![]() |
BU ÇAĞRI SANADIR
Bir damla SU gönder bana Eğer gönderebilirsen Ana sütü gibi tertemiz olsun Bir damlası Karade...niz Bir damlası Akdeniz olsun Bir avuç TOPRAK gönder bana Edirne koksun, Ağrı koksun Her zerresi burcu burcu Türkiye koksun Anadolu’dan çağrı koksun Bir dilim EKMEK gönder bana Yiyince lezzetini hissedeyim Bereketini hissedeyim Köy köy, tarla tarla Memleketimi hissedeyim Bir demet ÇİÇEK gönder bana Renkleri; Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun Râyihâsı, estetiği semâvi olsun Bir tutam SEVDA gönder bana Veysel Garani’nin, Yunus Emre’nin Sevdasından olsun Mevlâna’nın Mevlâ’sından olsun Sevdâların hasından olsun Bir RÜYA gönder bana Yürürken, otururken Güneşi, Ayı seyredeyim Aradan kalksın tüm duvarlar Mâverâyı seyredeyim Bir damla ALINTERİ gönder bana Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana Okumaya ihtiyacım var... |
BU DÜNYA HANGİMİZİN
Bırak deli Haydar-bırak be gardaş Kafayı bozmaya değmez bu dünya İsterse hızlı dönsün isterse yavaş Sen seni üzmeye değmez bu dünya Fani diyen varsın desin sana ne Gönül veren gitsin versin sana ne Haydut vursun hırsız yesin sana ne Gücenip kızmaya değmez bu dünya Nerde kan akıtıp kavga verenler Nerde şimdi sefasını sürenler Ne götürdü kucağına girenler Bir yırtık çizmeye değmez bu dünya Kulpu yok ki neresinden tutasın Sana göre lokma değil yutasın İçine gireni Allah kurtarsın Üstünde gezmeye değmez bu dünya. Gel gitme kal desem kalamazsın ki Ortadan böl desem bölemezsin ki Git tekrar gel desem gelemezsin ki Aldanıp azmaya değmez bu dünya Almak-satmak, tapu-senef nafile Toplayıp yığdığın servet nafile Sıla nafiledir, gurbet nafile Yağmaya tozmaya değmez bu dünya Sınırlar çizilmiş konulmuş yasak Beş para etmezdi bizler olmasak Kısmen göz yaşı kan-kısmen kir pasak Yıkayıp süzmeye değmez bu dünya Senin benim ne ki? Küçük mü dar mı? Hani kimin dostu, kimseye yar mı? İnsan öldürmenin manası var mı? Karınca ezmeye değmez bu dünya Misafirsin, misafirlik suç değil, Bakacaksan uzaktan bak, güç değil Eti yenmez, koyun değil koç değil Derisini yüzmeye değmez bu dünya Kabuktur, manayı unutturmasın Babayı, anayı unutturmasın Boş hayal mevlayı unutturmasın Tırnakla kazmaya değmez bu dünya Arkası karanlık önü karanlık Yarını karanlık, dünü karanlık Kendine çağırır seni karanlık Bir küçük hüzmeye değmez bu dünya Cazibesi özelliği yok demem Nakış nakış güzelliği yok demem İki günde kaçar gider çok demem Anlayıp sezmeye değmez bu dünya Unutma ki yolcu yolunda gerek Yolcunun azığı belinde gerek İnsanlar insanlık halinde gerek Mestolup sızmaya değmez bu dünya Bilesin ha canım Haydar bilesin Seni bekler soğuk mezar bilesin Ebediyet ötede var bilesin Tek satır yazmaya değmez bu dünya |
BU MEVTAYI NASIL TANIRSINIZ?
Giderken alkolden girdi komaya Meyhaneyi yurt sayardı bu deyyus Yemin eder 'pazar' derdi 'cuma'ya Ağustosu mart sayardı bu deyyus 'Ben dahiyim, eşim-dengim az' derdi İnat için 'zemheri'ye 'yaz' derdi Kuşa 'kirpi', kurbağaya 'kaz' derdi Kel sıpayı kurt sayardı bu deyyus Nasipsizdi iman, edep, ahlaktan Kin sağardı enayiden, ahmaktan Biraz daha alçak idi alçaktan Namertleri mert sayardı bu deyyus Tam sapıktı, şer yollara sapardı Heykel diker, ilah diye tapardı Abdestsiz her yöne secde yapardı Kıblegahı dört sayardı bu deyyus Türklüğe düşmandı, hep kin güderdi Yahudiye yaltakçılık ederdi Hristiyan ile yola giderdi Ermeniyi Kürt sayardı bu deyyus Görgü şahidiyiz, yalan çok hocam Tek güzel huyunu bilen yok hocam Geberip giden var, ölen yok hocam Doğruluğu dert sayardı bu deyyus |
BİR AŞK BULSAM
Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam Bir dost bulsam, irfanında beslensem Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam Yalnızlığım bitermola, bilmem ki? |
BİR DAHA
tevazu severdi,kaynatıp taşırdılar girdi hırs ambarına,çıkamadı bir daha.... haramla yağladılar ,kibirle pişirdiler bulanık gölettiler,akamadı bir daha.... yakın arkadaşları çöplük yaptı beynini doldurdular ve sonra dökemedi bir daha.... kör dikişler atıldı kaypak iradesine sökmek istese bile sökemedi bir daha.... soyundu inancından terk-i edep eyledi şerefini göğsüne takamadı bir daha.... sürdü benlikatını karanlık geleceğe dönüp de geçmişine bakamadı bir daha.... söndü yüreğindeki yanan aşk alevleri uyanıp yeni baştan yakamadı bir daha.... yediği haram oldu içtiği haram oldu ellerini haramdan çekemedi bir daha borçlardan indirilmiş bayraktı haysiyeti alıp tekrar yerine dikemedi bir daha... terk etti güzelliği çirkinliğe sarıldı girdiği bataklıktan çıkamadı bir daha...., kürü baştacı yaptı dostlarına darıldı diktiği putları yıkamadı bir daha... kazancı beleş oldu ve kendisi leş oldu ıtır gibi gül gibi kokamadı bir daha.... zirvenin yollarında döndükçe dönekleşti ağzına helal lokma sokamadı bir daha.... dost oldu zalimlere görmedi mazlumları gam çekmedi göz yaşı dökemedi bir daha.. |
BİR GÜZEL ÜLKÜ
Yüreklerde kök bağlayıp yaşayan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Ezelden ebede müjde taşıyan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Yesi'deki kutsal aşkın mayası Malazgirt'te Alparslan'ın rüyası Söğütteki has kilimin boyası Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Yunuslayın 'Et-kemiğe bürünen' Selim ruhta Yavuz serdar görünen Şems misali cümle kirden arınan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Bedenlerde Koç Köroğlu yüreği Debreştikçe yakın eyler ırağı İman kalesinin bayrak direği Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Riya duygusuyla dolup taşmamış İlimden, irfandan uzaklaşmamış Benlik çamuruna ayak basmamış Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Dedem Korkut töresiyle töreli Edep, ahlâk, sevgi, saygı sıralı Kırk yıl önce.. aklım erdi ereli Bir güzel ülküdür günül verdiğim. Her kapıda bir hesaba girmeyen İnancından zerre taviz vermeyen Dost alnına kara leke sürmeyen Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Mazlumun yoldaşı, zalimin hasmı Kendine put yapmaz heykeli, resmi Hak'tır, adalettir, rahmettir ismi Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Bu ülkü candadır, sokakta yatmaz Güneştir.. bir doğdu, bir daha batmaz Menfaat uğruna kimseyi satmaz Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Şiddeti, kavgası, kanı olmayan İçinde öfkesi, kini olmayan Sonsuza uzanan, sonu olmayan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Bedir’den Bizans’a akıp gelen o Küfür setlerini yıkıp gelen o İlâhî kaynaktan çıkıp gelen o Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Sinan'da estetik, Itrî'de ahenk Sebillerde hayat, kubbelerde renk Mevlânâ'da ilim, Barbaros'ta cenk Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Nizâm-ı Âlem'dir Hak'kın sözü bu Söylediğim cümle sözün özü bu Tek damlada umman eyler bizi bu Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Ülkü demek makam, mevki, taç değil, Ülkü demek totem, sembol, haç değil Kul icadı kof ilkeler hiç değil, Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Taze filiz vermiş Edebali’yle Çiçeklenmiş Hacı Bayram Veli’yle Ulubatlı Hasan’daki hâliyle Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Şehitlerin kanlarıyla ıslanan Destan olup mavera’dan seslenen Atıf'larla Said'lerle beslenen Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Türk'e ihsan olmuş “Kavm-i Necip”lik Boş hayâldir bu şerefe rakiplik Hayatlar gergeftir, ameller iplik Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Ne yazdımsa inanç, ahlâk, örf ile Postaladım gönül denen zarf ile Anlatılmaz yirmi dokuz harf ile, Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. |
BİR YERDEN HER YERE MEKTUP
Sormayınız, görmeyiniz canlarım Hakkınızı yiyip yutan burada Dinlisini,dinsizini dinlerim Besmeleye yalan katan burada. Sofralara viski havyar dizilir Fiatınız peçeteye yazılır Sırtınızdan günde dört post yüzülür Sizi soyup,sizi satan burada Simsar siyasetçi,doktor,avukat İnsan avlıyorlar her gün her saat Hızlı köşe dönmek en üstün sanat Kan gölünde balık tutan burada. Ortada kol gezerken kıtlıklar,yoklar Burda betonlarla delinir gökler Kontlar,şansölyeler,baronlar,dükler Kirli yağan,eğri biten burada. Yürekler acısı bir garip alem Rüşvetsiz imzaya yanaşmaz kalem Pop müzik,şampanya.marlboro,salem Gece gündüz keyif çatan burada Kız,kadın pazarı sokağı,yurdu Homoseksüeller çığlaşan ordu Ne ahlak kaygusu ne namus derdi Hızlı doğan erken öten burada. Yazık..siz beğenir,siz seçersiniz En çürük köprüden siz geçersiniz Bilirim her zaman çar naçarsınız Kör-kütük,zil-zurna yatan burada. Hal gidiş bu minval bu vaziyette Sabun işkencede,su eziyette Rağbet ne ilimde ne meziyette Aydınlığa çamur atan burada Doğan bebek dost yemeye zorlanır Düşündükçe içim dışım korlanır Evlat sahiplenir ana horlanır Ana vatan yavru vatan burada. |
BİRAZ DA KİTAPLAR SENİ OKUSUN
Canlı bir kitapsın, yazarı Mevla Açık dur, kitaplar seni okusun Yüzünde şavklansın nazarı Mevla Eğilsin mehtaplar seni okusun Kasırga ol, döne döne zikir et Her nefese on bin misli şükür et Şüphe burgacında Hakk'ı fikir et Uyansın girdaplar seni okusun Erisin ******* gündüze gel ki Kalmasın tek engel bir düze gel ki Secdede Rabbin'le yüzyüze gel ki Minberler, mihraplar seni okusun Ezelin, ebedin şifresi sende Menfinin, müsbetin şifresi sende Çözülsen de olur, çözülmesen de Sorular, cevaplar seni okusun Aşktan, estetikten, ahenkten yana Şiir, resim, müzik imrensin sana Camiler, sebiler gelsin lisana Hayırlar, sevaplar seni okusun Bedenin coğrafya, tarihtir dünün Ayrı ayrı sayfa saatin, günün Dört kapısı açık dursun gönlünün Alimler, erbaplar seni okusun Nefret boşta kalsın, aşk ile dol da Işık, kılavuz ol gittiğin yolda Kur'an'dan feyz alana bir mektup ol da Yazdığın kitaplar seni okusun |
BİRLİK
Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun! Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Bölücü sapıklar aklına koysun Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Dünün insan yiyen kanlı çarkı yok! Yüzlerde gam, gönüllerde korku yok... Çerkezi yok, Kürdü yoktur, Türkü yok... Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Allah bir, vatan bir, bayrak bir beden Yanlış yola sapmayalım bilmeden! Doğu, batı diye ayırmak neden? Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Yırtılıp atılmaz tarih sepete! Birlik oldu camide ve cephede; Kore'de, Kıbrıs'ta, Kocatepe'de Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Nineler, dedeler, masum bebekler, Bizlerden Huzurlu Türkiye bekler; Tutuşsun el- ele kızlar erkekler: Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Kalacak adımız, kaldığı gibi, Aleme velvele saldığı gibi Tıpkı Sakarya'da olduğu gibi Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Ne zulmü severiz, ne kinimiz var! Hayrı emreyleyen hak dinimiz var; Dağlar, çağlar boyu yeminimiz var: Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. |
BİTMEZ BİR GARİP HİKAYE
Otuz yaz otuz kış aynı durakta Bekle babam bekle can mı dayanır. Kara yalanları beyaz kundakta Sakla babam sakla can mı dayanır. Her yanımız gurbet...hani ya sıla Ömür bitmez çile ölüm fasıla Günleri aylara ayları yıla Ekle babam ekle can mı dayanır. Çare say,çanak tut çağ zilletine Sarmaz mı umutlar,sarpa çetine Katır tırnağını gül niyetine Kokla babam kokla can mı dayanır. Nimetler kurnaza ülkü mazluma Cehennem ettiler mülkü mazluma Aldatıp her çeşit mülkü mazluma Yükle babam yükle can mı dayanır. Bedavacı çomak soksun davana Arı çıksın sinek girsin kovana Giden kussun gelen kussun divana Pakla babam pakla can mı dayanır. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.