![]() |
Zemheri
avuçlarımda zemheriden kalma çiğ taneleri bak yine sabaha uyandım gözlerim de geceden kalma yakamoz ışıltıları ayaklarım bugün beni nerelere götürür ve aklım hangi mevsimi özler bilmem ellerim yandığında kara gömerim üşüdüğün de yüreğim ne ısıtır beni onu hiç bilmem... Ali Gençay |
Zimmet/Aşk
Ne çok yazıyorum seni Kıvrılan harflerin çizgileri Dudaklarına dönüşüyor Sevmediğim, olmadı dediğim Karaladığım kelimeler, çizgiler Sanki saçlarına benziyor Parmaklarıma sıkıştırdığım kalem Zimmetlenmiş aşkına, amade Hani isyan edilmez ya kadere Alnıma okunmaz beyazlar kazıyor Tek bacağı mıhlanmış tahta masa Bana kırmızı y harfini hatırlatıyor Yangın çıksa öncelik ne Önce can mı canan mı? Çıkan duman sigaramdan mı? Burnumda koku almıyor Denize akıttım maviyi Geceyi boyadım siyahla Kırmızı beni çok kötü çarpıyor Mesai saati dolmadan Aşkın rengi anlaşılmıyor Bu kalemi Kırsam, idam aklıma geliyor Kırmızı bulaşıyor parmaklarıma Aşk beni sarhoş ediyor Ali Gençay |
Zimmet/İtiraf
Sen benim neyimsin Uçuk dudaklarıma sürdüğüm Islak, hazan öpücüğüm Derya, deniz, kaç mil Kaç kulaç içime attığın kördüğüm Sen benim neyimsin Uyurken, inceden süzdüğüm Saçlarını atkuyruğu ördüğüm Küçük bebek, narin kelebek misin? Öpsem uyanırda Dokunsam ölecek misin? Hayal misin gördüğüm Sen benim neyimsin Hasreti döşüme gömdüğüm Sol yanımda yürek Sağ yanımda buz, pürçek Varlığında baharsın Ürkek ceylanımsın Yokluğunda ecelimsin Acının inadına güldüğüm Sen benim neyimsin Dudağımdan düşen ilk sözüm Bilmemeli kimse Neremde ne izin var Görmemeli, duymamalı Okunmamalı senli şarkılar Son sözüm, son nefesimsin Zimmetledim fikrime seni Sen benim her şeyimsin Ali Gençay |
Zimmet/Mahpus
Ucuz kelimeleri var fahişelerin Dumanı tütmez yıkık fabrikalı şehrin İnan çekip gitmezdim Ama yüzsüz gülüşleri var Beni benden edenlerin Ruhum soyunur yalnızlıklara Bebeğin muhtaçlığı yansır ağlamama Bakarım alnımı kaldırıp yarına Gündüz güneşin çocuğu ******* devrilir art arda Ne garip yıllar sonra düne bakmak Resimler hep karalanır Arkalarında tarih Bana kalan tek fotoğraf Tarih; 1973 Nisan Babamın kucağında masum bakışlarım Artık üşümüyorum parmaklarım Yangınlarla kuşatılmış her yanım Haram dokunuşlarım Acı kahvede unutulmuş hatırım Bende unuturdum Lakin zimmetlenmiş fikrime Yüreğimde pıhtılaşmış kanım Terk etmek cesaret Bende varım! Kalmak esaret Ayakları prangalı cesur tutsağım Özgürlük bedeninse Mahpustan daha berbat mahpusluğum Ali Gençay |
Zimmet/Şehir
Uçurulmuş çoktan güvercinler Ve terk edilmiş caddeler Bir İstanbul çiziyorum Birde ben, derbeder Haliç’e atılmış altından taç’ım Balıklar oynaşır ıslak düşlerimde Ezik kaldırımlarda, dimdik başım Yüreğinle yargıla beni Tut elimden deniz bakışlım Birde ben yapsam diyorum Serin suların tam ortasına Sırçadan yalnızlık kulesi Bilirim yılanların öcü Mahpusluğumda da bulur beni Şehri bana zimmetlemişler Yuvarlansa çöp tenekesi Kaçışacak itler köpekler Karınlık içinde sallanan Çığlık çığlığa şimendifer Sığınsam, yansa iskeleler Pahalı, olmadı pazarlık Üç beş, on birli kopuk Taş atsa dulun penceresine Bana kesilecek ceremesi Bu şehirde Tütün içmeyi mi yasaklasam Sarhoş gezmeyi mi? Ya da delirecek kadar sevmeyi mi? Ali Gençay |
Zimmet/Yalan
Güven, arkası görünmez perde İnanmak, inanın elinde Delindiğinde ne sır tutar Ne de kapanır yeminlerle Koştur şimdi Tanrılardan çaldığı atları Kırılacak bilekleri yalandan Kırılacak en güvendiğin yerde Ben yalancı mıyım? Kalemşorluk var meziyetimde Edebi laflar dolaşır dilimde Duyulmaz acılarımla Ben dünyayı pembeye boyarım Köpek gibi inlesem de Zimmetlenmiş yalan Şehrin orta göbeğine Bilet satıyor talih tüccarları Ya çıkarsa, temennimizle Hele o falcı kadın Palavra sıkıyor kuru kemiklerle Yalan! Yalan içinde yalansızım Düşürdüm maskesinin riyanın Perdeye düşen ayın şavkıyım Ali Gençay |
Zulüm
Zalim zulüm eder Mazlumların ahı göğü deler Ruhu ateşe atmışlar Bedenler buz keser Pranga vurulmuş ellere Ölüm kusar Silah verilmiş eller Kurşunlar,mavzerler Göğsü deler, Gözlerde korku Ellerde titremeler Bakın çocukların gözlerine Korkuyor sabiler Beni de vuracak mı? Vahşiden daha vahşi Kan emici bedenler Yıkılıyor dünya, Yerle bir bedenler Bakıyor dünya, Dillerde lanetler Ajanslarda alt yazı Bir avuçtular, direndiler Yüzlercesi kurtarmak için geldiler Binlerce öldürdüler… Ali Gençay |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:03 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.