![]() |
Sen gittiğinden beri çok şey değişmiş hayatımda yeni yeni farkediyorum mesela hiç geç kalmıyorum artık eve yada yolu uzatmak için başka duraklarda beklemiyorum otobüsü, korkmuyorum tanıdık biriyle karşılaşırmıyım diye yolda, her sokağı rahatça geziyorum. kimseye anlatmıyorum neler yaptığımı. mesela biriyle buluşup ayrılık vakti geldiğinde gözlerim onun gidişini izlemiyor yaşlı gözlerle, ardından artık ağlamıyorum… kısa yada uzun vedalar eskisi kadar acıtmıyor canımı. dostlarımla konuşacak çok konum var mesela…
Her şey sen olmana rağmen anlatmıyorum artık kimselere seni. İçimde bir mezar açtım sana kalbimin derinliklerinde, oraya gömdüm sakladım seni. Her sabah bir gül koyuyorum baş ucuna ve her gece dua ediyorum sana gittiğin yerde mutlu ol diye… Bazen dedeme benzetiyorum seni biliyor musun? Onuda çok erken kaybetmiştim senin gibi… oysa yaşanacak ne çok şeyimiz vardı daha. Mesela dedem kardeşimi hiç görmedi senin doğmamış çocuklarımızı görmediğin gibi…oysa ne çok severdi dedem torunlarını tıpkı benim seni çok sevdiğim gibi… Daha yaşanacak çok şey vardı neden bittikki? Sevgili söyle bana, bana karşı bir kerede olsa dürüst ol! Söyle sende üzülüyormusun yaşayamadıklarımıza. Ellerinde güller soluyor mu? Bana alıpta veremediğin… yıl dönümlerimizde kutlama yapıyor musun hala? Resmime özlemle, sevgiyle bakıyor musun? Sarılıyormusun bana sarılır gibi sanki yanındayım gibi... Yoksa senin hayatın aynı mı? Benim yerime başkasını yada başkalarını mı koydun? Yolları hala uzatıyormusun onunla 10 dakika fazla olmak için. Vedalar hala dolduruyor mu gözlerini? Aldığın gülleri başkaları mı kokluyor? Onlar mı kurutup saklıyor? Sende beni gömdün mü kalbine yoksa eski bir eşyayı atar gibi söküp attın mı beni içinden? Beni duy sevdiğim. Duy beni! Ben kalbime gömdüm seni her an içimde yaşa diye. Senden bana kalan bir sen var şimdi içimde. Hep benimle, hep yüreğimde…. Gittinde sevgilim bittin mi sandın sen???... alıntı |
Sıradanlıkların içinden kurtulmuştum oysa seninle. Şimdi bakıyorum da sıradanlıklar esir almış bizi. Çarçabuk bitip tükenen heyecanların içinde...”
Zordur severken ayrılmak. Herhangi bir şeyden, yaşadığınız şehirden, oturduğumuz evden, eşinizden, işinizden… Bir ağaç düşünün; budadınız, suladınız, ilaçladınız; yaprak döküşünü, çiçek açışını izlediniz. Sonra, o ağacın artık sizin olmadığını söyledi birileri. İçiniz yanar. Kimselere emanet edemezsiniz. Çünkü, bu “sevgi”dir, “aşk”tır. Ağaç siz, siz ağaç olmuşsunuzdur. Ayrılık zordur. Artık size ihtiyaç duyulmayacak olması ise en ağırıdır. Bunu sindirmek ise hiç kolay değildir. ”Aşkım, Bir tanem, Canım, Hayatım, Sevgilim” her ne iseniz, artık değilsinizdir. Dün yanı başınızdayken, bugün artık yoktur. Sizden kimsenin beklediği bir şey kalmamıştır. Neyi ne kadar bildiğiniz, neler becerebildiğiniz kimsenin umurunda değildir. Bu dünyada yalnız bedeniniz kalmıştır, ruhunuz ise kimselerin bilmediği yerlerde… Unutmak için akşamları erkenden yatarsınız. Yatakta uyumak için verdiğiniz savaş onu unutmak için verdiğiniz savaşa yenik düşer. Unutamazsınız. Aklınızı yitirme noktasına da gelseniz, unutamazsınız... Derken eliniz telefona gider; isimler arasında dolaşırken tuşlarsınız numaraları… İçinizde bir ses yankılanır; “Neye inanıyorsan öyle davran..” Pehhhhhhhh… Sonra anında wazgeçersiniz, paketteki son sigarayı da içip düşünürsünüz; “Severken ayrılmak hakikaten ne kadar da zormuş” alıntı |
yazamadim.. okudugun gibi.. bir cok kelimeyi kapsayan bir mektup yazmaya calistim.. ama olmadi.. sigmadin.. sigdiramadim seni...
bu tüm sevenlerin - sevdigine yazdigi bir mektup ... tek sana degil.. zamansiz sevgim.. zamansiz mektupum.. mechul sevgilim... adressiz sevilen.. sana bu mektup.. duyma .. anlama.. kendin ciz.. kendin yaz.. senin ne oldugunu.. kim oldugunu.. ne büyük oldugunu.. tek sen bilen.. KENDINE YAZ.. ifadesi yok kelimelerin... bilmiyor.. tanimiyorum seni.. ama yüregini görebildigim.. o yüce yüregin bir damla göz yasinda cözebildigim .. sen .. tek sen.. o bir damla .. koca bir deniz icimde.. o göz yasinda sevdim seni... anlatsam .. sadece o aglayisini anlatabilirim.. en az.. ve en cok onu bilirim.. seni sevmeye yetermi bilmiyorum.. ne desem.. ne yazsam.. cözülmez bir dügüm.. ben cözemedim.. kendimi .. SEN CÖZ.. sen bul bu sirrin en dipsiz .. en kimsesiz ifadesini.. BEN BULAMADIM.. evet OKUDUGUN gibi.. ben bilmiyorum... SENDE BILME!!! BENDEN -- SANA! hos günler.. hos sevgiler.. hos insanlar.. hos yillar.. hos bir yasam icinde ol.. daima... sonsuz ol icimde.. hic ölme! alıntı |
Ben ilk defa sevdim yürekten ve hakkını vererek!!!! Beklide şimdi canımın bu kadar acımasının sebebi budur!evet doğru ayrılık benim seçimimdi. Ama sebebi bana hem bir nefes gibi tanıdık hemde uzay gibi yabancı oluşundu fark etmesende! Evet beklide keşfetmemi bekledin seni!... Ama hiç izin vermedin bana. Yaklaştıkça sana kaçıp uzaklaştın benden. Benle hayatını paylaşmak istediğini söyleyip hep sır gibi kapattın içini bana! Oysa ben seni her şeyini sevmiştim! Beni kıran yanlarına bile hasretim şimdi…..
Her şey bu kadar zor ve acı verici olmak zorundamıydı sanki????? Hep merak ederdim sensiz yaşayabilirmiyim diye evet bak yaşıyorum işte! Eğer nefes almak yaşamaksa…….Yeni yeni öğreniyorum her şeyi sensizliği bile.! Meğer ne kadar acımasızmış hayat…Sen ne kadar az sevmişsin beni, ne kadar kolay vazgeçmişsin sevginden!? Hani hep yanımdaydın ölsem gelirdin peşimden, hani ben senin her şeyindim ve sen hiç birşeyin olmadan yaşayamazdın?!! Hani ben senin bebeğin sevdiğindim? HANİ HANİ…..?!!?? Hani Nerdesin şimdi ve kimlerlesin sildin beni biliyorum ama olmuyor işte ben senin yaptığını yapamadım.! Silemedim seni kalbimden!!!!!!!! Beni hep kandırmana ve bırakıp gitmene rağmen bekliyorum seni çekip gittiğin yerde yine aynı sevgiyle senin gibi değil!!!!!!! Yürekten sevdim ben. Bense seni yaşama sebebim kabul ettim… Şimdi damarlarımla dolaşıyor sevgin, bütün hücrelerimde sen varsın,sen benim iliklerime işledin ölsem içimden sen çıkacaksın sanki.. Biliyorum bigün ya kurtulacağım bu sevgiden yada her acı gibi buna da alışacağım ağlaya ağlaya, yüreğim yana yana!!! ALIŞMALIYIM HATTA UNUTMALIYIM!ama biliyorum sevdiğim; “Ben seni sensiz yaşamaya mahkumum!!!!!..” alıntı |
Yağmurun sesiyle uyandığım bir sabahtan yazıyorum bu satırları. Dün, zamanı durdurup mevsimlerin koynunda seni andık gül kokulu Melek`lerle. Yüreğinin güzelliğini kazıdık bakır renkli bulutların gözlerine…Geceyi mumla aydınlattığımız vakitlerde gül yüzünü işledik yeni filizlenecek tomurcukların göğsüne..Karanlık gökyüzüne ince ince motifledik yüreğindeki sevda kelimelerini.. Yağmurların avuçlarında yıkadık güneşli sabahlarını.Ve sabah olmadan kangren geceyi ve yıldızları deniz kenarında bırakıp usulca gözlerindeki birikmiş yaşlarını içmek için kirpiklerine uzandım. Gizlice geçeceğin yolları senden önce gözyaşlarımla silip üşüyen parmak uçlarına tenimin sıcaklığını serdim...
Gözlerini ilk kez uzaklardan gördüğümde yıldızlar dargındı geceye. Yüreğine usulca dokunduğumda güneş küskündü bulutlara. Hatırlar mısın kalbimizde büyüyen kelimelerin vuslatla öpüştüğünde umuda gülümsemişti yetim çocuklar ? Ay, yaralı dudaklarıyla karanlığı emerken, imkânsız sevdamız gecenin ardındaki şebnem şafağına serildi boylu boyuna. Gözlerimiz gözlerimize değmeden çiğ tanelerinde yıkandı güneşimiz. Güllerin kokularıyla bezendi ıslak tenimiz. Sınır boylarına çekili dikenli tellerin gölge boylarında imkansızlığa inat büyüdü sevgimiz..Büyüdükçe adımız yazıldı bir yaralı ceylanın gözbebeğine. Bu imkânsız sevdaya gökyüzünde yıldızlar, toprakta çiçekler ve satırlarda ıslak cümleler şahit… Ne vakit seni düşünsem, sıvası dökülmüş odama düşüyordu ılık nefesin. Ayazların ortasında tenim üşüse yüreğinin sıcaklığına sığınıyordum.. Ne vakit gülüşlerini çizsem gökyüzüne, gelincikler raks ediyordu yakamozlarda. Ne zaman gözlerimi kapatsam geceye, düşlerinin peçesini kaldırıp dudaklarından yüreğine yuvarlanıyordum. Yağmurlar düşerken avuçlarına, ılık nefesimle gözlerindeki saklı Cenneti soluyordum. Her soluğunda ben Ay`sız geceye sevda yıldızlarını diziyordum. Çünkü sevdanın huzurunda yaşıyordum. Her şeyi unutup varlığını soluyorum kuytu köşelerde. Vakitli vakitsiz seni özlüyorum.. Sıcak yüreğin diye güneşe sarılıyor, senin gözyaşların diye yağmuru öpüyorum. Zamanı durdurup yağmur misali sana yağmak istiyorum.. Hasret cümlelerini gözlerimdeki ateşle küllendirip saçlarına bir cemre ıslaklığında düşmeyi istiyorum. Saçlarından yuvarlanıp yanaklarında soluklanmak..Varlığımın son nefesini senin gamzelerinde yitirmek. Senin yüreğinde hayata son kez bakıp sonsuzluğa senin avuçlarından kanatlanmak. Ruhumu yüreğine yaslayıp ılık nefesinde baharları solumak. Sevdalı iki serçenin birbirlerinin omuzlarına dayandığı gibi senin varlığına dayanıp yokluğunu alevlendirmek. Anlatılacak o kadar çok cümle var ki içinden “ Varlığın en büyük mutluluğum “ cümlesini alıp imkansızlığın içinde bile gözlerinle bahar sabahlarına uyanmak. Bir ırmağın başında ayaklarımı suya değdirip gökkuşağından yağan umut taneciklerinde seni aramak . Ve her an yanımdaymışsın gibi ılık nefesinde üşüyen tenimi ısıtmak. Şehrimin ıslak toprak kokusunda sevdanı solurken satırlara düşüyor yavan kelimelerim. Hasretinin terli sırtını siliyor soğuk rüzgarlar. Duvarlarda asılı duran yoksul kelimelerim sevdanla bereketleniyor. Yüreğine anlamsızca dalıp dalıp giderken bilinmezliklerde susuyor gözlerim. Her şey susuyor sen konuşurken.. Rüzgar bile senin kelimelerinde suskunluğa bürünüyor. Dilim sussa da, yüreğimin nabzı, nefesimin sıcaklığı konuşuyordur belki de ... Sustuğumda aldırma sen. Delicesine soluduğum ve avuçlarıma umutları doldurduğum sendin çünkü… “ Her nefes alışımda, Sana kanatlandırdım cümlelerimi. Gülüşlerinde yaşlarımı kurutup Gözlerine sakladım sevda Cennetini.” alıntı |
Söylemiştim sana... Bir gün kalbim yeniden kanat çırpar, yeniden başka gönülleri misafir eder diye...
Olmadı ama! Senin gibi olmadı! Sana gösterdiğim misafirperverliği şimdi sergileyemiyorum. Sanma ki bu bir geri dön çağrısıdır! Sanma ki bu sevgi haykırışıdır! İzin kalmadı yüreğimi hiçbir köşesinde... Zor oldu ama başardım bendeki seni silmeyi... Farkında olamamışım ama yüreğimden seni koparmaya çalışırken, yüreğimi de koparıp attığımı... Eskisi gibi sevemiyorum artık. Küçücük kalmış yüreğim. Büyük sevdaları kaldırmıyor. Sadece seviyor, tapmıyor... Alışık değilim oysa ben küçük sevdalara... Sevdim mi ölümüne sevmeliyim, Sevildim mi ölümüne sevilmeliyim... Biri CAN dediğinde, sevdiğinin adı çıkmıyorsa ağzından neye yarar o aşk? Aşk mıdır ki o? İstemiyorum ben olsa da olur, olmasa da olur sevdaları... Benim sevdam olmazsa oldu mu yaşamaya değer... Ne olursun ver sendeki kalbimi! Lütfen ver geriye! Daha fazla oyalayamam misafirimi... Deli bir aşk beni bekliyor... Bekletemem aşkı, yoksa küsüp gidecek bana... alıntı |
İçinde kopan fırtınalarla beraber susmak mümkün mü?
Bazen ninnilerle uyutmaya çalışırsın hadi dersin hadi biraz daha uyu duyma içindeki fırtınaları bırak cevap verme sessiz kal biraz... Ne kadar doğrudur ki bu tavır... Korkuyorsundur ne kadar umutlu olmak istesen de o korkuyu içinden atamıyorsundur... Ya yine tam olarak çoşamadan tam olarak doyamadan boşuna boşuna dinip giderse içindeki fırtınalar.. Susmak istiyorum bundan dolayı mümkün mü? |
Kim aldı yıldızları ? YA ay nerede ? neden karanlık her yer bu yağmur hiç durmayacakmı ? hem neden yere düşen damlaların sesi duyulmuyor ? niye kimse konuşmuyor ? ALLAH'ım cıldıracağım sensizlik beynimi yiyiyor. Üşüyorum titriyorum.
Gözlerim kan çanağı uykular haram ******* bitmek bilmiyor. Bir oyana bir bu yana adımlıyorum evi. Bir mahkumun bahçede volta atması gibi sensizliğin bitmesini bekliyorum! bitmiyor lanet olsun içim tükeniyor aşkım yok oluyorum yavaş yavaş yüreğimin atışları iyice yavaşladı kanım donuyor damarlarımda. Dayanma gücüm kalmadı. Bu kadar zormuydu sensizlik ? Bu kadar dayanılmazmıydı AH bebeğim yanımda olmanı o kadar çok isterdimki sokulsaydın bana ısıtsaydın icimi durdursaydın titrememi . Alıp koysaydın yıldızları yerine aydınlatsaydın gecemi. Kendimi çok yalnız hissediyorum dostlarımla birlikteyken onlarında tadını kacırıyorum kapanıyorum içime bu çok kötü bir şey çok... Her şarkı hüzün oldu sensiz *******de her şarkı özlem kokuyor ,küstüm şarkılara bu yüzden dinledikçe içimden bir şey kopuyor ağlama duygusunu atamıyorum. Sensizliğe gömüyorum kendimi caresiz bu zoraki ayrılığın bittiği gün hepsi gececek biliyorum yeniden seninle olmanın hazzini yaşıyorum . Bu olumsuzlukları, hüzünleri, hasretleri silip atacağım yenileneceğim yeniden doğacağım öyle bir sarılacağımki sana ayırmayacak kimse bizi kavuşmanın tüm çoşkusunu yaşayacağım gülüşler gelip yerleşecek yüzüme yüreğimdeki kuşlar havalanacak onlarla birlikte bende uçacağım zaten uzun sürdü kış geldi bitir bu ayazı güneş doğsun üzerimize dağılsın gri bulutlar bahar dallarıyla bezensin etrafımız. Yeşile hasret herkes bizim sayemizde yaşasın baharı onlarda doğanın uyanışına tanık olsun bekliyorum SEVGİLİM..... aşk dolu umut dolu tutku dolu DUY SESİMİ... alıntı |
Yaşadığım bu rüyanın bitmesini istemiyorum sana bi türlü kavuşama korkusuyla her gece uykumdan uyndığım bu kabusun artık bitmesini istiyorum hayallerimde yaşadığın gibi olsaydı herşey benim istediğim gibi keşke sana kavuşma arzusu ile her geçen günleri sayıyorum sana yaklaşma umuduyla ömrümden bir gün daha azalıyor ama ben hala seni bekliyorum beklemekten bıkmadan usanmadım her gün seni umutla heyecanla beni farketmeni bekliyorum...
Bir gün uyandığımda herşey farklı olacak biliyorum hayallerim gerçekleşmiş ve sana kavuşmuş olucam yeterki inacım yerinde olsun herşey gerçekleşir ve be bu hayalin gerçekleşeceğine inanıyorum... alıntı |
bak işte burdayım, gözlerim yine mahsumane bakışlar ile bakıyor hayata, hep sen varsın aklımda, ve gülüşlerin var hayalimde, ağlamak sızlanmak istiyorum, bazen kendimi en yakın otobana yol şeridi olarak uzatıp ölümü defalarca üzerimde hissetmek istiyorum, ama yok olmuyor, anlayamıyorum bi türlü, ya hani ben sensiz yaşayamazdım, hani sen gidince ben ölüme mahkumdum?, ya sensiz uyanmak zor geliyor, güneş gözüme değdikçe sensiz sensiz, üzerime çekiyorum örtümü ve saklıyorum kendimi hayattan, ama olmuyor yaa olmuyor,
nedir bu söylermisin? tamam sensiz yaşamak zor bunu anladım da, peki söylermisin sensiz ölmek neden zor geliyor bana???? alıntı |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:06 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.