www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Savaş Aslan (https://www.cakal.net/showthread.php?t=138535)

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:48 PM

Sınıfsız Öğüt
buluştuk gökyüzüyle
bir yağmur indi
seyrettik;
milyarlarca...insan...
bir adım attık
ikincisine gerek kalmadı
bir şarkı dinledik
ikincisini istemedik

çünkü bir gün
bir güvercin görmüştük
uçmuştuk ardından
...
uzunduk,
kısaydık,
güzeldik,
çirkindik;
fark etmedik,
tıpkı ağaçlar gibi
tür tür
çeşit çeşittik,
ama hepimiz
gökyüzünün altında benzerdik;
fark etmedik

takvimlerimiz yoktu
mevsimleri bilirdik
sevda sözlerimiz yoktu
sevebilirdik

gül tarlalarımız vardı
çocuklarımız orda
saçlarını boyardı,
ayırt edemezdik
çocuklarla gülleri
çocuklar mı güllere benziyor
güller mi çocuklara
çocuklar mı gülümsüyor
güller mi

çünkü bir gün
bir ceylan görmüştük
koşmuştuk ardından
...
yelkenli teknelerimiz vardı
yüz binlerce...
açılırdık denizlere,
rüzgar seslerimizi taşırdı
seslerimiz
tekne tekne dolaşırdı,
ne kaptanımız vardı
ne dümenimiz
ama deniz...

çünkü bir gün
bir yunus görmüştük
yüzmüştük ardından
...
dünya güzelliklerle doldu
şimdi, bu yeni gezegende doğan siz
burada da yaşamı
güzelleştireceksiniz,
hiç unutmadan
geleceği savaşarak yaratan
devrimcilerin sesini:
bir gün
bir mutluluk gördük
uçtuk
koştuk
yüzdük ardından


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:48 PM

Sizler tüketim toplumunun...
Sizler tüketim toplumunun çocuklarısınız. Duyularınızla algılayabildiğiniz her şeyi; eşyalar-düşünceler, ve hissettiklerinizi; duygular, adeta bir an önce ağzınıza götürüp yemeye çalışıyorsunuz. Hiç emeksiz, sadece çenenizi oynatarak, yeryüzündeki her şeyi yutmaya... Tarihse tarihi, edebiyatsa edebiyatı, sanatsa sanatı…teknolojiyi-elektroniği, pazarları-marketleri, ve aşkı-ve birbirinizin etini…Hiç emeksiz, en kolayından, herkesten çok, herkesten önce ve bir an önce. Bu size yaşıyor olabilmenin tek sırrı olarak verilmiş. Ama söylenmesi gereken bir şeyi söylemeyi unutmuşlar. Büyük bir iştahla tükettiğiniz hiçbir şey gerçekte sizin olmuyor. Çünkü bir şey sizin olurken içinde sizden bir şey yok, siz yoksunuz.
Siz deponun sahibi de değil, deponun kendisisiniz-siz bir deposunuz; ya da güzel kokan bir çöplük. Bu yüzden tükettiğiniz onca şeye rağmen öyle fakirsiniz ki…Ne gerçekten bir arkadaşınız var, ne gerçekten bir düşünceniz, ne aşkınız, ne eşyanız, ne emeğiniz…Hiç birinin içinde siz yoksunuz, sizin olduğunu düşündüğünüz hiçbir şey size ait değil. Ölmekten korkuyorsunuz, çünkü daha tüketebileceğiniz çok şey var. Önünüzde biraz daha zaman olmalı, bir şans daha; çünkü görecekler ki bundan daha da iyi tüketebilirsiniz. Çiğneyip yuttuğunuz hiçbir şeyde kendinizin olmayışı sizi mutsuz ediyorken siz bunun sizin dışınızdaki herhangi birisinden daha çok ve daha iyi tüketemediğiniz için böyle olduğunu sanarak her gün başkalarında olan ya da sizde olmayan yeni bir bilgiye, yeni bir nesneye, yeni bir şeye ulaşmaya, onu bir an önce çiğneyip yutmaya çalışıyorsunuz. Tartışma adı altında, bir başka deponun içindekileri oradan çıkarmaya, ortaya dökmeye çalışıyorsunuz. Böylece orada da iyi bir şey varsa ortaya dökmeyi başarırsanız o da sizin olabilir, seçip alırsınız. Beğenmeseniz de onu bir bilgi olarak alırsınız, bilgi olarak durur içinizin köşesinde. Ne de olsa öğrenmeyi de tüketmelisiniz. Ve farklı yanları olsa da özünde tıpkı bunun gibi başkalarından daha hızlı, daha iyi ve daha çok sevmek adı altında sevmeyi tüketiyorsunuz. Yani yaşamak adı altında, yaşamakla ilgili her şeyi yaşamıyor-anlamıyor; tüketiyorsunuz. Ve işte bunun için bir başkasına göre ben, bir metayım. Düşüncelerim, duygularım, yaşıyor olmam ve varlığımla. Ve bana göre de; kendisini böyle var ettiği için de, herhangi bir başkası. Çünkü böyle olmasa onu nasıl tüketebilirdim ki. Şimdiki zamanda onunla başka türlü nasıl iletişim kurabilirdim. Hem de “Egemen olan düşünce egemen sınıfın düşüncesiyken”. Şimdiki zamanda onunla başka türlü nasıl iletişim kurabilirdim…Ama en azından bu cümlenin ardından söylenebilecek bir cevap olmalı. Belki, varlığıyla başka türlü davranılmayı ve yaklaşılmayı hak edenlere, tüm bu şeylerin dışında yaklaşarak. Bir meta olarak yaşamayanları-yaşamak istemeyenleri, görerek. Ki böylelerimiz olduğu için, bir insan değil de bir depo olmakta ısrar etmek bir ütopya ama, başka bir dünya ütopya değil. İnsan olan ruhumuzu mutsuz eden hepimizin düştüğü bu tuzaktan, tuzağın kendisi gibi yüzyıllar sürse de, hepimizin kurtulabilmesi dileğiyle…

……………………………………………………………………………………………….......

“Cambaz…”

ya da

“Bir Derdim Var…”

ya da

“Boş ver, boş ver boş ver boş ver…”

ya da

“Bir Kadın Çizeceksin…”

ya da…;

Şarkımızı Söyleyenlere

ne cennetmiş daha güzel olan gözlerinizden yoldaşlarım
ne geveze masaları barların
ne ihtişamı sarayların…
gözlerinizden güzel bir şey daha yokmuş bu dünyada
ah o aşık olduğum gözlerinizdeki
o yarın…yoldaşlarım


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:48 PM

Sur
sonra sıkıca sardı zamanın yalanı
eski ve yeni topraklarımızı
biz kurtulmaya çalıştıkça daha çok;
çığlık attıkça çığlıklarımızı

ve yeryüzünden silindi gitti
yüzümüzün önünden birer birer
bir tek aklımızda kaldı
bir gülüşüne ölünecek sevgililer


6.3.2005


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:49 PM

Şalter
öyle çalışkan olmalı ki adamın kendisi
kalbini görene kadar vurmalı kazmayı kaburgasına
ve duyulmasın diye çektiği acıların sesi
akmalı bir meleğin nefesi boğazına

bir de fırtınadan evim olsun isterdim
ateşten gövdem - yağmurdan gemim
parlayıp parlayıp sönmek için sebeplerim...sebeplerim...


23.1.2005


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:49 PM

Şarkımızı Söyleyenlere
ne cennetmiş daha güzel olan gözlerinizden yoldaşlarım
ne geveze masaları barların
ne ihtişamı sarayların.
gözlerinizden güzel bir şey daha yokmuş bu dünyada
ah o aşık olduğum gözlerinizdeki
o yarın....yoldaşlarım


2.3.2005


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:49 PM

Temmuz-Eylül 2004/Sana Şiirler


güneş doğarken de düşünüyorum seni
batarken de
karanlıktan geçerken de
parmaklarımla bir yıldızı seçerken de



ah şu duvardaki leke
kapıdaki kilit
camdaki gece
ah şu içindeki iki hece



ne güzel geçerdin gözlerimin önünden
işte hep ne olursa o an olurdu;
bu dünyaya ait kötü bir şey
sen geçerken kaybolurdu


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:49 PM

Tansökümü
ben size diyorum ki
eskimiş bir ceketin düğmeleri gibi
düşeceksiniz terzilerin ellerine
saltanatlarınız devrildiğinde

saltanatlarınız devrildiğinde
helvalarınızı dahi yaptırtamayacaksınız
yeryüzünün lanetlilerine


3.10.2004


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:49 PM

Uzak
sonra yağmur da durur
güneş de kaybolur
ay da kapanır
ve havada bir tek acı
asılı kalır


15.11.2007


Savaş Aslan

GooD aNd EvıL 12-23-2008 07:49 PM

Yıldız
ve sarı bir güneş gibi seyrediyordu
çocuğun açık karnı
akan dünyayı

sarı-sapsarı bir güneş gibi...
seyrediyordu çocuğun karnı
[kendisine]
bakan dünyayı



4.11.2004


Savaş Aslan


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:05 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.