www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ümit Kilislioğlu Özger (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143154)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:24 PM

Bakışların sevgilim; hülyâlı, mânâlı, sevdalı, derin
Uykusuz mu geçiyor senin de, benim gibi *******in?

Nakarat:
Aşkın yaşı olmaz, kimi isterse vurur
Rüzgâr olur, boran olur, savurur
Ateş olur, volkan olur, kavurur.

Gönül ferman dinlemez; yolları, çölleri, yılları aşar
Özleyince tutuşur tüter de, deli gibi ona koşar.

Nakarat:
Aşkın yaşı olmaz, kimi isterse vurur
Rüzgâr olur, boran olur, savurur
Ateş olur, volkan olur, kavurur.

(Ekim 2004)

(Bu güfte, tarafımdan hüzzam makamında bestelenmiştir)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Mehtaplı bir yaz akşamıydı
Şöyle insanı çıldırtan cinsten.
Tecrübeli ay bulutun arkasına girdi
İnsanların böyle *******de önce azdığını,
Sonra da kendisini şahit yazdığını
bilirdi.

Saklanamadı küçük ayı
ve öteki yıldızlar
Sevgilileriyle kumlara uzanmış kızlar
Umursamıyorlardı dünyayı.
Seviştiler önce, sonra bir şarkı tutturdular:

“Ay şahit aşkımıza, yıldızlar ve ay
Bu gece unutulmaz, unutulmaz vay! ”

“Ben görmedim” dedi ay. İftira!
Gençler sandallarda, ellerde bira
İşitmediler onu, biri bağırdı “Vira! ”
Unutmuşlardı evi, barkı
Devam etti şarkı:

“ Mehtaba sorun inanmazsanız eğer,
Aşk güzel, hayat yaşamaya değer”

Ay onların sesini pek âlâ duydu.
Çaresiz, dalgalarla anlaştı,
Denizdeki aksi ritme uydu.
Galiba bu durumda
En iyisi buydu.

(18.Temmuz.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Ayakta Öl

Dinlenmeler yazılmamış ona
Yumuşacık divanlarda;
Çalış, çabala demiş kader,
Çırpın, didin,
Sonunda, ayakta öl....

' Ne yapalım yani!
Hastaysan hastasın, yastaysan yastasın
Bunlar duraklaman için bahane mi!
Çekip çevirmelisin hanemi.'

Genç kızlık hayallerini her hatırlayışta ağla,
Yediğin her dayakta öl...

'Anlaşıldı, gidicisin,
Pek zamanın kalmadı...
Ama kadın! , karnım aç! , ev soğuk!
Yemeği ısıt,
Sobayı yak da öl...'

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Sırlarla dolu dünyanın sırsız aynaları!
Cam olarak da işe yaramazsınız,
Tekrar kuma da dönüşemezsiniz.
Işıldayıp gönüllere düşemezsiniz.
Bu âleme gerçeği yansıtmaya gelmiştiniz
Yanıltmak değildi işiniz.
Bir gün bir taş, bir şangırtı
Ve... İşte gidişiniz.

(8.Kasım.2001)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Kiminin gönlü cazda,
Kimininki nihavend faslında
Herkes aynı şarkıyı söylüyor aslında.

Kimi detone, kimi ahenkli
Kimi tekdüze; kimi canlı, çok renkli

Kiminin üslubu sert kimi yumuşacık, tatlı
Kimi ağır aksak, kimi sanki kanatlı

Kimi kendini hep akort etmede,
Kimi tıkamış kulağını,
Nefes tüketmede...

Bir gün elbet tamamlanacak süreç
Bir gün, er ya da geç,
İnsanoğlu güçlüğünü yenecek,
Sonunda bu şarkı
Doğru söylenecek.

Sevgi dinleyecek ilahî eserini
Büyük koronun eşsiz konserini.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Zinde ve neşeli olacaksın yarın
Artık *******i seni hüzünle düşünmeyeceğim
bölünmesin diye uykuların.

Vazgeçtim o acıklı şarkıyı mırıldanmaktan
ve bir gün arayacaksın diye aldanmaktan.
Henüz hiç bir şeyi unutmadım
ama belki gün be gün, adım adım
başarabilirim kim bilir?
Anılar aklımdan yavaş yavaş silinir.

Senden, vefasızlığından kimseye söz etmeyeceğim
incinmesin diye duyguların.

Zamanı çoktan geçti 'Ah' ların da 'vah' ların da
Yağmurlu *******de elbet biraz hüzün olur,
Mesela gün batımında güzün olur,
En çok da bayram sabahlarında.

Gerçeği kabullenmek gerek
Ecele faydası yok ki korkuların!

İki gözü iki çeşme değilim inan ki
Garip bir huzuru yaşıyorum
Olgunlaşıp büyüyorum sanki
Bazen buna kendim de şaşıyorum.

Fırtınaların dinmeye yüz tuttuğu yerdeyim
Durulduğu sahillerde suların.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Ayrı yaşamayı denemek bir süre...
Filmlerdeki gibi.
Bir kuyudur,
Görünmez dibi...

Etle tırnak gibi yaşamışsınızdır yıllarca
Birden kopamazsınız.
Yavaş yavaş olmalıdır olacaksa.
Dalında solmalıdır çiçek
İllâ da solacaksa.

Bir açık kapı bırakılır hep.
Geri dönüp devam etmek
Hiç bir şey olmamışcasına,
Mümkünmüş gibi gelir,
Moraller biraz olsun yükselir,

Ayrılığı denemeyi denemek bile
Ayrılığın ta kendisidir aslında
İdam hükmü verilmiştir de
Gün beklenmektedir.
Yaşayan bilir bu hali
Pek de yoktur af çıkma ihtimali.

O belki de ilk kez, başka birini düşler
Sensizliğe alışırken,
Alışmaya çalışırken,
Sırf deneme olsun diye,
Başkasına alınır hediye,
Başkalarına yönelir bakışlar gülüşler.

Sen ömründe ilk defa
Ondan başkasını tasavvur edersin yanında
Yakışsa da, yakışmasa da...
Fazla düşünmezsin nedeni, niçini
Çünkü yalnızlık korkusu kaplamıştır içini.

Belki bir araya gelinir yine
Bir süreliğine
Eski sevgili, gözden çıkarılmamıştır gûya
Ama aslında çoktan bitmiştir rûya.

Oyun gibi başlayan bu iş,
Artık ikinizi de aşmıştır,
Bedenler yan yana olsa da,
Ruhlar çoktan uzaklaşmıştır.

(29.3.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Kurnaz ayrılıkların sorgularında
Çaresiz yürek.
Sınır tanımayan o eski çılgın,
Şimdi suskun ve durgun,
Mağlup ve yorgun.

Koşmaya başlamalı kırlara doğru,
Gözden kaybolmak niyetiyle.
Sormamalı hiç kimse hiçbir şey,
Yanan ayakları sulara sokmak lâzım,
Dağlara doğru haykırmalı
Seviyorum hey! ! !

Sebepler, sonuçlar, korkular,
Dolaşık koca bir yumak,
Kavuşabilmek için yaşamak lâzım
Düşte görmek için uyumak.

Rengârenk sevdalar içinden
Karası düşmüş payımıza
Dayanmak gerek
Vazgeçmemek,
Vuslata dek.

(24.6.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

İşe kendinden başla
Geçmişteki her şey olmasi gerektiği için oldu
Yaşayacaklarının ne sonu onlar, ne ilki
Kimse suçlu değil ki!

Seni incitenler bugüne dek,
Kendilerine kızdılar aslında
Öfkeleri sana değildi
Suçlu olmadıklarını bilemediler
Savaşıyorlardı ekmekle, aşla
Kardeşim, sen onları bağışla.

Geçen gün rızkı açılsın diye
Komşunun oğlunun başında
Kilit kapatıp açtılar
Yazık! Bilgiye ne kadar açtılar
Nerelere getirmişlerdi işi!
Oysa bir bilge kişi
“ başınızdaki kilitleri açın “ demişti
“ olumlu düşünün, hayır dileyin
Sivrilikleri törpüleyin,
İyimser olun, arının
Güzel olması için yarının “

Kimseyi değiştirmeye çalışma!
Bu senin elinde değil.
Sen önce kendine eğil.
Öfkeden gözleri kör olanlar
Üstüne yürüseler de sopayla taşla
Sen yine de onları bağışla.
Unutma! Savaşla değil, hep barışla
Herkesi, herkesi bağışla.

Sen o’sun, o sen aslında
O, kusurlarini daha iyi göresin diye,
Büyüteçle karşına getirilmiş bir hediye.
Onu yargılamadan iyice incele
Eksiği gör, kendini tamamla
Sevgiyi ver ona yudum yudum, damla damla
Şimdi bak,
Üretebilmek, daha çok sevebilmek için
Ne çok zamanın olacak

Bazıları çok zor olsa da
Bir daha, bir daha dene
İster acıyla olsun, ister yaşla,
İnan ki buna değer, bağışla.

Bir genel af ilan et,
Bütün mahkumları sal.
Engelleri, setleri kaldır,
Islıkla zafer marşını çal.
Çünkü onlar orada oldukça,
Sensin asıl tutsak olan.
Kır zincirlerini,
Özgürlüğe kavuştur kendini.
Kanatlan, tat al, mutlu yaşa
Ama önce herkesi, herşeyi
Bağışla.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:25 PM

Yalnızlık da bana göre değil,
kalabalıklar da.
Sorular da sıkıyor beni,
verilen salıklar da.
Neresinde duracağım bu dünyanın,
bilemiyorum.
Kayıtsızlık da hoşuma gitmiyor,
fazla ilgi de.
Bilgisizlik acıtıyor. Ne var ki,
Sorumluluk var her bilgide..
Yorgun muyum acaba?
Hoşgörüm mü azaldı?
İçimdeki çocuk oynamaya gitmişti, gecikti.
Günlerdir meraktayım.
Nerde kaldı?

(31.Ocak 2001)


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:57 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.