![]() |
Diskoda
Vurgunu yemiş gençlik ha bre debelenmekte Gerçek, atından inmiş hayalde sürünmekte Güya dem vuruyor göbeğine eğlencenin, Öyle bir eğlence ki; selâsı cenazenin Barmenin eşliğinde kusuyorlar zehiri Viran kulübelerin zavallı varisleri Bedenler yalpalıyor, ruhlar ise kirlenmiş Güzelliğin, mertliğin zırhları zedelenmiş. Patlatmış beyinleri baterinin sopası Çelik olsa işlemez doğruluğun yasası Uyuşturucu,kumar, fuhuş, içki... hepsi sek Hayat orada başlar, biter; düm-te-ka-düm-tek İyiliğe atılmış hançer olmuş bu gençlik Bir millet çöküşünde bu ne bir son ne de ilk! Hep yanlış vagonlarda istasyonlar aranmış Bu yanlış yolculukta ufukları kapanmış Yok mu bir aklı selim? Göstersin doğru yolu Bir parçacık ışık sal ey! Şefkat İstasyonu… |
Düşer
Deşme; deşilmesin gönül çıbanı, Dillere dökülür söz olur düşer. Düşme; sonra dersin dost, gardaş hani Tekmeler sırtına gürz olur düşer. Verme; alamazsan saptan samanı, Derme; değil ise hasat zamanı, Yakma; pire için koca yorganı, Cebinin içine köz olur düşer. Sorma; duyacaksan dilde yalanı, Bakma; göreceksen onca talanı, Gitme; olacaksan artta kalanı, Nalları üstüne toz olur düşer. Alma; satamazsan ilim irfanı, Yazma; sileceksen sende olanı, Sokma; vatanına acem,yabanı, O yaban ırzına ırz olur düşer. |
Düştü
Dün, güneşe bulut düştü Göğe figan, Toprağa bayram düştü Sol yanımdan can, Sağ yanımdan yar düştü. Görünmeyen ellere bir ak güvercin düştü. Düştü ah! Hayat düştü… Bahtıma eyvah düştü… Beni acıya koydu, kendi sefaya düştü. Renkler onunla gitti, sesler onunla yitti… Zaman, mekân benden koptu; Cennete cennet düştü Alındı bütün varım Bana yitikler düştü Gamımın tellerinden feleğe cümbüş düştü |
sağol güzelmiş ;)
|
Düşünceler
Umutsuz uyanışın, umarsız uçuşları Uzlet uçurumuna ucun ucun ilerler Ufalanır uzuvlar, utanır uryanından Urbasından uçlanınca ulvi düşünceler... Uğrayınca uslara uğrular, ucubeler, Uğuldar ufuklarda uçuşan kelimeler Ustalar uşağını uyarırsa uygunca Uslanır; urganın ucunda düşünceler... Usullü,usturuplu ve de uslu uçmalı Umursuz ukalalık unutturur hedefi. Usulca, usanmadan uğraşmalı ummanla Utkuya ululaştırır uhrevi düşünceler. |
Düzeltene Helal Olsun
Nerede göz, nerde kulak, İkisine girmiş budak, Maddeler manadan uzak Düzeltene helal olsun Laflarımız kucak kucak Mana seçsen zordur bulmak İyi söze değmez dudak Söyletene helal olsun İş yaparız savsak savsak Etler mundar, murdar yamak Bir hamakta kırk beş aylak Ayıltana helal olsun Ustasından kopuk çırak Hurafeye sardı merak Öz örtüldü Batıl hortlak Düzeltene helal olsun Toprak çorak, iklim kurak Ektik buğday biçtik burçak Açlıktan boş kaldı kundak Diriltene helal olsun Etrafımız doldu pasak Köşe bucak gizli tuzak Zalim merdi etti korkak Alp ölene helal olsun Şekte zuhur etti ahlak, Ar soyundu, doğru çıplak Hesap soran; hali muğlak Bildirene helal olsun Adres şaşmış; çıkmaz sokak Keçi çıkmış, peşte oğlak, Cevap ister en son durak, Verenlere helal olsun. |
Efendim
Gül yağıyla yıkanmış çıkarıldık sabaha, Ham iplikler şeklinde yatırıldık tezgâha, Olduk ya ipek atlas ya da kıldan bir çuha Kader der de geçeriz şükrederiz efendim. İlk çığlık son hıçkırık arasında panikler, Dinmeyen acılarla bitmeyen komiklikler, Maskeli palyaçoyla doluşmuş bütün sirkler Şerri hayra katıp ta zikrederiz efendim. Petnide ot yok ama yüklüdür yine kısrak Sağa sola eğile uzamaz oldu kavak At, avrat, silah orda er bekler kullanacak Elbet bir gün bizlerde fikrederiz efendim |
Eylül'üm Hep Böyle Boynu Bükük Mü Kalacak
Hazandan birkaç kırıntı kaldı ellerimde Kışı çıkarır mıyım bilmem Ağırlığı çökerse üstüme Çürütür mü kalan son yapraklarımı? Ben kara toprağın fidanıyım Beyazına alışır mı gözlerim? Ayazlar keser mi ellerimi? Tutamaz mıyım? Kaldıramaz mıyım ayağa Nisan' ımı? Tekrar kapımı çalmaz mı bahar? Eğilmez mi akasyalar sevdamın üstüne? Kış uykusundan kaldırmaz mı aşkımı Beyaz güvercinler? Yoksa, Geçti mi? … Heyhat! Bitti mi? Beni hazana taşıyan tomurcuklar Eylül'üm hep böyle boynu bükük mü kalacak? |
*******
Kapanınca gündüze ışıl ışıl bir perde Buluruz kendimizi masallar ülkesinde. Gündüzün yorgunluğu bir tarafa atılır Bütün dertler kederler yıldızlara satılır. Uyku salıncağında ruhumuz sakinleşir Son uykuda bu kadar tatlı mı? Acep nedir? Gecenin denizinde gün dingin, zaman durgun Çıplak ruhla dalarsak asla yemeyiz vurgun. Düşlere taç olur ay,buket olur yıldızlar Gündüz düşler silinir... Güneşin içi sızlar. Utansın *******e “kara” diyen utansın Toprağa da “ kara” der yatağıdır elmasın |
******* Düşüm Süsler
Biraz su, biraz hava, Birkaç kutu hediye, Ayçöreği de alıp Uzansak ay dedeye Öğrensek ondan bir bir Dünyanın sırlarını, Okusak kitabından Tarih satırlarını. Yanından ayrılırken Gönlümüz hüzün dolu. Sarsa bizi neşeyle Halley le Samanyolu. Merih’i, Jüpiter’i Toplasak sağı solu. Venüs’ü çember edip Yapsak bir uzay turu. Gökkuşağı ipimiz, Yıldızlar misketimiz, Körebe, saklambaçta Güneş olsa ebemiz... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:28 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.