![]() |
BEN
Ben: Karlı dağların deli rüzgârı.. Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım. Ben: suyu kurumuş sevgi pınarı... Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım. Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban... Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban. Ben: Hayâl peşinde çarıksız taban... Ben: gurbet ağzında bulgur aşıyım. Ben: çürük bir gemi aşk denizinde.. Ben: Yağmur damlası dostun izinde. Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde... Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım. Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe... Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım. Ben: Gönlü aklına uymayan deli.. Ben: Az düşünceden doymayan deli. Ben: Beni ben diye saymayan deli... Bırakın, ben benden uzaklaşayım. |
BENZETTİLER
Yeni bir afyondur yenen her lokma Biber avrupalı, tuz avrupalı. Gülücükler sahte, kirpikler takma Dudak Avrupalı, göz Avrupalı. Bebeklikte benliğini yitiren Tepe tepe tepemizde oturan Bizi çıkmazlara alıp götüren Ayak Avrupalı, iz avrupalı. Birisi diskoda içer, kıvırır Birisi kulüpte konken çevirir Yapmasını bilmez, yıkar devirir Ana avrupalı, kız avrupalı. Kalıba uydurdu uyduklarımız Yazmakla bitmez ki duyduklarımız Paris modasıdır giydiklerimiz Astar avrupalı, yüz avrupalı. En mahrem yerlerin kalktı örtüsü Beş santim tırnaktır ellerin süsü Bütün bunlar medenîlik ölçüsü Cilve avrupalı, naz avrupalı. İster sâri deyin, isterse irsî, Büyük revaç buldu makbulün tersi Duyduğumuz 'okey,adiyö,mersi' Ağız avrupalı, söz avrupalı. Her gün karşımıza on zıpır çıkar Bağırır,çağırır,devirir yıkar Dinler kulağımız, gözümüz bakar Sürü Avrupalı, yoz avrupalı. Başımız ayıkmaz binlerce halttan Örf,adet gemimiz delindi alttan Analar Muğla'dan, Van'dan, Tokat'tan Bebek avrupalı, bez avrupalı. Sahnede ekranda hıyar dinleriz Deliye,densize uyar dinleriz Saçma çığlıkları duyar dinleriz Şarkı avrupalı, saz avrupalı. Herkes soyunuyor, açılmıyor ki Sokakta boynuzdan geçilmiyor ki Müslüman gâvurdan seçilmiyor ki Şekil avrupalı,poz avrupalı. 'Türklük bu mu? ' desem 'bu' diyecekler Şampanyayı sorsam 'su' diyecekler Bir gün kökümüze 'hu' diyecekler Kabuk avrupalı,öz avrupalı. |
BEREKET
'Aşk' dedin, bağrıma soktun bıçağı Akan kanım göl olmadan tükenmez Sevda kokan bu yaranın çiceği Petek petek bal olmadan tükenmez. Hasret nedir? Yarına sor, düne sor İnanmazsan dönder-aktar gene sor Sensiz geçen *******i bana sor Saatleri yıl olmadan tükenmez. Görsem derim biçimini, rengini Kötü talih yüksek yapar engini İçimdeki bu sevginin yangını Kemiklerim kül olmadan tükenmez |
BEŞİNCİ MEVSİM
Düştü can evime dördüncü cemre Dünyayı üçüncü gözümle gördüm. Dört yüz ¤¤¤¤en beş gün çekti bir sene On altıncı aya takvimsiz girdim. Aynalara baktım korku gösterdi Saatler her sabah kırkı gösterdi Namlular, nişanlar Türk'ü gösterdi Hayatım boyunca hedefte durdum. Gül sundum yediler, koklamadılar Armağan can verdim saklamadılar Gittim... gelir diye beklemediler Kaybolan gölgemi yollara sordum. Getirdim yanıma ay'ı bir karış Ölçtüm ki dağların boyu bir karış Şehiri bir adım, köyü bir karış Damlada denizdir en küçük derdim. Savurdum, eledim, seçtim zamanı Yaprak yaprak, tel tel açtım zamanı Haftada üç asır geçtim zamanı Nereye gittimse zamansız vardım. Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim Yazık, kulaklara sığmadı sesim Yaşadığım şimdi beşinci mevsim Çağın çilesini sırtıma sardım |
BİR AŞK BULSAM
Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam Bir dost bulsam, irfanında beslensem Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam Yalınızlığım bitermola, bilmem ki? |
BİRAZ DA KİTAPLAR SENİ OKUSUN
Canlı bir kitapsın, yazarı Mevlâ Açık dur, kitaplar seni okusun. Yüzünde şavklansın nazarı Mevlâ Eğilsin mehtaplar seni okusun. Kasırga ol, döne döne zikir et Her nefese on bin misli şükür et Şüphe burgacında Hakk'ı fikir et Uyansın girdaplar seni okusun. Erisin ******* gündüze gel ki Kalmasın tek engel bir düze gel ki Secdede Rabb'inle yüz yüze gel ki Minberler, mihraplar seni okusun. 'Ezel'in, 'ebed'in şifresi sende 'Menfi'nin, 'müsbet'in şifresi sende Çözülsen de olur, çözülmesen de Sorular, cevaplar seni okusun. Aşktan, estetikten, ahenkten yana Şiir, resim, müzik imrensin sana Camiler, sebiller gelsin lisana Hayırlar, sevaplar seni okusun Bedenin coğrafya, tarihtir dünün Ayrı ayrı sayfa saatin, günün Dört kapısı açık dursun gönlünün Alimler, erbaplar seni okusun. Nefret boşta kalsın, aşk ile dol da Işık, kılavuz ol gittiğin yolda Kur'an'dan feyz alan bir mektup ol da Yazdığın kitaplar seni okusun |
BİR GÜZEL ÜLKÜ
Yüreklerde kök bağlayıp yaşayan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. 'Ezel'den 'Ebed'e müjde taşıyan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Yesi'deki kutsal aşkın mayası Malazgirt'te Alparslan'ın rüyası Söğüt'teki has kilimin boyası Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Yunuslayın 'Et-kemiğe bürünen' Selim ruhta Yavuz serdar görünen Şems misali cümle kirden arınan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Bedenlerde Koç Köroğlu yüreği Debreştikçe yakın eyler ırağı İman kalesinin bayrak direği Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Riya duygusuyla dolup taşmamış İlimden, irfandan uzaklaşmamış Benlik çamuruna ayak basmamış Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Dedem Korkut töresiyle töreli Edep, ahlâk, sevgi, saygı sıralı Kırk yıl önce.. aklım erdi ereli Bir güzel ülküdür günül verdiğim. Her kapıda bir hesaba girmeyen İnancından zerre taviz vermeyen Dost alnına kara leke sürmeyen Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Mazlumun yoldaşı, zalimin hasmı Kendine put yapmaz heykeli, resmi Hak'tır, adalettir, rahmettir ismi Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Bu ülkü candadır, sokakta yatmaz Güneştir.. bir doğdu, bir daha batmaz Menfaat uğruna kimseyi satmaz Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Şiddeti, kavgası, kanı olmayan İçinde öfkesi, kini olmayan Sonsuza uzanan, sonu olmayan Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Bedir’den Bizans’a akıp gelen o Küfür setlerini yıkıp gelen o İlâhî kaynaktan çıkıp gelen o Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Sinan'da estetik, Itrî'de ahenk Sebillerde hayat, kubbelerde renk Mevlânâ'da ilim, Barbaros'ta cenk Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Nizâm-ı Âlem'dir, Hakk'ın sözü bu Söylediğim cümle.. sözün özü bu Tek damlada umman eyler bizi bu Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Ülkü demek makam, mevki, taç değil, Ülkü demek totem, sembol, haç değil Kul icadı kof ilkeler hiç değil, Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Taze filiz vermiş Edebali’yle Çiçeklenmiş Hacı Bayram Veli’yle Ulubatlı Hasan’daki hâliyle Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Şehitlerin kanlarıyla ıslanan Destan olup Mavera’dan seslenen Atıf'larla Said'lerle beslenen Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Türk'e ihsan olmuş “Kavm-i Necip”lik Boş hayâldir bu şerefe rakiplik Hayatlar gergeftir, ameller iplik Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. Ne yazdımsa inanç, ahlâk, örf ile Postaladım gönül denen zarf ile Anlatılmaz yirmi dokuz harf ile, Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. |
BİR YERDEN HER YERE MEKTUP
Sormayınız,görmeyiniz canlarım Hakkınızı yiyip yutan burada Dinlisini,dinsizini dinlerim Besmele'ye yalan katan burada. Sofralara viski havyar dizilir Fiatınız peçeteye yazılır Sırtınızdan günde dört post yüzülür Sizi soyup,sizi satan burada Simsar siyasetçi,doktor,avukat İnsan avlıyorlar her gün her saat Hızlı köşe dönmek en üstün sanat Kan gölünde balık tutan burada. Ortada kol gezerken kıtlıklar,yoklar Burda betonlarla delinir gökler Kontlar,şansölyeler,baronlar,dükler Kirli yağan,eğri biten burada. Yürekler acısı bir garip âlem Rüşvetsiz imzaya yanaşmaz kalem Pop müzik,şampanya.marlboro,salem Gece gündüz keyif çatan burada Kız,kadın pazarı sokağı,yurdu Homo¤¤¤¤üeller çığlaşan ordu Ne ahlâk kaygusu ne namus derdi Hızlı doğan, erken öten burada. Yazık..siz beğenir,siz seçersiniz En çürük köprüden siz geçersiniz Bilirim her zaman çarnaçarsınız Kör-kütük,zil-zurna yatan burada. Hâl gidiş bu minval, bu vaziyette Sabun işkencede,su eziyette Rağbet ne ilimde ne meziyette Aydınlığa çamur atan burada Doğan bebek dost yemeye zorlanır Düşündükçe içim dışım korlanır Evlat seyiplenir ana horlanır Ana vatan, yavru vatan burada. |
BİTMEZ BİR GARİP HİKAYE
Otuz yaz, otuz kış aynı durakta Bekle babam bekle can mı dayanır. Kara yalanları beyaz kundakta Sakla babam sakla can mı dayanır. Her yanımız gurbet...hani ya sıla Ömür bitmez çile, ölüm fasıla Günleri aylara, ayları yıla Ekle babam ekle can mı dayanır. Çare say,çanak tut çağ zilletine Sarmaz mı umutlar sarpa, çetine Katır tırnağını gül niyetine Kokla babam kokla can mı dayanır. Nimetler kurnaza, Ülkü mazluma Cehennem ettiler mülkü mazluma Aldatıp, her çeşit mülkü mazluma Yükle babam yükle can mı dayanır. Bedavacı çomak soksun dâvâna Arı çıksın, sinek girsin kovana Giden kussun, gelen kussun divana Pakla babam pakla can mı dayanır. |
BİZE GÖRE
Beşyüz itten kaçan kurda Kurt diyenler halt eylemiş. Şehit verilmeyen yurda Yurt diyenler halteylemiş. Birlik ister bizden olan Kör olsun milleti bölen Siyasette yalan-dolan Şart diyenler halteylemiş. Yazıklar olsun ismine Gider yan verir hasmına Vatandaşın bir kısmına Kürt diyenler halteylemiş. Ülkü bizim baş tacımız; Şeker, bal olur acımız. Çilemizdir ilacımız Dert diyenler halteylemiş. Hamdolsun alnımız aktır; Zalimden korkumuz yoktur Hakikatin yönü tektir Dört diyenler halteylemiş Danışsınlar canlarına Kalmayacak yanlarına Marksizmin hayranlarına Mert diyenler halteylemiş. Rahmet yağar ilik ilik Aşk suyunu içer çelik Ön niyettir ülkücülük Art diyenler halteylemiş. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:11 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.