![]() |
Arifler koysunlar beni mezara
Bana sağlığımda ağlamayanlar Ölünce ardımdan yas etmesinler Arifler koysunlar beni mezara Cahiller gelip de pis etmesinler Bir yanımda Yunus, Pir Sultan olsun Takva güzelleri namazım kılsın Gelsin Karacaoğlan sazımı çalsın Barıştım alemle küs etmesinler Sevgi ipiyle kefen dokuyum Kâbem insan idi ona bakıyım Kendi diliminen dua okuyum Cahiller toplanıp ses etmesinler Dünyada gerçeğin sesini duydum İnsanlık düşünü hayıra yoydum Kendimi bilince ben hakka doydum Mezar toprağımı kis etmesinler İnsanda bulunur gülün âlâsı Başıma dert oldu cahil belası Benim davam insanlığın davası Bırakıp davamı pes etmesinler Ben bir bahçevanım saraç değildim Ömür bitecekti ağaç değildim Bir mum ışığına muhtaç değildim Mezarımın taşını is etmesinler İnsanı onulmaz derde soktular Namert tarlasına tohum ektiler Hayvan gibi boynuzlanıp yıktılar Gönül bahçesini sis etmesinler Borani insana tutmuştu arkı Desinler, dünyada yok idi kürkü ELİNDE GÜL OLSUN DİLİNDE TÜRKÜ Cehaletten yılıp sus etmesinler Halil Çimen |
Armutların yetiştiği zaman gel
Kara gözlüm beni görmek dilersen Kekliklerin ötüştüğü zaman gel Çardaklar da salkım salkım üzümler Armutların yetiştiği zaman gel Biraz tadı gelsin bütün yazının Çobanlar yüzünden öpsün kuzunun Madımak toplayan köylü kızının Toprak ile öpüştüğü zaman gel Gel de doğadaki muhabbete bak Dans eder kelebek öpüşür zambak Vefalı dostluğa sevgi muhakkak Dostlukların pekiştiği zaman gel Yunusun çektiği sevgi odunu Hiçbir şey vermiyor aşkın tadını Şaha kalksın tabiatın kadını Alev alev tutuştuğu zaman gel Borani yemeye muhabbed aşı Ağaçlar süslesin kirpiği kaşı Bizi kabul etsin toprağın döşü Muhabbetin yakıştığı zaman Halil Çimen |
Arsız edenler utansın
Sevgisiz koyup milleti Yarsız edenler utansın Vermeyip temiz niğmeti Arsız edenler utansın Kendileri yeyip doyup Hayaları olmuş kayıp Halkımı aç açık koyup Hırsız edenler utansın Eller gider iken aya Benim halkım kaldı yaya Öğretmeyip edep haya Nursuz edenler utansın İyi anla niyetimi Ağlatma garip yetimi Beni asil milletimi Varsız edenler utansın Dost borani mezarında Kıymeti yok nazarımda Bizi aşkın pazarında Karsız edenler utansın Halil Çimen |
Arşimet Pisegor çözemediler
Bütün evrendeki sazları aldım Seni anlatmaya telim yetmedi Dört kapı kırk makam türküler çaldım Seni anlatmaya dilim yetmedi Seni gök kubbemin yıldızı yaptım Gönül kitabımın yaldızı yaptım Kaç fotoğraf çektim kaç dizi yaptım Seni anlatmaya film yetmedi Arşimet,pisagor çözemediler Nakkaşlar bir oldu çizemediler Bütün matbalaar yazamadılar Seni anlatmaya halim yetmedi Özümden özüne yollar yaptırdım Zerre zerre kainata tattırdım Bütün tezgahlara ilmek attırdım Seni anlatmaya kilim yetmedi Hegel'in engelsin Marks'ın kuramı Teoremle denklemle kurdum harmanı Simyası kimyası hadis Kuran-ı Seni anlatmaya ilim yetmedi Seni sende ölçtüm biçtim denkledim Rızvan bahçesine çaya bekledim Dünyada kolları bir bir ekledim Sana uzanmaya elim yetmedi Borani durur mu hayat koşusu Beni sarhoş etti türkmen poşusu ALLAH'IM eylesin ahret komşusu Senden ayrılmaya ölüm yetmedi Halil Çimen |
Artık insan çağa uygun olmalı
Yirminci yüzyılın sonuna geldik Artık insan çağa uygun olmalı Eskilerden ne öğrendik ne bulduk Artık insan çağa uygun olmalı İnsanlar sevgiden taviz vermiştir Mantıksız kurallar ömre girmiştir Resul ullah çağa uyun demiştir Artık insan çağa uygun olmalı Elektirik varsa kakmalı mumlar Rahata huzura ermeli canlar Arapca farscadan kaç kişi anlar Artık insan çağa utgun olmalı Gülsün insan oğlu kalmasın gamda Ayrılıklar kalksın mesepte dinde İlimde bilimde teknikte fende Artık insan çağa uygun olkalı Aşık boraninin gönülü doygun Hırsızlıklar kaksın olmasın soygun Giyimde kuşamda modoya uygun Artık insan çağa uygun olmalı Halil Çimen |
Aslı pak ollanın söylenir zatı
Tavlada bağlıdır yiğidin atı Aslı pak olanın söylenir zatı Altına batırsan iyi olmaz kötü Aslı ham demir dir cefayir olmaz Atı alan ata biner atlanır Er yiğitler her cefaya katlanır Yiğit gölgesinde yiğit saklanır Kötünün gölgesi hem dalı olmaz Deli boran söyler yarantan gani Hem yaratır allah alır bu canı Sen kendini gözet nefsini tanı Boğaz kırk düğümdür dilde sır olmaz Halil Çimen |
Aslını arada asille konuş
Yola çıkacaksan kamile danış Soğuk tipilerden kardan uzak dur Aslını arada asille konuş Seni anlamayan yardan uzak dur Önünden gülmeyen sonundan gülmez Yozan gönül kuşu bir daha gelmez Cehalet arifin kıymetin bilmez Girme bahçesine bardan uzak dur Kara sevda çekmek ölümün eşi İnsanı yaralar hayali düşü Tutuşursa sönmez aşkın ateşi Ateşten dumandan nardan uzak dur Dünyadan gitmeden düşünmek gerek Alın terin olsun yediğin çörek Mezarına yeter bir kazma kürek Kul hakkı var ise vardan uzak dur Borani dostluğa hile katılmaz Cehaletin sarayında yatılmaz Dostluk pazarında kara satılmaz Alıp satacaksan kardan uzak dur Halil Çimen |
Aşık Borani'nin oyu değişmez
Şeytana sarılıp yatan ananın Çocuğu iblistir soyu değişmez Irgatlık yaparken doğan dananın Çifte koşamazsın huyu değişmez Kalp öküze nodül vursan aldırmaz Yekinipte vücudunu kaldırmaz Yarış atı sana kamçı vurdurmaz Yiğit küfeylanın tayı değişmez Ey aşık sözümü iyice dinle Kalp işe yaramaz öfkeyle kinle İnsan zengin olmaz beş yüzle binle Kadere yazılan sayı değişmez Doğruyu söylersin dilini keser Nasihat edersin darılır küser Sen nerden beklersin o nerden eser Cahilin senesi ayı değişmez Cahil kerameti kendinde sanmış Yanılmış şeytanın sözüne kanmış Elesti bezminden torbana konmuş İnanma insanın payı değişmez Aşık Borani yem bakın ezele Hoş görünün pazarında gezele Benim bir oyum var sevgi güzele Aşık Borani'nin oyu değişmez Halil Çimen |
Aşık emaneti ve ozan Şahini'ye
Çalışıp kazanıp sofra sermeyen Mindersiz çulsuzu dosttan saymam ben Çağırınca dar günümde gelmeyen Kanatsız kolsuzu dosttan saymam ben Sevdim dost dediysem sözümden caymam Sevgisiz dostluğu dostluktan saymam Ölürsem gelmesin ölüme koymam Tarıksız yolsuzu dosttan saymam ben Kendisine iyi insan denile Rahmet denizine girip yunula Bahçesinin meyveleri yenile Meyvesiz dalsızı dosttan saymam ben Cömert olsun salsın amber kokusun Mezarıma bir fatiha okusun Gönül tezgahında kefen dokusun Kefensiz salsızı dosttan saymam ben Kanat gerip korumalı yağmurdan Maya çıkmaz özü çürük hamurdan Beni çekip çıkarmalı çamurdan Kuvvetsiz halsızı dosttan saymam ben Borani dostluğa doğru akarım Ararım yollara çıra yakarım Ben insanın kovanına bakarım Peteksiz balsızı dosttan saymam ben Halil Çimen |
Aşık yağma yok
Ey aşık,ölmeden evvel ölmeden, Önce yok olmadan vara yağma yok! Gonca gülün etrafında dönmeden, Uzaktan uzağa zara yağma yok! Yar ile ayarı eleştirmezsen, Sevgi ile aşkı birleştirmezsen, Dertlerini bir babana deşmezsen, Gönül bağlarında bara yağma yok! Kalp parlamaz cilasını yapmadan, Güller kokmaz bülbül ile yatmadan, Arif pazarında alıp satmadan, Hemen zarar ile kara yağma yok! Aşık kaba sığmaz yanıp pişmeden, Yolu erken bitmez kalkıp koşmadan, Sen kendi kendinle hesaplaşmadan, Bir mürşit önünde dara yağma yok! İlk bahar ayında durulmaz dere. Berrak su arama göz göre göre. Aşkın kıvılcımı düşmeden sere, Yanıp tutuşmadan yare yağma yok! Borani arifsen cahile çatma. Lafı ölçülü de kafadan atma. Ben aşığım diye kendin aldatma. Tahmin ile boş karara yağma yok! Halil Çimen |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:25 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.