![]() |
Doğal Yarışma...
Sular rahmet olup, düşünce yerde Tabiat can bulur ferdinden elbet. Bakıp şu alemi görmeyen kör de Yüz döner mertlerin merdinden elbet. Ehil ile halleş, kusur aramaz Cahil ile yoldaş olma, yaramaz Cılız sular deryalara varamaz El çeker aslanın yurdundan elbet. Bu dünya kaş ile göz arasıdır Öğrenmemek elbet yüzkarasıdır Cahil sofu elin maskarasıdır Anlamaz bülbülün derdinden elbet. Coşunca deryalar, yatışa bilmez Derya ile damla atışa bilmez Hırs ile koşanlar yetişe bilmez Aşk ile koşanın ardından elbet |
Dokuzlama.! !
Eğilen baş kesilmez Biliyoruz demeyin.! Bu karayı su silmez Biliyoruz demeyin.! Haddini bilmez devlet, Kendinden gelmez devlet. Sizinle gülmez devlet, Biliyoruz demeyin.! Zorbalık kol geziyor Bir çıkmaz yol geziyor Cehalet bol geziyor Biliyoruz demeyin.! Su gidip kumu kalmaz! Yel mi kayadan almaz? Mazlum dese de olmaz, Biliyoruz demeyin.! Cihan susar, it ürür Sular kumu götürür. Yel kayayı bitirir, Biliyoruz demeyin.! Doğrudan zarar gelmez Bin dost adamı yemez Bir düşman doğru demez Biliyoruz demeyin.! Alim ilmini bilmez Hasta yatmakla ölmez Cahil imana gelmez Biliyoruz demeyin.! Ağacı kurt kemirir Dert insanda semirir Kan donar, yağı erir Biliyoruz demeyin.! Evladın varsa sakar Alık, balığa bakar Balıksa baştan kokar Biliyoruz demeyin.! |
Dost Yüzlü Yalancı
Bir sahil akşamı tenhalığına Yalnızlığı buyur ettim nazlandı. Bakınca bu şehrin insanlığına Yalnızlık içini çekti, sızlandı. Dost yüzlü yalancı bir akşam üstü Nere yöneldimse yolumu kesti Ayağıma bastı, gönlüme esti Üşüdükçe ince ince sazlandı. Şeceremi taş dibine yatırdı Muhabbeti yedi içti bitirdi Beni aldı nerelere götürdü Umudumu aldı, düşü tozlandı. Ayrıldım, yalnızlık peşimden koştu Benimle dolaştı, kendini aştı Hasretim büyüdü, emelim coştu Hislerimi kemirdikçe hızlandı. Gözler dondu, yeryüzünü bürüdü Duygu büyüdükçe dağı kürüdü Başka başka alemlere yürüdü Hayallerim bu akşam da buzlandı. |
Dönülmez Yol Atlıları
Tüm ışıklar söndü güneş karardı Uzattılar arkam tahta önüm yar Yola revan oldum gelmiyor ardı Yollar uzun zaman kısa geçit dar Yıldıza dayalı merdiven burda Ahirete göç başladı art arda Ah şu adaletsiz haksız diyarda Bir ana oturmuş ellerin ovar Kıyarım geceye el vermez arım Yıldızı çengelle yere sarkarım Eller boş göz yılgın dizden korkarım Yar bizi başından düşüne kovar Destursuz ordular otağsız hakan Yetkisiz mahkeme etkisiz bakan Yar başında yazma yar başında kan Ülkülerim beni başından savar Sevda gelin olur şölensiz yuğsuz Yıldız aya bağlı zincirsiz bağsız Yüksekten seslenir kumandan tuğsuz Yüreklerde ezilmişlik hırsı var |
Dönüyor
Dört tarafı mayın gözleri nemli Yerde yılanlara kanmış dönüyor Sinesi yaralı, yüreği gamlı Yüzü Beytullah'a dönmüş dönüyor Bulut gökyüzünde hora tepiyor Yeryüzü ufukta göğü öpüyor Baykuşlar bayramı arşta yapıyor Gönüller bulutta sinmiş dönüyor Yıldız yeryüzünün fener lambası Hilal gönlün anlam veren imlası Gülün yaprağında yağmur damlası Erimiş, nefsini yenmiş dönüyor Gönlünü sevgiyle, aşk ile donat İnat eden şu ham kafaya inat Yerdeki gökteki bütün kainat Onun aşkı ile yanmış dönüyor |
Dua...Dua...
Hakk'ın düşmanına hiç taviz vermez Duruşuna asalet ver Yarabbi! Merhametsiz gönül cennete girmez Hazinenden merhamet ver Yarabbi! Türküyü uzaktan dinleyenlere Dilimden konuşup anlayanlara Esaret altında inleyenlere Türkeli’ne hürriyet ver Yarabbi! Fırsat ver zalimden hesap sormayı ''Müntakim'' adına layık olmayı Bahşet cümlesine namaz kılmayı Yurdumuza selamet ver Yarabbi! Doğrult onu, şüphe kalmasın özde Ham kalmasın pişir, Hak diyen közde Haramlar çok malda, yalan çok sözde Mazlumlara afiyet ver Yarabbi! Düzene tufan ver, koyma taş üste Yaş dökeriz gözümüzden, yaş üste Senden gelen cümle bela baş üste İster isen eziyet ver Yarabbi! Kaleli; ah eder hep için için Sabreyle zulm olsun, yanmasın için İlimde, teknikte yükselmek için Türlü türlü meziyet ver Yarabbi |
Durgun Akmak
Bazen dertli gezer bazen ağlarım Sevdiğimden ayrı kaldım neylerim Bazı durgun akar bazen çağlarım Sevdam için çalar çalar söylerim Aç koydular yiğit delikanlımı Ben ararım yüzde çifte benlimi Cennet yurdum için yanan gönlümü Alçak bilmem yükseklerde eylerim Vatana millete can verenleri Genç yaşında toprağa girenleri Kürşad Alparslan Alperenleri İsterim ben nerde benim beylerim |
Duy Beni.!
Yolun ortasında bırakıp beni Kalanlara isyan ettim duy beni. Kürkçü dükkanıdır deyip encami Salanlara isyan ettim duy beni. Çileyi, cefayı sayarsan mubah Sevilende, sen de, seven de günah? Gam yükü sırtımda dağ gibi eyvah Alanlara isyan ettim duy beni. Desteksiz, hayasız yalanlar ile Yaraladı gizli plânlar ile Arzı endam eden falanlar ile Plânlara isyan ettim duy beni. Densiz aramızda gerili perde Günlerim, aylarım, yıllarım nerde Haktan uzak olan her türlü ferde Yılanlara isyan ettim duy beni. Didik didik oldu ocağım yerim Bağlandı kollarım, çiğnendi serim Ne derse desinler, vallahi derim Falanlara isyan ettim duy beni. Diyeceğim çokça idi, bitmedi Anlatmaya bilgim, dilim yetmedi Yaptığımız hiç bir hesap tutmadı Yalanlara isyan ettim duy beni. |
Duyarsızlık
Olmuşuz vurdum duymaz Kuşlar düşer duymayız Köyün var köye uymaz Yaşlar düşer duymayız Tahrifat köşe köşe Sevdam var sığmaz düşe Yıldızdan yıldız başa Taşlar düşer duymayız Dileklerim yüceye Meydan kaldı cüceye Yarı çıplak geceye Düşler düşer duymayız Mülküm hayal ardında Yok mu dedik sordun da Bu erenler yurdunda Başlar düşer duymayız |
Duyulmayan Feryat...
Göklere yekseldi feryadım kat kat Duyanların yüreğini dağladı Öpmeye kalktığım el idi fakat Tuttu benim kollarım bağladı Sevdim vatanımı, bugün dardayım Suçum kimse bilmez, zindanlardayım Arayanım da yok, yok oldu adım Anam geldi garip garip ağladı Tıkıldık zindana, boş geçti yıllar Ne garip, kargalar kartal kovalar Allah var be zalim, yıkılmaz dağlar Eteğinde coşkun sular çağladı Sönmedi bu ocak, tütecek elbet Biraz sabır lazım, biraz da gayret Esirgeme, Rabb’im bize yardım et Çatlak bekçi bir düzendir sağladı Namusunu yiyen kadın piyasa Bu mudur töre be, bu mudur yasa? Bekçi makamında kurarsa masa Kaleli’nin elbet yok olur adı |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:40 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.