www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ali Gençay (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143371)

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:40 PM

Uyan Sevgili

Uyan sevgilim,
Hadi sıyrıl rüyalarından, uyan
Yaşat bana o muhteşem duyguyu
Gözlerinin açıldığı anlarda
İstediğim gibi gülümse bana
Ve sen
Düşlerine al beni
Dokunsam da sakın şehvetime soyunma

Saçlarına dokunup
Usulca fısıldayacağım kulaklarına
Aşk kokacak kelimelerim
Sevda tütecek tüm şiirlerim
Kuraklığının en çıldırtıcı anında
Olurda gök gürler uyanırsan
Damla olup düş dudaklarıma
Biliyorum korkarsın
Ama gök ağlayamaz ki haykırmadan
Sarıl bana tüm çocukluğunla

Uykulu titrek sesinle
Sevdiğini söyle bana
Bir bahane bulup dönersem arkama
Sakın ama sakın ağladım diye acıdayım sanma
Belki gök kadar cesur değilim
Ve belki asla sesim çıkmayacak da
Islanacak sevdam yağmurlarla
Ve sen
Koynuna al beni
Kadınlığının verdiği şefkat duygusuyla

Uyan sevgilim,
Kirpiklerimde yaş var
Uyan, düşlerimde isyan, telaş var
Yakışmıyor demi adama ağlamak
Ama büyümez ki insan ağlanmazsa

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:41 PM

Varyant

Gece üzerime kapanır
Kalın, kara yorgan
Dışarısı karanlık, dışarısı zindan
İçimde sıcacık düşün
Sanki geleceksin, içimde bayram
Cümbüşler, sazlar çalar
Âlem, âlem içinde

Saat zamanı çaldığında
An, gelip kapıya dayandığında
Nehirler duruluyor içimde
Bir adam soyunur
Çıkardığı urbalar ateşler içinde
Dalıyor aşk denen deryaya
Derya, mey olmuş bardak içinde

Arkamdan uzanacak bir el
Dokunacak kısa saçlarıma
Dönüp bakamayacağım
Beklenen sen olsan da
İçimde heyecan tutulacak dilim
Kapayacağım gözlerimi
Ayaklarıma inecek üşüme
Yüreğim yanar ateşler içinde

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:41 PM

Yağmur Yağıyor

yağmur yağıyor
ama toprak kokusu yok
şehrin beton duvarları buz gibi
oysa
bir kır bahçesinde yağmurla ıslanıp
kokusunu duymak vardı damlaların
toprakla kavuşmasının
balkonlarda
bir kaç begonya var
renkleri solmuş
güneşi arıyorlar
daracık sokaklarda
bir karanfil
ilişiyor gözlerime
kıpkırmızı
öle mağrur ki
öle güzel
sen gibi
kokusunu içime çekmek istiyorum
dokunmak kadife tenine
uzun uzun seyretmek istiyorum
çöküp dizlerim üzerine
konuşmak istiyorum
sen gibi
hakkın değil diyorum
bu balkonlar
ben yağmurun toprakla seviştiği
bir kır bahçesinde
görmüştüm
düşümde seni
sonra
ellerim titriyor
uzatıyorum sana
avuçlarım yanıyor sen gibi

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:42 PM

Yalan

Ruhuma üflenen sevda
Kasıp kavurdun,bu mu aşkta sefa
******* boyu uyutmayan rüya
Hani yoksun,bu mu *******e reva

Örtün üzerini,üşümesin anılar
Mil çekin gözlerine,ağlayamasın aşıklar
Dönüp duran dünya,dur artık
Harcanmıyor biriktirdiğim zaman

İhbar var,öfkemi öldürdüm
Yüreğimin en derin yerine gömdüm
Bilinmesin diye katilliğim
Olmadık şeylere güldüm

Yalan,ne desen yalan
Güneştir doğudan doğup batıdan batan
İnsanlar yüzlerinde maske
İnsanlar,riyalar üzerine saltanat kuran

Biten yok,bitmeyecekte yaşam
Elimde her acıdan arta kalan kavgam
Yüreğimde yaşanmamış sevdam
Yıkılacak bir gün elbet yalan

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:46 PM

Yalnızlığım

gecenin bir yarısında
tüm ışıkları sönmüş kırık camlı viraneler
vurup kapıyı içeri giren bir nefes efsaneler
kibritin ucunda bir sigara yakımı alevler
dudakları titrek bir mırıltı nağmeler
saçlarım ıslak sığıntı bu haneler
ayaklarıma takılan geceden kalan düşler dolu şişeler
ve yalnızlığım
soğan kokan yalnızlığım
boş boş yuvarlanan yalnızlığım

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:46 PM

Yalnızlık Ayı

Evin kırık camları
Rüzgar izinsiz girer içeri
Sallanan mum alevi,titretir gölgeleri
Duvara vurur gölgem
Rüzgar dur!
Yoruldum titremekten

Çatlar soğuktan ellerim
acıyor sövmekten dilim
Sevme beni istemem
Geceyi sen diye sevenim

Tutuşmamış sobam
Tüter, is gözlerime siner
Sevdiğim yalnızlık
Hadi vur tüm darbeleri
Çıkar torbandan biriktirdiğim keş keleri
Dudaklarımı çatlatan zemheri
Ayaz kor olup tenime düşer

Şubat yalnızlığımın ayı
Sevgililer sevenden neyi beklerler
Bir güne sığmayan sevgi,süslü paketlere girer
Dudaklarda paralanır iki kelime
İnanmıyorum
Aşk her şeyi bir günde mi affeder

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:46 PM

Yalnızlık Dehlizleri

Zaman oluyor çıkarıp kalbimden
Kokluyorum ıslak gülüşlerini
Gölgelerin suskunluğunda büyütülen
Hikayeler anlatıyorum kendime
Hikayeler ki sevda dillenmeleri

Gözlerim dağ zirveleri çatıyor
Kar, tipi, boran üşütüyor
Üşütüyor artık rüzgarın sesi
Çocuklaşıyorum ansızın
Hayaller kuruyorum düşlerime
Hayaller ki yalnızlık dehlizleri

Lale gölge çiçeği, papatya fal beklentisi
Kime inansam, kime güvensem
Bilinmiyor dünden öncesi
Karanfiller büyüyor beynimde
Karanfiller, kan kırmızı aşk çiçekleri

Acemiyim halen bakışlara
Anlamak bir sokak ötesi
Gülsem gülecekler bilirim
Bilmediğim neye güldükleri
Heveslenip uslanmaz yüreğimle
Sevsem sevecekler bilirim
Bilmediğim ne mi sevdikleri

Zamanı geldi gizliyorum seni
Son kez öpüp gözlerinden
Gölgelere gömüyorum bedenimi
Sanki yeryüzü alev kusuyor yüzüme
Ölüyorsun sevdiğimi söylediğimde
Susuyorum o zaman ölüm sessizliğiyle
Laleler fışkırıyor gölgeler ülkesinden
Gülüyorum işte o zaman, ölüme

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:46 PM

Yalnızlık Senfonisi

İzlerini taşıdığım yıllar
Gözlerimin altına çizgiler atmakta
Dalmışken en derinine gecenin
Kaçan uykular düşleri satmakta
Masamda yarısı sönmüş sigara
Yaprakları ufalanmış karanfil
Koparılmışlar dalından,ağlamakta
Göz yaşları bağrımı deler
Yazık! bir kez bile koklanmadan
Kuruyup gitti boşa
Boğuyor beni odam
Dört duvar daralmakta
Sırtlanıp kalın paltomu
Çıkıyorum kalabalık sokaklara

Dışarıda çatır ayaz
Zemheri güneşle inatta
Düşerde kayarım diye ayaklarım
Gıdım,gıdım adımlamakta
Önümü kesiyor çiçekçi kız
Kucağında kasımdan kalma patlar
Bilmez ki yalnızlığımı
Yalnızca karanfiller anlar
Ne yapsın yavrucak
Satamazsa,babası azarlar

Koşuşuyor insanlar
Kimisi halen saçını taramakta
Tıka basa kalkıyor otobüs
Yapışıyor soluklar camlara
Küçük elleriyle çocuk
Bir şeyler çiziyor buğulu cama
Serçeler kırıntıları
Kediler serçeleri kollamakta
Boğazına oturmuş tasmasıyla
Mini minnacık köpek ipini zorlamakta

Tezgah arkasına gizlenmiş surat
Kısık sesiyle simit satmakta
Soğuktan kızarmış burnu kadının
Çantanın ta dibine dökülmüş bozuklukları aramakta
Üşüyor kulaklarım,ellerim
Bana inat fırıncı çıkarmış kabalarını
Ateşin karşısında caka satmakta

Koltuğumun arsına sıkıştırdığım demet
Burnuma bahar kokmakta
Gülümsüyor çehrem
İnsanlar yalnızlığımı bin kat daha artırmakta
Duruyor adımlarım
Saatler duruyor, duruyor şehir
Oysa yüreğim her zamankinden hızlı atmakta
Ne bu heyecan,neden bu telaş
Zaman her an ömürden hep çalmakta

Yaklaşıyor falcı
Biliyorum işinde usta
Yalanına binlerce yalan katmakta
Açılıyor avucum
Duymak istiyorum yalanda olsa
Düşüyor elinden kemikler,fasulyeler
Çıkacak sanki dudaklarından en feciler
Ürperiyor içim ellerim zangırdamakta
Gelecek diyor çok yakında
Ah koca karı bilmiyorsun
Benim aklım çocuk
Buna binlerce ümit katmakta
İnanıyorum
Dönmeliyim evime
Ne işim var benim sokakta
Yüreğim,beynime fitne sokmakta
Ya! dönerse
Yalan!
Falcı geleceği parayla satmakta

Görürse biri,çekiniyorum
Niye bu adam kendi kendine konuşmakta
Kaçıyorum şehirden
Kaçıyorum kendimden
Her yanım yığınlarca insan
Çıldıracağım
Yalnızlık beni boğmakta

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:46 PM

Yalnızlık Türküsü

dilimde yalnızlık türküsü
elimde kırık mı kırık bir kalem
yalnızlığı yazıyorum
yaşanan ardından acılar bırakan
yalnızlığı yazıyorum
ilahi bir sıfat tanrıya ait
yalnızlık
kelimelerimin yetişemediği
tarifsiz bir acı
yalnızlık
kimi zaman eş tutarsın kendine
şehrin en kalabalık yerinde
o sogukdan demir heykeli
kimi zaman eş tutarsın kendine
anlaşılamaz mantıkla
görünmez olan çizgi filim
kahramanlarını
yalnızken
hiç bir şeyin
anlamını taşımadığını
hiç bir şeyin
sana ait olmadığını
ve hiç bir şeyin
onu tamamlamadığını
anlarsın
yalnızken

Ali Gençay

GooD aNd EvıL 04-02-2009 12:46 PM

Yangın

Mahpus yedim,yok zulamda tütünüm,
hayatın darındayım

Karanfili sevdim,güz oldu soldu gülüm,
güllerin ahındayım

Salın kafesten,ah eder vah eder bülbülüm,
Gül_i zara yanmaktayım

Ali Gençay


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:01 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.