Sür damaya

Nemaya bak nemaya
Emek sat bedavaya
Boşuna hayal kurma
Sür damaya damaya

Yazık alın terime
Acırım göz ferime
Oyna benim yerime
Sür damaya damaya

Gönülde gam, gözde yaş
Görmedim ki dertsiz baş
Ver bir taş, al iki taş
Sür damaya damaya

Evini, arsanı sat
Al faizi, yan gel yat
Nerde var böyle hayat?
Sür damaya damaya

Ekmeğe zam, una zam
Suya zam, sabuna zam
Ona, buna, şuna zam
Sür damaya damaya

Ev sahibi, kiracı
Birbirinden davacı
Dert yanma acı acı
Sür damaya damaya

İşçi isen derdin çok
Sendikalı hiç iş yok
Alışveriş yap, fiş yok
Sür damaya damaya

Açıver bir kurtağzı
Yapıver kurtulmazı
Olur deme olmazı
Sür damaya damaya

Ne taraf tut, ne de yön
Hep saf gözük, bak bön bön
Hem sağa hem sola dön
Sür damaya damaya

Zeki der: Gönül umar
Kem talih göz mü yumar?
Hayat zaten bir kumar
Sür damaya damaya

22 Ocak 1992

Zeki Çalar

Şair dilinden

Mal peşinde, mülk peşinde koşma ha bire,
Malıyla, mülküyle giren var mı kabire?
Kimi ak der, kimi kara, kimi de para,
Uymuyor ki güzel dostum fikir fikire.

Hep aynı yere gidecek vuran, vurulan,
Nasıl cevap verecek ki hesap sorulan?
Dua ile arınmalı imanı olan,
Sabun ile su gerekir tendeki kire.

Zamanı hep tarih yaptık bakınca geri,
Bir arpa boyu yol aldık ezelden beri.
Silmek için bir el gerek alından teri,
Alın bile ele muhtaç, muhtaç bin kere.

Zeki der ki: Tok anlasa açın hâlinden,
Ne güzel olurdu dünya şair dilinden.
Her bir zengin tutabilse fakir elinden,
Fakir de zengine lâzım, zengin fakire.

22 Ocak 2007

Zeki Çalar

Şairin ölüsü

Şair bir bülbüldür, şiiri güldür,
Duygusu karanfil, fikri sümbüldür.
Yaşarken arayıp soranı olmaz,
Şairin ölüsü daha makbuldür.

Şairin gözü tok, gönlü zengindir,
Hayali geniştir, ufku engindir.
Yaşarken bilinmez necidir, kimdir?
Şairin ölüsü daha makbuldür.

Zeki Çalar

Şairin zırtapozu

Şairin zırtapozu,
Kadehle verir pozu.
Ne düş der, ne de hayal,
İmgedir onun kozu.

Eros'u iyi tanır,
Aşk deyince tıkanır.
En büyük ozan odur,
Kendini havas sanır.

Açlık arar toklukta,
Yokluk bulur çoklukta.
Yazım yanlışı yapar,
Ne virgül kor, ne nokta.

Her dizesi bir topur,
Anlam saklı, söz sokur.
Öyle şiir yazar ki;
Kendi bile zor okur.

Biz avamız, o elit,
Sözünü beller belit.
Atasını hor görür,
Kabuk beğenmez pelit.

Eleştirsen nem kapar,
Saldırır apar topar.
Serbest vezinle yazar,
Heceden ödü kopar.

29 Ekim 2006

Zeki Çalar

Şairlerin annesine

(Değerli Şairimiz Sayın: Güzide Taranoğlu'na)

Sana sığınırım şiirlerimle,
Bana da, kalbinde bir yer aç anne.
Gönlün hep söylesin, kalemin yazsın,
Yavru şairlere ışık saç anne.

Aşk, gönül kapımı gece aralar,
Mecnun'a benzerim ben o sıralar.
Şahlanan hislerim beni yaralar,
Gülpınar Dergisi bir ilâç anne.

Zeki Çalar der ki: Gönüldür sazım,
Bir kusur işlersem, hoşgörmen lâzım.
Sadece anneme geçiyor nazım,
Anneler, her zaman başta taç anne.

Zeki Çalar

Şaşarım

Bir şairim, duygularla taşarım,
Belki bir gün mısralarda yaşarım.
Kin tutamam, nefretimi aşarım,
Kötü söz söyleyen dile şaşarım.

Seyretsem arıyı petekte, balda,
güzellik ararım mavide, alda.
Hem çiçek var hem de diken var dalda,
Bakarım bakarım güle şaşarım.

Sigaranın dumanını yel alır,
Derdi kalır, parasını el alır.
Alçaklara ev yapmayın sel alır,
Su hayattır derler, sele şaşarım.

Göze hoş gelirse, güzel bakılır,
Aklıma, fikrime sevda takılır.
Kurunun yanında yaş da yakılır,
Ateşin ardından küle şaşarım.

Şehit anası

Dilde rahmet duası,
Gökte kasvet havası.
Bir Mehmetçik vurulmuş,
Ağlar şehit anası.

Kan içinde yaralar,
Yüreğini paralar.
Dertli başa karalar,
Bağlar şehit anası.

Bakıp büyüten bilir,
Tutup yürüten bilir.
Sesi yürekten gelir,
Çağlar şehit anası.

Giden gelir mi geri?
Gelmez ezelden beri.
Bağrı bir yangın yeri,
Dağlar şehit anası.

Hainler pusu kurmuş,
Ta göğsünden vurulmuş.
Vatan için doğurmuş,
Söyler şehit anası.

Sarmışlar al bayrağa,
Almışlar omuzlara.
Ağıtlarla toprağa,
Yollar şehit anası.

22 Mart 1998

Zeki Çalar

Şehit mezarı

Bu mezar ne anlatıyor?
Her göreni ağlatıyor.
Bir fatiha oku da geç,
Burda bir şehit yatıyor.

Kurşun yedi, aktı kanı,
Vatan için verdi canı,
Bu mezarı iyi tanı,
Burda bir şehit yatıyor.

Sarıldı ağladı eşi,
Ağıt yaktı kız kardeşi,
Bir kahraman, bir er kişi,
Burda bir şehit yatıyor.

Ay yıldızlı mezar taşı,
Bir askerdi, gençti yaşı,
Kim başlattı bu savaşı?
Burda bir şehit yatıyor.

Gözyaşı döker anası,
'Oğul! Oğul! ' der babası,
Türküsü hüzün havası,
Burda bir şehit yatıyor.

Hür doğar benim milletim,
Hür yaşamak tek niyetim,
Karısı dul, oğlu yetim,
Burda bir şehit yatıyor.

Zeki der ki: Dünya fâni,
Bin yaşında kim var, hani?
Rahmet olsun gani gani,
Burda bir şehit yatıyor.

Zeki Çalar

Şifreli yayın

Maçlarımız şifreli,
Taçlarımız şifreli.
Toklarımız şifresiz,
Açlarımız şifreli.

Ekranımız kültürlü,
Dizimiz var her türlü,
Düşüncemiz sansürlü,
Düşlerimiz şifreli.

26 Şubat 200

Zeki Çalar

Şiir

Ölümsüz bir aşktır ezelden beri,
Mecnun'un Leyla'ya sevdası şiir.
Şiirde ne güzel güzelin yeri,
Güzelin endamı, edası şiir.

Şair ilham alır güzelliklerden,
En özlü sözleri söyler gönülden.
Ne gülden vazgeçer, ne de bülbülden,
Güldeki bülbülün sedası şiir.

Son defa konarken veda busesi,
Hasreti başlatır 'Hoşça kal! ' sesi.
Zor olur sıladan çekip gitmesi,
Yollara düşenin vedası şiir.

Acılar ağlatır, zevkler güldürür,
Umutlar yaşatır, dertler öldürür.
Hasret ateşini vuslat söndürür,
Hayatın cefası, sefası şiir.

Metafizik felsefeler yaptırır,
En iyiye, en güzele taptırır.
Her gönülde kutsal ışık yaktırır,
İnsanın Allah'a duası şiir.

Şiir sözdür, her mısrası ezgidir,
Söz yaratmak düşünene özgüdür.
İlham almak ilâhi bir sezgidir,
Şairin hulyası, rüyası şiir.

Zeki Çalar der ki: Fikirler ince,
Şairler uyumaz ilham gelince.
Seni yazacağım bütün ömrümce,
Güzele canımın fedası şiir.

Zeki Çalar