardan damla damla dökülür ya hani yüreğim İşte o gün başladı sarı elmaya muşmulanın aşkı birbirlerine bildirmeden sevgilerini aşık oldular birisi çok güzeldi sarı sarı diğeri çok çirkindi kara kara nasıl söyleyecekti ki muşmula yüreğinde oluşmuş saflığını devir görüntü devriydi yürek mürek hak getire yani diyorum satranç oynasa muşmula sarı elmayla her hamle şiir olsa dillerinden dökülse sever mi acep sarı elma muşmulacığın oyununu gerçekten dedi sarı elma güzellik geçiçi genç muşmula da fena değil hani bir meyhoş tadı var çocuğun ekşimsi dişlerimi kamaştırıyor üstelik mert doğal ortamında yetişmiş önyargılardan arınmış ama yine de bana göre değil -çirkin ne güzel yakışıklı al elmalar var gökyüzü dolar ya şimşekler çakar ya hani gözyaşlarım kıraç toraklara süzüle süzüle akar ya büvetlerde balıklarla söyleşir yüreğim işte o gün bitti muşmula uzaklaştı yurdundan ardıç tohumuyla beslenen sincapların yanına çekildi kuşlara yalnızlığını anlattı sevgisini çiçeklere Göktu Kara |
Seni Sevmek İstesem
seni sevmek istesem izin verir misin yirmi yedi.. yürek ister sevmek biliyor musun on sekiz çoruh ırmağında rafting yaparken kendi gözyaşlarımda kayıp sürüklendiğimi zannetim bir an bir seni sevmek istesem gözlerini verir misin yirmi yedi kızıldenize atacağım onları biliyor musun on altı yağmur yağıyor toroslara ani bir poyraz esti saçlarına yok zannetim bir an saçların sekiz ................. Göktu Kara |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:11 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.