www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Adult eski arşiv (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=376)
-   -   Zülfikar Yapar Kaleli (https://www.cakal.net/showthread.php?t=137768)

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:40 PM

Doğal Yarışma...

Sular rahmet olup, düşünce yerde
Tabiat can bulur ferdinden elbet.
Bakıp şu alemi görmeyen kör de
Yüz döner mertlerin merdinden elbet.

Ehil ile halleş, kusur aramaz
Cahil ile yoldaş olma, yaramaz
Cılız sular deryalara varamaz
El çeker aslanın yurdundan elbet.

Bu dünya kaş ile göz arasıdır
Öğrenmemek elbet yüzkarasıdır
Cahil sofu elin maskarasıdır
Anlamaz bülbülün derdinden elbet.

Coşunca deryalar, yatışa bilmez
Derya ile damla atışa bilmez
Hırs ile koşanlar yetişe bilmez
Aşk ile koşanın ardından elbet

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:40 PM

Dokuzlama.! !

Eğilen baş kesilmez
Biliyoruz demeyin.!
Bu karayı su silmez
Biliyoruz demeyin.!

Haddini bilmez devlet,
Kendinden gelmez devlet.
Sizinle gülmez devlet,
Biliyoruz demeyin.!

Zorbalık kol geziyor
Bir çıkmaz yol geziyor
Cehalet bol geziyor
Biliyoruz demeyin.!

Su gidip kumu kalmaz!
Yel mi kayadan almaz?
Mazlum dese de olmaz,
Biliyoruz demeyin.!

Cihan susar, it ürür
Sular kumu götürür.
Yel kayayı bitirir,
Biliyoruz demeyin.!

Doğrudan zarar gelmez
Bin dost adamı yemez
Bir düşman doğru demez
Biliyoruz demeyin.!

Alim ilmini bilmez
Hasta yatmakla ölmez
Cahil imana gelmez
Biliyoruz demeyin.!

Ağacı kurt kemirir
Dert insanda semirir
Kan donar, yağı erir
Biliyoruz demeyin.!

Evladın varsa sakar
Alık, balığa bakar
Balıksa baştan kokar
Biliyoruz demeyin.!

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Dost Yüzlü Yalancı

Bir sahil akşamı tenhalığına
Yalnızlığı buyur ettim nazlandı.
Bakınca bu şehrin insanlığına
Yalnızlık içini çekti, sızlandı.

Dost yüzlü yalancı bir akşam üstü
Nere yöneldimse yolumu kesti
Ayağıma bastı, gönlüme esti
Üşüdükçe ince ince sazlandı.

Şeceremi taş dibine yatırdı
Muhabbeti yedi içti bitirdi
Beni aldı nerelere götürdü
Umudumu aldı, düşü tozlandı.

Ayrıldım, yalnızlık peşimden koştu
Benimle dolaştı, kendini aştı
Hasretim büyüdü, emelim coştu
Hislerimi kemirdikçe hızlandı.

Gözler dondu, yeryüzünü bürüdü
Duygu büyüdükçe dağı kürüdü
Başka başka alemlere yürüdü
Hayallerim bu akşam da buzlandı.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Dönülmez Yol Atlıları

Tüm ışıklar söndü güneş karardı
Uzattılar arkam tahta önüm yar
Yola revan oldum gelmiyor ardı
Yollar uzun zaman kısa geçit dar

Yıldıza dayalı merdiven burda
Ahirete göç başladı art arda
Ah şu adaletsiz haksız diyarda
Bir ana oturmuş ellerin ovar

Kıyarım geceye el vermez arım
Yıldızı çengelle yere sarkarım
Eller boş göz yılgın dizden korkarım
Yar bizi başından düşüne kovar

Destursuz ordular otağsız hakan
Yetkisiz mahkeme etkisiz bakan
Yar başında yazma yar başında kan
Ülkülerim beni başından savar

Sevda gelin olur şölensiz yuğsuz
Yıldız aya bağlı zincirsiz bağsız
Yüksekten seslenir kumandan tuğsuz
Yüreklerde ezilmişlik hırsı var

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Dönüyor

Dört tarafı mayın gözleri nemli
Yerde yılanlara kanmış dönüyor
Sinesi yaralı, yüreği gamlı
Yüzü Beytullah'a dönmüş dönüyor

Bulut gökyüzünde hora tepiyor
Yeryüzü ufukta göğü öpüyor
Baykuşlar bayramı arşta yapıyor
Gönüller bulutta sinmiş dönüyor

Yıldız yeryüzünün fener lambası
Hilal gönlün anlam veren imlası
Gülün yaprağında yağmur damlası
Erimiş, nefsini yenmiş dönüyor

Gönlünü sevgiyle, aşk ile donat
İnat eden şu ham kafaya inat
Yerdeki gökteki bütün kainat
Onun aşkı ile yanmış dönüyor

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Dua...Dua...

Hakk'ın düşmanına hiç taviz vermez
Duruşuna asalet ver Yarabbi!
Merhametsiz gönül cennete girmez
Hazinenden merhamet ver Yarabbi!

Türküyü uzaktan dinleyenlere
Dilimden konuşup anlayanlara
Esaret altında inleyenlere
Türkeli’ne hürriyet ver Yarabbi!

Fırsat ver zalimden hesap sormayı
''Müntakim'' adına layık olmayı
Bahşet cümlesine namaz kılmayı
Yurdumuza selamet ver Yarabbi!

Doğrult onu, şüphe kalmasın özde
Ham kalmasın pişir, Hak diyen közde
Haramlar çok malda, yalan çok sözde
Mazlumlara afiyet ver Yarabbi!

Düzene tufan ver, koyma taş üste
Yaş dökeriz gözümüzden, yaş üste
Senden gelen cümle bela baş üste
İster isen eziyet ver Yarabbi!

Kaleli; ah eder hep için için
Sabreyle zulm olsun, yanmasın için
İlimde, teknikte yükselmek için
Türlü türlü meziyet ver Yarabbi

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Durgun Akmak



Bazen dertli gezer bazen ağlarım
Sevdiğimden ayrı kaldım neylerim
Bazı durgun akar bazen çağlarım
Sevdam için çalar çalar söylerim

Aç koydular yiğit delikanlımı
Ben ararım yüzde çifte benlimi
Cennet yurdum için yanan gönlümü
Alçak bilmem yükseklerde eylerim

Vatana millete can verenleri
Genç yaşında toprağa girenleri
Kürşad Alparslan Alperenleri
İsterim ben nerde benim beylerim

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Duy Beni.!
Yolun ortasında bırakıp beni
Kalanlara isyan ettim duy beni.
Kürkçü dükkanıdır deyip encami
Salanlara isyan ettim duy beni.

Çileyi, cefayı sayarsan mubah
Sevilende, sen de, seven de günah?
Gam yükü sırtımda dağ gibi eyvah
Alanlara isyan ettim duy beni.

Desteksiz, hayasız yalanlar ile
Yaraladı gizli plânlar ile
Arzı endam eden falanlar ile
Plânlara isyan ettim duy beni.

Densiz aramızda gerili perde
Günlerim, aylarım, yıllarım nerde
Haktan uzak olan her türlü ferde
Yılanlara isyan ettim duy beni.

Didik didik oldu ocağım yerim
Bağlandı kollarım, çiğnendi serim
Ne derse desinler, vallahi derim
Falanlara isyan ettim duy beni.

Diyeceğim çokça idi, bitmedi
Anlatmaya bilgim, dilim yetmedi
Yaptığımız hiç bir hesap tutmadı
Yalanlara isyan ettim duy beni.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:41 PM

Duyarsızlık
Olmuşuz vurdum duymaz
Kuşlar düşer duymayız
Köyün var köye uymaz
Yaşlar düşer duymayız

Tahrifat köşe köşe
Sevdam var sığmaz düşe
Yıldızdan yıldız başa
Taşlar düşer duymayız

Dileklerim yüceye
Meydan kaldı cüceye
Yarı çıplak geceye
Düşler düşer duymayız

Mülküm hayal ardında
Yok mu dedik sordun da
Bu erenler yurdunda
Başlar düşer duymayız

GooD aNd EvıL 12-05-2008 07:42 PM

Duyulmayan Feryat...
Göklere yekseldi feryadım kat kat
Duyanların yüreğini dağladı
Öpmeye kalktığım el idi fakat
Tuttu benim kollarım bağladı

Sevdim vatanımı, bugün dardayım
Suçum kimse bilmez, zindanlardayım
Arayanım da yok, yok oldu adım
Anam geldi garip garip ağladı

Tıkıldık zindana, boş geçti yıllar
Ne garip, kargalar kartal kovalar
Allah var be zalim, yıkılmaz dağlar
Eteğinde coşkun sular çağladı

Sönmedi bu ocak, tütecek elbet
Biraz sabır lazım, biraz da gayret
Esirgeme, Rabb’im bize yardım et
Çatlak bekçi bir düzendir sağladı

Namusunu yiyen kadın piyasa
Bu mudur töre be, bu mudur yasa?
Bekçi makamında kurarsa masa
Kaleli’nin elbet yok olur adı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:40 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.