![]() |
Yanmışım
Günler gelmiş, geçmiş, dalmışım Saatimin bileğimde lekesi beyaz Tenim de esmerleşmiş, yanmışım Sevdam, yine sensiz geçti bu yaz Serin avuçlarına hasret kalmışım Ali Gençay |
Yar
düştüm elinden, düştüm yar dilinden ben beni dedim, dinledin kendi dilinden koca acın, ateş kusan ejderha devasa sancın ne kadar incesin içimde, dağ deviren ince sızın iki omzum,meleklerin biri kal der diğeri sen bilirsin evet ben bilirim bildiğim yanan hasretin Ali Gençay |
Yarım
hala aynı şarkı var kısıp gittiğin radyo da hala aynı koku var buruşuk bıraktığın yastık da hala aynı korku var ıstanbul da sanki hala söylenmemiş yarım kalan sevda gibi büyüyen sevdayı büyük bir şehre gömüp gidişinle hala aynı korku var İstanbul'da ellerimi buz kesen bir hüzne baka kalıyorum sessizlikle yudumlanan şarkıların güftesinde bir demet papatya janjanlı ve şaşalı birde papatya falı belki masum koparışında ki yaprağı belkide yalancı o şarkıdaki gibi ''biz hiç ayrılamayız'' kısık bir sesle yalancı yarım kalan bişey var o koca yürekli şehirde gökyüzüne serpilmiş yıldızlar kadar tam ansızın kayıp gider gibi yarım yedi tepesine böldüğüm şehirde en yükseği yıkılır sesimle elimde Nebi'den kalma bir kalem yazdığım şiirler ve Sen sanki halen yarım bu şehir bu yedi tepe bu şiir ve Ben suskunluğumla duyarsın beni bilirim en yüksek tepe yüreğindir yıldızlar gözlerin halen çalan güfte kokan yastık anlamıyorum düğümleniyor boğazım söyleyin bana neden kalan bende herşey yarım.. a.gençay Ali Gençay |
Yaşım Kaç
Fütursuzum Dolaşıyor dilim Kalmadı mecalim Söverim, sayarım Konuşturmayın Şuursuzum Ele geçirdi zihnimi acı Kaç kez unutuldum Kim bilir hangi kadını Kaç kez yeniden sevdim Bilmiyorum söyleyin Hangi yaşamın gözdesiyim Hem; hangi mevsimdeyim Yaşım kaç Ali Gençay |
Yazgı
Ruhuma düşen kor, yakmalı beni Beden dinmeyen arzuyla istemeli Al koynuna uykularında uyut beni Sensizlik rüyalarda bile zor sevgili Çığ düşerde dünyama yaz *******i Kalırım yokluğunun altında sevgili Kesemem kangren olmuş hasretimi Ölüm bana senden önce gelmemeli Ey saçlarını güneşten alan sevgili Ellerimde uzanamamanın kederi Yetmiyor nefesim sensiz *******i Aşk bu her zaman vurmaz ki beni Binsem buluta taşır mı bu bedeni Söylesem rüzgara, kuşlara ismini Bulup söylerler mi seni sevdiğimi Acizlikle istemek ne zormuş seni Çığlıklarla yazdığım senli dizeleri Okursun hece, hece her kafiyeni Tükenirse kalemimim mürekkebi Sensizliği ben seçmedim affet beni Ali Gençay |
Yazık! !
Yazık! Dönüp baktığımda dünlere Acırcasına düşüyor tek kelime Yazık! Sensiz harcadığım *******e Nerdeydin? Uzansam yanı başına baksam gözlerine Sen miydin? O Gecem miydin? Yar sen sayıkladığım hecem miydin? Eteklerine bahar takıp beklediğim sen! Nerdeydin? Şiirden kalelerim Hecelerle seni ördüm Hırçınlaştım, köpürdüm Kayaları döven dalgalar gibi Bağrımı dövdüm Kâh cilveleştim, kâh öptüm Havada asılı kaldı buselerim Aldandım her seferinde yalancı güneşe Ayaz vurdu bir kez daha öldüm Nerdeydin? Şimdi önümde senli yıllar Yazık! Yensiz geçecek zamana, anıma Dudaklarımdan dökülen hecemsin Soyunduğum gecemsin Yar! Şimdiye dek nerelerdeydin? Ali Gençay |
Yemen Öyküsü
Ferman okunur tutuşur kelimeler alev olmuş yanar gönüller Yemen’e sefer var çöle düşer neferler kumanya bir lokma ekmek özlenecek tandır kokusu matarada tuzlu su maksat fazla içmemek susuzluk korkusu yol uzun çarık yırtık özledi yari ağlayamıyor gözler kum dolu sevdiği mendil işlemiş perçemi gedikleşmiş dudaklarını çiziyor terinin tortusu sırtlanlar sırtarıyor çıldırtıyor çölün uğultusu burnunda tütüyor anası sinesi göğüslerinin süt kokusu yırtınır yürek gurbet seni hançerlemek gerek kahpe pusu barut kokusu mavzer ateşlendi matara delindi çaldı ölüm borusu düştü civan devrildi cihan salavatlar getirdi kana bulandı mendili kan damladı anaların göğüslerinden yemen ben de öldüm gitmeden Ali Gençay |
Yenildim
Hatalarım ve ben İnsanım.. Yüreğime kurduğum dünya İskambil kağıdında falım İnansam umutlanacağım İnanmasam kahırlanacağım Tut elimden ağlarsın Kadehlere yazılan şarkıların Bitti güftesi, gece yarım İndirip yıldızları semadan Geceyi karartacağım Tut elimden kaybolacaksın Zamana pusu attım Kazağımın boğazını tırtıklamış sakallarım Kaşlarımın ortasında hain bakış Gözlerime inen kin Tut elimden vurulacaksın Aşık atıştığım çocuklar Eneklerimi çaldılar Peşlerine koşsam Biliyorum kaçmayacaklar Neden bıraktın ki elimi Neden uzaklara gittin Bak işte şimdi yenildim Ali Gençay |
Yıllar
Dişlerini kırdığım yıllar ansız çıkar karşıma Bilirim köpek dişlerin arsız biter damağında Salyalarını bulaştırdın,zehrin damarlarımda Gücüm dermanım,erir zaman avuçlarımda Korkuyla yaşamam asılmalıyım dar ağacına Katili olduğum yıllar sorun hesabınızı bana Ölüm dolaşır sevdiğim şehrin sokaklarında Ölmeliyim sevdan ben,sen sevda olduğunda Gündüz zifiri karanlık gecemin aydınlığında Ateş buzdan da soğuk sevdanın yangınlarında Yıldızlarda inadına şenlik en yalnızlıklarımda Gömülmeliyim çelişkilerimin en berbat anında Ne kadar kahır dolu sözler en yaşamışlığımda Ne kadar acılar çekiyorum zamanın kollarında Ben kıymet bilmeyen adam hak bu hakkım da Örtün üzerimi,yeniden dirileceğim topraklarla Ali Gençay |
Yine
yine akşam oldu yine gece siyah geceliğiyle karşımda yine yıldızlar dizmiş gerdanına yine tüm şehvetiyle şehir gösterişte yine vurulacağım kaldırımlara yine basmadan çizgilerine varacağım sokağıma yine markette kuyruk bekleyeceğim yine elimi kesecek içi yaşam dolu poşetler yine kapatmıştır çiçekçi tezgahını yine fırça yiyeceğim sitenin bahçıvanından yine çiçek götüremeyeceğim yine yetişemeyeceğim akşam yemeğine yine karnım aç değil deyip buzdolabı karıştıracağım yine uzanıp koltuğa azar işiteceğim yine borçlar,ödeyemediğim aidatlar aklıma gelecek yine sevmediğim diziler yine ekşiyecek midem yine akşam oldu yine sabah olacak yine yinelenecek yinelerim Ali Gençay |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:13 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.