![]() |
Ayak Sesleri
Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri, Dolaşıyor dışarda, gün batışından beri. Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, Bir eski çıban gibi işliyor içerime. Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan, Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan Sesler, ayak sesleri, kesilmez çıtırdılar! Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar. Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden, Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden. Kimsesiz *******im, bu kesik sesle doldu, Artık, atan kalbim de bir ayak sesi oldu. Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım, Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım, Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya, Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya... |
Aydınlık
Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar, Gün karşı tepeden doğmak üzredir. Her sabah güneşi seyreden kızlar, Mahmur gözlerini oğmak üzredir. Uyan yârim, sesler geldi derinden, Karanlık oynadı, koptu yerinden; İlk ışık, kapının eşiklerinden, Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir. Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık, baygın gözlerimi aldı aydınlık, İçimde tıkandı, kaldı aydınlık, Bu aydınlık beni boğmak üzredir. |
Aynadaki Hayalime
Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün; Yavrum, bugün seni pek ölgün gördüm. Gözünde bir küçük noktadır hüzün, Neş'eni ne bugün, ne de dün gördüm. Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun, Birikmiş sulardan daha durgunsun, Görünmez bıçakla içten vurgunsun, Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm. Geçti bir cenaze peşinde ömrüm; Bilemem, vardığın neresi, bugün? Hergün yürüdüğün kadar yürüdün, Arkasından kendi ölünün; gördüm. |
Aynalar
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İşte yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karşıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme! Acı, hapsettiğin sefil gölgeme! Nur topu günlerin kanına girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Doğmaz güneşlere bağlandı vade; Dişlerinde, köpek nefsin, irade. Günah, günah, hasad yerinde demet; Merhamet, suçumdan aşkın merhamet! Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk? Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. |
Aynı Nokta
Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; Nihayet döne döne aynı noktaya vardım. |
Ayrı Ayrı
Ne kadar göz bebeği varsa üst üste gelse Yine ayrı manzara, ayrı görüş herkese. |
Ayrılık
Hep ayrılık; isteğe erince istek ölür. Bir anda ölseler de insanlar tek tek ölür... |
Azap
Azap, saçlarıma ak, Yüzüme çizgi serdi, Ruhumu, çırıl çıplak, Soyup çarmıha gerdi. Bağrım, çizgi çizgi kan; Beni seyretti hayran. Bir kadın oldu o ân, Kendini bana verdi... |
Azgın Deniz
Hangi hissin parmağı dokundu ki, derine, Düştü bir gizli alev salkımı içerine? Hangi kabus bastı ki, seni uykularında, Birdenbire cehennem kaynadı sularında? Örtüldü baştan başa tenin beyaz bir terle, Duman duman yayılan incecik köpüklerle. Hangi dert kaldı, söyle, bağrına üşüşmeyen, Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen? Hangi öfkeyle yüzün, böyle karıştı yer yer, Sana yan mı baktılar, bir şey mi söylediler? Bir şey dinleme artık, artık bir şey dinleme! Çağır, bütün günahkar ruhları cehenneme! Karşına, sahil, kaya, insan kim çıkarsa vur! Vur başına, alemde, kör, sağır, ne varsa vur! Sal her taraftan, dağdan, gökten, pencereden sal! Nihayet kala kala dünyada tek kişi kal! |
Aziz Eşya
Sırma renginde pislik, dünyanın süsü püsü; Bende tek aziz eşya annemin baş örtüsü... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:13 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.