www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ömer Dalman (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144915)

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Ah O Keman Sesi

Aaah ah o 'keman sesi'!
aah! ..
nasıl da bana hala hiç yılmadan
ilk ve tek aşkımı hatırlatıyor! ..

onun gibi ince telden
içime işleye işleye
hem de hiç koparamayacağım şekilde! ..

bütün noktalarından benliğimin
ve bütün noktalarından hayatımın
nasıl da kendi ellerimle
kurban ettirmiş ki beni;
en kısa eserdeki o tiz sesiyle bile
içimde 'orkestralar' oluyor,
ağlatıyor, güldürüyor
ve nasıl da kendine hala
bu kadar yıl sonra hayret ettirip,
başım kollarımın arasında
bu sevgiyi düşündürüyor! ? ..

Aaah ah o 'keman sesi'!
ne oldu sana?
ya da zaten hep böyle miydin?
anlaşma mı yapmıştın Havva ile?

peki ben şimdi
sevgimin yıllanmış hesabını sana mı vereyim
sevgilime mi?
hiç konuşmasam
hesapları fırlatıp, atsam
ve sadece senden
küçük bir eser daha dinlesem? ..

aah ah! ..

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Ah Seni Yüzyılın İnsanı!

Asansörden çıktığında karşılaştığı insana
iş yerinde tuvalete giderken rastladığı iş arkadaşına
bir toplantıda ilk defa gördüğü çalışan'a
kendisine sevgi dolu gözlerle bakan duraktaki adama
'merheba' dememesinde gördüm kıyameti...

ah seni Yüzyılın İnsanı ah!
ne umuyorsun ki sonunda? ..

en ince detaya kadar hakim olmuşken Şeytan
sevincini, üzüntünü, mutluluğunu
eşini, dostunu
ve bir ufacık 'merhaba'nı ele geçirmişken

ne umuyorsun ki sonunda?
ah seni Yüzyılın İnsanı ah! ..

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Ah şu Filmler!

Filmler...

tür tür
mekan mekan
zaman zaman
insan insan
rengarenk filmler...

varlıklarını bile biliyor olmam,
daha rahat
tadında uyamama nasıl da güzel bir neden! ..

Her birinin içinde türlü olay,
bir sürü insan...
akıp giden
kendine ait o, zaman...

tıpkı şu an
yatağımda uykuma dalmadan önce
gözlerimin görmediği
kulaklarımın duymadığı
milyon tane alemde
milyon tane olay ve yaşayanın
binlerce halde olduklarını bilmem gibi,

filmlerin de her birinde,
kendi zaman dilimleri içinde
kim bilir neler oluyor? diye
keyifle merak edebilmek bile
ne büyük mucize! ..

aah şu filmler! ..

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Ajda-Banu Çay Bardakları

Bugüne kadar çoğunlukla
Ajda Pekkan bardağıyla çay içerdim.
Yeni iş yerimize geldik.
o gün Banu Alkan bardağıyla ilk defa uzaktan tanıştım.
gerçekten de farklıydı süper stara göre! ..

İlk anda yadırgadım
onunla çay içemedim.
Ajda Bardağının o iri, ama oranlı tadı onda yoktur diye...

Evet... Bugün çayımı ilk defa Banu Alkan Bardağıyla içtim!
aynen; onda Ajda'nın o oranlı tadı yoktu.
ama olsun;
bu da kendine hastı...
Bardak, aşağı doğru daha bir kalınlaşıyordu
altı dolgundu fazlaca...
pek de benimseyemedim.
ama fazladan yaşanan 1-2 şeyin ne zararı olur ki? !

Ajda veya Banu;
ikisi de kendine has tadlardaki bardaklar...
ama inanın bana
önüme bir şans daha getirseler
Bülent Ersoy Bardağıyla çay içmeyi yeğlerdim gürül gürül! ..

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Akışı sev ve İzin ver

Sıkma hiç kendini
pozdan poza
şekilden şekile girme!
kasılma
mimiklere boğulma;
yutturamazsın
Gerçek Hayat Yolcusuna! ..

etrafını çitlerle çevirmeye çalışma
bildiğin bilgilerin
öğrendiklerinin ve öğreneceklerinin...
hiçbiri senin değil çünkü,
boşuna uğraşma, zorlanma.
rahat bırak gitsin!
giren de girsin içeri.

bildiklerin
bildikleri gibi akıp gitsinler bünyenden
önünü kapama,
kendi damganı vurma
çünkü hiçbir şeysin aslında...

sadece çeperlerini temiz tut
tıpkı tıkanık olmayan
başı-sonu açık bir boru gibi,
sadece aracı ol akışa...
izin ver
içinden geçebildiğince geçsin bilgiler,
sevgiler
ve hayata dair herşey...

sürtündükçe zaten ısıtacaklar seni.
sadece akışı sev
çokluğu dert etme
ve izle...
tadına bak
ama önünü kesme
damganı vurma
ismini koyma bilgilere...

hiçbiri sana ait değil...
uğraşsan da, sen sonunda
foyan çıkar meydana
idare edemezsin!

bu yüzden sıkma hiç kendini
pozdan poza
şekilden şekile girme
bir şeyler biliyorsun diye!

sadece akışı sev
ve aracı ol...

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Al birini vur ötekine

O akşam yine
çayı içtim
kahveyi içtim
kolayı içtim
arada su içtim
boğazımı cilaladım

yine çayı içtim
puroyu içtim
ağır dumanıyla
kendimi eğlediğimi zannettim

her bir boku içtim
ama

gece yine boktan...

Tv’de filmleri seyrettim
salakça, kokuşmuşça zapladım
saati yine ikiledim

gece yine boktan

bir de bu haliyle
beni yarına bağlayacak

yarın’sa kendini ne bok zannediyorsa
bir tek ışığı farklı salağın!

Yoksa
al birini vur ötekine!

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Alaçatı

“Enişte”
deniz nasıl?
havuz nasıl?
güneş nasıl?

Surf Cennetindeki turistler nasıl?

o, İzmir Alaçatı'nın
yanık esen akşam rüzgarlarındaki terlemeler nasıl?

Kurufasülye-pilav
cacık
İzmir Köfte ve Yusuf Baba nasıl?

ya Alaçatı Pazarı'ndaki tezgahlar?
meydan kafesindeki çaylar nasıl?

“Enişte”
hepsi bir şekilde gidiyordur da tadında
keyifler nasıl?

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Alayına Uyuz Olurum!

Bir çöpçü,
geceyarısı sokaklarda kamyonla dolanırken
çöp kutularını nefretle ve isteksizce boşaltıyorsa,
yüzü o çöplerden daha pisse,

iş saatleri içinde bir temizlikçi
ofisteki çalışanlar arasında dolaşırken
akşamüstü temizliğini
mutsuz ve şirret bir ifadeyle yapıyorsa,

kod yazarak sayfaları inşa eden bir programcı
yayına alınan sayfaları
arkalarından lanetler üfleyerek yolluyorsa,

bir sandoviçci
sırada bekleyen insanlara makine gibi hızlı
bir sürü sandoviç hazırlarken
farelerden kurtulmak ister gibi bakıyorsa yüzlere
ve o peynirleri istemeden sıra sıra diziyorsa,
'alsınlar da defolsunlar' yazıyorsa pis bakışlarında,

devlet dairelerindeki kendine özgü atmosferde
çalışan,
oraya gelmeye mecbur kalmış insanların yüzlerine
sanki kendisine mahkumlarmış gibi lanet-lanet bakıp,
hem insanı, hem kurumunu lekeliyorsa,

ve patronların bazıları
kapısını kapattığında
çalışanlarından
'aşağıdakiler, sünepeler, ameleler' diye bahsediyorsa,

ben bu insanların alayına uyuz olurum!
lafıma karşı çıkana
onlara arka çıkana
ellerinden tutana
yanlarında politikçe durana
alayına, taburuna, bölüğüne uyuz olurum!

ve bunu bağıra bağıra her fırsatta dile getirir
gücümün yettiğini de gıyabında mutlaka eğerim!

bununla da övünürüm
gurur duyarım!

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:05 AM

Alırlar, Satarlar

Alırlar, satarlar
paradan dağlar yaparlar
telef ederler kendilerini
çirkinleşirler
şişmanlarlar sporsuzca
gıdılanırlar, homurdanırlar
yataklarında rahat uyuyamazlar.

anılarını kirletip, çocuklarına anlatamazlar
gizlenirler sırlar perdesi arkasında
kendilerini bile yaşayamadan
dünyadan göçer giderler bomboş,
ama akıllarınca dopdolu yaşamışça! ?

Alırlar, satarlar
para kokusunu 'köpek' gibi sezerler de;
bir gülü bile
bir küçük aşkı bile
sevgiyi koklayamaz olurlar
ve ölüm döşeklerinde dost azlığından
sevgi azlığından
son anda Allah'a başvururlar panikle! ?

Alırlar, satarlar
çocuklarına iyi bir gelecek bırakmak için
parayı kuşanırlar eteklerine de;
mazeretleri budur bunların...
yalanı görür dünya
bu çocuklar
bu insanlar!
artık karınlar tok...

henüz geç değil çocuğum
lütfen
lütfen satma kendini
bırak raflarda bekle!
inan bana zaman geliyor
sadece biraz daha sabret, bekle...

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:06 AM

Alkışlamayacağım Artık Seni

Alkışlamayacağım artık seni kendi köyümüzde
zaten içiçeyiz, biliyorsun? ..
alınma, alkışlamayacağım!

bu köy, bu ev bizim
bu düğün, bu tören alanı bizim.
biz biliyoruz birbirimizi
zaten kardeşiz, bir olmuşuz
fikirde, felsefede, anlayışta,
bir miktar yaşam biçiminde
türlere, tarzlara bürünmüşüz
güya birlik adına...

ötekileri sor biraz
dertlerini sor
onlara beğendir kendini
sevdir.
onları da al evine
tören alanını onlara da sun!
özel içkilerinden içir, çayından içir.

onlar da dahil olsunlar hele bir sofrana
tatlarına şahit olsunlar
sohbetine katılsınlar.
onlara da göbek at
şovlar sergile
muhabbetlerini dellendir biraz;

o zaman dikkatimi çekeceksin.
dönüp, sana bir kere daha bakacağım.
olmuş meyveye uzanır gibi
elimi sana da uzatacağım.
ama şunu bil ki
alkışlamayacağım artık seni kendi köyümüzde
buradaki işini çoktan bitirdin
artık sokağa çıkma zamanı!
herkesi
kim olduklarını ayırt etmeden sevme
sarma zamanı...

lütfen yine gözlerini yarı kapatıp
köyüne dönme
kepenkleri kapatma
bırak içeri gerçek ışık girsin!

artık yüzleşme zamanı!
kapı aralandı
eski rüzgarlar yok
fırtınalar var
kaçamazsın!

ve inan
alkışlamayacağım artık seni kendi köyümüzde.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:15 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.