![]() |
Ecel
Sığarım sanma! Yanıltır seni,cüssen; Ecelin perdesi kimmiş,göreceksin; Vakit gelmişse eğer,cismini örtsen Seni ihbar edecektir düşen aksin. Doğumun sırrına bir bak,hatıran ne? İliğin aktığı yerden çıkılan kat, Seni insan yaptı,hâmîni bir anne. Hayatın rahmidir,anla,bu kainat! * * * Ahrazi |
Ecele sırtımı dayarım bugün
Ecele sırtımı dayarım bugün, Uzak diyârlardan gel diyenim var. El verse canıma kıyarım bugün, Hele biraz daha kal diyenim var. Hüzünden hüzüne aktığım gibi, Neşenin keyfini yaktığım gibi, Giderdim kendimden bıktığım gibi, Hele biraz daha gül diyenim var. Dertlerin şavkında bir akşam üstü, Yitirdim kendimi kaybettim dostu, Yollara sürülmek fikrimin kastı, Hele biraz daha çel diyenim var. Nazarım üstüne asılı adım, Eyvah ile yazılır garip yâdım, Nasibim ele düşmüş dün miâdım, Hele biraz daha al diyenim var. Ahrazi dil sükut neyler kelâmı, Doldurmuşum terke doğru çilemi, Bir nefes mühleti gördüm âlemi, Hele biraz daha kal diyenim var. Ahrazi |
Ecelin eceli,en son gidecekle birdir.
Cân devşiren meçhûl beden, Ölüm seni bulur elbet, Baş koyunca en son giden, Ecel o gün ölür elbet. Ahrazi |
Ecelin kışa döndüğü anda tek güneş vardır o da Aşk
Kimse bilmez benim mecnûn hâlimi, Ne sarhoşum ne de aklım başımda. Âciz buldum nice namlı âlimi, Kaç ömür var benim şu genç yaşımda. Metih sanma,bir başkadır niyetim, Anlat diyen söze karşı diyetim, Ruh garipse beden kaldıysa yetim, Dile kadar hepsi benim peşimde. Yazmak kolay,mânâya cân mı gerek, Âh’ta yeter derdim budur diyerek, Lâkin durmaz,söze kanmaz bu yürek, Hayât gibi sayfa açar düşümde. Şâir için şiir dünyâdır mâdem, Feryât etme ona kıyma âmâdem, Kelâm belli ama feyiz ama dem, Pir nûrdur âşk soğuk ecel kışında --------------------------- ‘’Söyle kimsin,zikrin fikrin nicedir Sana göre hangi cihân yücedir? ’’ __Kimse bilmez benim mecnûn hâlimi… - - Ahrazi |
Eğer savaşacaksan
Eğer savaşacaksan Dövüşeceksen aslanla dövüş, Aslan kavgadan kaçmaz, Dalaşacaksan bir kurtla dalaş, Saldıracaksa saldırır, çekinmez, Dağlarda kartala meydan oku, Kanatlarını gizleyemez, Akreple bile uğraşabilirsin, Zehri görünmese de, iğnesi görünür, Ama bir yılanla savaşma, Çünkü yılan kuytuda bekler, göremezsin, Zehri ağzındadır, sokmadan bilemezsin. Güreşeceksen bir ayıyla güreş, Onun güreşi hilesizdir, oyun bilmez, Düşman arıyorsan, tilki gibi olsun, Onun silahı zekasıdır, Ama bir çakalla savaşma, Çünkü çakal sessiz gelir, göremezsin, Mertçe savaşmaz, yenemezsin, Bunların hepsi etrafında dolaşır, Tanıdıklarının yüzüne iyi bak, anlarsın, Ve unutma, yılan leylekten, Çakal değnekten korkar, Ya sende bu ikisinden korkuyorsundur, Ya da bu ikisi senden. Ahrazi Ahrazi |
Ehli kabir
Mes’ûd musun,anlat bana,umduğunu buldun mu? Çok sevdiğin şu dünyâda bir gün umuldun mu? *** Ahrazi |
En sâde mevkî
Ölüm en sâde mevkîsidir ömrün. Görenler çok yakın olduğu halde, Düşünmek istemez kendini bir gün, Yatarken böyle bir taşlı mahalde. Ne tatmış,tadacak! Kul denilen ne? Ne ummuş tâlihin geldiği yerden? Kimin hâmîsi olmuşsa bir anne, Temin etmiştir mülkünü kabirden. * * * .... Kâlû belâ'dan sonra Ahrazi |
Esâret
Hür zannediyorlar kendilerini fakat biliyorum kanatlarıyla bağlandı kuşlar semâya dâimâ onlar/esârettenesârete uçuyor Nasıl çekerse yolun kahrını bir yaya Öyle çekmekte kuşlar da kanatlarıyla. Göçmen kuşların hikâyesidir ki,ağlaşan kanatsesleriyle kızıllaşır her sabah/tan Nasıl da benziyor hikayemiz Nasıl da yakın birbirine; gölgesinde gür Yapraklı bir ağacın S�*nân’ın sert taşları gibi kuruyor Dallarla yapraklar/asırlardır Mîmârîsine katılmak için kırlangıçların Her bahar b�*r çok daľ saľ ľ anıyor Bir başka vücûd ekleniyorGölgelere �*şte böyle geç�*yo/r�*kl�*mler Dünyamızdan Kendi cisminden Kaçmak ister gibi nehir membâından çok uzakta alır soluğu özlem çektiği yalnızca bir deniz midir senDelemiş midir havada kaybolan buğu Hür zannediyorlar kendilerini fakat biliyorum oluklarıyla bağlandı ırmaklar toprağa dâimâ onlar/OyağmurdânOyağmûra akıyor suyundan haz alır sanmak için yunusu rûhun çırpındıkça batıp’çıkmalı nefesalmadansevmelisinokyanusu Orda bir ateş var ki,deri/nde Veren odur rengini mercanların ısıtmaz hiçbir ateş soğuk benlikleri Isıttığı kadar mercanlar gibi yanan canların. Nehrin ve denizin hikâyesi bu yağmurla başlar,toprakta büyür,enginde son bulur kayığa sorulur mu altında kimin olduğu balıklar Ne bilsin yaşadığı yer Kimin oluğudur her göçmen kuşu,bıraktığı ülkelerde bir başka Gelen ve giden izliyor Her nehrin akacak bir yolu var önünde Her gelen bu dünyadan kırgın gidiyor Bilinmez doğarken canlıyı hangi hicran ağlatır Kim teselli eder kalbini ölülerin Her esâretin nihâyet birzinciri vardır uçmak istersen Bir gün bu kalelerden Kanatlanmak için göz kapağını kaldır Hür zannediyorlar kendilerini fakat biliyorum akıllarıyla bağlandı insanlarhayallere… * * * Ahrazi |
Ey akıl
Evvelce ne varsa boş; hatırlamak lâzım da, Kaç mâzi yatar benim o kalkmaz enkâzımda. Gel şimdi bugünde kal,yarında bir anlam yok, Seyyâh gibi gezme hiç Şu dünyâ pervâzımda. ..........................................Ey akıl! Mevlâ’yı an. Ahrazi |
Ey can bulası dost(Kimsin deme bana)
Ey can bulası dost hali bilmeden, Dertli deme bana derdim aşkımdır. Gönlümle baş başa bir gün kalmadan, Yurtsuz deme bana yurdum aşkımdır. Nice cihân gezdim çula sığmayan, Nice mekân kurdum dile değmeyen, Ufku ne eylesin yola doğmayan? Yönsüz deme bana ardım aşkımdır. Ahrâzi dil,zaman sözle süreli, Göze âlem çokta fer’de yaralı, Adım hasmım olmuş bende duralı, Kimsin deme bana ferdim aşkımdır. Ahrazi |
Ey Elif,düşmeyeceksin!
Tarihe gömsün diye,çok sevdiği toprağından, Yer bakıyor halkına.Bilmem,kimin eşliğinde? Bak! Neler ikram ediyor nefret dolu kursağından; En sefil imzasını dünya keşmekeşliğinde. Ey Elif,kalbimdeki ilham ve cesaretinle, Aşkımı ister,kanımın rengini...ta ki aksın. Nabzımız ol,ismini imanla atarken dinle; Düşmeyecek,cümle putun aksini yırtacaksın.! * * * Ahrazi |
Ey gözlerim
Gözler aşkın bedelini,bugün de sen öde, Gönül,yorgun düştüm dedi,dilin yükü ağır. Kirpikler yol versin,her damlayı yare ada, Gönül,dolup taştım dedi,dilin yükü ağır. Ahrazi |
Ey Hasret
Ey Hasret, Ey Dertlerin en yaşlısı, Ben sana da gönül verdim, Seni de sevdim Yârim kadar. Şimdi uğraş dur bakalım, Hasret’in hasreti kimi yakar? Ahrazi |
Ey hayât
Avutsan da bahtımı yalancı bir sabahla, Son akşamın alnına yarınları koysan da, Nâfilesin ey Hayât,neyin var ki sunacak? Fânî kılan miâdı yeni baştan aysan da, Cân bu yorgun zamânı yaşamak mı sanacak? *** Ahrazi |
Ey kutlu diyâr
Ağlar mı cihanda bir kuytu köşe, Bu yollar hasretin mahşeri der mi? Darılıp da bensiz doğan güneşe, Hüznümle baş başa akşam eder mi? *** İçlidir hâlimde dolaşan hayâl, Bilinmez,figân mı yoksa keder mi? Kalbime yıkılan bir köhne suâl; Ölümün hatrını yaşam eder mi? *** Tutunursa bahtım gelmez sabâha, Bir ümit,yârına haber gider mi? Alıştık zamanla bitmeyen âha, Mezarım hayâtı nizâm eder mi? *** Ve sondur..cihâna bu son bakışım, Umulan vedâlar hoşçakal der mi? Şu cüssem ki benim tek arkadaşım, Tenezzül miktârı selâm eder mi? *** Geliyorum işte ey kutlu diyâr, Sevginin fıtratı böyle sever mi? Kıyarsa bu câna bir fâni kıyar, İlâhî aşkı haram eder mi? *** Ahrazi |
Ey Ömür
Bahtıyla bir sürgünün gezmektesin ey ömür, Artık senindir hayat her dem yükündür beden, İster virân eyle git,ister cihandan da sür, Kaldırma yerden sakın,aşkımla bir gömmeden… * * * Ahrazi |
Ey saat
Vaktinle tanış artık ey saat! Kavgan çoğalan bir düşmanladır; Hiç korkma! nihâyet insandır,fakat, Mâzîdeki nemrut bir kanladır. İster ki,bu devrin son mührünü, Mel’unca vururken heyhât,sana! İslâm gibi en mâsum ülkünü, Hunhâr diye sunmaktır insana. Lâkin,bu nesil târihten midir, Bizden mi,karanlık bir belde mi? Evlâdına bak ey mağrur şehir, Ey kutlu diyar! susmak elde mi? Hor görse de…Sen bir îmanlasın, Binlerce şehit,hattâ gâziler! Dünyâya mezar eşmektir yasın, Kandır o an,örtmüştür fecri yer… * * * Ahrazi |
Ezân olur,cihânı bekler sâhibi
Kurul bu rûha şöyle firkat gibi Uyansın aklımın cehâlet yanı. Seninle bir rüyâ değil ilk defâ, Görün demek,bu nûru tek insanı. Hayatsın ey Rahîm,Senindir yine, Bu yer,semâ,ne varsa birdir yine… Bakınca,tâ uzakta; gâipteyim Ki,eşyâdan ziyâde varlık kadar. Mühürlemiş,bu sırrın esrârı kim, Kimin bu sayfa,bir anahtar mı var? Ararken ey Ganî,namazdır yine, Kapında beş vakitmiş,azdır yine… Şu an,nasılda secdeler etmesin, Nasıl uzanmasın bu ellerle bir, Ahâlisiyle kaç rekat üstündesin, Kaç âdemî duâdasın ey kabir! Ve lâkin,onca rûha bir bak yine, O dem görürsün,akseder Hak yine… Nihâyet aşkla,artarak,her kata Yakınlaşır bu sedâ,semâlar gibi; Bin âlemin azâmeti,nûruyla tâ Ezân olur,cihânı bekler sâhibi… * * * Ahrazi |
Ezandan çok kızan var
Kulun derdi işâretse bu dünyâda ezan var, Namaz kimde şiâr etse ezandan çok kızan var. *** şiâr edinmekar.) Benimsemek, ilke olarak kabul etmek: Ahrazi |
Fâni yolculuk
Doğmak emânet etmektir cânı cenâzeye Ölmek geri almaktır cenâzeden o cânı Ey ömür! Gâipten geldin ki,”anlayın” diye Baş başa koyarsın cenâzeyle kabristanı! * * * Ahrazi |
Fukarâ
Yalandır,yalancıdır o vakur efendiler Ki,sözleri mayhoş,dilleri pek bir acıdır. Hâyır! ihtişam değil,dalâlet içindeler; Benlik,Hak'kı unutanların ihtiyâcıdır. * * * Ahrazi |
Gafil nefsim
Gafil nefsim Ölümden korksaydım dünyaya gelmezdim, Beni bunla tehdit etme gafil gönlüm, Kendimi sevseydim yarimi sevmezdim, Beni canla tehdit etme gafil nefsim Zulümden ürkseydim zalime vurmazdım, Haksızlık edene derdini sormazdım, Mezardan kaçsaydım toprağa girmezdim, Beni benle tehdit etme gafil nefsim Altına gönül versem taşta yatmazdım, Sofrada gözüm olsa zehri tatmazdım, Yarını bilseydim bugünü satmazdım, Beni dünle tehdit etme gafil nefsim Beni bana boşa şikayet edersin, Senin behrin yok bende, elbet bitersin, Uzun sürmez çırpınışın, tez gidersin Beni senle tehdit etme gafil nefsim. Ahrazi Ahrazi |
Gaybî mekandasın
Sana bir yön verdik hiç dönmesin diye, Sana bahşettik o ân hem neler,neler; Halkımızdan başka bir yerdesin diye, Sakın isyân etmesin o melûn bahâneler; Yine yanlışsın ki,bir hayli gamdasın, Sen,bu candayken de gaybî mekandasın. * * * Ahrazi |
Geç hadi
Bir boşluğa,bir kısa ip serilmiş, Ömür mühleti süren var,geç hadi. Her cana bir defalık hak verilmiş, Gidecek başka neren var? geç hadi. Gözünü aç ki,yönünü göresin, Dilini sustur ki,karar veresin, Şaşıp kalan ayak,kime yarasın? Her güne ayrı kiran var,geç hadi. Sırat aradın da aklındaki ne? Mizanı hiç sorma,elindeki ne? Mahşeri bekledin,halindeki ne? Seni çağıran sıran var,geç hadi. Amel gönlünde,bak seni dinliyor, Nefsin hançerlemiş,bağrın inliyor, Hekim’in ‘’gel’’sözü canda çınlıyor, Kan kaybettiren yaran var,geç hadi. Ahrazi,ip kısaldı,doğum vakti, Kelamın sonu gelmez,düğüm vakti, Yokuşlu yolu geçtin,eğim vakti, Anlat diyene Kur’an var,geç hadi. Ahrazi |
Gel diyor bir ses
Açılmış kapılar,her uzak yakın, Gel diyor bir ses gittiğin kadar gel. Gözlerden öteyiz bakınma sakın, Gel diyor hadi yittiğin kadar gel. *** Fikrimde metanet,niyetim fakir, Bedenim kıyamet,kıymetim hakir, Bir taraftan Adem bir yandan Bekir, Gel diyor hadi yattığın kadar gel. *** Arşın orta yeri otağlar alem, Altımdaki mizan üstümde çilem, Kimsin dedim söyle kurbanın olam, Gel diyor hadi ettiğin kadar gel. *** Yanmışım kendimde,harlanır gönlüm, Unuttum ben beni,darlanır gönlüm, Bir hal edin dedim zorlanır gönlüm, Gel diyor hadi bittiğin kadar gel. *** Yürü can ahrazim,Hak illerine Yükle neyin varsa sun ellerine, Bir damla su gibi var yollarına Gel diyor hadi tattığın kadar gel. *** Ahrazi |
Gene dünya aynı bildiğim dünya
Bir gözüm kapattım birini açtım, Gene dünya aynı,bildiğim dünya. Bir kuş kanadına tutunup uçtum, Gene dünya aynı,kaldığım dünya. Ne şekil bakarsan öyle görünür, Eğer yılansan seninle sürünür, Gönlü pakın sevdasında arınır, Gene dünya aynı,güldüğüm dünya. Hem şu gündüze dost hemde geceye, Gah alçağa mesken gahı yüceye, Kim kimden kötü,kim kime acıya? Gene dünya aynı,sildiğim dünya. Ahrazim kapatsan şu iki gözü, Acep nice olur dünyanın yüzü? Kime yol gösterir gölgenin izi? Gene dünya aynı,bildiğim dünya. Ahrazi |
Gizlenen akrostiş
Çarmıh mıydı yoksa,neydi bu suâl Dünyâmı yakıp da gittiğin yer mi Lütfedip verdiğin bir köhne hayâl Dermâna yazılıp burdayım der mi Şu kalbi yapsan da yıktığın mecâl Sâyenden el veren makber eder mi * * * Emânet bir günde son sabâh gibi Fânidir umutlar yeniden gelmez Ne zaman kalbimle dilesem seni Fikrimin eyvâhı yurdunu bilmez Umulan yakınlık bulmuşsa kini Son elvedâ vakti mahçûp edilmez * * * Ahrazi |
Gizlilerin en gizlisi,Mevlâ’ya güneş gibi görünür
Elbet bilir,Mevlâ senin her gizlini saklını, İfşâ eder,görmez misin? Yâ Râb diyen aklını. *** Ahrazi |
Gönlü viran olan kişi
Gönlü viran olan kişi, Aşktan korkup kaçar elbet. Ruhu ondan çalan kişi, Bir gün ruhsuz göçer elbet. Dile bir ah düşsün hele, Ecel gibi çıkar yola, Pişman oldum dese bile, Aynı zehri içer elbet. Gönül kırmak kolay amma, Sende hakkı kalmaz sanma, Hiç bakmadan genç yaşına, Mezar kapı açar elbet. Kim aldattı,kim aldandı? Terk edenler nasıl döndü? Can çektiren can dilendi, Nifak eken biçer elbet. Ahrazim bu söz dile mi? Yoksa zulmeden kula mı? Gayri doldursam çilemi, Benden de can uçar elbet. Ahrazi |
Gönlüme anlat
Gönlüme anlat Gönlünü hoş tut diyorsun, Gel de bunu ona anlat. Madem yarın gidiyorsun, Gel de sonu ona anlat. Ben miyim, can mı sorduğun? Acep kimdir ki kırdığın? İki cihan söz verdiğin, Aşkın hani? ona anlat. Yalnız sana talip olan, Sensiz ölen, senle gülen, Şimdi göz yaşını silen, Suçsuz beni, ona anlat. Ahraziyim yüzüm tutmaz, Bin söz bir gönüle yetmez, Ben biterim aşkım bitmez, Gel de seni ona anlat. Ahrazi Ahrazi |
Gönlüne sormadan yaz
Şairsin,şiirin bahtı senin elinde, Yaz,yaz boyuna yaz,durmadan yaz, Sanki mısraların kaderi dilinde, Yaz,sebebli sebepsiz gönlüne sormadan yaz. Ahrazi |
Gönül kırmaktan utan
Aslın ne ki? topraktan,Hüdâ’dır cân avutan, Ondan yana mahcûb ol,gönül kırmaktan utan… * * * Ahrazi |
Gönülden Yâre
Bir gün haber gelmezse,benim mecnûn hâlimden, Bil ki hâlâ mecnûnum henüz geçtim ölümden. *** Ahrazi |
Gözden yakın
Bir saray var bâkîliğin nûrundan, Gözün görmez amma gözden yakındır. Hak yolu bu gönlündeki nârından, Aklın dermez amma izden yakındır. Cihân desen cihân tenin yarısı, Zaman âciz günün miâd sorusu, Hem nefesin hem de rûhun berisi, Dilin varmaz amma sözden yakındır. Can ahrâzi duâ gönül îzanı, Niyetince kurda yürü mîzanı, Hak’tan ayrı sanma mecnûn gezeni, O’nu görmez amma bizden yakındır. Ahrazi |
Gözüm dolar
Gözüm dolar Bir gün batar, ayrılığın akşamından, Gözüm dalar, hatırlatır seni bana, Kokun girer perdelerin arasından, Gözüm dolar, hatırlatır seni bana, Karanlıktan hüzünlü bir ışık gelir, Vurur sinemden içeri, canım alır, Gök yüzünde hasretinle bir ay kalır, Gözüm dolar, hatırlatır seni bana. Ahrazi |
Gücün yeterse
Kelimeleri mahşere dizdim, Sayfa diye sırata yazdım, Var git şimdi,gücün yeterse... Ahrazi |
Günâhı çok sevenlere
Eğer hayâline kandıysan günahkâr nefsin Bil ki,binâsını hoş belleyen bir kenefsin. * * * Ahrazi |
Günâhım çok
Seyre daldım ayıbımı,derdimi, Günahım çok,beni bana sormayın. Tahlil ettim hâne hâne yurdumu, Günahım çok,beni bana vermeyin. Fikrim başka,niyeti ne sezilmez, Dilim döner gizli kelâm yazılmaz, Beden şehri tuzak dolu gezilmez, Günahım çok,beni bana dermeyin. Nice hasım meydân bulmuş içimde, Hepsi benden hepsi aynı biçimde, İsmim kadar ben kokuyor suçumda, Günahım çok,beni bana sürmeyin. Cismim kayıp fikrim savaş peşinde, Simâm şeklin,şeklim hayat düşünde, Akıl şaşkın isyân yolun başında, Günahım çok,beni bana yormayın. Cân Ahrâzi gönül nerde,nic’oldu, Yâr dedirten âşık derde nic’oldu, Acep ecel hangi sırda nic’oldu? , Günahım çok,beni bana sarmayın Ahrazi |
Gündüzün yüzüne düşler değmeli(Sevdâ uykusu)
Ne vakit hasretin dilime düşse, İsmine kestiğim mısralar kanar. Bir sevdâ uykusu bu ayılamam, Gözlerim hayâlin boyunca ağlar. Mâziden taşınan yıllar misali, Rûhumu götürür yokluğun eli, Bir sevdâ uykusu bu ayılamam, Kendime uzağım Yârim diyeli. Avcumda yarınlar sana saklanır, Yaşarım belleme can yasaklanır, Bir sevdâ uykusu bu ayılamam, Gözümdeki yaşta umut aklanır. Öyle ya sevgili,vuslat doğmalı, Yağmurlar gamlanıp içli yağmalı, Bir sevdâ uykusu bu ayılamam, Gündüzün yüzüne düşler değmeli. Ahrazi |
Güneşin gölgesi
Şu cihânın izi yok ki süresin, En uzak serhati gözün denginde, Benim nazarımdan bak ki göresin, Güneşin gölgesi gündüz renginde. * * * Ahrazi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:56 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.