www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Işın Ergüney (https://www.cakal.net/showthread.php?t=82097)

GooD aNd EvıL 08-17-2007 10:59 AM

Eylül Dokunuşları
Bir Eylül girse düşüme
Gözlerinde ay ışığı asılı olsa
İşte o an,
Kalkar;
Tüm sokak lambalarını
Söndürürdüm.
Penceremide açardım ardına kadar ki
Gecenin esintisi ,
Eylül dokunuşları olsun.
Sonra;
Her gece teninde titrediğim
Aşkıma seslenirdim
"Yak mumları,sevdam üşüyor..."

GooD aNd EvıL 08-17-2007 10:59 AM

Fark Eder mi
Mahpusluk sadece
Demir parmaklıklar arkası mıdır?
Yo kurban, öyle değildir elbet.
Mahpusluk yanlızlığa mahkum oluştur.
Ha içerde, ha dışarda..
Ne fark eder ki..

Ölüm sadece
Kara toprağa mahkumiyet midir?
Yok ya, öyle değil sadece
Ölüm yaşamaya mahkum oluştur.
Ha altta, ha üstte..
Mahkum oluş.
Ne fark eder ki..

Vurulmak sadece
Kurşunlara mahkum oluş mudur?
Yok ya, öyle değil sadece
Vurulmak sevgiye mahkum oluştur.
Ha göğsünde,ha yürekte
Yanmaya mahkum oluştur.
Ne fark eder ki..

GooD aNd EvıL 08-17-2007 10:59 AM

Fırtınalara Sakladım
Kar fırtınasına dönen hayat
Kendine doğan güneş
Ve
Çırpınamıyan bir yürek...
Uzakta,çok uzakta
Bir sevgilinin hayali
Ve
Uçuşan saçlarında boğluan sevdam...
Sevmek mi dedin?
Hani,
Tan yerinde astığım kavram,
Öyle mi?
Sanki gün batarken yeniden doğarım
Geceye salarım imkansızlığımı
Ay doğar,ay batar
Ben yeniden sevdaya gebe kalırım.
Fırtınalara sakladım kendimi
Tıpkı
Bir ağacın gölgesine sığınmış
O gibi...
Güneş ağlar
Kan kusar,ben gibi
Ama heyhat,
Doğacaktır çaresiz.
Silecek gözyaşını,
İçi, buzlarla örülmüş bir kovan
Dışı seni saran...

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:00 AM

Garson, Bir Aşk Lütfen...




Rüzgar bu!!!
Ne zaman ve nerden eseceğini
Hiç bilemezsin.

Aşka uzatılan eller de
Rüzgar gibi...

Ortaya koyduğun yüreğin,
Bazen kendini anlatamazsa,
Hiç üzülme...

Nasıl ki kışları gürül gürül akan ırmak
Yaz gelince neye uğradığını şaşırır.

Aşkta böyle bir şey...

Sanki mevsimler gibi değişken,
Günle gece gibi farklı.

Sevdası için atıyor bu yürek
Diye düşünürken,
Bakmışın ellerinden kayıvermiş...

Neden diye hiç sorgulama,
Nedeni olsaydı;
Ayrılıklar olmazdı!!!

Madem bu kadar ucuz aşklar
Öyleyse yenisini söylemeli!!!

Garson...,
Bir aşk daha lütfen.

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:00 AM

Gece Kuşları
Benim bu saatlerde hiç uykum gelmez,
Hayalin gözümden hiç silinmez ki.
İçimde sevdanın ateşi sönmez,
Benimki öylesi bir bilinmezki...

Dönerim yatakta sağımdan sola,
Teninin kokusu gitmek bilmez ki.
Duvarda saatler solumdan sağa,
Sevdalar gibidir,durmak bilmez ki...

Dışarda ötüyor Gece Kuşları,
Akmadan duruyor sevda yaşları.
Seninle yatıp senle kalkarken,
Çığrışıp duruyor Gece Kuşları...

Gece Kuşları,Gece Kuşları,
Onlar hayatın çırpınışları.
Gece Kuşları,Gece Kuşları,
Yalnız gecemin haykırışları...

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:00 AM

Gece Okuyan Kızlar (lütfen sesi açınız...)
“Bu şehirde
Yabanıldır çalınan kapılar …”

Gidişi
Haliç’te gün batışı,
Dalgaların çırpıntısına ayak uyduran ışıkların
Sudaki dansı ise
Saçının tellerinden süzülen ritmin
Ağır aksak saz semaisiyle örtüşmesi…

Bu şehirde gece
Ürkek bir dişidir...

Kırılgan, titrek haykırmalar sarar
Her ara sokağın viranhanelerini.
Her damın ayrı bir roman
Her odanın ayrı bir hikaye olduğu
Buralarda kızlar her daim
Gece Okurlar….

Onlar,
Ay ışığının uzamsamalarına
bahar ısmarlasalar da
İçlerinde dolaşan asla gerçekleşmeyecek
Hayaller rapsodisidir.

Bir İstanbul akar üstlerine
Yedi tepesinden delişmen ırmaklarla.
Her geçen an yeni bir kol,
Onlarca damar açılır içlerine.
İnsana doymak bilmez bir iştah
Ve önlenemez tükenişler sarar havayı.

Öyle *******de,
Alıp gitmek ister başını ve
Büsbütün kaybetmeden hayatla savaşını.

Başlangıçlarının son nefesindeyken
Logarların dahi süzmediği
İhanetler çıkar görücüye.
Şehir karanlığı ardına alıp
Bir bitişin son pervazında sarmalarken
Telaşpark Otel'de kayar da biter hayatlar .

Ardından bir İstanbul silüeti çıkar usul usul
Gece okuyan kızların yaktığı tanyeri ışıklarında…

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:00 AM

Gecenin Aş Erimlerinde





“Ay usançlarında dolaşırken
Gece dolunaya aş ermelerde...”

Yaşanmışlığın hayli ötesinden
Gelirken ağlamsamam
Birden sevdaya döner efsun yanlarım

Gözler vurgun demlerinde
Niyetler dökük
Salkım sevdalarsa sam yellerinde tutsak

Irar nefreti sevdanın medusa nazarında da
İç çırpınışlarında saklanır Türkü dalışlarım
Oktavlarında yokluk buluşmalarındayken nefes
Gece dünkü gece hayallerimse tıpkıyle vaki

Sayışmaz aşklarım ödenti bedenlerle
Her buse mühürdür mızrap söylemlerinde
Takıntısı bukle bahar döngüsü izleriyle
İner safha safha yakamoz meşk esintilerinde

Ne mum ışıltısıdır uzanan gönüllere
Ne de çakar almaz feridir teninde yanan

Kumsal yalayışlarında dalga toyları
Öylesi sevişgen öylesi titreyişler
Süzülürken nazendeler deniz kızlarına
Türkü olur sevdam yanar fenerlerinde

Telaşa yol verirken güz dolayları
Ürpertisi asudedir saklanmaların

Çocuk gözlerinde sıla duruşları
İndi inecek hatim soylu sevdalar

Saklısı yırtık mey kahkahaları ve
Beyhude acılar dolaşırken güncelerinde

Gece hala aş erer

Kokusu sıyrılmış sevda tenlerinde...

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:01 AM

Geceyi Uyuttum
Ben uyumadım ama
Geceyi uyuttum..
Farkına bile varamadı
Sabahın doğuşunun

Gece özlemlere gebe..
Ben sevdalar içindeyken
Sessizce ağladım ki,
Gece uyanmasın

Kokunu duyuyor,
Tenini hissediyorken
Nefes bile almadım ki,
Gece uyanmasın

Yoğunlaşırken sana
Gözler uyku yoktu.
Hep senle yaşıyorken,
Gece uyuyordu...

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:01 AM

Gitmelerim Sen de Kaldı



Bir düş ağlıyordu ilk ışıklarında sabahın
Bir sevda adanıyordu tan gölgelerinde


Uzağım dedikçe yakınıma sokulan izdüşümlerin
Parıltısı sarıyor gitme şarkılarımın eteklerini
Salıncak öykülerinde pandül hayatlar misali
Dinlemde yorgun zamanların arsız kuşları

Sen sevda

Dörtnala gelse de uzak asya’dan
Diz çökmüş çaresizliğine Nazım
Aranmış Can baba anason dalyanlarında
Yetmedi bir de “ kaptan” sustu aşk-ı mecburiyetten

Hala süregelen hükmün
Yakmaktayken her sevdayı fermanlarınla
Dinmek bilmeyen şehvetinin esirinde
Çıkmakta yel değirmeni seferlerine gönüller

Üşengeç dalga kıranların hapsindeyken terkedilişler
İnmekte meyanından çığlık çığlığa arzular

Kimsesizliğini duyurmak istencinde
Başını bağladığım erguvan ağzı şiirler

Yokluğunun sancısındayken eylül düşlerim

Ne sen kaldın geride aşk
Ne ben öldüm derinde


Ve de gitmelerim
Sen de kaldı ya


Ayıpsı iç çekişle

Gülmekteyim berinde ...

GooD aNd EvıL 08-17-2007 11:01 AM

Gölge Aşklar Kuarteti




GÖLGE AŞKLAR KUARTETİ




Gün döndü sevda yüklü kanatlara
Döküldü tan kuşku sürgünlerine…


Bir sevda yankılanır hazan düşlerimde
Rüzgar yalarcasına geçer kıraçlarımı
Dönemeçlerimde giz sevdalar
Titremelerle girilmiş koyunlarda şüphelerim

Bilirim ki
Aşk ötesidir uzanışlarım…

Dolunay ürküsü nazarların
Gölge aşklar kuarteti misali
Yoksul davul vuruşlarıyla
Damla damla hazana dönüşen aşk

Gecenin sabaha selamı gibi
Baharda çiçek olur konfetiler
Kamelyalarım sarar sevda sürgünlerini
Manolya beyazlarında erer sukûta

Bu sevda
Açılan ellerin restidir…

Anarken şiir düşlerin oylumlarını
Pusulada mealsiz belli belirsiz sapmalar
Kuzey güney med cezirlerinin
Esaret ateşinde yalnızlıklar.

Çıkarırım tüm senfonilerden
Fa diyez yakarışları
Bilesin…

Aşk
Sadece aşk olmalı

Ataklarında vurgulu sazlar suskun
Ortada sadece kemane dansları salınmalı
Ay ağlamaklı
Yürek yitik
Sevda başıboş dalyanlarda

Havaysa aşka dönük…


Suyu ısınmış sazların
Titrek bam tellerinde örtülü sevdalar
Rakkas kıvrımlarında ayın dördü
Ebem kuşakları yıkmakta horonu

Dersin
Gecenin dönümü ayrılık
Sabah hasrete vuslat

Dersin
Bir gece uzantısı sevişmelerin
Yaprak sesleri akmış bahar gözlerine
Yüreği hala tutsak kuşku sürgünlerimin …


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:09 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.