www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aysun Akça (https://www.cakal.net/showthread.php?t=139353)

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:10 AM

Varyemez...
Ekin tarlasında çavdar basağıydı hayaller çocuktum,
Tırpana vuruldu,orakla biçildi, destelendi başaklarım,
Kağnıya kondu, harman edildi.
Gece rüzgarın da tınara tutuldu başaklarım,
Ak pak un oldu su değirmenin de başaklarım.
Yola çıktı sofralara ekmek oldu.
Başaklarım,hayallerim,düşüncelerim...
Hepsi birden bana mal olmuş nimet kasamda tuttum onları
Her gün saydım cimri bir varyemez gibi...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Vesileydim...
kuru ekmek dağıttım dün güvercinlere
vesileydim...

vesile olduğumu bile bile vesile edene şirk etmedim...

hangi gaflet uykusuna daldın da dost...şu saf canı göremedin?

alı al moru mor rengarenk yaşamına karamı kattım?
dört nala giden bir küheylana bindin de yarış eyledin..
bakakaldım ardından bir o kadar da şaşkın...
dost bildiğim!
ben hep sana ilk dost selamını verdiğim yerdeydim.

Vesileydim...
Beklemesini bilmedin

edebin hükümlerinin kalktığı an dünya dönmeye başlar sonunu hazırlamak için...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Yağmur..Orman..Ben ve Arapkızı...
körebeler oynanıyor şehrimin arka sokaklarında
gören gördüğünü reddediyor çekiliyor kenara
bana dokunmayan yılan bin yaşasın nidaları
dokundum kaçtım ebeledim bende sizi gözlerimle
elbetteki herkes gibi bende...
yağmurlar ıslatıyordu asfaltını üstünde benzin köpüğü
ciğere çekilecek mazot kokusu azar azar tada tada
kapını kapattığında bitecek başlayacak kendine has yanızlık
camlarına vuracak çarpa çarpa hüzün
şehrim mi beni severdi yağmurmu
ben her ikisinide sevdiğimden buradayım ya
külüstür araba çöplüğü manzaram
cam kenarında dokunup kokusunu avucuma hapsettiğim fesleğen
başım pencere pervazında
gözlerim sözlerim gibi çok uzaklarda
yağmurmu istila edecek maziyi
benmi yağmuru zaptedeceğim
belli değil...

ıslık tadında ıslaklık yağmur dokundukça özelsindir
yağmur ben ve arapkızı camdan bakan...
mazinin çocuk anılarını canlandıran
sihirli kutu bağırıyor ciğerlerimiz yanıyor diye
bilmem kaç asır bilmem kaç senesinde
kim bakacak yağmura bu camdan
yağmur orman ben ve arapkızı
yetişin mazimiz şimdimiz geleceğimiz
kül olup yandı...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Yalan...
Gözlerin al al,
Siman siyah
Anladım yalana gebesin.
Sus konuşma!
Doğmasın usuma bir kez daha melez günah.

Gözlerinin ufku sersefil,
Anladım ayazdasın.
Titreme!
Masam da
Bitirdiğin boş ömür mürekkebim ve kırdığım kalemin.

Gözlerinin son isteği var
Anladım
Bekleme!
Pişmanlığın dar ağacında yüreğin
Ama sen yine de gitmelisin…

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Yalnızlığım Sevmeliyim Seni...
sevmeliyim hemde delicesine
onsuz bir günüm geçmemeli
görmese gözlerim çağlamalı
sabahlara dek uyku tanımasın bedenim

yalnızlığım sevmeliyim seni
özlemeliyim...
susmalı yüreğim yokluğunda
sarsılmalı benliğim
yanmalı odun misali
bir dağın başına çıkmalıyım
ayak izlerim beni takip etmeli
sessizce bırakmalıyım kendimi
o huzurlu boşluğa
korkmamalıyım senden yalnızlığım
binlerce insanın içinde
bir gölge gibi bırakmamalısın beni
yalnızlığım artık sevmeliyim seni delicesine...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Yanarım! ! ! ! ! ! !
Karamanda koyun meler,
Çakal bir oyun eder... iki oyun eder...
Sırmaların içindeyim her daim dost bol
Yalın ayak kalsam bilmem kim ne eder?
Meyletmişmi sanarlar bu can mala tamah
Bunu diyen dil... düşünen akıl
Cana dost olmamış
Dahasını bilmem
Şirin sözlere yalan elbisesi giydirmem
Kırık aynalardan yansımış simaları
Düz gördümde neyleyim...hatayı elde aramam
Can yaktınmı can yanar
Canı yanmayanın canından şüphe ederim
Kırık kanat eylenmiş dostluğa merhem deva olmaz
Ben bende ararım kusuru
Kusursuz bir YARADAN
Kömür alazı bir ısıtır... ikincide har vermez eski tadı
Isınmaz güneşte gelse bu buzdağı
Yanarım yanarım bir kalp,yıl kül oldu
İşte burda ararım dostta kusuru
Yanarım yanarım kusursuz bir YARADAN'ım
Şehri napolyon basmış
Topraktan önce hazine sandığı olmuş beş para etmez beden
Yanarım yanarım bozuk pikapta söylenmiş paslı nağmelere...
Vebal altına girmiş bu ten
Eski dost hakkını helal eyle
Bu tren kalktı zehri sen içine akıttığın vakitte...
Suçlanacaksın dostun vardı hani diyenlere
Mahçup kalacaksın...yanarım dostluğun anlamını anlatamadın HERKESE!
Anlatmak istediklerine cevabı veremedin
Napolyona esir düşmüştün o vakitte! ! !

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Yangınlar Besledim Kalbimde...
yangınlar besledim kalbimde
körükle gelene halılar serdim alevden
yaktım önüme geleni
rüzgarı sırdaş ettim nefesime aldım sağıma
odunu kül,camı kum ettim
tenlere dokundum seveyim diye
kaçtılar izim kaldı yüzlerde

be har be alev ne zalimsin sen sevginde
kıvılcımken sustuklarına saysınlar diye
ettiğin revamı zümrelere

yaktım yakıyorum yakacağım
dozunda uzatmayıp elimi tutmak isteyeni
alevimden gözleri kamaşıp sefaya düşeni
köz görmedikçe karşımda
dönüp ardımı gitmeyeceğim

be har be alev ne zalimsin sen şivende
geldiğini sessizce duyurursun ince ince
lakin gidişin nahoş muhteşem
zerre yaşam bırakmazsın külünde bile…

dört büyük elementten biriysem
toprak izin verir canını yaksamda misafirliğime
hava yardım eder yön tayin etmeme
bir su kaldı oda mertlikle kıyas eder dikilir karşıma
mert gelene canımı vermem demem
teslim olurum nerde çıkarsa karşıma

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:11 AM

Yanına kalan...
Kapanan kapılar pas tutar,
limandan kalkan son gemide dönmez,
alınan nefeste gün olur biter,
hayra yorulmuş her rüya gibi umut kervandaki son deveye yük olur
hangi tacir pazara çıkarır bilinmez,
kar kalır yanına kimsenin satamayacağı iki damla gözyaşı.

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:12 AM

Yaş Tahtaya Basacaksınız Elbet! ...
yaş tahtaya basacaksınız elbet savaş çığlıkları atan boyun bağlı güruhlar!
yuvarlak bile olmayan dünyanın neyini paylaşamadınız?
kaliteli purolarınız için tütün yetiştirecek toprakmı kalmadı?
enseleriniz yediğiniz hakları sindirememekten yağlanmış...

yaş tahtaya basacaksınız elbet bebek katilleri!
el kadar yavrucaktan ne istediniz? koca ayaklarınızın altında ezdiniz...
aslında o kadar zavallısınız ki...
kuyruğunu bacağının arasına kıstıran köpeklerden daha tırsaksınız
buyrun korkmadan yalnız dolaşın sokaklarda!

yaş tahtaya basacaksınız elbet iktidar sevdalıları!
meydanlarda gözlerin içine baka baka yalan söyleyen sefiller
pazarlık masalarında onurunuzu bırakmayın kalkarken canınızı bırakın ki kalbinde yaşatsın sizi milletler...
Nerde Mustafa Kemaller? Nerde Gandhiler? Nerde Lincolnler?

yaş tahtaya basacaksınız dalkavuklar,yağcılar,fırsat simsarları!
fakir fukaraya dağıtılan iki lokmaya göz koydunuz da izdihamlar yaşandı
gerçek aç ise evinden dışarı çıkmayacak kadar onurluydu
sizin gibi açlar doysun diye onlar meydanlardan uzak durdu...
ne yazık olmadı doymuyorsunuz!
on beşinci katını çıkmak için evininizin,beleş nerdeyse orda olmalısınız! ...

yazıklar olsun dilinden Allah(c.c) adını düşürmeyen kan emicilere
yazıklar olsun inancı kötü emellere alet edenlere
yazıklar olsun ırkçının her türlüsüne
yazıklar olsun kolaycılara
yazıklar olsun düşünmeyi unutanlara
yazıklar olsun kalbi nasır tutmuşlara
yazıklar olsun utanmayı unutanlara
yazıklar olsun insanım diye dolaşan sefillere...
yazıklar olsun bana biraz daha yumuşatıp yazamadım diye...
seçim sizin alınmak isteyen alınabilir...
hoşgörü kapıları pişman olana açılır!
o kapı halen açık tıpkı cennet ve cehennem kapıları gibi

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:12 AM

Yaşı On Altı...
Bir kız tanıdım
Güzel gözleri vardı
Enginlerinde bir pırıltı saklı
Ya var ya yok yaşı on altı
Meydan okuyor edası
Hayata bir rakibin var diyor
Varmı bana yan bakan tarzı ukalaca...
Doğru yolda yürüyor sanıyor kendini
Yan çiziyor ayakları
Bir sağa...
Bir sola..
Belli her tarafından
Fazla kaçırmış gençlik şarabını
a! Güzel gözlü kız
Benden sana bir nasihat
Dünya senden çok yaşlı...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:12 AM

Yeniden Öğren! ...
Yeniden yürümeyi öğren …
Kalk ve yeniden yürümeyi öğren!
Gözlerinin bebeğini dik ta uzaklara…
Kalk ve yeniden yürümeyi öğren!
Yeniden doğ ve ilk defa yeniden ağla…
Kalk ve yeniden yürümeyi öğren!
Adım at korkmadan biraz cesaret …
Sen seviliyorsun …
Kalk ve yeniden yürümeyi öğren!
Yeniden doğ ve ilk defa yeniden ağla
Sen meleksin …
Sen yürümelisin..
Sen boyundan büyük sevilmelisin …
Kalk ve yeniden yürümeyi öğren!

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:13 AM

Yoğun Bakım Ünitesi
yoğun bakım ünitesi aşkların mekanı
can çekişiyor ağır yaralı
kan kaybediyor zamane sevdalar
bekleyenler aşkın güya yakını
doldu taştı hasta ruhların şizofren aşklarıyla
şehrin hastahaneleri...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:13 AM

Zaman Değişti Ne Çare...
gül göz etmiş bülbüle
bülbül şaşırmış
dili bağlanmış lal o vakitte
bülbül ki lal
gülki şımarık
salınır esen her yelde
bülbül küstükçe küsmüş
gül ki arsız olmuş gitgide
şimdilerde gül dil döker bülbüle
zaman değişti ne çare...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:13 AM

Zaman...
En değerli dostum imiş zaman,
Kah kum saatinde kah gölgemde saklansa da
Kızsam da söylensem de varlığına,
Hatta çizgiler atsa da alnıma,
Kimi anlar kağnı arabası gibi ağır aksak,
Kimi an ışık hızın da ilerlese de,
Hep doğru ne ise onu hediye etti.

GooD aNd EvıL 01-03-2009 11:13 AM

Zemheri
Zemheriden gelen haber
Bir vuslata siper olmuş
Şaşkın hülyalarda gezen cemal
Irmağa düşen sonsuz hayat olmuş
Şu sol bağırda atar olmuş
Allarda iken damarlarım

Bir gülün dikenine takılıp
Gül renginde kanar olmuş
Ne bülbül nede bülbülün sesi
Yetmezmiş
Can candan öte yaradanı bulmuş
Bu aşkın hasıdır dillerde dönmüş durmuş
Yunus Emre misali…


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:06 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.