![]() |
Uzun cabalar sonucunda Fransiz vatandasligina kabul edilen bir Turk genc, babasina surpriz yapmak icin sevinc icinde eve kosmus:- "Babaaa, bak Fransiz vatandasiyim artik..."Birinci kusak milliyetcilerden olan baba coksinirlenir:
- "Ulan soysuz, hangi yuzle gider de Fransiz vatandasi olursun", diye gurlerken oglunun suratina bir de Osmanli tokadi atar...Kosa kosa geri donen oglan bir yandan da soylesoylenir: - "Su hale bak yaa, Fransiz vatandasi olali bir saat gecmedi, Turklerle basim belaya girdi ..." |
Japon'un biri Rizede bir kahveye girmiş ve herkese kafa
tutmuş: - Var mı aranızda delikanlı, varsa çıksın dışarı. Temel kapıya doğru yürümüş: -Çıkıyorum ulan, görelim bakalım erkekliğini. Birkaç dakika sonra Temel ağzı burnu dağılmış bir vaziyette kahveye geri dönmüş. Peşinden de Japon kasılarak içeri girmiş. Temel'i göstererek: - Ona Toyokumi ustanın "katakori" tekniğiyle vurdum... Ertesi gün Japon yine gelmiş. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest. Ve birkaç dakika sonra kapıda yine ağzı burnu dağılmış bir Temel ve peşinden de Japon kasılarak içeri girmiş Temel'i göstererek: - Ona Kuyotomi ustanın "Kihotomi" tekniğiyle vurdum. Ertesi gün aynı hikaye: Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş Temel ve hergün değişik stil kullanan Japon: - Ona Toyhama'nın "kimanto" tekniğiyle vurdum. - Ona Tiyotoki'nin "kohimato" tekniğiyle vurdum. Bu böylece bir hafta devam etmiş. Ve sekizinci gün Japon yine kahveye gelip, herkese kafa tutmuş. Yine Temel dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra herkes suratı dağılmış bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafı kanlar içinde kapıda belirmiş. Temel de hemen arkasından girmiş içeriye, Japon'u göstererek gülümsemiş: - ONA TOYOTA'NIN KRİKOSUYLA VURDUM.... |
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir adam ve güzel sekreteri arabalarını terk etmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten
sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar. Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve adam bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir. - Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der. Sekreter yatağa yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar: - Efendim, ben çok üşüyorum. Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp sekreterin üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar: - Efendim, ben hala çok üşüyorum. Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar: - Ben yine çoooook üşüyorum. Adam yattığı yerden: - Bir fikrim var, der. Burası issiz bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz. Genç kadın kıkırdar: -Tamam, bana göre hava hoş. Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır: - Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al!!!! |
Padişah ferman eyler;
"Bu Cuma günü bütün halkımın erkekleri namaza gelecek, vay gelmeyenin haline!!! Kellesi olmayacak artık onların." Günlerden Cuma olur ve namaz başlar. Namazı müteakip görevliler sayıma başlarlar ve akşama doğru sonucu tespit ederler.Bir Erkek gelmemiştir.Geçmişten beri idare ile sorunları olan Temel... Padişah "getirin o deyyusu" der.Yakalayıp, padişahın huzuruna getirirler. Padişah sorar; "Ben ferman eyleyip namaza çağırdım ama sen gelmemişsin.Duymadın mı?" "Yoo duydum ama i..liğine gelmedim" Padişah sinirden kızarır, morarır "Adettir 3 dileğini söyle ki bir an önce yerine getirsinler ve kelleni vursunlar" Temel utanır sıkılır "Nasıl söyleyeceğimi bilmem ki haşmetlim. Bana çok kızarsınız" Padişah; "Daha ne kızacağım bre deyyus, zaten kelleni emrettim.Söyle de eziyetin kısa sürsün.Tadını çıkar, ne dilersen yerine getirilecek" Temel; "Haşmetlim ben oldum bittim Vezirimizin haremine vurgunum.Bir defa olur mu" Vezir çıldırır; "Olmaz öyle şey,haddini bil deyyus......" Padişah gülümser;"Ya vezir söz verdik. Dert etme, adam ölecek, kimse ile konuşturmayız, hem bir kereden bir şey olmaz" Vezir itiraz ederken Padişah kükrer"Sana da mı 3 dileğini sorayım" Vezir bakar işin ucunda kendi kellesi var istemeye istemeye kabul eder. Temelin yanına hatuınu getirirler ve ikisini bir odaya alırlar yarım saat sonra temel çıkar ve huzura gelir. Padişah sorar" Söyle ikincisi nedir" "Haşmetlim ben oldum bittim sizin hareminizede... " sözünü bitiremeden padişah bağırır "Nöbetçiler alın bu kafiri karşımdan, hemen vurun kellesini....." Vezir kuyruk acısı ile padişaha yaklaşır"Haşmetlum söz verdik,hem kimse ile görüştürmeyeceğiz.Adamın kellesini de alacağız.Sözünüzü yerine getirmezseniz huzurunuzdakiler ne düşünür?" Padişah olmaz diye itiraz ederken vezir bastırır ve padişahı ikna eder.Hatunu getirip temel ile aynı odaya koyarlar.yarım saat sonra temel sırıtarak çıkar gelir huzura. Padişah sinirden kudurmuştur,vezir kudurmuştur.Hiddetle sorarlar;"sonuncu isteğin nedir bre şerefsiz deyyus" Temel boynunu büker"Haşmetlim ben oldum bittim vezirimize de sizede hastayım...." Derken vezir hemen atlar "PADİŞAHIM BEN BU TEMELİ SANKİ CEMAATİN ARASINDA GÖRDÜM GİBİYDİ" Padişah bağırır; "NASIL GÖRMEZSİN ULAN EŞŞOĞLUEŞŞEK.HEMEN YANIMDA OTURUYORDU......." |
MISIR PATLAGI
Bir gun deliler hastanesindeki butun deliler oldugu yerde durmadan zipliyorlarmis. Doktor gelip delilere sormus: "Niye zipliyorsunuz? " Delinin biri demis: "Biz misir patlagiyiz." Aralarindan sadece birisi kosede oldugu yerde sirtustu yatiyomus. Doktor gelip sormus: "Sen de mi misir patlagisin?" Deli "evet" demis. Doktor "sen niye ziplamiyorsun? " demis. Deli de demis : "ben tavaya yapistim" http://www.cakal.net/images/smiles/icon_smile.gif) |
deme yaaa:)))
Sercenin biri bir bahar gunu dalgin dalgin ucuyormus.Bir anda farketmis ki, bir yolun bir metre ustunde ucuyo ve karsidan da motorsikletli bir adam geliyo. Her ikisi de carpismayi engellemek icin ellerinden geleni yapmislar... ama nafile... Serce "cotaaank" diye kaska carpip dusmus.Simdi, motorcu siki bi hayvansever ya, dogal olarak hemen atlamis motordan; kosmus sercenin yanina.Serce baygin yatiyo.. kiyamamis, birakamamis yolda; almis getirmis eve. Eskiden kalma bi de kafesi var evde.. baygin serceyi kafesin icine guzelce yerlestirmis. . yanina da az biraz su, az biraz ekmek koymus, vurmus kafayi yatmis.... Bizim serce bi muddet sonra ayilmaya baslamis.. Daha tam secemiyo ortaligi.. hafif bulaniklik var yani... Bi bakmis ki parmaklik, ekmek, su falan var bulundugu yerde... Birden dank etmis vaziyet: -hss....ir.. ...laa motorcuyu oldurmusuz ...! |
Gercek bir olay Bu olay Kayseri'nin Bunyan ilcesi'nde yasandi.
Olay Alfred Hitchcock'un meshur korku filmlerini bile cok gerilerde birakacak kadar tuyler urpertici. Gece bindiginiz otomobilde direksiyonda Kimse yoksa ne yapardiniz? Kendisi Bunyanli olmayan, politikayla ugrasmis ve halen Kayseri'de yasayan isadami, 22 subat 2005 tarihinde Bunyan sinirinda, Kayseri Malatya kara yolu uzerinde, bir benzin istasyonuna girer. Lokantaya Oturur ve orada kalabalik toplulukla birlikte bir ufak raki icer. Yuruyus mesafesindeki Bunyan'a gitmek icin, lokantadan cikar. Ancak disarisi hem zifiri karanlik hem de korkunc bir kar-tipi firtinasi baslamistir. Benzin istasyonuna yaklasik 300 metre mesafedeki, Bunyan'a donus yolu kenarina varir. Oradan gecen bir arabaya binip, Bunyan'a ulasma derdindedir. Firtina daha da siddetlenir. Adam bir-kac adim otesini bile gorememektedir. Gelip-gecen bir araba da yoktur. Nihayet karanliklar icerisinde, hayalet gibi yavas yavas yaklasan bir arabanin iki farini farkeder. Arabanin, tam onunde yavaslamasiyla birlikte hemen arka kapiyi acar ve arabaya biner. Kapiyi kapatir, araba yeniden hareket eder. Iceridekilere merhaba demek ister. Ama o da ne? Arabada kimse olmadigi gibi, direksiyonda da kimse yok. Birden panige kapilir. Korkuyla, hemen arabadan atlayip, oradan kosarak uzaklasmak ister ama hem araba hizlanmis, hem de korku ile dizleri baglanmis, hareket edemez hale gelmistir. Araba keskin bir viraja dogru yaklasir. Adam dua etmeye baslar. Tum gunahlari icin tovbe eder. Arabayi durdurmasi icin Allaha yalvarir. Tam bu esnada, pencereden bir el uzanir ve direksiyonu kivirarak sert virajdan arabanin dogru yola donmesini saglar. Her tehlikeli donemece yaklastikca, Allah'a yalvaris ve yakarisi artar ve her seferinde de bir el disaridan uzanip, direksiyonu cevirir. Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarini kimildatir. "Ya Allah koru beni..." deyip, kapiyi acmasiyla birlikte, kendisini arabadan disari firlatir. Bir kac takla attiktan sonra, sarampolde kendisine gelir. Defalarca uc Kulfu-bir Elham okuyarak, Bunyan'a yuruyerek ulasir ve bir kahvehaneye girer. Ustubasi islak ve sok haldedir. Kendisini taniyanlar hemence sobanin basina alirlar. Eline bir cay verirler. Bir muddet sonra kendisine gelir, sesi titreyerek, baºina gelen doga ustu ve korkunc olayi anlatir. Olayi dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kisinin akli basinda ve toplumsal sorumluluk tasiyan bir pozisyonda oldugunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik olusur. Yaklasik yarim saat sonra, ayni kahvehaneye Koyunabdal Koyu'nden iki kisi girer. Bir masaya oturur ve iki bardak cay soylerler. Bu arada, gelenlerden birisi, digerine sunlari soyler : -Ahmet baksana, su sobanin basinda oturan gerizekali, bizim araba yolda kalinca, biz arabayi iterken,arabaya binip-inen okuz degil mi? http://www.cakal.net/images/smiles/icon_smile.gif) |
Bakış açısı
Adam karisi ile kaldirimda yururlerk en karsi yonden gelen bir fistikla karsilasmislar, kiz gecer gecmez "Kadinlari anlayamiyorum. ." demis karisi, "Gumus gerdanlik, iki bilezik, telkari kupeler takmis, tirnaklarina cutex oje surmus,kulak arkalarina Chanel 5 sikmis, Yves Saint Laurent cantasi var.." "Hepsine nasil dikkat ettin yahu?" demis adam, "Su kadinlardan korkulur.." "Sen dikkat etmedin mi sanki?" "Yoo.." demis adam, "Sadece uzun bacaklari, kucucuk poposu var, gogusleri dolgun ve yuzugu yoktu..!" |
Yaşlı kadın
Biraz yaslica bir kadin doktora gider. "Doktor bey" der "gaz sorunum var ancak cok sikayetci de sayilmam. Gaz cikardigim zaman ne ses cikiyor ne de kotu kokuyor. Ayrica geldigimden beri en az yirmi kez gaz cikardim ama siz farkina bile varmadiniz." Doktor "su haplari alin bir hafta sonra sizi tekrar goreyim" der. Bir hafta sonra yasli kadin kontrole gelir. "Doktor bey bana ne halt verdiniz bilmiyorum" der "Gaz cikardigim zaman hala ses cikmiyor ama muthis kotu kokmaya basladi." "Cok iyi" der doktor "sinusleriniz duzelmis, simdi sira kulaklara geldi." |
ODTU' de yemekhaneye giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş. Profesör kaşlarını çatarak: " Okuzler ve kuslar ayni masada oturamaz!"
Ogrenci: "O zaman ben ucuyorum..." Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavini basarisiz gecmesi icin elinden geleni yapmis. Yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis. Profesor ogrenciye: Sana son bir soru soracagim - demis. Yolda yururken iki torba buldugunu hayalet, birinde akil var, digerinde ise para var. Hangi cuvali alirsin? Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..." Profesor: "Ben akil olan cuvali secerdim..." Ogrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu secer... Profesor cok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine "Okuz" yazmis. Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis. Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "Sayin profesor, imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demis. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.