www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Kamil Çağlar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=142199)

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:43 PM

Yola koyulur bir damla gözyaşı!
deniz mavisi gözlerinden akar yansımaları
kumsal rengi saçlarından salınır hayallere
cehennem ateşi sarar kudurmuş yürekleri
yıkılmış dünyalar sarmalanır, yalpalanır boşluğunda..

yeni bir çağ açılır, yitirilmiş asırlar önünde..

fethedilmiş kalplere uzatılır
___________________simli işlemeler
çıkarılır sandıktan işveler
__________________nakış gibi dokunur
___________________________ işlenir kanaviçeler..

yola koyulur bir asma ağacı
ve
koruk
üzüme
döner
çözülür sâkinin tezgahında, gem vurulmuş bütün diller..

işte o zaman, senin için çalmaktadır
__________________________inlemektedir gamlı şarkılar..

yıldızların büyüsü anlatılır samanyolunda
mehtaba dökülen vicdansız gözyaşları
sandalda izlenir gökyüzünün kıpırtıları
hoş sedayla çekilir hep kürekleri
________________________aşka doğru asılır yürekleri..

gülünü kaybetmiş o bülbül, gelip yerleşir mendireğe..

dalga dalga sıralanır kıyının ışıkları
katre katre çarpılır şaşkın bakışlara
çıldırmış bir koy yok olur kumların üzerinde
kırılmış bir gurur masumlaşır, eski umutlara..

ve
solmuş bir ışık süzülür bulutların arasından
adın
yazılır..

yola koyulur bir damla gözyaşı, silinir..

13.08.2007 01.00
Erdek
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:43 PM

Yüreğim salkım saçak
Ay yeni doğmuştu
karşımızda duran tepenin ardından
ışıkları yansıyordu akşama
gözlerim gözlerinde
gönlüme doğuyordu

suyun üstünde ışıldayan
tatlı bir ışık hüzmesi
kaplıyordu çehreni
berrak bir inci tanesiydi
o anda siman
üzerime yeni düşmüş
cemreydin sen
dayanamazdım sana
doyamazdım gamzelerine

senin adında sinem
suyun üzerinde yakamozlar
oynaşıyorlardı sımsıcak
bir ürperti vardı
bir korku yaşanıyordu
eridi yüreğim salkım saçak
sıcak bir esinti yaşandı
geldi ve yaladı dudaklarımı

akıp yapıştı kum taneciklerine
sokuldum koynuna, sığındım aşkına
üzerimizde kaynaşan yıldızlar
utandı ay ve yakamozlar
tenimizde ağlaşan bir bahar
yeni açmış çiçekler
sümbüller menekşeler papatyalar.

üzerime yeni düşmüş cemreydin
ılık bir bahar esintisi gibi yaşandın
eridi yüreğim akıştı kumlar üzerine
utandı ay ve yıldız utandı yakamozlar

01.06.2002 23.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:43 PM

Yüzüme Vurma!
Ilık esen rüzgârın kanatlarında,
erken dökülen çınar yaprağı gibiydik.
Yanımızda okşanan keman tellerinden
hüzün sokuluyordu iliklerimize!
İnadına sürtülüyordu, yayın gıcıklığı.

Biri bitmeden, diğeri koşup geliyordu.
Yüzüme vuruyordu, alay edercesine dalgaları.
Birikmiş kum tepelerinin zirvesinde,
Sevgilisine sarılıyordu.
Köpüren azgın suyun, masum ruhu!

“Orta kulağımda bir sancı vardı, beynime baskı yapan.
Zannettim ki; sevdaya açılan yeni bir kapı! Bir aşk ağrısı.”

Gecelik sevişmelerle avunan, fahişe ruhlara aldandı.
Yağ damlayan birkaç pullu kelimenin içinde gizlenmiş!
Alıp gitmek vardı ya başımı, pranganın topuzu çok ağırdı!

“Selamsız yaklaşan, sıcak bir deniz esintisine hasret.
Karlı dağlar yamacında yaşamaya alışmış ruhum.
Korkarım eriyip gidecek, karışacak bucaksız ummana! ”

Fonda çalan keman, süsledi düşünceleri.
Suya düşen ay ışığı, doğurdu kelimeleri.
San ki; omuza yaslanmış sarı saçlı bir yâr,
Çözecek, ruhuma atılan bütün düğümleri!

Sen olmasan aydınlanır mıydı? Süren kara *******.
Işığından alınacak bir umutla, çekip gider keder.

02.09.2007 23.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:43 PM

Z Paranoyası!
Kibarlığın takısımıydı bilemem ama,
Kişiliğimin takıntısı haline gelmişti:
“Z” paranoyası..

Çoğul yaklaşımı da çağrıştırıyordu,
Tekil olarak hareketlenmiş, hakaretlerinde..
“Hayatımı kararttınız” derken mesela!

Nasıl oluyor da? “Z” olabiliyordu!
Seninle birlikteyken yanımızda göremiyordum,
“Z” uzantılı yakıştırılanları!

Mesela baş başa yemek yerken “biz”..
Dilim varmıyor ama birlikteyken “ikimiz”!
İki kişilik oyunlarda da başka bir ”Z” yoktu!
Şimdi nereden çıkıyordu bu garip eklenti..

Her şeyi “siz yapıyorsunuz” derken,
Ben ve onlar mı oluyordu?
Ya da sen ve yanında olmayanlar!

Galiba anlayacaktım..
Güllük gülistanlık sürerken hayat;
“biz”, “ikimiz”, “hepimiz” görüntüsü neşeliydi..
Karanlık çökmüşse gülistanlığa;
“siz” varya, “hepiniz” nankörsünüz, yaparsınız'dı!

“İkimiz” öldü artık.. yaşıyoruz “sensiZ”, “bensiZ”..

29.03.2004 22.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:44 PM

Zamanı mı şimdi. yangının?
I.
kimisi sakin geçen dakikalardan sonra
sürüklene sürüklene, bir dil sürçmesi çıkageldi!

- affedersiniz! af eder misiniz?

“bu, dil sürçmesinden ziyade,
_____________hazmedilmemiş bir sevdanın gazı olabilir mi? ”

ne diyelim
ha ağız dolusu fışkıran küfür olsun
ha sizin dediğiniz gibi, mide gazı!

siz nasıl olsa bunu da,
_________“af edersiniz, affedersiniz! ”
II.
yahu
___şurada birkaç bardak demli çay içecektik.
_____________________________en demlisinden!
yanına konulan şekerleri de kıtlatarak.
ne gereği vardı şimdi
_____________gönül sayfalarını kurcalamanın?
sırılsıklam bir göz banyosu yapmak varken
______________________________zamanı mı derin sulara dalmanın?
III.
kimisi
şaşkın bakışlarla etrafı süzerken
bir kelebek geldi kondu
hemen yanı başıma
renk dolu benek benek kanatları
sanki yerleşiverdi göz ucuma
hani çatıyor ya kaşlarını
____________çırpınıyor şimdi, kalbimin kapakçıkları!

- hayaldir bu, hayal!

“hadi dalalım birlikte içine
_________sen maviyi düşle, ben pembeyi!
______________________sen rüzgarı düşle, ben kor alevini! ”
IV.
ne gereği vardı, gönül sayfalarını kurcalamanın?
boşu boşuna of çekip, hayıflanmanın!

_______________zamanı mı şimdi, yangının?

17.04.2008 16.30
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:44 PM

Zehra'm
*******i bir nöbettir gidiyordu.
Her saat başı ağlardın, kurulmuş gibi.
Ne annenin sütü tatmin ederdi,
Ne de hazırlanmış mamalar!
Sol omzuma başını koyduğunda
İçine dolan huzur ile uyurdun;
Gaz sıkıntısı çektiğin zamanlar!

Yüzüne dolan tatlı bir tebessüm
Tonton yanaklarında ise bir allık
belirmişti rahmetli büyükannemin!
Onun ismini vermiştim sana.
Kucağına alıp da piş pişlediğinde
Yirmi milyon lira iliştirmişti koynuna.
Ne güzelde gülümsüyordun ona,
Verilen hediyeye nazire yaparcasına!
İsmini taşıyan ilk torunu olmanın
Gururuyla vardın kollarında, Zehra’m..

Uzaklardasın şu an, sesin de uzak.
Seninle geçirdiğimiz zamanlar azaldı.
Artık haftalık görüşmelerde
yaşıyoruz birlikteliği, ebeveyn kontrolünde..
Telefon görüşmelerin de dinleniyor.
Anlatamayacaksın bana eskisi gibi.
Nasıl uyuduğunu, çorbayı nasıl kaşıkladığını
Elmanın kabuklarından yaptığın şekilleri.
Çizdiğin resimleri gösteremeyeceksin.
Dizindeki yaranı gördüğümde,
Çoktan iyileşmiş olacak!
Gözlerini silmek için yanında olmayacağım.
Diş ağrılarını hafifletemeyeceğim.
Korktuğunda sana sarılamayacağım.
Birlikte uyuyamayacağız.

Ama sana verdiğim sözü hep tutacağım.
Her gece ay dede ve yıldızlarla
Sana getirsinler diye
gönderdiğim öpücüğü hiç unutmayacağım.

27.11.2006 - 16.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 02-28-2009 04:44 PM

Zevki Bahar.
Birden sen geldin aklıma!
Aldattığın sahne canlandı gözümde.
Sinsice, acımasızca gülümsüyordun.
Ahlaksız temaşayla hayırsız bedeninde..

Bir an öyle kaldım.
İçimdeki ses, sesini yükseltti!
Yeniden özlüyor gibiydi seni;
Nafile söylentiliydi, imlası da bozuk..

Önceleri çıngırak gibiydi, uğultuluydu.
Biraz öfkeliydi, nefret dolu!
Suçunu itiraf etmişti ama;
İmama hazırdı, idama karşı..

Anlasana! Sen zevkine düşkün,
Henüz yapışmamış iki deri arası..
Astarında sakladığın tek bir renk,
Çok çamurlu ama; ellerin karası..

Vedan da bile vardı bir tehdit!
El sallayışında saklıydı cüretkar.
O kahpe dudaklarında taşıdığın,
Bıraktığın son sözündü; ruhuma manidar..

Böyle geçti bir süre daha.
Biraz serdengeçti, biraz derbeder.
Yine akıl oldu, gözlerim ışıldadı.
Yine doldu gönlüme, yine umutlu..
O huzur dolu mevsimdir ki;
O zevki bahardır, o; ikinci bahar...



10.02.2006 23.30
Kamil Çağlar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:25 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.