![]() |
Vatanımın gezerken kırsalında
Yüce tepesinde bir kuş Eğleşiyordu birkaç yavrusuyla Ağustos sıcağında. Gözümün algıladığınca Kartal bu dedim, Arkadaş dedi atmaca, Diğeri dedi, yok doğan Yok yok şahin bu zannımca. Kuşçağız duymuş gibi Süzülüp konuverdi Karşımızda bir taşa Bir de baktık, ne kartal, Ne şahin, ne atmaca. O çirkin sesi ile Tilkinin maskarası, Memleketin kargası. Tepemizdekileri de, Öyle sanırız bazen ya İlk kanat çırpışta anlarız sonra Ve |
Zamana, mekâna karşı durur da
Meçhul bir hayali yar uğurlarsa O serap dolu şuh hatıra gibi Gönlündeki sese ümit bağlarsa Durup da yürürüm yalan yıllara Yürek yıllandıran bir kimsesizlik Sıkılgan bir gönül, aç sevdalara Kurgulara boğumlanır sessizlik. Boşluğun en zifir dönemecinde, Kutsanmış saflığın göç mevsiminde Bir baş kaldırı var damarlarımda Hep bırakır beni, dert gibi nice… |
Kral kızı:
Sefa geldin civan yiğit Söyleşelim heman yiğit Yenemezsen beni eğer Vermem sana aman yiğit Dadaloğlu: Sen ne dersin ey güzel peri Kolay vermem seri Ya alırım seni burdan Yahut dönüp gitmem geri Kral kızı: Kral kızı derler bana Bir gelmişim bu cihana Kıydığımı duymadın mı Tamam otuz dokuz cana Dadaloğlu: Babam Musa adım veli Memleketim Avşareli Aklımdan yok hiçbir zorum Kırkıncıyı sanma deli Kral kızı: Beni dedin geldin ise Hak nuruna kandın ise Eğer aşık |
Açelya çiçeğim,
Kararınca ay doğanda Bir çığrışmadır, kaplar Beni köşe bucakta. Çok hırslı bir insan da Değilim ben aslında Yaşım henüz yirmi üç… Açelya çiçeğim Süzülünce gün doğanda, Kırıp zamanın çarkını Azletmeli her günü. Gönlüm sanki bir karlı dağ Hayat sanki bir düğün Devşirmek geceden yana En debdebeli öğün Herkes döner can cana… Açelya çiçeğim Açarken ince ince Sanırsın gün, bu gündür Sanırsın bahar bitmez Her şey döner iç i |
Artık ben de sadık dostuma uydum;
Beyazlar giyindim bu kara günde. Kumaşı, deseni onunki gibi Düğmesi, dikişi, ütüsü, cebi Vasiyetmiş gibi yok hiçbir yerde Bu beyaz ruhumu yıktı ki öyle Gözyaşım tenimde gezindi durdu. Bütün karaları sardım gönlüme En gerçek, en yakın, en az yorumlu Bir beyaz giydim ki, göğe boğumlu… |
Turnam gelir katar katar
Kanadın boynuna atar Seher ile bir kuş öter Ötüşü gül dalınd'olur Kır-atın sarı donlusu Yiğidin gözü kanlısı Güzelin göğsü benlisi O da Aydın ilind'olur Kederlenme deli gönül Yiğide hürmetler olur Namlı namlı kar istersen O da Çiçek Dağınd'olur Dadal'ım ben yoktur malım Her sözlerim Hakk'a malum Allah'ın sevdiği kulum Sevdiceğim yanımd'olur |
Yükseklerde şahin gibi süzülür
Enginlerde turna gibi düzülür Haçan dostu ansam gönlüm üzülür Şimdi döndüm düzen tutmaz tele ben Adama bakışta bir hoşça bakar O dostun hasreti sinemi yakar Ak göğüs arası misk gibi kokar Bülbül gibi kona idim dala ben Dadaloğlu der ki zatı zatınan Bir güzel sevdim ben pek firkatinen Önü sinebentli bir al atınan Düşeyidim o dost ile yola ben |
Yedi iklim dört köşeyi dolandım
Meğer dünya her tarafta bir imiş Ben dünyayı Al'Osman'ın sanırdım Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş İrili ufaklı insan *** oldu Onlar doğdu geçinmesi güç oldu Altı Arap atı şahbaz niç'oldu Mamur sandım yalan dünya çürümüş Okuduğun tutmaz oldu alimler Kalktı da adalet arttı zulümler Terlemeden mal kazanan zalimler Can verirken soluması zor imiş Kulak verdim dört köşeyi dinledim Meğer gıybetimi eden çoğ imiş Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden Az y |
Dağ başında ıssız bir yol kenarı,
Epey yıl aşırmış bir dut ağacı Gölgesinde susuz kalmış bir kuyu Bekleşirler geçmeyecek yolcuyu Ne geçen bir yolcu, ne kurt, ne kuzu Ne hayal uçuran, kuş kanadında, Ne sıcakta serine duyan arzu Bir tek kuşlar yuva yapmış dalında Dutun kökü, saçak saçak kuyuda Dertleşirler kimsesizlik üstüne Sanki bütün yolcuları uykuda Neden kimse geçip gitmez köyüne Bilmezler ki artık her şey mazide Giden de değişti, yolun kendi de Kurdun, kuşun |
Yürü yiğit yürü yol ilen yürü
Ağustosta erir dağların karı Gayet güzel olsa yiğidin yârı O yiğit yanına nazınan gelir Yürü yiğit yürü yolundan kalma Her yüze güleni dost olur sanma Ölümden korkup da sen geri durma Yiğidin alnına yazılan gelir Sana derim sana ey kınalı taş Çözümden akıttım kanlar ile yaş Göllerde oynayan iki yeşil baş Göllerin safası kazınan gelir Misis köprüsünde kollarım bağlı Ayrılık elinden ciğerim dağlı Göksun'a varınca Bayazıtoğlu Sana gelen beyler sözi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:03 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.