![]() |
Sine -i millet
kadın; gözleri kan çanağı bebeği şiddette eri, tetikte harap. adam; ciğerleri kan tükürür iş,aş derdinden ölmekte. yaşayanlar var ki! kulakları rasathane grafiklerinde. ne yaşar ne yaşamaz mutsuz taraf, gerer sazın tellerini sitresten halay çekmek derdinde. sınır çizgilerimiz kan gölü komşu komşunun külüne mazi kimin umurunda. anayasa gereği sine-i millet cepte, iktidar elde. dönse ne yazar yazarın silik kaleminden öte..... 21.12.2006-ant/kaş/kal- Nazan İzmirli |
Soğuk gerçek
savaş; milyon kez ölmektir, buharlaşan toprakla. savaş; donmaktır kaskatı alevler her yanı sarmışsa. kendiyle savaşanlar, nasıl...! karşı koyacak, tutsak soğuk gerçeğe. bir nida ki ayyukta damarlar patladı patlayacak kimin umurunda. 12.07.2006-soğuk gerçek. Nazan İzmirli |
Son şaka...! ! ! !
şakama şakayla cevap verdin yıllarca. ne kahkahalardı onlar karışırken bahar rüzgarlarına, ağzımız kulaklarımızda her zaman yenik düşen ben oldurdum oyunlarına bu bahar gelemiyor deyip, kır çiçeklerini kucaklayarak çıkacaktım karşına ama sen oyunbaz annem... tüm vazoları kırdın, ben gelmeden çiçeklerin gözyaşlarımla kök salmasın diye .............. şaka .........................son şaka dilim dönmüyor annem nisan bir...! bir musalla taşında...! korktun mu...! seni unuturuz diye. böyle bir güne imzanı attın son şakanda tüm nüktedanlığın yine üzerinde..! 01.04.2003-ant-son şaka- seni unutmak mı..! şaka yapıyorsun yine..! sen hatırlanacak ve yüreğimde yaşattığım ve en güzel şey... ve vazomda solmayacak tek çiçeksin anne. 01.04.2006-ant- Nazan İzmirli |
Son...suz... /....zir....ve....le....re..../
inanılmaz bir mutluluk çemberindeyim harelerinde sen. hissediyorum buydu duymak istediğin ben den. işte bu yüzden içime sığdıramadığım seni taşırdığımda yine sen de gizlemek istemem. sunulmak istenen sunulabilmişse güvenle taşınabilmişse gizemle ulaşmakta zorlandığım hazzına doyamadığım ...........sen ...................de bu yürek taşır seni sonsuz .............................re .........................le ...................ve .............zir 27.01.2005-antalya Nazan İzmirli |
Sonsuz olmayacak
özleyiş, kendini bulmak istediğin zamanlara. ki...! zamanlar...! ruhum kadar...! sonsuz olmayacak...! 04.07.2006-çıralı- Nazan İzmirli |
Sor Antalya ' yı...? ? ? ?
fethiyeden; erenlerden aladağdan; gelenlerden likya yolu, kral yolu adım adım gezenlerden sor Antalya yı...? ? ? ? dervişlerden................ ayağında çarığı yüreğinde yaraları serpe serpe tohumları elinde kalan son acıları sor Antalya yı....? ? ? ? erenlerden.................... zeustan tanrıçaya arar durur tarihi yazılı kanyonlarda sor Antalya yı....? ? ? ? taşlar da adı kanayanlara termosos kapısından fasinis limanına hadrianus girişinden side surlarına sor Antalya yı? ? ? ? perge den selge ye uzanan adım adım gizemli kral yollarında sor antalyayı...? ? ? ? dağları dağ yapan olimposa adaklar yakan büyüsünde kaybolan cesur yüreklerin damarlarından akan kanlara..................... 08.02.2006-antalya Nazan İzmirli |
Sorma
hazzın ardında büyük bir boşluk vardı derinnnnn nefes aldıran yeri asla dolmayan. aşk yaşanmıştı ama, sevi asla..! işte; neden sorma..! sevginle dindi yüreğim okyanuslarına dalınca gözlerim buz gibi erir bedenim. buram buram kokuyor çiçeklerinle tenim. cennet bahçesi gibisin içimde. korkarım dalllarını kırmaktan renk cümbüşünü bozmaktan sürgünlerin doğaya el kaldırışları ile uyanırım senli sabahlara nasıl şükretmem söyle güneşin her doğuşuna beni sensiz günlere asla bırakma. 13.10.2007-ant-kalkan Nazan İzmirli |
Söz
söz; gözlerden dudaklara dökülen gülümsemendi....... artık; bakışlarını saklasan da mahçupluğunda hırçınca.............. söz; dudaklarına dökülen mutluluğu kareledim. gülümsemende yok ettiğim gururumun sonsuzluğuna....... 30.01.2006-antalya Nazan İzmirli |
Söz anne
seninle olmak başaklarla yarışan bir papatya tarlasında. sen hep başak oldun ben, sana sunulan papatya, bu defa; mayıs laleleri olsun içinde kucak kucak sana sunabileceğim. essin essin meltemler kokun diyeceğim. sarmaş dolaş olalım, hasretin üzerinde gölgelensin yürekler. annem, söz bugün seni çok özledim demiyeceğim. benim özlemlerim sende bozkır yalnızlığı gibidir. oysa sen doğasın canıma can katarsın, sen öğrettin dört mevsimi sevmeyi ayrı ayrı hazla seyretmeyi. gittin gittin ama asla terketmedin ki beni. bugün yalnız olalım istedim senin yaptığın gibi düştüm yollara, kırlara, bayırlara çeşit çeşit kadın ama hepsi özüyle ana selamlaştım dertleştim senden söz ettim onlara toprak ana dediler yaşlara karışan selamlar gönderdiler. bir meltem bir meltem başaklar, papatyalar, laleler salına salına bügüne seninle girdiler. yumdum gözlerimi uçsuz bucaksız ovalara başaklar altın oldu, laleler yakut aralarında. anam, analar, ana olacaklar, kendimi gördüm saçlarım başaklara karışmış bedenim bedenim nerede...! keşki olabilsek bizlerde toprak ana. 14.05.06-ant-gebiz ovasın'dan anneme annelere- Nazan İzmirli |
Su! ! ! sun! ! !
sunulacak kısa bir an adı özgürlük olan ardından ölüm kokan su! ! ! sun! ! ! kor / ku / yo / rum kelebekler uyanmasınlar...... Nazan İzmirli |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:36 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.