![]() |
Kurallar Kesin
kurallar kesin herşeye maydanoz olma istersen acılar bitmesin parlak bir gün ışığında solma ki avcılar seni yemesin |
Kurdele
yardımcısı olurum bil ki sevenin kurdelesi büyük olsun hediyenin dikeni olurum o gülü verenin gülen gözlerim vardı benim diyenin |
Kurtarılmayı Beklerken
yakalarımız açıktı ıslandığımız her bir a na dalgalar dokunmaktan korksalar bile değersiz vücutlarımıza denizde beklemiyordu aslında bu fütursuz dayanıklılığımızı ona karşı bize karşı her şeye karşı karşı olmaklığımız artık çekilmez gergin bağladığımız halatlar yorgun düştüler kopmak üzereler yaşamdan tutabilelim diye ucundan güneşi ay bile görünmez oldu saklandı,bulutların ardına korkmuyoruz aslında kaçıp gitmesinden birbir yiyeceklerimizin açta kalabiliriz alışkınız susuzluğa ama ne kadar çırpındığımız yerler uçsuz bucaksız bir kütle biz içinde bir tek küçük taş içine batmadığımıza şükür kurtarılmayı beklerken |
kuRum
ateşli mezarının yanında durdum ve mevsimlerin kuyruklu yıldızını gördüm sonsuzluk pınarından bir yudum aldım göle maya çaldım içtiğim yalnızca sevgin bir belirsizlik olsa da ömrümde bütün halatlar gergin sıkı tut koyverme yırtılırcasına gölgeler kaçışsalarda yerme aşılanan hissizliğine güneşinin halsizliğine dokunma yakmasın içini akıp gider onca danışmansız devinimler sense gül gonca sanırsın ki yolu yok çıkışlar kapalı kapaklar sana sevdalı buluştur sevenleri seninim diyenleri yanmasın içleri mayalarım tutmaz yanlış yaptım herhalde kalıplarım dolmaz bir durak ötede bekleyen bir bavul dolusu fişekleyen yaşamsızlığını kurum kurum |
Kuş Konmaz
kapı aralanır kimse girmez cesareti yok çünkü sen bu evi terkedeli kuş konmaz, yolcu uğramaz sular akmaz elektrik kullanılmaz güneş hayat vermez tarlalara,güllere yorulurum akşama kadar seni unutmaya çalışmaktan |
Kuşlar dökülüyor
kuşlar dökülüyor sıcak esintilere kendi iklimlerine doğuşun varoluşun kavurucu sıcağına kuşlar dökülüyor bilinmez bir ele sadece kendileri biliyorlar gidecekleri kırmızı noktayı kuşlar dökülüyorlar bir bir hedefsiz dönüşü olmayan dönüşünü bilmedikleri varmak istedikleri sıcak arayışına bulamayacak olsalarda kuşlar dökülüyor dökülmek istiyorlar mı? isteden mi? yola düşüyorlar yolları çok mu? uzak bilinmez sadece dökülüyorlar gözümdeki yaştan daha çoklar kuşlar dökülüyor az kaldı bitmek üzereler gözümdeki yaşlar kadar sığ ve sessiz |
Küçük Beyim
bakışına bir sefahat hakim gülüşüne çok bilmişlik gördükleri yalnız kendinin görmedikleri yok pınar gibi görünür zehir akıtır içinden pazarlığa gelmez almaya hiç verilenler onundur alamadığı yok küçük beyim beni de götür deyiveren dadı ardında kalır yaşanmamış düşlerin gidişi bi fiyakalı ki sorma burnu büyük dengi yok belki alışılmışın dışında alışılmadık biçimde salınır,kırılır beli yanındadır elleri sanırsınız ki deli küçük beyim alma beni yanına yakışmam endamına fiyakan buz olur ruganların toz olur gidemeyiz yanyana bir mektebe bir fakirhaneye sende bilirsin farklıyız,farklı sen oturaklı ben tumturaklı |
Küçüktaş
yüzeyde kalıyor inemiyor derinlere attığın küçük taş sekerek suyun üstünde geziniyor boş yere sen büyük olanı at serkeş gönlüme gezinmesin yüzeyde insin derinlere salınmasın boş yere (y) etkim büyük diye |
Lalezar
musiki meclislerine katılan sazendeler çalarlar gönlümüzü bir defle sözleri belki hoş belki de yakar bizi dinlemekten gocunsakda çalınan sözleri kurtuluruz bir anda uzun soluk alışlardan gam,keder,kasavetten götürür bizide bir lalezara |
Lastik
olmuyor bir şeyler kendime doğru çektikçe kopacak gibi oluyor bu lastik neden bu kadar sert |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:30 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.