![]() |
Hala
Sabahı Pencereden sızan güneş ışınları ile birlikte Martıların ciyak ciyak bağırışları Müjdeliyor Simitçinin sesi ile bütünleşen Vapur düdüğü Sırtüstü uzanmış yatağımda Sınava yetişmem gerektiğini Haber veriyor Ve İçimdeki Ampul Hala Yanıyor…. 20.02.1991 Şerif Köyan |
Hamiline Çek
Aman 'bebek'im Canım 'bebek'im Bu ne biçim enerji Bu nasıl çekim Aşk diyarı bu! Yaramıza hiçkimse Olmadı hekim. Herkes çift, Hatta dört oldu, Bildiğiniz gibi Ben halen tekim. Belki bir Çinli, Belki bir böcek. Belki sırf insan, Belki de Çek'im. Velhasıl; İlk onbirde oynayan, Hassas bir bekim. Herkes kullandı.. Siz de kullanın! Adım:Hamiline Soyadım:Çekim Şerif Köyan |
Hem
Ben de çok istiyorum demiştim ya En son Yalan değildi! Son yalanı söylemeseydin keşke.. 29.06.1991 |
Inngaaa!
Ne olursun ara beni Benim doğduğum yerlerde telefon yoktu Bas tuşlara baby Sigaranın tasarımı dokuz ay sürmüş olsa gerek Tüttür beni bebek Benim doğduğum yerlerde ben yoktum Damarlarımda seyahat etsene bebek Güz türkülerinden sonra Külebi’nin ölmesi gerek Bir şeyler söylesene bebek Benim doğduğum yerlerde güneş çok yakındı Beni çözsene bebek Benim doğduğum yerlerde gerçek aşk yoktu Gözyaşlarımın uçlarını tutsana bebek ….. …… ….. Benim öldüğüm yerlerde sen varsın Nekr-u Nekir artık neme gerek Öyle değil mi bebek? Ingaa…Ingaaa.Ingaaa…… 29.03.1992 |
İçeri
Bakamıyordum Gözlerinden girdim içeri Senin yerine de görüyorum şimdi. 28.04.1991 |
İçindeki Dışarı
Suçu yer çekimine yükledi Üstten aşağıyı hedefledi Kendini tam ezberledi Yarıca bir öööfff! dedi Ve Sönük duran mumlarını üfledi. Kendini cimdikledi Nefesini dışarıda tutuyor şimdi 28.05.1991 |
İki Saatli
Sigara yakmadım henüz Sağ kol benim Yaktım sigara mı İki saatim oldu Sol elim okşanıyor artık Sol elin sağ elimde şimdi Yalnız mı sanıyorsun beni! Seni yalnız mı sanıyorum? Değişmeyelim artık Sonsuza kadar öyle kalsın Ancak süreriz izlerimizi. 29.06.1991 |
İncelik
Seni Sevmemi İstediğin Kadar Seviyorum |
İnşaat 2w
Yarı çıplak ter kokusunu kulaklıkla dinlerdi Doktorun biri Evimizin karşısındaki gazetecide Küçük bir sandalyeye oturur Mecmualara bakardım Psikolojiye merak sardım(sarar öyle yerdi) Nerden çıktın karşıma Ey sadece gözleriyle gülebilen kitap Taş taşır Kum taşır Su taşırdı işçiler Çalışırdı durmadan ustalar İnce Memed’i okumuyor Sadece bakıyorsun bence. Yaşar Kemal ne der bu işe Ya dönemin başbakanı Ya müteahhid bozuntusu Yapışık iki çekmece İçinde birer göz Eski aşka ışık tutan Kaç tane yaz Kaç tane kış geçti Sıvanın incesini bırak! Okulunun yanındaki binanın inşaatı bile halen bitmedi.... |
İstanbul
İstanbul Somutça kıvrılarak, Teninin sıcaklığını hissederken özlemek seni! Deniz dibi akıntısı gözyaşlarım. Anadolu yakası ayağı kırmızı ışıklı Boğaziçi, Rumeli’nin pembe elmas hisarları, Korkuluk hisleriyle birlikte memleket kumruları, Uzun oturmuş karanlık yakamozlar….. Naralar demleniyor ıslak sabahların, Konuyor,gözlerimin üstünde! Beyaz çırpar kanat donukluğum. Kazanılmış terk etmeler, Her şeyi ile aynı olup benzemeyen birbirine,! Kırık çizgili uzay hislerim. Koyu sessizliği bozan, Zaman nehrinin ışıltısı! Haliç gibi kutsal kokar yürüyüşlerim! Unuttuğum ayak izleri….. Geri döner gibi gitmektedir, Aydınlık sonralarım Telefondaki sesim kalsın! Bunu bile ikircikli isterim. Hızlıca yol alan, Sadece! Bedenim. Elveda! , enson memleketim. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:38 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.