![]() |
.ANLAYAMıYORSUN
.........................Sen beni bekleme! ................................Cesedim gelir! .. Sen şiirden ne anlarsın! Sevgiden, aşktan? Hiç sevilmemişsin ki! Sadece sevmişsin Sevmeyi bilmişsin Kendin yazmış Kendin dinlemişsin. Sevince nasıl sever insan, bilirsin... Sevilince Ya sevilince? Öyle mutlu olmalıydın ki hissedince! .. Atmosferi geçmeliydin Sevinmeliydin delice! .. Bir lokmayla doymalıydın Bir yudumla kanmalıydın Yerlere koyamamalıydın beni Toz kondurmamalıydın üstüme! .. Kırmamalıydın, üzmemeliydin Yok etmemeliydin, yaşatmalıydın sevgiyi! .. Yenik düşmemeliydin öfkene Kıskançlık a neymiş? Sebebi ne? Sen şiirden ne anlarsın? Sevgiden, aşktan Çılgınca sevilmekten Sözlerden, gözlerden ne anlarsın? Sevgiyse, senin sevgindir Senin yüreğinin yanışı! .. Aşksa, şiir diye karaladığın! .. Ya yok yere yaraladığın? Ya öfkeyle karaladığın? Kapatmışsın gözlerini, kulaklarını, yüreğini... Göremiyorsun, duyamıyorsun Hissedemiyorsun Yazık, çok yazık! .. Yazık şiirlerime Duygularıma yazık! .. Boşa yormuşum, elimi Beynimi boşuna yemişim Harcamışım yüreğimi, benliğimi! .. Taş olsa hissederdi Tir tir titrerdi! Dile gelirdi Bilirdi sevdiğimi Hem de delice! .. Belki dağılır, kum olurdu Yumuşar, toprak olurdu belki de Serilirdi ayaklarımın altına... Aşkımı söyleseydim En güçsüz, en küçük tohuma İncecik kökler salardı yere Yeşerirdi Güçlenir, ağaçlaşırdı Demet demet çiçeklerle Dal dal uzanırdı Ne yapar yapar Bana ulaşırdı! Filiz filiz sarardı Çiçeklere boğardı Meyveler sunardı yüreğinden! .. Kayanın da kalbi vardı En az kaya kadardı! Bir de ruhu! .. Sevildiğini anlardı! Sana 'Taş! ' desem, Taşlar incinir! 'Ot! ' desem, otlar! .. Zatını nasıl sevdiğimi Allah bilir! Bir O anlar beni Bir O anlar! .. Onur Bilge |
.ANMa
Domuz derisinden post mu olacak? Ele karışmaktan kâr olur, sanma! Ezeli düşmanlar dost mu olacak? Türk’e, sadece Türk yâr olur, kanma! İçerde dışarıda kaynıyor, yılan Yabancılaşmaya arttı, bayılan Gaflet uykusundan yok mu ayılan? Yurdun dört bir yanı nâr olur, yanma! Gülerken ısırır, sakın, kanarsın! Yara açar, yıllar yılı kanarsın. Onur olmaz; övgü ile anarsın Yarın sana döner, âr olur, anma! Onur Bilge |
.ANNe
…………………….Sen Beni Hiç Sarmadın Öyle! .. Anne, sen beni hiç sarmadın, öyle Mezarın, ölüyü sardığı gibi! .. Taş gibi dolanıp,durmadın, öyle Mermerin, kabrimi sardığı gibi! .. Anne, asıl anam toprakmış, benim! .. Mermerim, sen gibi ap akmış, benim! Konfetim, sararmış yaprakmış, benim! Duvağın, gelini sardığı gibi! .. Anne, burda darlık, keder bile yok! Kimseden kötülük, riya, hile yok! Kefenim, gelinlik; artık çile yok! Kundağın, bebeği sardığı gibi! .. Güneş, hep geliyor, beni arıyor Su, yeri deliyor, bana varıyor. Servi gölgeliyor, toprak sarıyor Mecnun’un, Leylâ’yı sardığı gibi! .. Kuşlar şarkı söyler, meltemler arar Böcekler üşüşmüş, gelmiyor, zarar! Akrepler, karınca, yılanlar sarar Kemerin, belimi sardığı gibi! .. Böylesi bir sevinç, böylesi huzur Anne, şu dünyada nerde bulunur? ! Mutluluk sarıyor, uçuyor, Onur! .. ‘Sevgi’nin, içimi sardığı gibi! .. Sevginin, içimi sardığı gibi! .. Onur Bilge |
.ANNEm
Hacı Bayram, Ak Şemsettin’i kovmuş Aşını, köpek yalağına koymuş O sofraya kimler oturmuş, doymuş Annem, yüreğin beni almadı mı? Yunus, Taptuk’u canından bezdirmiş Bu aşk onu diyar diyar gezdirmiş Rabb’im, kör gözlere onu sezdirmiş Yunus’unu dergaha almadı mı? Annem, gelmiş baş köşeye oturmuş Gönlüme sığmamış, dışıma vurmuş Gözüne baksam, titremeye durmuş Vücudum, aşkını anlamadın mı? Yüreğine Resulümü almışsın Allah aşkını nur edip, salmışsın Evliyalar arasına dalmışsın Sen, benim gibi yalnız kalmadın mı? Elinle ateşledin yüreğimi Onun için tutamadım dilimi Ben, senden almaya geldim,ilimi Herkes almış, bana hiç kalmadı mı? Allah büyük, yürek küçük, taşıyor Halimi görenler, bana şaşıyor Aşkım, dünya sınırını aşıyor Gökyüzüne doğru, hiç bakmadın mı? Uzayı kaplayan, nur mu, güneş mi? Benim aşkıma, başkaları eş mi? Halimden anlamayanlar kalleş mi? Anneciğim, sırdaşım olmadın mı? İstersen kov, ben yine kapındayım Peygamber kılıcı gibi kındayım Dün de, bugün de Allah aşkındayım Sen de o aşk ile kavrulmadın mı? Bir Onur, yarın bin Onur olacak Bu bedenler eriyip kaybolacak Bir Onur’a binlerce nur dolacak Yemin ettim, daha inanmadın mı? Her bir ilde, her ilçede sesimiz Duyulacak, güdülecek izimiz ALLAH için, VATAN için, hepimiz Can vermeye hazırız, duymadın mı? Onur Bilge |
.ANTALYA'YA ÇAĞRı
Kumsal, orman, deniz; mavi ve yeşil… Gökyüzünü seyret, bulutları sil! Başı karlı, sakin, mert Beydağları… Bir derin nefes al; ölüysen, diril! .. Deniz çağırıyor köpük köpük, gel! .. Ağaçlar dizilmiş bölük bölük, gel! .. Yollar kıvrım kıvrım, yar şu dağları! Seni bekliyoruz, büyük-küçük, gel! .. Ağaçta, çiçekte, kuşta gelinlik İç içe yaşanır sıcak, serinlik. Müze, tiyatrolar; atla çağları! Hangi uçurumda, böyle derinlik? ! .. Alanya Kalesi, Perge, Aspendos Düden, Düzlerçamı, Güver, Termessos Yivli Minare’si ve Kadın Yarı Tünellerle Kemer, işte Olimpos! .. Konyaaltı’nda yaz, aşk yaraları Beydağları’nda kış, az araları Aynı anda yaşa, iki mevsimi Döner Lokanta’da manzaraları! .. Sanki, yere daha yakın yıldızlar Ateş böcekleri ve yakamozlar Serinlik ve müzik… Yaşa geceyi! .. Ateş etrafında dans eder kızlar. Güneş başka doğar, batar burada Farklı yaşantılar; deniz, karada Dağ, köy, yayla, kumsal, adada Geçmişle gelecek, hal bir arada. Deniz çağırıyor köpük köpük, gel! .. Ağaçlar dizilmiş bölük bölük, gel! .. Yollar kıvrım kıvrım, yar şu dağları! Seni bekliyoruz, büyük-küçük, gel! .. Seni bekliyoruz, büyük-küçük, gel! .. Onur Bilge |
.ANTALYA’DaN
D O L M U Ş Metropol, adım başı eski dolmuşla dolmuş Say, dolmuştaki başı; dolmuş, baş ile dolmuş! .. Caddeyi dolu almış, dolmuş dolmuş boşalmış! .. Onur hep dolu almış, kimileri boş almış. E T E T Ü S T Ü N E..! .. Muhtaç kaldık, Arap’a; çarpmış, bir otobüs de… Satılınca araba; rahatlık otobüste… Dolmuş, et et üstüne; herkes balık istifi! .. Sen de et! Et, üstüne! .. Bozmuş balık, istifi. A R A P S A Ç ı Gökte ebemkuşağı; çıkmış, Arap Uşağı Almış ebem, kuşağı; dövmüş Arap, uşağı. Trafik arapsaçı; şaşırmış oto, yaya… Yoluyor Arap, saçı; muhtaç bir keman, yaya. P L Â j L A R Yolun başı Barınak, sonra Karpuzkaldıran Şu obalar, barınak; deniz, karpuz kaldıran. Tam tersi Konyaaltı; yakın, eski şehire Bursa bir, Konya altı atmış, Eskişehir’e. S E M T L E R Büyük park, Karaoğlan, ters düşer, Şarampol’e Kızınca Kara Oğlan fırlamış, şarampol’e. Bir taraf Kepezaltı, diğer taraf Topçular Düden bir, Kepez altı; nerde, eski topçular! .. Onur Bilge |
.ARAMa
En çok kimi sevdiysem Yıllar girdi arama. Kime gitmek istesem Yollar girdi arama. Bu kaçıncı arama! ? Yaramazsın yâr, ama… Aramazsan arama! .. Yaramazsan yarama! .. Zaman sürdüm, yarama Geçti artık, arama! .. Onur Bilge |
ARAYıŞ
Yıldızlar topaç gibi döndürülüyor! .. Yörüngeler üstünde yürütülüyor! .. Gökler, genişletilip, büyütülüyor! .. Bu sanat ne sanattır, bu ilim kimin! ? .. En çok yedi elektron, madde yedi kat... Çekirdekten başla, say, yer gök yedi kat! .. Üst üste sıfat giymiş, salik yedi kat! .. Bu eserler, tek usta elinden çıkmış. Gezegenler bağlanmış tek bir merkeze O merkez, ısı, ışık olmuş herkese! .. Canlılık onunla var, bir düşünsene! .. Güneşe, bu işleri nasıl öğretmiş? Çekirdek, elektronlar, güneş sistemi... Sistemler, galaksiler... Hep O’nun ilmi! .. En küçükle, en büyük aynı değil mi? Hay ve Kayyum olmasa, sistem işler mi? Hafif madde uçuyor, tozlar, yapraklar... Ya havalını verse, taşlar, topraklar! ? .. Yerçekimine esir, tüm yaratıklar! .. Bu düzeni kuran kim, ayarlayan kim? Elbiseler biçilmiş, çiçekler için Her biri başka model, milyon giysinin! .. Renk, desen aynı değil, biri birinin! .. Terzi nerde, ressam kim, ayarlayan kim? Kuş kuşa benzese de rengi ayrıdır Taş, taşın şeklindedir; sanma, aynıdır! Yaratıklar ayrılır, mutlak farklıdır Heykeltıraş hünerli, eserler özgün. Ne seslerimiz benzer, ne izlerimiz... Gözlerimiz, benzemez hiç yüzlerimiz Ruhlarımız, farklıdır iç yüzlerimiz. Hepimize ayrı bir kimlik verilmiş. Bas Günü, insanları tekrar diriltir Parmak uçlarına kadar düzeltir! .. Parmak izlerimizden kimlik bilinir Hâkim-i Mutlak âdil, suçlular belli. Melekler kaydediyor sevap, günahı Kalmayacak kimsede, kimsenin ahı! .. Zerreden sorulacak hesap, Vallahi! .. Ellerimiz anlatır, ayaklar şahit! .. Yaratan yoksa, sistem nasıl kurulur? Sistemin enerjisi nerden bulunur? Kâfire ahirette hesap sorulur! .. Sabredicilerden ol, sen de bekle, Onur! Onur Bilge |
.ARKADAş
Hiç konuşmasak da dosttuk biz Arkadaştık Sen vardın Yalnız değildim. Gülerek başlıyordum her yeni güne Yüzüm hep gülüyordu Gün boyu sevinç vardı içimde. Yere basmıyordum Kayıyordum Mutluluk yayıyordum Herkesi, her şeyi seviyordum Oyunlar oynuyordum çocuklarla Yaşlılarla dertleşiyordum Yaşamak ne kadar güzeldi! Ne çabuk akıp gidiyordu, zaman Ne güzel ısıtıyordu güneş! Çayın kokusu ne güzeldi Tadı ne buruk! Şeker daha tatlıydı Sular daha serin! Ya ellerin? Derin? Derin derin bakan Gizemli gözlerin! .. İlle gözlerin! Onur Bilge |
.ARKADAŞTIK BiZ
Hiç konuşmamıştık, arkadaştık biz Oyun oynuyordum, sevinç içinde! Sen vardın, seninle dağlar aştık biz Gün boyu mutluluk vardı içimde! .. Yere basmıyordum, kayıyordum ben Hep sana sırtımı dayıyordum ben Günleri yaşanmış sayıyordum ben Sessiz bir tutkunluk vardı içimde. Ayrılık, zamanı kedere kardı Bizi, sen ben diye ikiye yardı! .. Korkunç uçurumdu uzaklık, yardı! .. Garip bir burukluk kaldı içimde. Onur Bilge |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:08 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.