www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Fuat Eriçok (https://www.cakal.net/showthread.php?t=142149)

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:19 AM

Kader
soner
- eski arkadaşım -
dedi ki birden durup dururken

“her şey o ilk kozmik patlamada belirlenmişti”

“yani”

- peynir kestiği bıçağı yüzüme uzatıp salladı -

“yani mani yok kader denen şey vardır ve budur o kadar”
“hiçbir şeyi değiştirmek mümkün değildir kıyamete dek”

güldüm

(çok güzel bir ilk yaz sabahıydı yalova’daki çiftlik evinde misafirdim
erkenden kalkmış kahvaltı hazırlarken tartışıyorduk
her zaman yaptığımız gibi)

gülmeme kızdı her zamanki gibi

oysa gülüşüm söylediklerine değildi vallahi
tam o anda
o kaderden değişmezlikten bahsederken pantolonumu değiştiriyordum
anlattım yine kızdı her zamanki gibi

“o da kader işte”

“heisenberg” filan diyecek oldum “belirsizlik teorisi var ya”

“boş versene ya” diye gürledi “hepsi hikâye hepsi”

(sustum huyunu biliyorum
tartışmanın sınır noktasındayız
artık devam edilmez dostumu tanıyorum)

dışarı çıktım
ot kokusu müthiş
böcekler bıcır bıcır kıyametler kopuyor
hava değişiyor yağmur gelecek galiba
sabah yürüyüşü düşüncem yattı
ben de oturup kitap okurum kader üzerine

soner’e söyleyecek bir şeyler bulmalıyım
kızarsa kızsın canım dövecek değil ya

ayrıca ister istemez kızacak
benim suçum değil
kader
değiştiremem

yağmur başladı bile
soner hâlâ söyleniyor içerde homur homur

ne ilk patlamaymış ama
yağmurun damda nasıl bir ritimle takırdayacağı da
belirlenmiş mi acaba

on yedi milyar yıl önce yazılmış
damda yağmur takırtısı partisyonları

hemen soner’e söyleyeyim bu görüşümü
mümkün olduğunca gizleyerek gülüşümü

yanında ekmek bıçağı filan yoksa elbette

(işte bu her zamanki gibi değil)

(4 ekim ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kadın ve Deniz
yaklaştıkça kaybolur kendinden
kadın ve deniz
ayrıntılar saklar bütünü
özü göremeyiz

birinde alabildiğine su
mis gibi yosun kokusu
dalgalar inişli çıkışlı
balıklar deniz anaları ışıltılı taşlar
ve mavi titreyişler içinde aksimiz

diğerinde
sonsuz bir sorgulama
tenin yakıcı kösnük buğusu
sarıp sarmalayan anaç sıkıcılık
ve arzunun kuytu koruluklarında eririz
derinlik sarhoşluğuna sürükleniriz

aksine belirir giderek
bakınca yüksek ve uzak
soyunur tüm ayrıntılardan
haşmetle çıkar ortaya çıplak
görülmedik ne varsa yakından
kocaman maviliklerde deniz

sesini
kokusunu tenini
kadını da uzaklaştıkça özleriz

içinde esriyip kaldığımız
sarılıp sarmalanıp mest olduğumuz
iki muhteşem dişi
ne kadar uzaklaşırsak
o kadar keşfederiz

içlerine çekerler yaklaşırsak
nefessiz kalırız
bunalırız
ve ne denli uzaklaşırsak
o kadar severiz

(14 şubat ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kadınlar - 2
seviştim kucaklar dolusu
sinirlendim haşladım

küstüm üzdüm üzüldüm
hep yeniden başladım

aşk şiirleri döktüm yollarına
zaman geldi iğneledim taşladım

gerçekte her nefeste
ben onları düşledim

(eylül ‘02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kadınlar - 3
kimi kocasından kimi kızından
kimi fazlasından kimi azından
kimi mutluluktan kimi hüzünden
sıkılıp daralmış bezgin kadınlar

saf sevgisi kullanılıp yatılmış
hırpalanmış terkedilmiş atılmış
kimi kere bir mal gibi satılmış
hayatı kararmış kızgın kadınlar

hayırsız vefasız âşık peşinde
ilgi şevkat sevgi görür düşünde
hüzün farkedilir her gülüşünde
zayıf ürkek mahsun üzgün kadınlar

baba baskısından koca zulmünden
kaynana dilinden hasta derdinden
çokluk ailenin cümle ferdinden
itilip kakılan ezgin kadınlar

kimi bol paradan kimi boşluktan
kimi iş icabı kimi hoşluktan
bazen ikindide bazen kuşluktan
yollara koyulmuş gezgin kadınlar

kocasıyla çocuklarla uğraşır
arada yemek bulaşık çamaşır
dinlenmek yok yatakta da eğleşir
yorgun durgun dargın süzgün kadınlar

iş işsizlik mutlu mutsuz her nane
içmek için hepsi mâkul bahane
bir köşe bar ya da sahil meyhane
zil zurna bayılmış sızgın kadınlar

tül gibi bir bluz var yok arası
etekle kilot bir kalp durdurası
bakışı yetiyor gülüş cabası
gecelik aşklarda azgın kadınlar

elbet var hepsinde dengeyi kuran
çocuğuna kurban eşine hayran
çalışırken gezmeye vakit ayıran
doğru uğraşlarda düzgün kadınlar

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kadınlar
hep onlarla yaşadım
anam ablam eşim kızım
zihnime sevgiyle kazıdım adlarını
yine de maksatlarını tam anlamadım

yıllarca inceledim her kadını
şefkatini nazını hazzını inadını
tüm sıfatları taradım
sıraladım kümeledim eledim
bilemedim

sokakları aradım
adım adım
kocadım

sözlükler yırttım lime lime
kaldı elime
birkaç kelime

çocukken dadım
gençken tadım
evlilikte cadım
yaşlılıkta kanadım

yeniden gelirsem eğer olur a
harcamayacağım zamanımı
anlamak için kadını

sadece
her gece
elimden geldiğince
çıkaracağım tadını

(eylül ‘02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kadınlar.. Kızlar.. Cumhuriyeti bildiniz mi?
düğününde eşini döven hırboyu gördünüz mü?
güldünüz mü?
benim gibi öğürdünüz mü?

ah güzel kadınlarımız
ah tatlı kızlarımız
siz bu yaratıklara layık mısınız
düşündünüz mü?

dışlayın sizi mal gibi dövenleri
ardında koyun misal yürütenleri
kara örtülere bürütenleri
köpekten domuzdan farksız görenleri
kovun kovun başlarınıza türban örenleri
aklınızı mı yitirdiniz
hayatınızı mı bitirdiniz
öldünüz mü?

açın pırıltılı alınlarınızı
yürüyün özgürlüğün mutlu sonsuzluğuna
ata’nın ışıklı yoluna
çözün prangalarınızı çözün
durdunuz mu?

demek istiyorum ki
cumhuriyetin yaşamsal değerini
benimsediniz mi
özümsediniz mi?

demek istiyorum ki
ey sevgililerim
anam karım kardeşim kızım
arkadaşım yurttaşım
en değerlilerim
onu gereğince sevdiniz mi?

demek istiyorum ki
cumhuriyet
asıl sizler için ne demek
bildiniz mi?

29 ekim ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kafa Tutulması
etnik köken atalardan gelmedir
ona ne girilir ne de çıkılır
gurur ve utanma burda nerdedir?
bu özellik tâ doğuştan seçilir

bu ne başarıdır ne bir hezimet
ne bir felakettir ve dahi nimet
değildir üstünlük değildir zillet
gendedir tendedir bilip geçilir

türk ermeni arap rum alman romen
biraz düşün kudurup kabarma hemen
sendeki bu tutuk kafaya rağmen
insan geliştikçe bunlar aşılır

şartlanan kafalar buna eremez
her insana kardeş eli veremez
gözü bağlı güzelliği göremez
kin güderek ancak yara deşilir

kurşunlar korkaktır kahpece vurur
alçağın beyninde bir namlu durur
yine de it ürür kervanlar yürür
aydınlık uğruna ölüp düşülür

sığ kafalar dar kimlikle dolaşır
ötekiyle her fırsatta dalaşır
bilmediği kavramlara bulaşır
bu nasıl insandır görüp şaşılır

gel ne olursan demiş mevlâna
bundan büyük tokat olur mu sana
birazcık insanlaş ve anlasana
sevgi ile mutluluğa koşulur

sert kırılır esnek olan kırılmaz
düşmanlıkla hiçbir yere varılmaz
normal adam ota çöpe darılmaz
ne ırk ne din ile değer biçilir

ruhları üşütür tutucu olan
fikri poşetlenmiş kutucu olan
mantıksız izansız ötücü olan
şeytandan kaçılmaz bundan kaçılır

kapalı kafaya ışık ne yapsın?
sevgisiz yüreğe aşık ne yapsın?
boş bir tencereye kaşık ne yapsın?
şaşkına acınır derde düşülür

kafa tutulması olana yazık
belli ki korteksi çok yerden çizik
düşünce zinciri dağılmış çözük
bu odundan ancak ateş yakılır
insan olmak için böyle pişilir

(28 ocak ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kalbim Müebbet Hapis
bin soru var kafamda bin bir karışık helis
hem bahar sarhoşuyum hem kesildim sâfi his
üstelik kucağımda mır mır mır tam da halis
bir ankara kedisi adını koydum felis

ne kedisi bir cin o bir görünür bir kayıp
en masum sözde bile ya suç bulur ya ayıp
aldı ki benden beni izan yok akıl kayıp
onunla güzel dünya o yoksa hep pus hep sis

kızdırırsam bir tırmık kayıtsızsam bir pati
neşesi harikadır pür zekâ pür sempati
mır mır serâpâ gır gır haspa hepten empati
o zaman doruktayım yoksa her yanım abis

ruhen gel-git halinde bildiğiniz med-cezir
bazen bir köle yapar bazen olurum vezir
öpüp okşarken hazla pençelemeye hazır
sevgiye aşka cömert özgürlüğüme hasis

hattuşaş güneşi o ısıtması bir anlık
kâh gün misal aydınlık kâh zifîri karanlık
bir bahar rüyasıydı yazık çabuk uyandık
rotası ihale yol kâh pürüzsüz kâh kasis

kaderim mi bu kedi zannetmem olmayacak
gönlümü gül eyledi ne yazık ki solacak
bu bir sanal sevdaydı yine öyle kalacak
sürünemem peşinde evrim gördü therapsids

kâh şiir çınarım der kâh kızar olurum pis
yirmidört saat hassas yirmidört saat kapris
gerçek bir dişi kedi felis angoriencis
bilirim ki gidecek kalbim müebbet hapis

(nisan '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kan / ada
yavru fokların kafasını ezme vahşetini
utanmadan sürdürüyor kanada

hay senin ticaretine de..
hay senin batasıca geleneğine de..
sana da

30 mart ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:20 AM

Kanatlanıp Uçana Dek Yaşar Giderim
neye baksam ne düşünsem çınlıyor şiir
aşka meşke meşe köşke döşer giderim
kâh çağlayan kâh ağlayan taşkın bir nehir
kalem olup yazana dek coşar giderim

gün olur kesilir durur çıkmaz bir nefes
saat sabahları vurur ne tık ne bir ses
zorlamak faydasız artık kulağım nekes
bir söz bulup diyene dek susar giderim

kimi gün duyar da fakat anlam veremem
serâpa gül tarlası rahat girip deremem
hissetmeye ramak heyhât olmaz eremem
eren bulup sorana dek pişer giderim

kimi gün yüreğim gümbür heyecan saçar
gözlerim yuvada fıldır güzele dûçar
bütün duvarlar yıkılır cıbıl çarnâçar
yürek dolup taşana dek yanar giderim

bu ateşle baştan başa tutuşur beden
sonra soğur keser taşa bilmem ki neden?
ders alınmaz tekrar başa hiç üşenmeden
akıl olup aşana dek kanar giderim

aralarda sular sâkin yürek selâmet
gözler hep etrafta lâkin bekler işâret
bu kez yanılmasın sakın aman mahâret
ah yorulup düşene dek koşar giderim

kimi kez bedenden çıkar kurtulur ruhum
başka boyutlara dalar sarhoş olurum
akla zarar şeyler sorar cevap bulurum
özü görüp coşana dek şaşar giderim

geçmedeyim bu âlemde dünya gözümde
bir zerreyim bu âlemde sırlar tözümde
ben her şeyim bu âlemde âlem özümde
kanatlanıp uçana dek yaşar giderim

(kasım 2003)
Fuat Eriçok


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:25 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.