![]() |
Sevilmeye takatim yok naçar beşerdenim
İlk elden sunulan ikrama kul olayım Hey can dosta neden sadık kalmadın Ayrılığına bu yürek nasıl sessiz kalır Umut dağların arkasında saklı değil Gün batımında yalnız kaldığını sandın Nurun çığ gibi düşer üstüme Zaman ömür alır beşerin kulağı tıkalı Sadakat rahmet yüklü bulutlarda asılı Her zerresinde alem zikrine sevdalı Bir benim ademin neslinden yaralı Tövbe rabbim yok senden başka anlayanım Seversin sevmezsin kulunu rızıksız bırakmazsın Yüzümüze bütün kapılar kapanır yalnız kalırım Rabbim ardına kadar aralanmış davet kapıların Gerçek dostu buldum gerisinden ne anlarım Satmışım anasını üç kuruşluk dünyanın Medinenin Muhammedine sevdalıyım Şefatçim mahcubum günahkar bir ümmetim Seninle Mevlayı sevmeyi öğrendim Rehberim efendim yoluna amadeyim Dünya isteyenin olsun bana zikrin Yardım et gereğince kulluk edeyim Dost kapısında kıtmir bile değilim Affet Rabbim, affet rabbim,affet |
Hükmü bitmiş,dinlerine sadık
Medeniyetler kurmuşlar,ruhları yıkık Ebu Cehillerin torunları zulmediyor Oğul sen kitabına sahip çık Modern silahlar,denizde havadan Cesareti yok bunların aklı kıt Vuruyorlar mazluma açık açık Oğul sen Nebine sahip çık Kan emici vampir bunlar Leş soyucu dalkavuklar Sahib çık Rabbim duyar Oğul kaleminle sahip çık Medine nedeniyetler baş şehri Köleler o beldede efendi idi Mekke fethinde hiç kan dökmedi Oğul sen mazluma sahip çık |
Ah birde yürekli olsan
Sırlı dünyamda büyü Karadenizin nadide gülü Vefakar olduğun kadar hoş görülü Yüzleşmek zor borçluysan Dostlukta gururda bulunur Konuşmaya yollar bulunur Kalbin derya,duygular sahile vurur Tasavvur edilemeyene aşk yok Yalnızlığında bir dostun olsun Uzaktan yakınlığı her şeyi unuttursun Korkuların yersiz hayat dolu Ne söylesen anlamam seni Hayat gülerek yakalasın seni Mutluluk dediğin ne ki yeni Dostluğum günü birlik değil ebedi |
ve bir gün sevdan tutsak olur rüyalara
Kork yol bulduklarından rüyalarına Ah yaşanası aşklar gizlenen maskara Ah tadını unuttuğum acılı sevda Mutluluğa daha kaç var Beşinci mevsimlere altıncı hislere elveda |
Çamurdan yüreklerdi,hissettiremediklerimiz
Ummana gülümsenelerinizde gizli bildikleriniz Kaç çocuğun resmini hissederek,bakmadan çekmişiz Latif vuruşlarla kalbimiz hala dostca atacak Zaten başından beridir kaybetmişiz,heyhat ne mutlu Gizemlere batırdığımız şehir hala eskisi gibi Melankolisinde kalmışız aşkın,gün yeli savurur Dur neolur,daha baştan kaybetmeyelim Umudu uçurtmalara saldık biz,ipi sizin |
Kocaman dalgalar sahile yaklaşmakta
Beklenmeyen korkular endişeler var Kopma umutlarım sürüklensin korkular Körpe düşlere daldım aldırmadan fırtınaya Aman Allahım nasıl kaçarım bu koca hengameden Milyonlarca kelebek kanat çırpar,dev dalgalara inat Ayılmışım yaşanılanlara bakarak yaşanacak ömürler var |
Karanfilli şarkılarda yalnızlık benimkisi
Çabucak geçti hayat genç yaşlandık Ayrılığa gölge düşürdü hep akşamlar Kardelenleri severim ya zirvelere inat Karı delerek çıkmak soğuğa inat Umuda o teperlerde fidandı yaprak açsa Yürekden akan nağmeler kadar berrak kırk yaşına basmak belki duygulandıran Her şeyden koparak asrı saadeti yaşamak Belki resul yalnızlığı benim ki inzivaya dalsak Onun gibi medeniyetin askeri olmak Dönüm çağı baharın yaz la kışa merhaba Uslanmazsa yüreğin dinermi kanayan yara Yaşadıkalrımız vardı bırak kalsın orada Beyaz bir sayfada dilekçem var Mevlaya Beni nefsimle başbaşa bırak ma |
Yürüyorum
Karlı bir gün Dizlerime kadar Lapa lapa yağar Kardan adam Olmak Akşamları Hüzün Üşüdüğünü,hissetme Yanmış soba Bir kaç dilim Kızartacağım ekmek Isınınca aklıma gelecek Gelmesin,bu sevda |
Mümkün mü unutmak,seni sevdiğim
Ömürler tükeniyor,sensiz geceleyin Perde perde aralanan ufuklar Yalın ayak,aç karın çocuklar Ağlar iken gülmenin, Ayrılırken de, hissetmenin tehammülü Gülücüklerinden ayrı sararmış benzim Ilık rüzgar,buğday tarlaları Cırcır böceği inleyen kağnılar Hissetmeli zannetme,sensizliği Hep senin kokun,ayrı ayrı herbiri Yasemen çiçeği,karanfil Çiğdem inan seninle açtı şimdi Buram buram türkü kokuyor Anadolu kokuyor,geçtiğin her yer şimdi Bu kadar da saçma deme,sensizliğimi Haram yemedik ya,ateşlesinler dilimi Issızda karanlığın korkusu, Yıldızlara takılan hayallerim Aşığım uzaktasın,öyle kalacak zannım Sensiz hep yine zindan ******* Şaşkın,belkide bu bizim deli oğlan Yaşar diyecekler Sensizliği sabırla bekleyecek O gün seninle gelecek |
Mazlumun çığlığında çığ düştü içimize
Kaç kıtadadır at koşturduğumuz ülke Gül tohumlarına adanmış,gebe Kursagımızda düğümlenen kelime Anlayamadığımız ecdat nerede? Yavrusunu kovan,bal arısı sende Dağ yamaçlarında kardelenlerin hası Çölde serap,anlaşılmazlığın mayası Kurtlar sofrası,kuzular yaylası Semahını türkü sandığımız aynı Zeybeğine ümit bağladığımız efe Boğuştuğum kopukluklar Onları okuyorlar |
Ömürler tükeniyor
Denizin sahilleri doldurup,kaçması gibi Yoksa,mehtabın karanlığa,karışması gibi Kışın mahsur kalmış sinekler,umut yok gibi Kar altında yeşeren filiz kışa inat ok gibi Düşündürmeyecek Ölüm kalım,mahşer sanki yok gibi Bekliyoruz çaresiz ona kavuşmayı Adem gibi |
Yine şakaladın
Hiç ummadığım anda Kalbim de hasta Bu korkudan sonra Nasıl bakar sana Yaşlandın diyeceksin Aşk ölmedi ya Hala ürkek yüreğimiz Korkular kelebekler kadar Kısa ömürlü dünyada Dostlukları menfaat sarmış Guruba karşı son fasıl Yürekler dağlanır görmedikleriniz aç kalır Ürperir yüreğim Ne garip duygulara bindim Yabancısı olduk memleketin Kimbilir kabına sığmayan Kalbimin sesini Ürperir zindana çalan *******den Hani benim gençliğim |
Aşk rüzgarını neva da sananlar
Saba rüzgarı zikirde yalnız kalır Bilirim derdime derman sensin Odunda alemler erir kulum dersin Sensizlik yükünü al aşkın taşısın Çaresiz günahımı rahmet yıkasın Bilirsin sen alem keyfi şeref sanır Nurun alemi görür de kulum dersin |
Kumrular dilinizde ağladı
Açmadı,hergün su verdiğim çiçek Leyla dağlar arkasında kalır Salkım salkım bulutlara selam salın o alır,arkadaşlarıdır bulutların Tatlı kanat çırpışlarında kumruların Aşkı teneffüs alır,dilleri suskun ağızları ağzın Ansızın çıkıp geliverse Kumrulara benzese bahtım Ah kahpe yalnızlık,ah adını koyamadıklarım Nerde hata yaptık,aşk yalandı Gerçek yalnızlık Belki rüyalar alır,yalnızlığı |
Diyarlar var, sen başka
Bilmezler şehri emindir Kütahya Evliya Çelebinin şehri Dönenlerde gizemi Saray işlemeli çini Ahmet yakuba Çizdirmeli resmi Ezan sesleriyle ulu caami Yandıkça bol bol Türkmen su içmeli Çinilide yatsı namazı Yoncalıda hamam sefası Muratdağı,Ilıcası Saman pazarı Sedirler içi,sıcacık çay Hisaraltı Gözlemesi,yareni Şipit yanında Unutma Kütahya maden yatağı Alimler duraği Tahinli pidemiz Türküleriyle Ahmet Hisarlı Germiyan konağı Çeyizimiz,efemiz Hayme Anası Ekmekçi baba Medreseleride varya Hisarda tasavvur Hıdırlıkta aşka,duaya Yaban,ıyla Karaosmanoğlunun Porsuk, Temiz hava,çamlıca Burası Kütahya Medeniyettler eşiği Çavdarhisar Bor zengini Emetimiz var Ateşinde çiçekler açar Abide,Dumlupınar Kütahyaya davet var |
Acıları merhem diye
Sürmüşler,yaramıza Yaprak dökmüş se, çiçek Sonbahara bürünmüşse,alem Yaranımız da Ufuklarında,uçurumlar Benlik ülkesinin,mahkumuyuz Laf aramızda |
Çizik var
Kaşıntı, bir yerde Çıban yada kara siğil Adımız çıktı Bay siğilli ele Korktular anlamadılar Bulaşır diye Ne çizikti,ne siğil Hep yakıştırdılar Takıştırdılar Kara takke Boş bunlar boş Hepsi latife |
Yalnızlığına ağladığım bakire çılgınlık
Darağacında aşkı asılı kaldı Umutsuzluk denizinde kaptandı Maceralar okyonuslarda, yarım kaldı Gözyaşlarımız anlamsız,sözler kifayesiz kaldı öyle bir aşka gebe,periler rüyasız kaldı Dil sustu, gönül bağımız viran kaldı |
Sen mavi
Gözlerin Deniz feneri aşk pusulasız kaldı Gök yüzü mavi Mavi sevdiğimi bildin Gözlerin mavi Mavi gözlerinde Ülkem |
Samanlıkta gizli kaldı
Sevdiğimle onun adı Bu işin ne tadı kaldı Ne de tuzu kaldı Ayrılık bahaneymiş, Seven gönüle Sevdası gitti,adı kaldı Gönül denizim di Deniz gitti göl kaldı |
Dağları bizim,çamurlu yollar bizim
Yer bizim Yumak yumak töreleri,tarih bizim Şan bizim Yanık türküleri,atabarı,düğün bizim Saz bizim Türkü söyler ağıt yakar,köy bizim Memleketim Dil bizim Er meydanı,kırk pınar,güreş bizim At bizim Denizleri çayları,ırmakları bizim Su bizim Ovaları,buğday tarlaları bizim Ekmek bizim |
Masum bebeklerin gözlerinde dünya
Karşılısız sevgilere çıkan yollar Minicik parmaklarıyla kavrayışlarıda Hayata derinden bağlı hiç tanımadığımız Sanki önceden bu dünyalı, minik dünyamız Yuvamızın tek kanadı ve yarınlarımız |
Gecenin derinliğinde şiir yazmak
Fakir değil beş parasız yar Duman tütmeyen yerde nar Sevdasız yürekte yar olmazmış Yalnız başı boş,bu gönül ahüzar imiş Yatağım belki yalnızlığıma dost olduğum şikayatsiz sıcak Kirasını ödeyemediğim ev Kilim,üç beş döşek,tahta sandalye,masa Tabaklar yıkanmamış,tencere kara Atalarımız derlerdi,adam olunmazmış çıplak şeytan girmeden koyuna Etrafımda evler,güleç yüzler evli çiftler,mutluluk Anladım,hadi bakalım Hayırlısı Yuva kurmaya |
Güvendiğim için,mutkuyum
Beynindeki kuruntular Aktı gitti,göründü yolun sonu Vakti geldi,mutluluğun Herkes unuttu seni Bir ben gözlerim yolu Geleceksin Evleneceksin benimle Umutluyum |
Hayalimi düşe serdim
Gurbetin bana nafile Yazan kalemi sevdim Dil sussun söz nafile Bulutlar başında dönse Sicim gibi yağmur nafile Rüzgar saçlarını ele verse Uzak varsın olsun yar nafile Gönül kuyusuna indin Yusufu sevdin sen nafile Denize maya verdik biz Ummanlar çöle dönse nafile Sevdim be gülüm suskun İstanbul benim olsa nafile Gönül adada asılı durur Bir bardak çay nafile |
Hükmü bitmiş,dinlerine sadık
Medeniyetler kurmuşlar,ruhları yıkık Ebu Cehillerin torunları zulmediyor Oğul sen kitabına sahip çık Modern silahlar,denizde havadan Cesareti yok bunların aklı kıt Vuruyorlar mazluma açık açık Oğul sen Nebine sahip çık Kan emici vampir bunlar Leş soyucu dalkavuklar Sahib çık Rabbim duyar Oğul kaleminle mücadeleye çık Medine nedeniyetler baş şehri Köleler o beldede efendi idi Mekke fethinde hiç kan dökmedi Oğul sen mazluma sahip çık 16/02/2006 |
O kadar soğuk ki *******
Vakitsiz uyandım da ne oldu Evlenen çiftler,iki kumru Seni sevdim de ne oldu Bekledim..sahilde ne gemi göründü Koca denizde ne bir yelken derken Martılar çığlık çığlığa boğdu da ne oldu Dalgalar sahile vurdu da,ne oldu Unuttun da,ne oldu güzelim Aç açıkta kim kalmış yuvasız Sen yükseklerin dilencisiydin Dilendin dilendin de ne oldu Suçlu, benim her zaman Kalbim yıllar yılı sende Bu gönül sarayının tahtında Yaşadın yaşadın da ne oldu Vakitler geçmiş,hala yazarım Yıllarca unuttun da ne oldu Sonu geldi,bütün ayrılıkların Seni buldum,buldun da ne oldu |
Tutunabildiklerimiz kadar yalancı dostlar
Rakkaslar kadar kıvrak başı bozuklar Şiirselleştirdiklerimizden ne kadar ırak Umutlara ferman verenlere bak viran Devşiremediğimiz kaç fidan var kurtlardan ırak Hep yaşa varollarda kaldık yıllara inat Bekleyişler umutlu sanma uyandı ahmak Danslar sizin için ölüm marşları kimin Andıklarımızdan uzak dünyalar kurarak Beyaz mendiller sallayarak ölsün çocuklar İnsanı anlamak zorlandığımız kadar var Ne yapsak bir can daha kazansak Bağlasak sımsıkı hayata dışımızda bırakmadan Hakkıdır yaşamak,Hakkı nın adını anarak yaşamak Karanlığa el sallamak kolay sa sende yap İnsana veda zamanı, O yarınlardan çoook var |
Rüyalarıma girmez
oldun Yol gözlerim,gelmez oldun Gönül kapısına vurmaz oldun Kalbine giden bir yol buldum Anahtarını getir artık |
Beyaz zambaklara takıldı,sevgi
Yedi gökkuşağı rengi Semazenler,vurulan kudümler İlahi musıki Binbir renk güller Zikirde bülbüller Duaya bürünmüş tan yeri Yuvaya dönen umutlar, İşlenen günahlar Rahmet damlaları, açılan ufukar Seccadem,kabe'm Beyaz zanbaklar Sanadır, şükrüm sanadır tövbem Yalnız sana niyaz |
yasaklanmış aşklar
engin dalgalar buruk sancıllar Aşka kaçamaklar hissedip yüklenemediğim o an o masum korkular hesapsız kitapsız sorgular rolleri karışık figüranlar sarpa saran boşluklar hissedip geriye getiremediğimiz o an |
Hiç gelmeyeceksin sanırdım,
Ağladım,geliverdin Geçermiş yıllar,bitirdim Ağladın,geliverdin Tutamadım, o ellerinden Hoşgeldin,diyemedim Gözlerim,gözlerinle meçhule Hoşgeldin,diyemedim Bir haftacık kaldı,gidişine Şaka yaptın,gülüverdin Bu aşk yağmuru sırılsıklam Şaka sandın,gülüverdin |
Ummanda aşkın göz yaşı
Bulutlarla selam yolladım, aşka Selamımı aldı,çiğdemler açtı Sensizliğin dağ yamaçlarında Irmaklarda sesin vardı Gören göz ama kaldı Gönül sarayı zengin Ne aşıklar hayran kalır Lalezar içinde yar vardı |
Titrek ama keskin
Hangi yürekte geceledin Akşamında gizemim sıırı Tılsımlar sarmış seni Gurbet diye verdiğim Dünden beri görünmelerin Yavrum ben seni hep uzaklardan sevdim Nasıl sevdiğimi söyleyemedim Renk katmadı güneş dünyama Aydınlıkta zifiri kara umutlar Tembel ve haydutlar Ya seni bizden çalsalar Kurtlar sofrası kurarlar Olmasın yarınlar İstemedim senin gönlünü Okşamasın hayal dünyalar Battıkça düze çıktık sananlar Hep sakındım Yenidünyanın edepsiz naraları var Uyan yavrum gün ağarmadan Akşama ramak var Uykususuz ikimiz ayakta Kahpe dünya Aç çocuklara mezar olacah dünya |
Ve yine bir gün
Ansızın rahatsız etsem Beklemediğin anda Kulağına esiverse Kalbimden nağmeler İnse yüreğine dilimin anlatamadıkları Yalnız iki kalbin anlayabildiği alfabe Öğretilse aşkı bilmeyenlere İki dudak arası çözümleride eklesek Belki çözülür içimizdeki bilmece Kucak dolusu güller gelse eline Yüreğinden diline dökülür mü İşitmek istediğim kelime Sırrı saklamasın yürekler Acı çekmekle aşklar nasıl biter Gül ektim gül biter geçtiğin yerde Hastaya deva şerbet içinde zehir de Yetsin artık zirvede kalsın aşk Bitsin artık ekşimeden ağzımızda ki tat Vurdum duymazlığa inat aşkını satın alırım Kalbe parayla nasıl kurulur saltanat Sevdiğime pişman olmadım Aşk odunda yanayım sensiz olnadı aşk Bırak şakayı olmadı yar,olmadı yar |
Zavallı
maymun,adamlar Evir çevir, hırsızlar Tamtam üstüne, Tamtamlar Hesab günü Ne fayda Gelecek,bilesiniz Ne şatafatlar, Çılgın danslar, Batı tükrüğü yalanmaz Bunlar dost şarkılara kandılar Yuhlarcasına,sahte Alkışlar çılgın danslar Nefsi için,kaynaşan Gözler kaşlar Hesab günü Ne fayda Gelecek,bilesiniz |
Doğmasın güneş dolu dizgin
Bu yürekte yıllardır saklı sevdiğin Hep beraber düşledik *******i Hayaller seviştirdi bizleri Güneş hiç görmedi bizi Varsın ******* seninle olsun İki gönül bir olsun Aşk gönül döşeğine kurulsun Yıldızla şahidimiz olsun Dolunayda sabahlasın gözler İki dünyalık olsun sevgili Olmaz mı |
Yıllarca hep masal kahranmanlarına kanmışız
Kahramanlıklar, gölge oyunları kadarmışız Kaf dağında maya çalınmış umutlarımızmış İnci gibi sözler özlenen dostluklar bıraktıklarımız Gülen yüzler bakınca anlayan gözler aradıklarımız Bir selamın neler anlatırdı,olsun bakalım bahardır Açlığa hep kör yanımız kalır,anlayamadık en yakınları İnandıklarımız adına her neyse hiç aksatmadan yaptıklarımız Tereddütsüz gösterişten uzak değil mi anlatıp yaşamadığınız Kalabalıklar olur gösteriş çamurdan yığınlarınız kadardı Boş ver me tarih yazmaz aç kalanlarımızı vahlar kalır Kapımızı dostumuz bari çalsaydı.olsun hazandır Elem ve sıkıntılar açlıktan ölenlerin yeri ilkbahar Takatimizce çalışıp helalinden kazanalım taamları Duymayan kalplerin de şüphesiz O Allah tanır yalanları Kalbimiz sevdiklerimize kırılır sayılı günler yıl kalır Kaç baharımız kalır nasıl helaleşiriz olsun ahir zamandır |
Göreceli düşlerderde sevişmelerimiz
Hissetiği kadar derin düşüncelerimiz Ummandan sakladıklarım incilerimiz Yüzlerinde güller açan yok seveceğim Basit hesapları pire için yorgan yakar Anlamaz dinlemez gözünde yaş ağlar Olmadık yere bozar seni hesap sorar Tebessümü içler açan yok seveceğim Olmazsa olmazları yok hayatın yaşanmalı Abartmadan hayatın bitmeden sayılmalı İnsan bazen hayatı hissederse paylaşmalı Dokunuşlar boşluklara düşerse seveceğim |
Şair olurya ölürse bir gün
şiirlerini dama kaldırmayın Özünü yazan bilir söz teselli O saklanmış duygu mütercimi Şair olurya ölürse bir gün Hiç geciktirmeden gömün Dualarınız belki onu görür Kafiyesiz masum söz ölüm Bir ol ile vakte vurulur pranga Bir son nefeslik durrnaz ya Helallik diler o gönül dünyası O saklanmış duygu mütercimi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:09 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.