![]() |
kara gözleri var,yeşil gözleri
kimi mavi, kimi kahveden almış rengini tenleri rengarenk; sarı, kızıl, kara derili dünyaları ayrı, kıtaları, denizleri kimi Afgan, kimi Filistinli, kimi Somali dilleri ayrı, dinleri ayrı ve mekanları bir olan şey sadece yürekleri biliyorum; demiyorlar ama gözlerinden okuyorum beyaz gönüllerinden geçeni. bir parça ekmek olsa; bir salıncak, çevirmek için bir topaç! hepsinin dileği bu ve.... karınları aç! kimi havan topuyla kaybetmiş kolunu |
eylül! daha çocukluğumdan
beri size bakardım ben bir yazın azalmakta olan sözcüklerinden nasıl da ansızın sökülürdünüz bahçelerle ve kül dolardı içim... eylül! eylül! kırılgan mevsim! cam hançeri güzün dağılırdı kalbimde birden gecenin ve gündüzün perdesiyle örtülürdünüz tenhâyla ve tül dolardı içim... eylül! eylül! unuttum sizi dağ kızarır yol sararırdı ve ben dönüşlere bakardım o aman vermez belleğin paramparça güldüğünüz aynalarla ve gül dolardı içim... eylül! |
Yaşamak güzel şey dogrusu
Üstelik hava da güzelse Hele gücün kuvvetin yerindeyse Elin ekmek tutmuşsa bir de Hele tertemizse gönlün Hele kar gibiyse alnin Yani kendinden korkmuyorsan Kimseden korkmuyorsan dünyada Dostuna güveniyorsan Iyi günler bekliyorsan hele Iyi günlere inaniyorsan Üstelik hava da güzelse Yaşamak güzel şey Çok güzel şey dogrusu. |
Şen şakrak çocuklar gibiyim bugün
Çocuklar gibi.. Kavak yelleri rüzgara kapılıp gitti Uçan balonlar gibi... Güneş uzattı kollarını, alacak kucağına Rüzgar esti,yanağımı okşar gibi... Yeşil halılar serdi bahar, ayağıma. Çocuklardan bir çocuk; Büyümüş te küçülmüş Masallar, ninnilerle büyümüş Çember çevirip, horoz şekerler yemiş Dedesinin cebinde türlü türlü yemiş Kuşun kanadı neden gümüş? Çocuk ruhum bugün şen şakrak gibi Rüzgara kapılmış uçurtma, başım Kavak yellerin |
I
Diri çiçekler, Issızlık, Tellere asılı gökyüzü... Işığın diliyle Vedalaşıyor sokak. II Böcekler yer değiştiriyor İnceliyor uykumuz Rüzgâr soruyor çalılıklara -Kargalar nerede? III Gerçeğin şarabını içirir; Karnındaki tapınağa Sevgilim deyip uzandığın, Bahar. IV Süzülüp yazın ellerinden Yere düşer ilk damla Soyunursan Karşımdaysan Dalıyla hesaplaşan Aceleci incir. V Bukleleri sonbaharın, Sana benzeyen İnce sarmaşık Nerede bekleyelim seninle Bu kış uzu |
Ağlama, inleme
Bakma öyle mahzun, gözlerime Sakın beni yaz deme Yazamam kurbanlığını/ canavar ruhların ellerinde Yazarsam kalemim bir çıra olur/ kağıtlar mazot denizi Tutuşsun mu dünya/ yürekler yansın mı ateşe? Gelme aklıma, girme düşlerime Tutunup eteklerime Bakma mahzun/ öyle melul, gözlerime Gözlerine mor sürmeler Bedenine kara güller Korkulardan alevler/ küçücük yüreğine Ve oyuncaklar Birkaç renkli top/ bir de Kırık bacaklı bir bebek Buz kesmiş ellerine |
Kalem sana kurban olam kõle olam
Anam oldun, babam oldun, eş oldun Seni yapan ustalara kul olam Dertlerime ortak, yüreğime taş kalem Senden başka sadık dostu bulamam Bir gün bile senden ayrı kalamam Herşeysiz olurum, sensiz olamam Gözümün seline yaş oldun kalem Seni çöpe atan eller sürünsün Zalim dostlarımdan sen çok üstünsün Seveceğim ölünceye dostumsun Bütün insanlığa baş oldun kalem Kalem sana ağaç olam uç olam Yazdığına cümle olam hece olam Sen gündüz ol, ben de sana gece |
1.
Kara gemi Okeanos ırmağının Akıntısından kurtulup tanrısal Denizde Ayaye adasına varınca Onu kumsala çektik ve uykuya Dalarak tanrısal şafağı bekledik. Sabah sisi içinde doğan Gül parmaklı şafak Elpenor' un yüzüstü yatan ölüsünü Bulmuştu ilk önce kıyıda. Martı leşleri ve deniz kabukları arasına Törenle gömdük onu kederli Gönülle ve yanık yüzlü şaraptan İçerek dinledik Kirke'yi. 2. Tanrıçaların en tanrısalı Güzel belikli Kirke eyitti : "Sen Odysseus iki |
Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın Saadetin adını bile duymamış Tanrının işine bakın Geceyi gündüzü biliyor Dört mevsimi, rüzgarı, karı Ay ışığına bayılıyor Ama kötülemiyor karanlığı Ona bir kitap vereceğim Rahatını kaçırmak için Bir öğrenegörsün aşkı Ağacı o vakit seyredin. |
Yağmurla ses olup çıksın,
Dallansın dumanlı ağaçta bensiz, Vursun yürüyen şafağa gölgesi, Gülde dolaşan arı gibi göksel, Suyun kabuğunda gerçek parıltı, Başağı sallayan ay gibi, Arabasız bir yıldızın kamçısı Gibi kıvrılsın gökyüzünde seçik, Gün gibi boyasın denizi, Ekmeğin yanında tuz gibi esmer, Su anıtı gibi her yerde olsun, Kimi desin, "Kimin bu sevi?" Kendi başına sansın kimi? |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:56 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.