![]() |
Gece Ve Deniz
Geceyi sorguladım Denizin laciverdinde Cevaplar yakamozdandı Balıklar kendi derdinde Sevdam.. Kendini arıyordu Bir dargın bir barışık Suların üzerinde Işıkları sönmüş Bir transatlantik Belki bir sandal Belki bir titanik Buzdağı gibiydi karanlık Sevdam Binlerce mil derinde Süngerler gibi deeğerliydi Ve süngerci kadar yorgun Varoluş Ben sen Ve sevdamız Biraz kırgın Ve biraz durgun Gece cevapsızdı Deniz sessiz Süngerciyi bekliyordu Vurgun Karanlığın bir yerinde |
Geçmişteki Sana
Sakladın Esirgedin Oysa ben Güneşi götürdüm Saklasanda Karanlık Mum ışığıdır Ağladığında Ve güneş Bir noktadır İçimde Senin Arkamdan baktığını Bilerek Geleceğe yürürken Geçmişte ki sana Ulaşmak için |
Gel
Sarı bir gül gibi solabilirim Kuru bir dal gibi kalabilirim Seni beklemekten ölebilirim Geleceksen gülüm geç olmadan gel Yoruldu yüreğim durdu duracak Saatler son anı vurdu vuracak Azrail hesabı sordu soracak Seni son kez öpmek güç olmadan gel Sen yoksun ya artık dünya dönmüyor Karanlık dinmiyor ışık yanmıyor Dostlar hasretime hiç inanmıyor Seni sevdim demek suç olmadan gel Belki bekleyişim boşu boşuna Senin gibi gülün benle işi ne Girdim gireceğim ömrün kışına Hatıran kalbimde hiç olmadan gel Ayrılık yamanmış ayrılık zalim Ayrılık ölümden öte bir zulüm Ayrıldık demeye varmıyor dilim Ayrılık başıma taç olmadan gel.. |
Gel Gitlerim
Güneşimdin geldin çıtırtılarla Güneşimdin gittin fısıltılarla Ürktüm gelişinden beni yakarsın diye Kızdım gidişine haber vermedin diye Geldin gelince yangınım oldun Gittin giderken toz duman oldum Bari kalsaydın Bari sevseydin Sevmesen bile Bir göz kırpsaydın Böyle ansızın Gitmek olurmu Yoksa sevipte Benden korktun mu |
Gelincik Kuşu
Bitecek diyordun ya Her şey bir gün İşte bitti bugün İstediğin şekilde Ve planladığın gibi Sanma ki seviniyorum Ama üzülmüyorum da İçimdeki boşluk hiç İçimdeki kadersizlik kısa Yaşamayı seviyordum Sevilmeyi... Sevmeyi... Hepsini hepinizi Çok seviyordum Bir sonbahar rüzgarına Hepsini sattım gitti Yanlızca bir yemin kaldı Bir çınar ağacının altında Birde penceremde ki gelincik kuşu Özlediğim dostları görüyorum Bazan yolda Bazanda Eyüp sırtlarındaki Çıkrıkçılar kahvesine gidiyorum Ve anlıyorum ki Birbirlerini sevenleri gördükçe Bende bitiyorum Bitmekten korkmuyorum ki Korkuyu... Her şeyin bittiği gün Ben sende Zaten bitirmiştim |
Gelirsen
Bir gün beni arayacaksın Sisli hatıraların arasında Bu şehre bir daha gelirsen eğer İlk beni arayacaksın Ama biliyorum Ayrıldığımız iskelede buluştuğumuzda Beni tanıyamayacaksın Aynalar yalan söylemez çünkü |
Genç Adamım
Sen kendine sordun mu hiç genç adamım Ne yaptın,neler yaptın doğoduğundan bu yana Hep yarını düşünmekten Hep hayal kurmaktan başka Sen genç adamım Acıyı çektin mi derin derin Sevgiyi yaşadın mı doyum doyum Hiç küfrettin mi yaşanım çetrefilliğine Elinde akademinin kitapları Hiç seyrettin mi köprüden İnsanların telaşesini Söyle genç adamım İki duble rakı içip yağmurlu bir günde Boğazın bilmem hangi kır kahvesinde Ne yapıyorsun Nerdesin Nereye gidiyorsun diye Sordun mu hiç kendine Hiç oğlun oldu mu genç adamım Kara gözleri fıldır fıldır Senin elinde yürüyen Senin kollarında dillenen Sen hiç kokladın mı genç adamım Bir mahpus ayrılığında Onu sıkı sıkıya sararken Umutsuzluğu... Sen hiç öptün mü genç adamım Gözleri yaşlı bir kadını gözlerinden O gözyaşlarının tuzunu hissettin mi Genç adamım dudaklarında Sen hiç İstanbul'dan ayrıldın mı genç adamım İstanbul'a delice aşıkken Sen hiç memur oldun mu genç adamım Altı ayda bir artışları bekledin mi sabırla Sen hiç sevdin mi Sevildin mi Sevdiğinle evlendin mi Genç adamım Sen bu şiiriş okuyupta Kendinden bir şeyler buldun mu Ama şu satırlarda kavuştuk ya genç adamım Bana yeter artar bile San yeter mi ya genç adamım |
Gençlik Molozları
Alet edavatını al oğlum Belki kıyamet kopar bugün Belki bir dudağı yerde bir dudağı gökte Çıkıverir kandilden Örfüne adetine bakma düzenin Alet edavatının kıymetini bil Üzülme Ağlama Ve sakın şaşırma İhanetlere Felaketlerin en kötüsü olsada bu Hazırlıklıysan aldanışlara Boğulmazsın bir avuç suda Ama kibrit çöpünden yapılmışsa merdivenler Ve ipler bir iğne deliğinden geçiyorsa On metreden kement attığınızda Alır götürür bedenini Kendi gözyaşların Sevinç ve gururdan Alet edavatını al yavrum Kaldır ya da onar gençlik molozlarını |
Gerçek Fenerbahçeli
İyi günde,zor günde,zaferde ve matemde, Tasada ve kıvançta,kaygıda ve erdemde Sevgiye,bağlılığa ulaşacak her demde Takımına yol olur gerçek Fenerbahçeli Rakipleri yaşarken gururun kaf dağında Tevazu ve sadeliğin huzurlu sağnağında Tertemiz,apaçık bir,yüreğin kaynağında Sevdalanıp sel olur,gerçek Fenerbahçeli Ay yıldızlı,al bayrağı yüreğine giyinmek Sarı lacivert renkleri teni gibi örtünmek Asaleti sabırla örerek,ilmek ilmek Davasına kul olur gerçek Fenerbahçeli Güven ve sadakat varsa elbet gelir başarı Coşkuda ve sevinçte olmadan hiç aşırı İçindeki kor alevi atmak için dışarı Yana yana kül olur gerçek Fenerbahçeli Şan ve şerefle dolu yüz yıllık bir tarihi Tamamlıyor kötüye dönmeden hiç talihi Her marşını yaparak çok kutsal bir ilahi Duygulara dil olur gerçek Fenerbahçeli Hırsın,intikamın yerini alırsa güzel futbol Tirbünler inler ise şu sözle eğer bol bol 'Fener gol! gol! gol! ,Fener gol! gol! gol! Gönüllerde gül olur,gerçek Fenerbahçeli |
Gerçek Öğretmen
Her yanı bilgi taşan bir ilk okulu Karanlıktan ışığa uzanan yolu Her anı mutluluk ve sevgi dolu Bir rüyayı yaşatır gerçek öğretmen Haklının haksıza kul olmadığı Kadınların genç yaşta dul kalmadığı Kardeşin kardeşi el bilmediği Bir dünyayı yaratır gerçek öğretmen |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:35 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.