![]() |
Gayret
Vurgun yedi anlarım Hayalimi sel aldı Gayret bir adım daha Şurda sona ne kaldı Hacer Esma Yüksel |
Gayri
Karanlıkta bir sitem Kokusu yanık yazın Çilemi,sitemimi Gayri afaka yazın Hacer Esma Yüksel |
Gece
Bir tahta,bir döşek Bir dize Vee gece Ötelerden öte Sözlerim renginde Bir tahta döşeğe Dize dizdiren gece Efkarlar bile dağınık Fonda kesif karanlık Ortasında tiz çığlık Vee gece Çığlığı vakur yapan Sonra ruhuma satan gece Bir an,bir söz,bir hece Benliğime yapışan Bana yakışan gece Hacer Esma Yüksel |
Geçişler
Ruhun karmaşasında belirir hissiyatlar Duygular geçitinde zaman selama durur Neşe,keyif ümitvar,hüzün malum karamsar Ruhtur ki benliğini aralarında bulur Birbirine benzemez günlerin getirdiği Geçişlerin notası farklı makamda çalar Hiç bilinmez hangisi bulduğu,yitirdiği Nihavent ezgisinde hüzzamlara göz kırpar Hacer Esma Yüksel |
Geçit
Tadını bırakmaz ruhun matemi Sanarsın çekilir elinden gider Aldanma üç günün şen meltemine Bir bora savurur karışır gider Önünde durmaktır erdemin hali Aldananda da olur anahtar Açar girer içeri hoş demler alır Günahkar giren tövbekar çıkar Hacer Esma Yüksel |
Gibi
Dingin bir ruh içinde saklı giden gemiler Karanlığın içine usulca süzülmekte Orada bir yerlerde bizi bekler öteler Yolculuğa çıkmayan kıyıda üzülmekte Bir bekleyiş yeminde gizli bir ahenk gibi Bir bekleyiş zeminde nadide bir renk gibi Sevdanın halesinde parlayarak yükselen Asırlar ikliminde neşelere denk gibi Hacer Esma Yüksel |
Giz
Titreyen dokunuşlarda acı hıçkırık sesi Yüreğimde gurbetin beladan beter izi Kulağımda duyulmaz çığlıkların en tizi Boğsa da öldürse de seviyorum bu izi Kendimi bertarafla buluyorum ben,bizi Hacer Esma Yüksel |
Giz2
Gidenler hiç dönmedi gittikleri yerlerden Saklı kaldı emelde vuslatın arzuları Belki murad aldılar orda yaban ellerden Lakin hiç bilinmedi yeşeren duyguları Hacer Esma Yüksel |
Gizem
Geçen bir geminin ardında gördüm Batmayan güneşin gümüş izini Halesinde tüten selada duydum Kapalı mabedin sükun sesini Bir garip heyula indi ruhuma Tuttu boz elimden meçhul virane Zamanlar mekanı sele boğarken Gülmeyi öğrendi meyus divane Hacer Esma Yüksel |
Gizemli
Geçecek hırsımın taze gölgesi Sızarak içine nadide tenin Uzakta bir ılık seda nefesi Kilitler ardına saklanmış yemin Bilenle bilmeyen burda yan yana El ele diz dize bazı can cana Bildiğim ardında uzarken yollar Bilinmeyene has bunca tantana Gizemler ardına saklı sitemler Eski bir büyünün süzülüşünde Belirir benim de içimde yara İstemsiz gönlümün her gülüşünde |
Gizli Name
Ruhumda inleyen hüzün gölgesi Zümrütte uyuyan bir çiğe benzer Gönlüme sevdayı saçan namesi Nadide ufuklar üstünde gezer Hangi gizli köşenin ucunda şekillenir Nereden kaçar da gelir bestesi Hüzün devleşirken neşe tüllenir Göklerde yankılanır gümüşi sesi Hacer Esma Yüksel |
Gizlice
Hissedebilmek için elemin sevdasını Canını bu uğurda kara yele vermişti Deli buhran misali sürüklenip dururken Kimse farketmese de mutluluğa ermişti Hacer Esma Yüksel |
Gönül
Sadeliğin ritminde sükuta muhtaç gönül Tereddüt deryasında dingine hep aç gönül Boranların hükmünde pek vakur bir serzeniş Ruha sükun yanıyla fenaya ilaç gönül Kanadıkça bal olur zehrinin şerbetleri Ağdasına bandırıp nar eder haletleri Sarıldıkça makara zaman ilerler geri Fakra yakın yanıyla bizara mizaç gönül Dalgalanır uçlarda tenezzül etmez yere Coşkusuyla haykırır ummana döner dere Gam tüten sinesinde huzur yasaktır sere Halet-i tezatlarla başlarda hep taç gönül Hacer Esma Yüksel |
Görece
Rastgele bir tezgahtan seçtiğin meyve hayat Bazı tazeden öte bazı bayattan bayat Hacer Esma Yüksel |
Gözler
Söylenen sözlerin renginde midir Sessizce geçilen gizli bahçeler Gözler ki ruhların enginindedir Bahçenin büyüsü mai köşeler Gözlerden sözlere sitemler düşer Yansır gözbebeği kelimelere Nasıl bir edayla bonunu büker Kaç damla gözyaşı mecnunum diye Hacer Esma Yüksel |
Gözlerin
Öyle bir çöl ki afak İçimde yara derin Bende beliren şafak Baştan başa gözlerin Öylesine bir ruhla Doluyor ki içime Ak sütten nurdan aziz Benzemez bir biçime İşiğından yansıyan Huzurunun lütfudur Beni sana bağlayan Aydınlıklar yoludur Vakardır,serzeniştir,korkudur Lakin her ne ise doğrudur (2006 Sarıyer) Hacer Esma Yüksel |
Güzellik
Boz dağın başına çöreklenecek Asiden bir seher ihtişamı ile Bir peri kızıdır ki belirecek Aşacak menzili tüm endamı ile Gözler kamaşacak güzelliğinden Lal olan dillere hayret düşecek İpekten de nahif kanatlarında Yükselen letafet göğe küsecek Son raksı yapacak önderliğinde Periden güzeller boyun eğerek Sevdayı gururla taçlandıracak Güzellik iklimi sensin diyerek Hacer Esma Yüksel |
Hain
Nasıl unuttum geçenleri Nasıl da belirsizleşti anılar Lakin ortada bir hain var Aynalar,aynalar Bu hainle dost olup Tükenip gitti yıllar Hacer Esma Yüksel |
Hain(mi?)
Hayalinin gemisi tüllenen emellerde Hangi liman bağrına yeşil ışık yakacak Ruhu kaptana inat bambaşka seferlerde Onu köşkünden alıp tayfalara katacak Hacer Esma Yüksel |
Hakim
Bir örümceğin düşünde beklemekte zaman Damıtıyor ağını zulmün karanlığında Geçmez kimsenin nazı, etmez kimseye aman Kara mihmandar hakim,karanlığın yanında Hacer Esma Yüksel |
Halet-i Ruhiye
Çilenin bağrına yapışmış hayat Çekilen ağlardan sızar ******* Uzayan fasılda tümceler yitik Saf kinin misali acır heceler Vefası sağlamdır karanlıklara Aklara bir meyil onu kül eder Acının özlere nakşolan anı Onunla başlar da onunla biter Buruk bir tat kalır anılarında Yalvaran mazinin pek nazı geçmez Ruhunun hazine meyilli yanı Hüzünler dururken neşeyi seçmez El edip beyaza karayı geçmez Hacer Esma Yüksel |
Halet
Sızarmış içine sevdalıkların Sinsice büyüyen kahır çilesi Tebessüm içinde gizlice ağlar Titrermiş ruhlara aşina sesi Geçermiş incenin kadife hazzı Yaslı bir bulut gibi o mekandan Karanlık zeminde beliren raksı Ayırırmış ruhu asi zamandan Uyanışmış sızan haykırışlara Ulvi bir semaya meyilli hayal Düşerken gölgesi son bakışlara Hüzne dönük halet ölüme meyyal Hacer Esma Yüksel |
Halet 6
Bi viranenin köhne köşesi Nasıl da aşina bana Yüzümden,duruşumdan En çok da ruhumdan bir parça Ninniler o bana söylenen Yaşlı merdivenlerin tahta gıcırtıları Kaynayan semaverin buğusunda Belirip kaybolan hayat kırıntıları Sesler var tenhalardan bana seslenen Bildiğim dillerde,bilmediğim dillerde Binlerce söz bana söylenen Viranenin geniş sofasında yankılanan Yankılandıkça yankılanan deyişler var Bir hüzzam ney eşliğinde akan En hazin nağmesiyle canımı yakan deyişler Aldırmadan aleme Dinginden dingine akan Kesilince kıpırtı dönüp ardına bakan Vefakar deyişler Ruhuma huzur Gönlüme sürur katan deyişler Anılar var her yerde Küf kokan sandıklarda naftalinli anılar Bana ait anılar Beni aşan anılar Ve hepsine aşina Ve mekana,zamana Kaynaksız bir ilham gibi Kaynayıp duran yıllar Hacer Esma Yüksel |
Halet2
Kırık yanımdır benim mazideki cevherim Bilmez de neşe gelir yerleşir inadıma Vaveyla gölgesinde tüllenirken bedenim Uçar gibi giderim düşer ise yadıma Kurulurum sormadan ece misal tahtıma Zira aşinadır ruh kırıktaki bahtına Hacer Esma Yüksel |
Halet3
Süzülür gibi ruhum dibine bir kayanın Ahengi soluyarak muhacir korkulardan Yüzüne vurulmaz ki kusuru hiç ayanın Henüz yeni ayılmış buselik uykulardan Geçer gibi düşlere asil duruşun nazı İpekten süzülerek vakar iniyor yere Ruhum bazı aşina çekingen bazı bazı Sılayı gurbet bilip diyor mekanım nere Hacer Esma Yüksel |
Halet4
Bir neşe bulacak taze ezgisi Dolacak içine bin türlü renk Geçtiği sofalar geniş Bahçeler bahar olacak Mütebessim yüzlere sevda konacak Müjdelere denk Sıyrılıp sızısı gölgeliklerden Göğsüne konacak gümüşten ahenk Gördüğü tüm düşler büyü Zümrüd ü ankanın tüyü olacak Ebemkuşağında sekizinci renk Hacer Esma Yüksel |
Halet5
Bazı sessizlik yetmez bana Sükutun ötesinde birşeyleri özlerim Bir anı, bir hayal Bir an gelir de dile Onun kelimelerinde akibeti gözlerim Akar hırçın nehirler okyanuslar boyunca Akışında belirir hayalin deli yanı Geçtiği dünyaları kağıt gibi devirir Akibet menziline asla konmaz ki tanı Hacer Esma Yüksel |
Halet7
Bir ferah nefesin serin gölgesi Yeşilin eliyle ruhuma iner Sükunet yüreğe hakim olurken Gurbetin acısı pamukla diner Hacer Esma Yüksel |
Haletler
Uhrevi haletlerde Kesif zaman donuyor Fani mekan duruyor Maddiyattan sıyrılıp Ruh özünü buluyor Karalar kar beyaz Gaflet rahmet oluyor Her tarafa ala nur Bulut bulut doluyor Hisseden soluyor Hissetmeyen soluyor Bir rahmet deryasında İnsan insan oluyor Hacer Esma Yüksel |
Hasret
Aralanan kapıların ardında bir soluk Öylesine hasret ki iklimim iklimine O yüce varlığınla şerbete döner koruk Sorgulamam hiç neden,nasıl, ne diye Hacer Esma Yüksel |
Hata
Yineler kendini bir acı her dem Kanatıp kanatıp sürersen merhem Hacer Esma Yüksel |
Hayal
Yılların ardından geçen de nedir Nedir bir türlü iyileşmeyen Bu bahar bahçesinde gölgedir Beklendikçe gizlenen ve gelmeyen Yaşamın soluğu bana dostluk ederken Baharda kar yağar diye bekleyen Umudun ötesinde bir hayal ülkesinde O ağladıkça gülen,hiç üzülmeyen Hacer Esma Yüksel |
Hayal Et
Anca kuşlar aldanır özgürlük masalına Zira kanat aittir yalnız kuşun bahtına Lakin eyler isen yüreği bir çift ak kanat Bir de bakmış çıkmışsın zümrüd anka tahtına Hacer Esma Yüksel |
Hayalim
Mor dalganın ucuna Sarılıp sürüklenip Bir kulaçta bin arşın Uzun uzun yol gitsem Hiç ardıma bakmadan Mest olarak haykırıp Efsunlar aleminin Cazipliğinde yitsem Hacer Esma Yüksel |
Hayallerin
Kanatlandı mı hayallerin Söyle fazla havalanmasın Kıskançlıktan değil haa İsterim ki yanmasın Hacer Esma Yüksel |
Haydi
Gel de geç Haydi, Olmazlar ötesinde Bilinmez gövdesinde Bir ifade seç Çığlığında haykırsın Bana ait olmayan Senle birden boşalan Benle asla dolmayan... Hacer Esma Yüksel |
Hazan Hüznü
Bir deprem kuşağı kusar lambalar Tükenen çırada eriyen hayat Mevsimlerden bahar,sarı sonbahar En taze demlerde tazelik bayat Aşina olduğum sesler duyulmaz Neşeli tınıyı şahmeran çalmış Devirler maziye kilit vururken Ruhum mütevekkil uykuya dalmış Hacer Esma Yüksel |
Hazin
Ürkek bir serçenin kanadında yaşam Ne hazin Ne hazin büyünün kısacık saltanatı Çakal niye parçalar ki Hazin denen masalda Şaha kalkmış bir atı Ne ister sağrısından, toynağından Ne ister yele yoldaş boynundan Asaletse onda göze batan Asildir o pek gayet soyundan Ey masal gel çakalı devret Devret de bitsin şu köhnemiş haset Sen bir de asaleti İşte o zaman seyret Hacer Esma Yüksel |
Hazine
Sana olan aşkım benim Batık bir hazinenin İlk yüzeye çıkan yanı Bulundukça mücevherler Yükseliyor kadranı... (1998) Hacer Esma Yüksel |
Henüz
Maviliğin içine süzülen şu beynim mi Yelkenini gizleyip ummana dalan gemi Tereddütüm kırılgan aynalara yansırken Almadı tazeliğim acılardan son demi Hacer Esma Yüksel |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:23 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.