![]() |
Değirmenci nine
asırlık nine, diretiyordu baba ocağının dumanını tüttürmeye. başında siyah yazma, elinde iki asa biri yukarı biri aşağıya. kaşlar, bakışlar, sessizce mırıldanan bir çene yetiyordu etrafındakileri kumanda etmeye. değirmencilikti mesleği birde belindeki bara belli ile efendilerin efendisi. sözünün eri, köyün akıl annesi değirmenci nine, kalmamıştı geri, dünyayı gezememişti amma.! dünyayı gezdirmişti etrafında. fikirler verebilirdi her konuda. üzülüyordu gürül gürül boşa akan sulara, karda çöken değirmenin çatısına. sahip çıkmıyor gençler diyordu onun bir asır ömür verdiği yaşanmışlıklarına. nasıl özlemesin fırınlanmış mısırın mis kokusunu. seni özleyeceğiz, değirmenci nine kal sağlıcakla. 22.08.2006-Trb/of- Nazan İzmirli |
Dekoratif kuklalar
ilmeği kaçtı eski kazağın boş sözlerle sökükler dikilmez, kuklalıktan istifa edilmez. dekoratif dediler göz dağı verdiler. düşün taşın kelimeler can çekişmesin vitrini noel ağacı değil yaşam ağacının kökleri süslesin. 28.12.2006-ankara- Nazan İzmirli |
Derin bir nefes
şu an yaşadığımız o an derin bir nefes oh.....! çekerek bakışlarında mutluluk estirmişti................... aynı koltuk, aynı masa dirseğin yok kirli sakalını ovduğun ensende dinlendirdiğin parmakların nerede dizi dizi üst üste dağlar karşıma geçmişler sensizliğimle alay edercesine deniz kıyılara kıyılar bana güneş bulutlara bulutlar dağlara sığınmakta....... fırtına sonrası sessizliği sensizliğim sığınaksız en uzun günleri yaşıyor bitmek bilmeyen şafaklara ulaşamayan ******* zehir zemberek sabahlara şakımıyor serçeler tatsız ötüşlerde gece safaları küskün kokuları esmiyor üzerime göçerken koca bir gün bu güzel şehirde hapsettiğim ben..................................şu an yine sensizlikte...................... gök mavi pembe beyaz gri kara bulutlar yine sensizliğin z i r v e l e r i n d e Nazan İzmirli 03.12.2005-antalya Nazan İzmirli |
Diye
özlemlerimi........... bulutlara yükledim. yağmur olup................. tenide değen.................... her damlacıkta....................... beni hatırla................................. diye.............................................. ...... Nazan İzmirli-2.10.2005-antalya Nazan İzmirli |
Dizi dizi
kalbim acıdı içim sızladı aklımdasın hatıralara gömdüğüm an dizi dizi geçti, gözlerim kapalı inci inci yuvarlandı zirvelerden dolandı boynuma koluma kulağıma tutamadım,tutamadım nefessiz kaldım sızım sızım oldum parça parça ıslattım çatlayan dudaklarımı tuzlu gözyaşlarımla................. Nazan İzmirli |
Doğa susmaz
ben susarım, susmasına...! ama, doğa susmaz uğraşma zirvelerde eriyince karlar çağlayan suların önünde sakın durma. doğa, benim, ben doğanın, bir parçasıysam aynı dili konuşuyor olmalıyız anlaşılan. 23.05.2006-doğa susmaz- Nazan İzmirli |
Dokun ve hisset
var olmak la yok olmak noktasındasın. ruhun teslimiyetinde. dokun ve hisset. 30.07.2006-niğde-dokun ve hisset |
Dokundun
sen, samanyolum. yalnızlığıma dokundun. deriiiiiin derin bir nefeste. yeşilin geceye teslim, bülbül sesinde. 21.08.06-dokundun- |
Dolunay
bu benmiyim bilmiyorum bir yanım doluyor,bir yanım boşalıyor bir bütünü tamamlayamıyorum sensiz ise hiç olamıyorum. bu gece yine dolunay gecesi onu seyretmeye doyamıyorum parlak,yakın ve dolu yakamozlarla ışıl ışıl yürüyor bilinmeze. o da hissediyormu hiç bir dolu bir boş içimi bazen hiçbir anı yokmuş gibi bazen içine sığdıramıyormuş gibi. işte ben böyleyim dolunay *******i yazarım,söyleşirim sabahlara o orada öyle yanıbaşımda kirpikleri kapanmaz uykudan yana anlatırım ona sessiz *******imi karanlık sensiz *******imi ulaşamadığım şafak vakitlerini sessiz sensiz doğan tanyellerini bıkmadan dinler beni aydınlatır karanlık geceden çok ışıksız yüreğimi onunla haber salarım YARE! sitemsiz taşır hasret dolu yüreğimi. Nazan İzmirli 17.09.05-antalya Nazan İzmirli |
Döneceğim
henüz çok dersimiz var uslanmak için, kendimi tanımak istediğimden döneceğim. 21.01.2007-ant- Nazan İzmirli |
Dönüş
ruhum mu adımlarımda adımlarım mı ruhumda atıyor. bedenim kuş kanadında uçuyor zirveden zirveye adımlar atılsada ölümüne ne mutlu eder seni; başarma hazzı ile geri dönmekten öte. 31.07.2006-ant-dönüş. Nazan İzmirli |
Duy ^^^^^^
sessizce geldin......... sessizce gidiyorsun......... sessizliğine gömülüyorum......... sensizliğin.................................... sessizliğin sesini dinliyorum... sen diye...................................... duy............................................... . sessizliğimdeki serzenişleri.... duy............................................... . dinle............................................. . 07.02.2006-antalya Nazan İzmirli |
Duyuyormusun-1
dolunayda işlerim seni, yakomazlara şiir gibi ıslak saçlarımı okşayan rüzgarla, dalgalarla sevişen martıların kanatlarında.............. özlem çığlıklarım var duyuyormusun............................... Nazan İzmirli-06.05.2005-antalya Nazan İzmirli |
Duyuyormusun
Duyuyormusun Dökemediğim Gösteremediğim Gizleyemediğim Aşkımın gözyaşlarını Doğanın dili Sesi anlatıyor beni İçinden geldiği gibi; Sağnaklar Dolular Fırtınalar koparıyor Çatıları çöküyor yüreğimin Duyuyormusun................... Nazan İzmirli-14.02.2005-antalya Nazan İzmirli |
Dünya
varlıkla yokluk arasında sıkışmış dünya...... akla kara arasında gidip geliyorum. bir uzun, bir kısa yol yılan kıvraklığında ulaşıyor anlamsız şehrin ışıklarına gün, kan revan içinde terkederken şehri akşam alacası hüznü çökmüş omuzlarıma yasa bürünür şehir o anda tek tük yanan lambalar teselli arar boş odalarda Nazan İzmirli-15.10.2005-antalya dünya......... varla yok arasında Nazan İzmirli |
Düş
dışında kalan içindeki düş...! dışında kalan içselliği düşün...! dıştan içe, içten dışa cam bir balon düşünce...! düş kırılır sırrını sürmeyince...! 17.04.06-ant-düş- |
Düşler
Düşlerimdesin gündüzleri Masmavi engin sularda ve ardından Yükselen masmavi gökyüzünde Ufuklarda buluşuruz seninle Beni sular çeker,dalgalar bırakmaz Seni gökyüzü çeker,yıldızlar bırakmaz İstesekte kavuşamayız asla! Düşlerim dönüşür kabusa anında. Düşlerimdesin anbe an Yollara düşerim uğruna Korkusuzca tırmanırım zirvelere Oralarda kavuşur ellerimiz diye. Ansızın bir sis dalgası gelir Kaybederim seni,sesin çınlar kulaklarımda Beklerim sis dağılsın, eminim sen orada O ses sen mi, rüzgarın sesimi dokunamadığım Kar tepeleri gibi beyaz olan umutlarım Anında erir, yüreğimin atışıyla Boşalır gözlerimden yaşa dönüşür Düşlerimdesin artık sana kavuşamadıkça Bilinmeyen düşler düşler Bir öpücük,bir dokunuş,bir temas Bin umut,bir mutlu an için; Belki diye diye bekleyişler Gelir diye diye özleyişler Hepsi düşler düşler,düşler Sonsuz düşler.................... Nazan İzmirli-25.03.2005-antalya Nazan İzmirli |
Düşlerinle uyu
bırak düşlerini uykuya dalsın... göğsümdeki başın kalbimi çalsın... 17.01.2006-antalya Nazan İzmirli |
Düşün..!
düşün..! hissettiğin en derin acıyı, unutmanı; yüreğin kaç zamana yaydı. en tatlı acımsın. unutmak için; zaman istemediğim. yüreğimi zamansız zamanlara terk ettiğim. düşün..! 29.07.2006-ant-acı- Nazan İzmirli |
Düşünemiyorum İstanbul'u
gri siyah beyaz özlemlerimle oynaşır yürek kabartıları dokundukça sinsi dalgalara. sen sen gelirsin aklıma. boş bırakmadığın kalbim nefes nefese kalır yetişemem martı uçuşlarına. güvertedeyim, soğuk bir pazar sabahı asık suratlara inat gülümseyerek bakıyorum İstanbul'a. umutlar şehri; ne kadar seviyorsam seni, uzak tarihine yakın hissetsemde kendimi, gizlerinin içinde kaybolmak ürkütüyor beni. olmuyor, olmuyor işte! görüyorsun ki; her başlangıçta son da senden geçiyor yine! üşüyorum, yüzüm,parmaklarım,burnum üşüyor. uzağım, sıcağını istiyorum. tuz tadı dudaklarımda denizin nemi mi ne utanıyorum. görüyorum, donuk boş bakışlarım erenler üzerine yansıyor, İstanbul ışıldıyor. düşünüyorum, her martı hayatın ta kendisidir beyaz / gri / siyah, çırpınışları özgürce bir parça leş peşinde, sevimli, mutludur gagaları işte budur yaşamak. kalabalık, kalabalık ezerken içimi, sessizliğinde boğulmak kötü çok kötü. kalabalıkları severim sesli, kimsesiz boş düşünemiyorum İstanbul'u. 18.02.2007- istanbul Nazan İzmirli |
Düşünmeden...!
düşün...! güneşin doğuşuna hiç şahitlik etmediğini. düşün...! kavrulan bedenini, okşayan meltemi. düşün...! teninle sevişen yağmur tanesini. düşün...! kulağında çeşit çeşit su sesi nağme. düşün...! güneşin batışına hiç şahitlik etmediğini. kapalı gözlerdeki hayalini...! düşünmeden....! düşünmeden.....! salla fırçanı. açma.! açma.! gözlerini. şelaleler coşsun gönlünden parmaklarına. 08.06.2006-ant-düşünmeden- Nazan İzmirli |
Ecel gelmişse kapıya
korkarak yaşanmaz sevda bitecekse biter ecel gelmişse kapıya duman bu bacayı kapa boşuna...! 03.12.2006-kaş/kal-boşuna..! Nazan İzmirli |
El - heva
sus.! ve dinle.! istersen yum gözlerini bu aşkın büyüsüne ne 'el-hubb ' ne 'el-vedd ' ne 'el-ışk ' dır anlatmak istediğim sadece; ' el- heva ' dır....... duygularda beslediğim. ne, Arzu ile Kanber 'in göğüslerinden uçan güvercine. ne, Aslı ile Kerem' in cennete erişine. ne, Şirin için, dağları delen Ferhat 'a. ne, Tahir ile Zühre'nin öyküsüne. ne de, dipsiz kuyularda birleşen Asuman Zeycan ermişine benzer. hala yanmakta olan korlaşıp korlaşıp alev almayan bir AŞK'ın büyülü öyküsü 'el-heva ' benim gönlümün içinden de geç bir kez geç.! geç de gör ağla, bırak gözyaşlarını gönlümün dermansızlığına şifa bulsun bedenim heva' nın doğumunda bir bakış, bir haber et ihsan ol yüreğimdeki sarmaşık goncalara. 07.04.2006-ant-sarmaşık goncalara Nazan İzmirli |
En güzel yolculuktu
gün..................... yorgunluğunu unuturken akşamın koynunda hasretin.................... düşmüştü al al yanaklarıma................... yüreğim en güzel yolculuk da dualar ediyorum mırıl mırıl avazım çıktığı kadar sesleniyorum tanrıya kavuştur beni sevdama bastıkça basıyorum gaza pedaller uçuyor tabanlarımda yüreğim çırpınıyor vadiye özgürce uzanan nehrin çağlayan dalgalarında yollar uzadıkça uzuyor kıvrım kıvrım kıvranıyor bedenimden farksız dağların eteklerinde limon çiçekleri ferahlığında yeşiller fışkırmış taşlarda seninle gelen baharlarla akşam alacası griye dönüştürürken vadiyi, dağları, kayaları, ormanları zirvelerde parça parça karları korkuyla karışık sevdamı kutsuyorum cesur yüreğimle en güzel yolcu ve yolculuk diye...... akşamın nemi çınarların esintisi kokunu taşıyordu çekiyordu zor dik yollar gizemine kavuşmanın an an endişe titretiyordu içimi sıtmalı gibi ateşler sarıyor bedenimi virajlara girip çıktıkça yükselen ardıçların büyülü fısıltısı bir adım bir adım daha ileri ay ışığı üzerindeydi siluetini gördüm heybetli açmıştın kollarını belli! sen de özlemiştin beni en uzun en zor en güzel yolculuktu yüreğimin götürdüğü beni sevdama gece ıssız, sessiz, yıldızsız olsada buz tutsada parmak uçlarımız, burnumuz nefes almak.................... huzurun en güzel adıydı yanında............................ en güzel yolculuk sana varan yollarda 02.02.2006-antalya Nazan İzmirli |
Enerji & sır
enerjide ki sır, evrensel düşünebilme bilgeliğinin büyüsüdür. 21.05.2007-ist- Nazan İzmirli |
Eskiyen yılın koşuşturması
gözün alabildiğine pür telaş, stres ulaşılamayan hedeflerde dolanan adımlardır birbirine. eskiyen zihinler dolmuş bomboş fikirlerle.... neler! ! ! karalanmış planlanmış hesaplanmıştı hediye edilmişti e s k i y ı l a hayaller çerçevesinde....... başarısızlıklar size malolan başarılar onlarındır noel şapkası şamatası ile takılan kim düşünür emekçiyi işçiyi işsizi saatlerce döve döve sözleri gensoru sunulmuş iki dudak arasında altın uclu kalemdeki imzaya................................... ülkem! üşüyor...................... e s k i y e n y ı l ı n aralık rüzgarlarıyla yağmurlar yetmiyor temizlemeye yaraları karlar kapatmıyor çatlayan yarıkları........... e s k i y ı l düşüyor düşüyor üç yaprak kala avcıların sazında.... yeni yarınlara üç gün kala kalın sağlıcakla...... Nazan izmirli-29.12.2005 Nazan İzmirli |
Esti
poyrazlar............................. esti....................... *******ime.... düşledim............................. seni...................... torosların........ z i r v e l e r i n d e.... sesini........duydum............. kokunu...................... aldım.. dayanılmaz sertliğini hissettim rüzgarın yüzüme vuran............ nağmelerinde............................ Nazan İzmirli 14.11.2005-ant Nazan İzmirli |
Fıçılar
ilk vurgunumuz değil son da olmayacak insan üstü insanlar kendini güçlü sananlar kanunsuz kanun yaşayanlar çok vurgunlar daha yaşatacaklar. dilim kırık sözlere kalemim yırtık yazmalara küs söyleşmek dahi acı biber kendimle. neyin hesabını soracağız geçmişe hangi eksiği koyabiliriz yerine ne ikram edebilirsin gençliğe mahsende fıçılar delinmişse geçmiş derin bir kurşun yarası. gelecek cevapsız önümüzde. 13.03.2006-ant Nazan İzmirli |
Gece Safaları
bir küçük pencerem var dört bir yanı sarmaşık sarmış önünde gece safaları batan günü seyreden bir çift dirsek tahta pervaz önünde kocaman bir dünyaya açılır pencerem ve gece safaları toroslarla bakışır ilk anda akdeniz erken uyur kucaklaşarak kıyılarla sıra sıra kel tepeden,tahtalıya kara kalem tablo gibi gece safalarında olimpos ışıl ışıl yatlarıyla kararan sırtların ardında umut yolculuğu var yarına korkarım bir silgi düşer bu tabloya kaybolur herşey gece safalarında öyle yerleştirmişim ki adım adım çizerim onu yüreğimle anında şuan oralarda olmak bir atmaca misali o tepeden o tepeye uçmak isterim gün batımında hepsinin hatırını sormak gece safalarını zirvelere taşımak isterim. bir çoban var orada binbir çeşit kır çiçeği yanında buz gibi akan pınar başında geven dikeni henüz elinin altında iyi ******* çoban g e c e s a f a l a r ı n d a........... 22.09.2003-antalya Nazan İzmirli |
Geçmişe
kırılan kanatlarım kemikleşmiş tuzdan........... kanayan çıplak ayaklarımın acısı....................... yakamozlarda gülümsemekte................. bir dolunay daha şahitliğimi yaptı geçmişime acları,geçmişi tuzla kardım gömdüm................................ en derin yerlere......................... Nazan İzmirli-16.08.2005-antalya Nazan İzmirli |
Gel
gel, poyrazlar bitmeden, yelkenlerin ipek atlasları parçalanmadan gel. kar suları ısınmadan, çavlanlar durulmadan gel. gel haziranım hep haziranım seni her haziran ansıyacağım...... köpük köpük coşup, ufuklara yelken açalım, gel. 18.06.2006-ant- Nazan İzmirli |
Gerçek aşk
neden ...........niçin ....................nasıl .............................neye olduğunun ne önemi var. insan, kainatın en değerli meyvesi ise...... aşk muhabbeti olmayan bir beden nursuzdur vurur kırık, puslu aynalar gibi yüze gözlere nurlu bir kalp ki nihayetsiz olabilir,erdemlere erişirse. A Ş K saygıdır...... sabırdır... inceliktir...............mizahtır... neşedir......................mutluluktur... tazelik..................................zindelikt ir... yakınlık.......................................güv endir... keşiftir.......................................... ....uyumdur... gerçekleri............... görmek..............yaşamaktır... bir sonsuzlığa inançla yürüyen ö z g ü r l ü k t ü r... gerçek AŞK 'ta hüzün asla ve asla yoktur............................... uzak yakın sabredebilmek... kavuş kavuşma mutlu olabilmek... aşkı yormadan inançla yürütebilmek... aşk ruhla hissediliyor aşk ruhla yaşanıyorsa o zaman bedenler fani değilmi zaman mekan gerektiren peki! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! nedir gerçek aşkı engelleyen... nedir korku tüneli gibi görünüp üzerini kar taneleri ile örten ne kadar da korkmuşuz ferhet şirin öykülerinden cesaret gösretip yaşayamamışız bir öykü yeniden oysa! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! aşk keşif değilmidir kıralım zincirleri uyandıralım müebbetteki korkulu düşleri kalplerimize verelim özgürlüklerini yaşayalım ve yaşatalım ruhlarımıza Gerçek A ş k Hikayelerini erdemliklere eriştirelim bizlere bir kez bahşedilen bu güzel kalplerimizi........... 15.12.2005-antalya Nazan İzmirli |
Gizli
içimdeki sen kumsalla denizin sevişmesi özleyişlerim dalgaların sesinde,çırpınışlarında gizli.............................. Nazan İzmirli-16.09.2005-antalya Nazan İzmirli |
Gizli güç
yedi tepenin gizli güçleri uyuyor ruhlar yalnızlıkta özgür 06.01.2007-istanbul- Nazan İzmirli |
Gizli yükler hamalı
gizli yükler hamalı kalbim, ne kadar büyüksün düşündün mü.! taşırsın tortu tortu taşları. kendime özgü tek sevdiğim seninle özleşmiş sabır. 08.12.2006-ant/kaş/kal- Nazan İzmirli |
Göçmen Kuşlar
özlenendir buram buram kırçiçeklerinin saflığında balkondaki saksının son kuruyan dalında filizlenen umutlardır. onlar kaçarken soğuk ülkelerden biz kucaklardık onları akdenizin poyraz esintilerinden sıcak sıcak. süzülürken mavilerde dizi dizi şiirlerde dize dize mısra gibi özenirsiniz özğürlüklerine kapatıp gözlerinizi oturmak gövdelerine kanat çırpmak bilinmez bir geleceğe... tükenmişliğin,bezginliğin bitişi yeni bir doğuşun habercisi göçmen kuşlar............. nasıl boyadılar kanatlarınızı rengarenk nasıl yazdılar alın yazınıza adını koydukları ölüm fermanını özgürlüğün tadını çıkartırken bizlere özgürlüğün hazzını yaşatan göçmen kuşlar... göçmen kuşlar... Nazan İzmirli-10.10.2005-antalya Nazan İzmirli |
Gönül pınarı
coşmuş gönül pınarı açılmış aşk şarabı dudaktan dudağa sarhoş olma zamanı. 19.08.2006-aşk şarabı- |
Gözbebeğim
henüz on beşinde vurulmuş köy ağasının gözbebeğine................ yıldızlar tesbih olmuş takvimler yaprak yaprak asker yollarında pır pır yüreğine......................... ege'de yaşanan hora savaşları uyku tutmayan gözlerin,kulakların şahit olduğu afiş katliamları......... kitap sevgisini minik yüreğine aşılayan saaf Kahraman amcanın bomba altında can verişi isli duvarlara yapışan kitap sayfaları silindi mi tulumbacının hortumundaki suyla............ arkadaş filmi vizyonda iken; biletçi Zafer amcanın kurşunlar yağdı üzerine yıldız yağmuru gibi ödül verildi babasız kalan,altmışından sonra yuvaya konan ikiz bebelerine........................................ ................ med-cezir misali düşlerle kavuşuldu cephedeki gözbebeğimize.............................. hani vardırya peri masalları gibi bir düğün düşlerde.......................................... ........................ ne gezerrrrr,on iki eylül patlayıverdi gerdek gününde........................................... ........... öncesini kısa geçtim, sonrası hepinizin anı defterinde. dededen kalan yadigar kama sıvası patlamış duvarda suç unsuru olabilir diye giden son hatıra............................................ ............ bebesini varlıkla yokluk arasında büyüttü gelin dereye verdi bezlerini, buz tuttu pamucuk elleri... ayaz ******* saldı yüreğini, bezden bebek yaptı gözbebeğini....................................... ...................... cesareti kalmamıştı, ekmek kuyruğunda kurşunlar sırtına dizilecekti katıksız boğazında......................................... ......... attı memesini,emzirdi bugünün gencine acılı yüreğini.......................................... ................... gözbebeği büyüdü bugünlere geldi geçmişi unutturan tek güzel hatıra.......................... Nazan İzmirli-26.08.2005-antalya |
Gözlerimde yıldızların aksi var
kavaklar türküsünü söylüyor alakır vadisinin yüreğimde yaprakların titrekliği gözlerimde yıldızların aksi var bitmesin bu gece yıldızlar yok olmasın karanlık nakış nakış işlensin içimize güneş ilk kez doğmasın bu gizem bozulmasın .................................................. ... ..................................... .......................... ................ 13.06.2006-ant/alakır- (uzun bir öykü ve uzun bir şiir'den) Nazan İzmirli |
Gözü kara...!
beni, benim seni gördüğüm gibi göremezsin. fonlar tuvaller farklı senin gözün, elâ...! ben....! gözü kara. kara gözlerim, ışıl ışıl olur elâlarında. geri dönme..! bakma arkana yeni bir tablo yarat elâ elâ baktıkça bana...! sert olsun vuruşları fırçanın kararlı. sonra... sonra sakince ucu dağılsın nazlı nazlı şiirleşsin dalga dalga. gözü kara bir tablo çıksın ortaya bu güne dair ne varsa senden yana. 12.06.2006- ant-çıralı-gözü kara- Nazan İzmirli |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:08 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.