![]() |
Ölçerim
yüreğimi ısıtan aşkların kaç derecede donmaya yüz tuttuğunu başların yenileceğim kavgaya sevince yüreğim seni gülüşlerimi sunarım yok etmek için çektiğim çileleri düşürürüm yıldızları bir bir dileklerinin gerçekleşmesi için korkmam yenerim öfkemi ürkek sevdana demir atarken başlatırım biten kavgamı almak için yüzünü döner dolaşır gelirim başladığımız tenha köşeye yeniden yazmak için doldurduğumuz sayfaları hiçbir şey yaşanmamış gibi |
Nedir arzuhaliniz ne istersiniz
ha geldi ecel ha gelecek vuslat vakti çoktan geçti ölülerime selam salın benden diyarbekrimin üstünden taş mı kan mı can mı doldurdu ömür miadını ne ağlar beyhude gönül neyleyim bugünü yarını nere gitse neylese bu can tadı kalmış busenin canandan bir ömür boynunda taşıyan açılmış diyarbekir elinden varılmış sele kapılmış sanki bir ahu bir ceren bakmış takınmış sol nuruyla gülderen uzaktan yakından kara bahtlı amedden taşır taşır zulasında suret |
Yalnızıydı hayatın yanlısıydı
asılmıştı ümitleri darağacına öldürmüşlerdi yok etmişlerdi sevgisini hayatının taze baharında alırdı geceyi koynuna insanlardan parlak ve şeffaf ve bir matem doğardı güneşin al sıcaklığında hayatın tozlu anlarını yaşadı bir feryat yükseldi kısık sesinde sağır insanlar kör insanlar bir tutam sevgi yeşertmişti dipsiz kuyularda ve düşünürdü yalnızlığında çakıl taşımıydı hayat yoksa oynadığımız bilyemi yalnızdı varsın kendini yaksındı özüydü acı hamur |
Farkındamısın bilmem baharın
ilk açtığı güllerinin güzel kokularını senin en masum halinde ne mutlu kılacağını gülümsemenide acıların gibi üleştirmek isterdim resminle konuşmak bezemek saçlarını üzülmekten gayrı zamandan yoksun ezelde sen ebedde sen rayiha gibi bedenimde hep sen |
Kaçırmıştım
sana yol almaktaki son otobüsü dalından sarardı düştü biletim yontmaya geldi heykeltraş kalbimin sızısını gözlerimi sildi yağmurlar ve saçlarımda pamuk eller alnımda alev alev dudağın öpüş sıcaklığı günaydın |
Pardon ile bağışlarmısınız arasında seyreden
kısa mesafeli bakışlarda gömülü hazinedir aşk krizantemi andıran soluksuzca kemanın re-mi notasına kulak kabartıp reklam dinletilerinde fa-sol muhabbetlerine kaçak transferlerin yoğunlaştığı soğuk iklimlerde yaşanılan hicaz makamının eseridir tanımsız külleri ısıtan sızak gözlerin buğusudur aynadaki akis yosun tutmuş ihanetlere hafiyedir oynak bir çift göz ve ben sıcak ellerdeki terin buğusunda nostalji vakitlerimi yaşarım ellerim kimsesi |
çıkarken gardaki tren
son yolculuğuna sildim arkanda bıraktığın rayları ve boşalırken gözyaşlarım arıtmıştı yüreğimden sana ilişkin duygularımı |
Hadi arkadaş gidelim
arştaki koruya yürümekle arşınlanmaz bu yol eğlenelim faytonla bir sen bir ben bir sevda birde fatma unutma ateşi karıştıracağız atıştıracağız beytileri alalım birer maşa ne ateş yaksın bizi ne sevda ne de fatma havada güzel şimdi kaysı zamanı yaşayalım doya doya gelmeden ecel zamanı birde olsaydı bir şişe rakı aldırmazdım dünya başıma yıkılsaydı |
Kuşlar ötüyor
saat onu vurmak üzere ayrılık saati geldi çattı hoşça kal suç ortağım anti yalnızlığım vakit tükeniyor dökülmek üzere yapraklar bulutlar ağlamaya hazır sesizliğin ahengi ne hoş sus sakın birşey söyleme duvarlar hazır dinlemeye bizi yüzüme bakma sakın gözümdeki damlalar kirli sakalıma yol almakta sigaram gözlerinde yandı bir acayip yaktı içimi ayrılık nutkuna gerek yok tesellin senin olsun yok istemem senden bir tutam saçını sol göğsümde taşıdığım resmini al seni |
Karanlık ******* alır koynuna
aydınlığımı ayrılık acıları gönül yaraları hüküm sürer yıllarca seni beklerken yenik ümitlerimde hasretinle dolar taşar yüreğim kaldıramaz gayrı bunu ne meyimde oluşun ne sigaramın dumanıyla doğuşun tutamaz beni sürüklenir giderim düşünürken seni |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:50 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.