www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Nevin Kalafatoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135140)

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:37 AM

Çocukça

gün anneme nazla başlasa
uyumak için
her türlü numara bana yakışsa
mızmızlansam
babamdan
yanağıma bir öpücük almadan
güne başladım diye ağlasam
bisikletimin freni tutmazsa diye korksam
yokuştan
elma ağaçlarına dadansam
ham meyve yemekten karnım ağrısa
dizlerimde erkek cocuk oyunlarının izi olsa
kordelaları başımdan atsam
papatyalardan kolye yapıp
boynuma taksam
tarihi bir çeşmeyi köşküm yapsam
bende içindeki sultan
olsam
yollarını süpurup dursam


şimdi gözümden geçti o gün hayalleri
özledim
kıpkırmızıydı Bursa şeftalileri
francala kokuları küçük langa yolunda
çukur fırında
berber cubuğu dönerdi kırmızı beyaz
koskada susamlı helva
hey gidi teyyare evleri
üniversite ne kadar büyüktü o yaz
balık kokardı Kumkapı sahilleri
hele sokaktan geçen poğaçacı amca

özledim o günleri çocukça



gözlerimin daldığı anlardan 1

Nevin Kalafatoğl

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Çocukluğumun Çamlıca Yollarından

yağmur yağıyor sağnaklar var gene
dayanamıyorum artık
güneşsizliğine günün
Londra sokaklarında ama sıcak
havalarındayım
bu karanlık bulutun
gözlerim giydi kuzgun yeşilleri
ıslattı gökyüzündeki sular
çılgınlığını yaşadı burcumun ateşi
alevlendi birden..
döndü korlarına
küllenmesin yüreğimdeki şarkı
karanlıklardaki bulutlarla
bilmeliyim bilebilmeli
güneşi görebilmeliyim
görebilmeli...

fırtınalar
o garip zamansız ve acı fırtınalar
damarlarımdan gelen nabız seslerime
karışırken bunalımlarım
inanmak ne büyük lüks sana
bogazın o kuytu sevecen yerinde
Şemsipaşa yolunda
yokuşlarında
eski tramvay geçişlerine bakan camında
evinin
içindemi o bendeki fırtınalar
buğularına yaz camının iki kelime
dışı yağmurlu
içisıcak bir zamanında
vatman amca okur onu
ve bana yollar..
çocukluğumun Çamlıca yollarından

04.01.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Çok Zenginim

*******i üretirim...
Gündüzleri parçalar..
Güneşi kırpar
Yıldız yapar..
Yanına offf yerine ayyy
Koyar
******* yaparım...
Günışığım
Bunun için var...
Bir yerine bin üretim.
Ben çok zenginim..

17.12.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Da veya De

Fon.... da
Telefon.....da
Sen......de
Sensen.....de
Müzik...de
Güzel.........de
Tuval.....de
Gözyaşları..da
Canlı.....da
Kalbim.......de
............nasıldır
........bir düşün
..da veya... de

16.01.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Dağlara Özlem Kınamaları

gün duruluğunun son saatlerinde
durdum bir kum tepeciğinde
yalınayak
ufukta morlar oluşmamıştı
kızıllıklar denize varmamıştı
kumdan bir cehennem ateşi geçerken bedenime
serinliği vurmaya başladı meltemin
ellerimi uzattığım anlardı zamanı
enerjisine varmanın güneşte
son değildi ne de ilk
gece basmalarını beklediğimin
Akdeniz'e
aştım seni deniz gözlerim pramit şimdi
Nefertiti'nin ve Nil'in
yanındamıyım
güneş oralarda bir yerde beklemekte
ben Side
ağustos böceklerinin akort saatlerinde
insanlar insanlar insanlar
bronzlaşmış kaba etleriyle
karpuz tabakları ellerinde
ahçı keplerinin gölgelerinde
bir süpürge bir faraş
akşam temizliklerinde
gözlemlerim hayat
ertesi gün aynı nakarat
ve ertesi gün gene
deniz ister ayaklarım şimdisu serinliklerinde
bense biraz uyku
ama gece mehtap
görmeden yapamıyacağım bir nakarat
şarkılar dinlenirken otellerin
emekler bir günlük bu yad ellerde
günler karışık *******e
aşklar çarpışık gönüllerde
günahlar gebe *******e
yaşam bu oldu yazık
bir gül koklamayalı bahçelerde
aylar
evimin balkonunda kaldı dağlar
yaz tam ortasındayız gün bitmekte
güneşi beklerken akşam
denizin sesi solmakta
ayaklarım altında kum yanmaları
yalınayak
beni almakta
teknem ufukta
sevgilim uzakta
güneş denize doğru varmakta
ihanetini yaşamakta ömrüm
gönlüm
dağları aramakta
gözlerim seni
Antalya
ağlamakta yorgun
sen bir başka şehir oldun
gün kararmalarının ilk saatlerinde

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Dağların kızı

özlem kokuyorsun
dağların kızı
doruklarında bir çoban
düşlüyorsun dağlarında
sadece sana kaval çalan
kuzular seviyorsun çobanın kızı
gözlerinde mühür olan
çiğdemler ve anemonlar
vadide ilk heyecan
serap gibi şefaf tenin sulardan çıkarken
buz gibi akan çağlayan
taneciklerinde ateş sönen
iki diriliğinde bir vişne tanesi göğe bakan
güller açıyorsun dağların kızı
goncalardan
arzular çağlarken suların sesine
muz yapraklarından yorgan
örtüyorsun üstüne üryan
yeşil gözlerini kapatıyorsun dağ çiçeği
kokuyorsun aşk
iki damla sızıntı dudaklarından
gül damlası billur
sevgiliye sunulan çağlayanlardan
aşık sana meftun
sen aşkına kurban
dağlardı yuvan
kızıllıkların ardında kalan

29.03.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Dar Alanlarda Kadınlığım

dar alanlarda kısa paylaşımları dinliyorum
Fahir Atakoğlu'ndan
sıkışmış alanlarda paylaşımlar
tanıdık geliyor duygularım
paylaşilamayanları anımsıyorum
hüzün kaplıyor yüreğimi
'tek sen değilsin,senin gibi çokları var' diyorum
anlatamayan kimi zamanların
kimi zaman zil sesi bir rakkasenin parmaklarında
kimi zaman uçan kuşların kanatlarında
bazen göz kırpan bir yıldız semada
bazen ay ışığı yakamozları suda
bazen okunan bir şiirde
bazen bir aşk hikayesinde
kalemimde yüreğimde ağlıyor zaman zaman
Kadınlığım
yaşayamadığım paylaşamadığım unuttuğum
kurşunlar döküp kapattığım
yollarını kaybettiğim varlığım
isyanım kadınlığıma
farklılığım
parmak uçlarım
beynim
yüreğim
hassaslığım
sakladığım kıskandığım benliğim
bulduğumda onurlandığım
yok olmayan yaşayan
kadınlığım

08.03.2004
Kadınlığını onurlandıranlara

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Dar paylaşım alanları...

Dar alanda
kısa paylaşımları dinliyorum...
Fahir Atakoğlu'ndan
ve sıkışmış alanlarda paylaşımları...
tanıdık geliyor...
duygularım...
paylaşılmayan anıları anımsıyorum...
hüzün kaplıyor melodilerde yüreğimi...
duygularımı paylaşıyorum dar alanlarda
dakikalarda notalar dans ediyor...
kimi zaman zil sesi...rakkasenin parmaklarında...
kimi zaman uçan kuşların kanatlarında...
bazen göz kırpan bir yıldız semada...
bazen ay ışığı...yakamozlar...sularda..
bazen okuduğum bir şiirde...
bazen bir aşk hikayesinde...
yüreğim.... kalemimde...
ağrıyor çoğu zaman...
dramatik dar alanlarda....

27.11.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Dedirttin Sezoş

biz iki istanbullu deli deli yürekli
Barış söyler doğru
biri olmuş Egeli
biri Akdenizli
ahhh! o İstanbul yok mu
içimizi eder sarhoş
gözlerimiz de yaş
******* keder
edilen kelimeler
iki kadın
iki hoş
gönül isyan eder
bizler sarhoş
...................
dedirttin sezoş

19.02.2004

manicibaşı

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Deneyim ve savas

Eğer olsaydı faydası yasadıklarımın,
Koyardım bir sepete dağıtırdım aleme
Kucak kucak
Tadsınlar diye..
Saklamak değildi,
niyetim,
ama sozcukler sanal bir boslukta
kaybolmakta.
Ben butun isyanını yasarken
hayatımın,
hersey boslukta yok olmakta.
butun konusulanlar unutulmakta,
kalpler kırılmakta, gonuller parçalanmakta.
Nefret bosuna değil savastan,
savasmak bosuna yorgunluk degil,
sabır tası catlamakta,
çatırdayıp dagilmakta.
Bu savaslar beni korkunç yormakta,
tuketmekte.
tekneme binmek istiyorum bugun,
ufka dogru acıp yelkenimi
bakmadan arkama
gitmek istiyorum bugun,
ama hava bulutlu,
gunes batmamakta
benim arzumsa
gunese varmak gurupta,
ona dokunmakistiyorum artık...
benimle veya bensiz
Hersey yok olmakta,
kaybolmakta...

23.03.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Deniz Aydınlığı Sürgün

Ay bodrum *******inde
sessiz denize daldım
yüzen balıklar
süzülen bir mavinin ardındaydılar
karan, mavinin gece dalışıydı
gözlerimse, deniz aydınlığın da sürgün

ay yok oldu yaklaşan dolunaya inat
yakamozlar gulet ışıklarında
aklımda bir bardak bira
içimde sarhoşluğu çağıran sesin
sessizliğindi
gözlerimse, deniz aydınlığın da sürgün

dolunay terkedilmişliğinde Bitez’in
cağrılar yankılanır
hani gel demiştin koylarına *******inin
geldim. Geldim geç kalmışlığında hayatın
sensizliğinden maviler solgun
deniz aydınlığı sürgün

Nevin Kalafatoğlu
Gümbet/14.07 2007

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Deniz Kızı Eftelya

Aysunar..
aylinlerini..
dualar gönüle düşer anlarda
Eftelya ve ay barışır...
şiir olurlar...
meltemden seyreyler Ay'ı yıldızları
şiiri dinler mavileşir Eftelya
Akdeniz Akdeniz kalır
Kitap Kitap okunur
Amentu
yazgılar kesindir
anarahminden beri
değişmez huyu
onun kaderi Ege Akdeniz Karadeniz Marmara
bilir ahiri ve zahiri söylemez kimselere
deniz kızı
Eftalya

24.01.2004



Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:38 AM

Dinle

duygular değişti şimdi
ben aşık oldum
zamanlardan birinde birisine
anlatmıştın sende
tesadüfler döküldü kelimelerden
bende vardım.... çoktum.. biraz içinde.
seneler önce
olaylarda birleştik
duygularda buluştuk günlerce
aşka dair yaşanmışlıkları
anlattık birbirimize
sonra aşkın içinde bulduk kendimizi
dinle
love story....yudumla kahvenle birlikte
yaşandı ve bitti yine...

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:39 AM

Doğa'nın gece hali

sabah kuş sesleri karşıladı beni
merhaba dedim onlara
şiir getirdiler usuma
aman kaçmasın şiir derken
gece oldu birden devran döndü gün bitti
anlamadım bitti.. gitti..
ben uzunyollarda gezgin
side antalya
gecenin gün dönümünde
yıldızım kaydı gök yüzünde ansızın
heryer karanlık
yollar karanlık
gönlümde sevgilimle
özlemli
kuş seslerinde sabah
şimdi gecenin tam yarısını geçtik
özledim şiirimde...seni...andım
varlığını usumda sakladım

09.04.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:39 AM

Doğmamış çocuklara şiirler 1

Siz miniciksiniz
geçmiş günlerin seslerinden size
Şarkılar söyleriz
Dertli dertli
Duygularımı
size sakladım cocuklar
Koyacak bir yer hiç bulamadım
Hep aradım derin bakışlarda ruhları geleceklerin
Bulamadım
Gördüklerim sadece patlamış mısırlar çilekli
Közlenmiş patates ruhum vardı benim
Sabırı öğreten bir anneanne
Oyuncak beklentilerimin noel babaları vardı
Ateşte çıtırdayan seslerin
Lezzetleri bahardı.
Siz miniciksiniz şimdi
Ekranda hayalleriniz
parmak temasında bahar
Biri yaz
Biri uzay ve belki lazer ışıklarındasınız
Haydi git bir çiçeğe dokun miniciğim
Senin için sanal bunlar
Size kokularla birlikte ruhumu göndereceğim
Kaybolan şiirin satırlarından
Ruhumla size masalar anlatacağım
Dokun bir ağacın dallarına
Kurumasınlar.
Erik çiçekleri açmayı unutmasınlar…


Nevin Kalafatoğlu
Antalya /2006 0cak

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:39 AM

Doğum Günün Kutlu Olsun Anne

sen ne kadar guzel bir kadındın...
bakardım uzun uzun sana minnacıktım...
gozumu guzelliğin bürürdü...
o kosturman o telasın o sevgin...
sevilendin...
bazen acı olurdu sozlerin... gerçektiler cunki...
uyutulmus beyinler anlamazdı seni...
yorardın kendini... üzülürdün benim gibi...
okulun meleği derlerdi oğrencilerin....
babamın bakıslarını yakalardım bazen sana...
içim dolardı... sevinçle...
oylesine ask dolu laciverte yakın mavı gozleri vardı...
sen her zamanki asaletinle... soyle bir gözünü süzerdin...
bir naz bakışı yakalardım... bal rengi gözlerinde...
dudaklarına bazen kırmizi bir ruj surerdin...
bir film artıstı kadar gorkemli olurdun...
guzelliğin çikardı hafif dekoltelerinden...
uç çocuk doğuran muhtesem kadın...
bize ne fedakar anaydın...
sen ornek olurdun anadoluya...
kadınlar dolusurdu hep etrafına anlatırdın..
hayatın gerçeklerini onlara.. kurallarla...
çeyizler yapardınız mutluluklara...
gelinlikler dikilirdi atölyelerde...
sen benim canım annem... sen olmasaydın ben
yaşarmıydım diye sarıldım sana bu sabah
gri beyaz olmus saçlarını sevdim.. sen hala cok guzelsin..
bugun optum optum kokladım... seni...üç kisilik
iki damla goz yaşı döktük birlikte..bu sabah
yaşadıklarımıza... direncimize... sevgimize...
Beydağlar'ına karşı ağladık......iyi doğdun anneciğim...
Doğum Günün Kutlu Olsun...
ya sen olmasaydın... bana veremeseydin gönlündeki aşkı...
ben bu şiiri mümkün değil.... yazamazdım...

26.10.2003

Sevgili annem Mübeccel Kalafatoğlu'na

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:40 AM

Dokunulmuş Mars

şiirdi benimdi
ona daha uzak oldum şimdi
bir marsım vardı gök yüzünde
bir ateşim
birde duygular
koçtum ben
şimdi bana dokundular
duygularımı çiğnedi postal sesleri
uyduların ayak izleri kaldı
okudular kızıllıklarını vermedim aslını
özgürlüğümü elimden alamadılar
o son dokunulmamışlığımdı benim
direndim
savaş açtım
nede olsa marstım
donna kişot misali yeldeğirmenleri ile savaştım
göktaşı fırtınalarına karşı elimde meşalem vardı
küçük bir kadındım yosun bakışlı
duygu misali bir marslı
ben beni kazandım beni
artık sonsuza kadar vardım

31.01.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:40 AM

Dolunay

Ay gökte yanlızdi dün gece
yıldızlar yere inmisti şehirde
gök koyu bir laciverti sese
dağlar, daha dağlar,daha daha dağlar
sarılmıstı şehrin çercevesinde
yıldızlar, parıltılar yer kürede
düğün gecesine konfeti gibiydiler
sesler yırtılırken gecenin sessizliğinde
gözlerim yanlız yıldızı aradı her yerde
sihir bozulmuştu
altust olmuştu rüyalar
gecenin derinliklerinde kaybolmuştular
sanki fırçanın darbeleriydi, gece bulutları
yanlız ayın neferiydiler
ressamın tuvalinde....

21.05.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dost Kalemi Değdinde Memleketime

Bilirmisiniz,bazen gözlerinizi kapadığınızda bir koku yayılır.Hafif defne, biraz çam ve ardıç ve ağu çiçekleri, ballıbaba baharsa, sümbüller ve ağaç kavuklarına gizlenmiş yaban erguvan orkideler ve menekşeler.
Eğer biraz emek katarsanız kömür, is, kara ve yoğun ve öksürüklü bir ses, kesif sigara kokusu ve umutlarda maviler, bir bardak çayın dibindeki göz, biraz balık kuyruğu bir sopaya dizili istavritler,çöven ekmeğinin kokusu,mısır haşlama.
Balıkçı ağlarını yamalayan erkekler, dudaklar da Aman off
Sırtında küfesi kadınlar, siyah yazmasının altında fettan bir zeka, amazon yürek, kesinlikle dik bir baş ve ölüm sessizliğinde yaşama korkusu,
Ey sen memleketimin batan güneşi, sevgilimin tırnak ucundan daha kıymetli, zengin Karadeniz Bizleriz


Şiir değil elbette
dosta bir teşekkür
ne de olsa memleket kokusu

bir şişenin içinde hava

özlediğim karam
ve sevgili Amasram
Halam
Eniştem
Ailem
Babam
ve bildik bilmedik sevgilerim,memeleketimin buğusu
hepsini sizde hissetmek güzeldi
şiirlerinizde Çınar
gözlerinizin ıslaklığında Göle'ttiniz

tesekkür ederim dost

Nevin Kalafatoğlu

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dost sairin siirine latıfeler..

Hayal olan asktır dostum
gercek olan sensin...
Gerçek olan sensin dostum...
hayal olan resim...
Gerçek olan resim dostum
hayal olan sensin....
Gercek olan asktır dostum
hayal olan benim....

23.09.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dostlarla mesk'e mazeret,

Dostlarla mesk'e mazeret,

Bu aksam dost meclisinde olmak vardı...
Bu aksam gullere boğulmak vardı..
Zalim yollar, zalim kader...
Bu aksam Tarabyayı solumak vardı...
Askla mesk vardı.. sofralarda...
Bulusmak vardı....Sair dostlarla...
Tinisinda siirlerin mest olmak vardı..
Dostlara merhaba demek vardı gonulden..
Ve sizleri gormek yasamak vardi...


27.09.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dostum 97

öbür okyanusların sesimiydin
kokun çiçek aroması gibiydi sanki
yüreğin doludizgin
ateş gibiydin
yumşacık için
kalbindeki internasyonal sevgin
gitar sesinde dinledim seni
sen benim gibiydin

sevgili Abir'e
dost sohbetlerinden..

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dönmek 1

Dünyayı gördüm bu gün
kan göllerinden
sağnaklar yıkadı beydağlarını
öfkelerini kustu gökler
şafakta çaktı şimşekler
döktü göz yaşlarını karanlıklara
döküldü gözyaşları aydınlıklara
dağları bastı altın renkli bulutlar
sütun sütundu binalar
aralarından ışıdı gün ışıkları
süzüldüler
hasta odama doğru
bana hoş geldin dediler...



18.05-18.09 2003
hastane günleri yaşam dansı

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dönmek 2

şaşmıştım
seher vaktiydi
sabah ezanı sarmıştı ufku
uyanmıştı deniz
uyanmıştı dağlar
kolumda yoktu serumlar
bir özgürlük hissi bedenimde
anladım
ben uykularımda gezerken
beyaz kanatlı melekler
gelmişti
özgürlüğümü vermişti
kollarımdaki ince iğne izleri
morlar,maviler hoş bilezikler
binbir meleğin emek izleriydiler
sevgi dolu gözleri
sabır dolu sözleri
yüzlerdeki şevkat izleri
benim dönüşümü müjdelediler...


18.05-18.09 2003
yaşanmayan yaz

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dönmek 3

özlemiştim

deniz ve gök birbirini terk ederken
gökkuşağı belirdi ufukta
denizden dağlara süzüldü
dağlar kollarını açtı hasrete
mucizeler ışıldadı
nurlarını döktü gün, pırıldadı
başörtüleri süzüldü eteklere
... savruldular
yeşil ve mavi kucaklaştı gene
bir senfoni yükseldi yüreğimden isimsiz
gözlerimden inciler süzüldü
sevilme keyfi,sevme hazzını yaşarken
şükürler gönderdim göklere tarifsiz
özlenmiş görüntülerden...


2003 yaşanmayan yaz
hastane günleri

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dönmek 4

Uyumuştum rüyaydı

sarıgüllerle süslü yolu gördüm birden
vuslatta beni bekleyen beş küçük meleğime
gecikme nedenlerimi anlatırken
sarı güllerin kokusu burnumda
sarıgüllerin rengi ruhumda
sarıgüllerin yolu önümde
koskaca kara dağlar karşımda
yollar açılmıştı nurlarla
dünyaya
dönüyordum.


2003 yaşanmayan yaz
hastane günleri

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dönmek 5

Canım Evimde

lokmalarım hesabını yaparken yaşamım
çiğneme noktalarım üzerken beni
tıkanırken yemek borum yutkunamazken
kanım,canım,acıyan ameliyat izlerimle barışırken yaşam
canlarım tutarken ellerimden
şiirlerim hayatım oluverdi birden
kıpkızıldı saçlarım güneşe inat isyankar...
bakışlarım günlere yosun
sevdim, ikinci yaşam bumu derken
dostlarımla paylaştım duygularımı gerçekler geçerken...
doğallığımı sıradanlığımı severken
ikinci baharımı yaşarım derken...
o bendim ben... ben...


güz günleri başlarken 2003
yeni hayat dansı

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:41 AM

Dört Kadın İki Simit ve Martılar

Kardan deniz geçişlerinde
Beyazını Kadıköy toplamış karlı kuşların
Martılar uçuşmuş beyaz göklere
Vapur dumanlarının karabatakları oluşmuş
Deniz geçişlerinde dört kadın
Kadıköy Kara köy
Aramızdaki feminen düşüncelerin akları
Vapur izleri karadan denizlere uçuşmuş
Simit yudumları doluşmuş göklere
Vapur kıçında iki simit martılar
Karaköy Kadıköy
Buluşmuş

14.02.2004
Nevin Kalafatoğlu


Menevşe Köylü
Emily Elizabeth
Reşide Sarıkavak
Ben
Aznavur pasajına yolculuk

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:42 AM

Dört Mevsim Konçertosu

Dönüp baktığımda denize
dalgaları dinlerim uzaklardan coşan
içimden şiir geçer, bir de kırılmış kalbim
gerçeği benliğime giydirdiğimden olmalı
makyajsız cümleler, hisler, sorgular
dışımdan geçenlerse şiir olamadılar
onlar figüran
gülücükler saçarken gözlerimde
ışıklarını sakladım kendime
bilemedi hiç kimse
bir külah dondurmaydı sevdiğim
bağdat caddesinde
kar yağarken yediğim
mutluluk oyunları
geçmiş zamanların şaşırtmalarında
düzenlenmişti, düzenim ve biraz deli
biraz züppe ve hovarda
gözlerimdeki perdeyi bilemediğimden beri.

aralanmış bir kapının içine doğdum bir anda
gerçekler keşfedildiler birer birer
usum paramparça ve isyankar
bedenim sancılı ölümcül,
zincirlerimi kopardığımdan olmalı
kurgulanmış mikado çöplerinde
denge oyunlarında
figürandım oysa
dışımdan geçti ölümlerim
deli tacizinde
ömür boyu tutuklu beklentilerim
özgürüm şimdi
yabancı bir yaşamın öksüzlüğünden
kurtulmuşluğumda içimde irin
neşterin son atlısında dört nala gelin
ve gelecek güzel günlerin
firarında baharım
artık konçertom dört mevsim


19.02.2006/Lara

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:42 AM

Dua

son yazlarını yaşıyor yaşadığım şehir..
ben ilk baharlarını beklerken..
güneş parlıyor... gün ışığı yakamozları... denizde..
akşam mahmurlugu çökerken semalardan...
beyaz bulutlar pembe kontürlerini çiziyor.. vaktinde..
dağların eflatun tonları.. iftar saatini karşılıyor...
oruçlarını bozarken Antalyalılar...
ben....bir zeytin tanesi..bir parça pide...balkonumda
şükrederek görüntülere görebildiğim...
o kutsal renkli dağları seyrettiren...
sığınıp ezan seslerinde yankılanan dağlarla
hergün son lokmamı yermişcesine..
hamdlarımı sunuyorum... aşkla
gözlerimi veren.. duygularımı bahşeden Yaradana...
bir yudum suyla şükrederken yaşadığıma...anları...
dolu dolu dolucasına.... Allah'a
hamd ediyorum...

19.11.2003
Antalya İftar vakti...

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:42 AM

Duam

Yeni penceremden gökyüzüne bakışlarım takıldığında bu sabah
Acılarımın ne kadar güzel
Yaşamımın ne kadar dolu
Şansımın ne kadar açık
Sabahın uçuk bir eflatun
Denizin uçuk bir mavi
Gök yüzünün buz rengi
Palmiyelerin nasıl dans ettiğini
Hüznümün keyfini nasıl sürdüğümü
Ve tuşlarda dans eden parmaklarımın hiç tembel olmadıklarını
Ve aşkın ne kadar delişgen
Sevginin ne kadar kutsal olduğunu
Caddeden kimsenin bu saatlerde özellikle geçmediğini
Dostlarımın sevgilerini
Balkonumun keyfini
İşimi
Ve Antolojiye üyeliğimin tam 3 yılını doldurduğunu
Burada tanıdığım yüreği güzel dostlarımı
Kuş seslerini
Laranın falezlerini
Düden in çoşkuyla denize kavuşmasını
Ve tam orada Akdenize düşen gök kuşağını
Gördüğüm için,
Allahım, bana verdiğin güzellikler için, sana şükürler olsun…
Verdiğin sevgi içimde hep tomurcuk olarak üreyecek
Hergün açacak çiçeklerim ve ben onları gökyüzüne fırlatacağım
İhtiyacı olanlar alsın koklasın diye…
Benden hiç birşeyi esirgeme, güç ver ve beni sevginden mahrum etme
Beni koru
Beni bağışla
Beni sevgilerden yoksun bırakma…
Tüm dünya
Ve çoçuklar senin sevginin kucağından eksik olmasın…
Amin…

Hoş kalın
Ve sağlıkla….

05.03. 2006/Antalya

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:42 AM

Duam 2

acaba yaşayacak bir şeyim kalmadı mı ömrümde
yoksa sabretmek hüznünü mü tadar hayatlar
biter de kelimeler birden
yazılır gibi olurda güzellikler
erken mi solar sayfalar ve dökülen duygular.
yoksa bir soğan suyu mudur mürekkebimiz
ısık altında mı netleşir kelimelerimiz
gözlerimiz alır da onları
dökülür mü dualarım dudaklarımdan sessiz sessiz
tadı acıda olsa yaz sen
yüreğimizden mi? Kerametin
Allah’ın verdiği güç ve sevgi nimetimiz
Sen en güzel duygularımı yaşatır
En saf ve temiz hallerini bilirsin
Beni bütün çirkinliklerden esirgeyen ve bağışlayan Rabbim
Nurunun ışığından aldığım yollar hakkına
Nefsimin tutsaklığına ilaç ol bana
Bağışla ve koru
Tüm azalarımı sana teslim ettim
Yaşamımın esiri et me beni
Ver bana bütün güzelliklerini
Ver bana aşkla sana dönmeyi
Ve cennetinden bir damla su nasip et bana

Amin


11.10.2006 /SİDE

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düğün

düğün günü serpişen bir konfetiydi
yağmur damlaları
Aspendosta
sevda dokunuşlarında ıslandı müzik
zifaf odasında doğdu ay
o bir hilal
ilk gecenin saflığında bedenler
görkemli bir aşkla birleştiler
binlerce renk uçuştu
bale pabuçlarında
tüm sevgililer kavuştu
gözlerimde uçuştu kelebekler
şimdi sesiz
Beydağları'nda hep sevgililer
al bir gülün vuslatını bekler gönüller
gök bereketini verirken düğünün
özlemleri kirazlı yaylaların
sesssizliğinde
vuslat ne güne diye sorar
erenler...
ermeyenler...


kareograf
Jiri Kylian prag doğumlu 20.yy. en önemli kareografından
Svadebka (düğün)
Aspendos Uluslararası opera ve bale festivali
(12:06.2004-12.07.2004)
Bavyera devlet balesi gösterisi

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Dün gece

Side'nin mozaiklerinde yüzdü ay ışıkları
dün gece
kadınsı içgüdülerimle dolaştım sokakları
her duvarına dokundum mekanların
gözler izledi beni
tanıdım o gözleri sıcaktı
ay ışığı vurmuştu sütunlara
tarihin 4000 yıl öncesine varıyordu yaşanmışlıkları
o palmiyenin altından seyrettim
ay kızıldı
insan doluydu kafeler
ve dükkanlar
yaşamışlıklarını anlatıyor gibiydiler
bir ipek deryasına daldım birden
içinde baharat kokuları
inciler taşlar mercanlar
gümüşler vardı
kahvemi yudumladım seyredeken
dokundum sanatcının ellerine
takılarının hülyalara daldım
yeşil bir sari işlemeli
doladım bedenime
kendimi Hindistanda sandım
payetler taktım bileklerime
küpeler taktım pırıltılı
ayağımda romalı sandaletler
aynaya baktım
2000 sene öncesini andım ay ışığında
kendimi aldım kendime
bir koku verdi bana mis gibi
bir adam
sür bunu
dedi
şimdi Side'nin tarihinden biri geldi
aldı kokum gökleri
göklerdeki yıldızlara kadar saldım
kadın düşlerimde ben
bir düş
yaşadım
biraz gercek oldum
biraz romantik
biraz eklektik
ay büyüdü göğe vardı
saatler birbirini çaldı
batarken denize ay
sabah sesini dinledim Side'nin
Apollonda ay yolunu izledim
gece
düşlerimdeydi sevgilim

03.07.2004

Side 'de mehtaplı bir gece
Apollonik Kafe
yanımda Asude Kalem

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düş Gezgini

kıfayetsiz kalan bir söz düşümü
onca laf onca söz
onca yaşanmışlık
satırlarda
kalemi yazardı
gökkuşağının tüm renklerini
yıldızları çizmenin beyaz kağıtlara
provasını yapardı
ay da çizerdi ******* boyu
karanlıklara
bazen kelimelerin dansettiğini görürdü
hayallerinde
dolaşır dururdu rüyalarında
bütün dünyayı
alışkanlık
gözleri sıcacık bakardı kitaplarına
okumak bir serüvendi dünyasında masalları
o zamanların ardında
şimdiye göç eden görüntüler vardı
hayallerinin rehberliğinde
şiir oldu kalemi dedi biri
şair olmadı ki belli
kesinlikle şiir hiç
o sadece düş gezgini

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düşle..........mek

Size bir düş öneriyoruz.
Bu düş uzun değil ama kalıcı.
Biz sizin için kapattık gözlerimizi ve düşlerimize sizlerle gittik.
Gelir misiniz bizimle?
Zor değil inanın, biraz gayret yeterli.

Bir masal başlangıcına kapandık,evvel zamanların tozlu yollarını arşınladık, seneleri aştık. Dün gibi gelen her şey daha uzaklara kaçıyordu, andıkça biraz daha suretler silikleşiyordu. Bellekten silinen binbir kelime elenip ayaklarımızın ucuna düşerken bazen canlarımız yanıyordu.

Kaç kişiydik biz? Parmaklarımla saymaya başladığımda kangren olurum korkusu düşecek kadar yüreğime, çoktuk! Ne günlerin derinliklerine dalmış, ne dalgalarla boğuşup isyankar olmuş, ne kadar çok yorulmuştuk.

Sonra bir gün geldiğinde ölümün kokusu, ürkmüş ve meyvesi olmayan ağaç misali sadece çiçekler dökmüştük eteklerimize…
Çiçeklerimiz mis gibi kokarlardı çürüyene kadar. Susuz bırakıldığında kuruyan mor yaban zambakları misali rengini kaybetmezdi. Sadece leş kokusunu duyar eriyen saplarının ve af dilerdik kendimizden.
Biz her şeye vâkıf körlerdik. Yüreğimiz kendi kendine konuşur, kimseyi incitmemek adına için için ağlardı. Kimse ne kadar aklımızın başında, ne kadar ince ve ruhu insan olduğumuzu anlayamazdı.

Bazen günler, bazen yıllar geçerdi biz körebe oynarken.
Donmaya başlardık, kalbimizin ateşi sönmeye yüz tutarken bile bir nefesle kendimizi avutur, geçici bir sıcaklık gönderirdik ve sonra ardından gelen ani tükeniş, bitkinlik duygusu ve sarhoşluktan ani ayılış, kaskatı kapkara olmuş donmuş bir yüreği taşırdı.

Biterdik yeniden doğmak üzere. Bir dalımız daha berelenmiş düş ağaçları olurduk. Ve o ormanda bir aradaydık hep, gözlerimiz düşlerimizde kalakalırdık öylesine… Ilık bahar meltemleri esene dek yalnızlığımızı sunardık kendimize, özgür ve fütursuz olmaya bir adım daha yaklaşıp içerdik geçmişlerin şerefine.

İyi ki geldiniz bizimle…
Yalnız değiliz biz. Ellerimiz ayrı klavyelerde dans etse de yüreklerimiz aynı acıların pençesinde, mutlu ve daha dimdik güçlerimiz.

İmgelerden neler anlamaz ki insanlar… Bazen sadece duyarlar ve görürür gibi olurlar. Her hayal başkasıdır aslında ve her başkası çeşnidir hayata bakışlarda… Dokunamazlar, anlayamazlar bazen… Karamboldeyiz biz…

Gözlerinizle kapanmış göz kapaklarımızın izlerini izlediniz kalemlerin sesinde…
Sevgiyle…


30/09/06 LARA

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düşlerim Ayaz

Hava soğuk
dalgalarındayım Akdenizin
yağmur sağnaklarında sararmış deniz
mavisi uçkun bir yeşile kaçmış gözlerdeyiz
Beyaz seramik kuşların altında
Düşlerim ayaz;

Kış martıları üşüyor,kanatları kırgın
Şimdi karların içindeyiz
Savurur soğuk ufuklar dalgalarını
Döverken kıyılarını, Karadeniz...
Yeşilinin hapsolmuşluğuna özlemlerim
Burnumda memleketim
Biraz ardıç, biraz kestane biraz palamut kokusu
Bıldırcın konan *******im kış,
hasretlerin de çocuk dokunmuşluğum
Veba ölmüşlüğünde
Göçmen kuşların ihanetindeyim
Şimdi, mor bir sümbül işareti
Erguvan menekşe yabani
Susamlardan kaçan mor dağların perisi
Şubatın umut kokularında
Toprağa kavuşmuş yağmur donlarında incecik
Gezinmekteyim
Adımlarımın çıtırtısında Karadeniz

Hava soğuk
dalgalarındayım Akdenizin
yağmur sağnaklarında sararmış deniz
mavisi uçkun bir yeşile kaçmış gözlerdeyiz
Beyaz seramik kuşların altında
Düşlerim ayaz;
Yollar sırılsıklam, aşksız mevsiminde, deniz
Hasır bir koltuğun rehavetinde sallanan hurma ağaçları
Ve bir kaç kişi
Öylesine düşünmekteyiz.


Nevin Kalafatoğlu
24.01.2006/Antalya

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düşünmeyi Düşün Beni

ben gözlerinde
yıldız ışıltıları olan kadın...
sen onları aldın...
yerıne yağmurlar bıraktın...
ne hayır... ne evet... bile demedin.... gene
bıraktın beni fırtınalara...
yapayalnız....tek başima....
duygularımdan uzak...
kendi yanlızlığında...
sessiz kaldın....
oylesine kalakaldık gökyüzüne..
mevsimler gecti...
gececek yıllar.... anladım..
gömeceksin icine prangalarını...gene...
sadece beni sev diyeceksin...
seni İstanbul sokakalarında bırakmış...
İzmir rıhtımlarındayken sen
ağıtlar dökmüş karalar bağlamış...
Beydağlarına haykırmış aşkımı
kıskanclıklarımı cakıltaşlarına bırakmıştım...
Apollon tapınağında kan kusmuştum
sunak taşına kurban etmiştim kendimi
ölmüştüm bin kez
bınkez yıldızlarım kaymıştı gözlerimden...
kör olmuştun... görememiştin...
aşka acemiyim ben demiştin
anlamamıştın...
işte o günden sonra sevmemiştim...
hic kimseyi...
sevgimi dağıtmıştım...kucak kucak...
şimdi...benisev...yalnız beni...
demenin...yerimi....
onca acımı...silebilmek şiirlerden..
zor değilmi.... düşün...bari
düşünmeyi düşün beni

6.11.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:46 AM

Eflatun Manolyalar

Hasretliklerimi an an
Kokuşan zamanlardan.
Sakladım dı, saf beyaz
Sararan bir ömrün sevda sokaklarında
Gül satarım ben,
Kucak kucak atarım anılara arkalarından

Yok olsa bile gül demetlerim
Hayallerimi koklarım.
Mordur, dağların gülleri bilirim zordur…
Her an
Her gün
Her gece
Göklerim mor benim.

An be an başka renkler sürülür içime
Dokunurum aşk gibi yorgun
Renkleri az mavi çok mor…
Böyle zamanlar da yaşamımı unutun
Geçmişime her an açar manolyalar
Dokunursam eflatun…


Nevin Kalafatoğlu

25.02.2006

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:47 AM

Ekim'de...

gelirsen eger,

askına susamıs bir gonul bulacaksın
bir demet bembeyaz gul
yasemınler açacak... baharı yasayacak
kokularımi karıstıracağım Akdeniz hazanlarina
kimseler koklamamısken aromasinı havanın
ilk olacaksın...
siir gibi gerçekler...gerceklerde siirler... gerceklesecek
sırları hayatınin... filizleri baharının
dokulen hazan yapraklarıyken... baska diyarlarda
ikinci bahardır hazanlar buralarda
içimizdeki baharlı hazan...
asla sahıp olunamayan...
bu nasıl bir hazandır... anlıyamazsın...
dokunuslar...
tadlarını anlar. anların... ruhunu alir...
eritır bedeninde karısir bulutuna...
inanilamaz bir doğa.... sadece yasanır
sevilen isimsizdir... bilinir...dağlarında...

gelmezsen eğer,

..............kaybedilen anları anliyamazsın....
..............ıslanırsın sadece....
..............Kasım yağmurlarında.......

04.10.2003
Antalya'da sonbahar...

Nevin Kalafatoğlu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:04 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.