www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ertuğrul Şakar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144443)

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:24 PM

Hasretin Ellerinde

Bilmeden siliyorum o güzel duyguları
Beni seni anlamaz hata kandillerinde
Korkunun yuvasında besleyip kaygıları
Gözyaşı yapıyorum aşkın mendillerinde

Islak ve nemli durur yüreğimde bir köşe
Maskemdir gösterdiğim yüzümde ki her neşe
Kuru dal gibi sevdam atıyorum ateşe
Açar mı bilmiyorum baharın güllerinde

Hazan gel artık hazan kapla bütün ruhumu
Şu zaman saatinde boşalt bitir bu kumu
Bir an sonsuza doğru gönderiver okumu
Bir cansız beden kalsın hasretin ellerinde

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:24 PM

Hatıra Kanser Gibi Bulaşır Kana

Yapraksız ağaç mı bekler yalnız
Sabit olan ve değişmeyen
Hep içinde büyüyen, gelişen
Sorulu gözler mi hep durak

Mevsim gibi mi geleceksin
Sevginin ardına hasret ekerek
Ne olacak sevilmekle büyüyen, gülüşen
Gönül dediğim bahar özlemi toprak

Vefayı hatırlatmayacağım sana
Hatıra kanser gibi bulaşır kana
Neydi ki umutlarda değişen
Niçin dalını hazana bırakır yaprak

Tektin ve tiril tirildin
Bin defa öldün, bin dirildin
Öyle bir bağlılık ki delişen
İçi yakın, dışı sonsuzda ırak

Kuru bir ağaç gibi gör bedeni
Dal kurusu çıtırtıyla sev beni
Sarı bir sonbahar belki ilişen
Toprak gibi aç,susuz, kurak

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:24 PM

Hatıralar Kişiye Özel

Ansızın gidivereceğim
Benim haberim olmayacak
Senin belki

Kitabın içinde ne bulacağım
Seni okuyamadıktan sonra
Her düş bir şifredir belki

Sonsuz, yokluktan farklı mı
Farklı mı cisim ruhtan
Kapı kapıdır belki

Uyum dediğim teslimiyet yok
Yok ayrışmadan yenilenmek
Her yeni eskidir belki

Aşk mı masanın üzerindeki paket
Ne ruh, ne et
Başka bir şey belki

Dondurulmuş zamanlarım hatıradır
Hatıralar kişiye özel
Yokluk herşeydir belki

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Hayalle Hasretin Arasında

Gül ve güneş arasında ışık
Aşk hayatın başkalaşmasıdır
Sevda hasrete yapışık
Bedenin kendini aşmasıdır

Görmek tamamlanıyor mu hissetmeyle
Duydugum ses ötesi birşey mi
Şekil kayboluyor mu gitmeyle
Haykırmak ve susmak sanki herşey mi

Sessiz özlemlerin mağarasında
Ne gül var, ne güneş, ne ışık
Hayalle hasretin arasında
Issız damıtmalara alışık

Susmak bir kıyamet çığlığı
Beklemek sevda ülkesinde anıt
Yürek bir kelebek ağırlığı
Yaşamak talan yurdunda ağıt

Gece gülleri uyandır sabaha
Işık bir neticedir buluşmada
Aşk eşikler asar siyaha
Varlık tezatla oluşmada

Bitmeyen incelmelerle iner
Gül ve güneş birleşimi bir kırmızı
Umut,aşk kafesinde tüner
Sevda, tüller ardında susmaz sızı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Hayat Bazen

Hayat bazen
Bölük pörçük
Hiç bir şey etmeyen
Bir ondalık

Bazen bir gönül
Milyon gönül
Gök yüzü gözlerin altında Atam
Fundalık

Kalenin bayrağı barış
Yeşili koyu
Funda ve yeşil kal
Sonsuzluk boyu

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Hayat Ne Kadar Kolay Değil mi?

Hayat ne kadar kolay değil mi?
Biz her şeyi ne çabuk zorlaştırıyoruz

Isınmak isteyen bir sevgiyi
Neden körükleyip korlaştırıyoruz

Bir antik zaman mabedi gibi
Aşkı neden taşlaştırıyoruz

Bir salkım üzüm yemektir niyet
Bağcıyı ne de çok telaşlaştırıyoruz

Kurallar korkanlar için vardır
Nasıl da ritmi yavaşlaştırıyoruz

Ölüm bile bir kapı aralığı
Canı cananla eşleştiriyoruz

Geç kalmak diye bir şey var mı sahiden
An'ı an'la ancak birleştiriyoruz

Gel kolayca ikram et sevgi çorbandan
Sevmeyi oldum olası güçleştiriyoruz

Hazineler istemiyor ki hayat, korkma
Bir sıcak gülümseme, içleştiriyoruz

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Hayat Şaşırtmaya Alışmış

İçimi alıp götürürken
Bir parçam ayrılmıştır bütünden

Bal olmuş bir emek gibi özden
Vagonlar boyu yürürken

Son düzeltmeleridir ressamın
Uzun uzun süzgün bakışlar

Bir bilinmeze değil mi akışlar
Nasıl parçası ayrılır tamın

Demeler susuyor durgun
Örtüyor zaman tipisi atışları

Kaderin ara renk katışları
Sahilde, dalgalarda yorgun

Çiçek, gülücük, bakış yapışmış
Gitme denmez, kal denmez

Sözle sözcükle ödenmez
Hayat şaşırtmaya alışmış

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Hayat Tek Kişilik Değil

Hayat tek kişilik değil
Bir pandomim
Göz kendini seyredemez ki bir tanem

Kime ikram edeyim bir salkım üzüm
Nasıl aydınlanacak, gülecek yüzüm
Aile çogul,belki de tekil

Yalnızlık Allaha mahsus derler
Tacmahal sevgiyle yaşıyor Kazım Uzun
sensiz evde kalmış derler

Hayatımın anlamı sensin
İşimin şiirimin aşkımın
Sen hayatıma anlam verensin

Uzat ellerini şubat sonu
Işıklara uzanırken sana uzanayım
Sevmek kanatları ile uçayım................

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Haydi İşte

Teslim olmuş bahar
Teslim olmuş meyve
Teslim olmuş gelincik
Teslim olmuş menekşe

Haydi işte


Ben dokunma özürlüsü
Teğet geçen korkularla
Sen de değil güzelim,
Ben de bu
Acizlik
İradesizlik

Bu benim işte...

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Hep Sen Alma Ver Biraz da

Aklı asa gibi tutma
Yüreğinle gör biraz da
Hesap kitap edip yutma
Şu nefsini kır biraz da

Hayat kiraz dalı olmuş
Sepet sepet meyve dolmuş
Akıllıysan sanki n'olmuş
Hal ve hatır sor biraz da

Her köşede gamla, tasa
İnsan mutsuz, girmiş yasa
Sevinme doludur kasa
Dert, gözyaşı sar biraz da

Aklı yürek ile sula
Kapılma paraya pula
Saldırma yetime dula
Hep sen alma, ver biraz da

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Her Canda Heyecanlanıyorum

İz kalır mı gök boşlukta
Gök mavisi umut izi
Sonsuz bir gürültü sükutunda
Kim dinler, kim anlar bizi

Sabırlardan neşelerden geçerek
Işık oyunları yıkar aşkı
Kırılmış bir faydır volkan
Lav gül olsaydı keşki

Her canda heyecanlanıyorum
Can sırrın labirenti
Irmak sırda susarmı
İçim her an beklenti

Elementlerle dürülmüş
Nefes dediğim ses
Tarihin girdabında döner
İnsanlarla örülmüş kafes

Herşey unutulacak mı yine
Yeni baştan hep yeni baştan
Aşkı bir heykel gibi sevip
Aşk mı oyacağız taştan

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Her Davranış Tek Ve İlk

Aradığım ne, arı gibi
Bal yapma becerim yok
Taşta tahtada çiçekte
Niye kendimi çiziyorum

Tuttuğum, gördüğüm benim artık
Marazi bir hatıra insan
Kendini değiştiren damgalarla
Her şeyi ben yapıp geziyorum

Bilinmez bilinir artık
Başkalık silinir artık
Yurt tutup kalınır artık
Sezdikçe seziyorum

Beni dokunan alıyor
Ben dokuyorum tezgahlarda
Madde olmasına maddeyim
Ruhlarla beziyorum

Benim balım bencillik
Her davranış tek ve ilk
Nasıl bir kan ve kemik
Destanlar yazıyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Her Gül Bülbülle Kalmalı

Işığı nuru görmeden
Sevip vuslata ermeden
Hiçte arayıp sormadan
Sevsen bile sevmez misin

Seven zaten yaralıdır
Sevmeyen paralıdır
Türlü dertler sıralıdır
Sevsen bile sevmez misin

Çiçek düşer meyve olur
Her tomurcuk bir renk solur
Her şarkıda özlem kalır
Sevsen bile sevmez misin

Dış güzellik gönül taşsa
Dökülen tek yönlü yaşsa
Çevrende sevda dolaşsa
Sevsen bile sevmez misin

Dağlar aklını kaçırsa
Pınar bir zehir içirse
Yollar Ferhat'ı geçirse
Sevsen bile sevmez misin

İnandım kandı sözüme
Dönüp bakmadan yüzüme
Kibrit çakmadan izime
Sevsen bile sevmez misin

Her söz karşılık bulmalı
İnsan muradın almalı
Her gül bülbülle kalmalı
Sevsen bile sevmez misin

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Her Hayırlı İşte Afyon

Frig gibi,Hitit gibi antika
Bağrımda bir kaya,bir dağ
Ulaşılmaz baş döndüren patika
Bir kale dimdik,dünya durdukça her çağ

Türkiye gelir geçer üstünden
Bembeyaz güler yüzlü otogar
Savaş ve barış tren demektir
Tarih kitabı gibi bir gar

Ah kaymaklı lokum,ah kaymak
Afyon et kokar, sucuk kokar
Arı kovanı gibi esnaf,arı
Yüzyıllardır mermer doğrar

Her makus talihi millet
Afyon'dan yakar,yıkar
Hürriyetin yüreğidir vuran
Zafertepe,Anafartalar

Köylüler,çalışkan köylüler
Alınteri bereket örülmüş duvar
Ya sanayi,yükselen bacalar
Daha güzele,iyiye yarış var

Tertemiz yollar,parklar,sokaklar
Afyon yeşillik,nazlı bir yar
İlçeleri iri yarı,gelişmiş
Her biri bir şehir çok bahtiyar

Anadolu deyince uzat elini
En eski çağlara kadar
Her taşın altından,her hayırlı işte
İnanın Afyon çıkar
1998

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Her şey hazır

Bir masanın guguklu
Saati miyim?
Her sabah sandalye
Üstünde hazır

Aynı yollar,aynı koşu
Sıralı mıyım?
Ölüm gelene dek
Kurması hazır

Monoton sorularım
Bilmeceli cevaplar
Söyleyin şarkılar,plaklar
Çevrem hep hazır

Sabah saatle yarıştım
Aynayla barıştım
Hap aldım yatıştım
Rolüm,perdem hazır

Tartışayım kendimi
Bende bileyim derdimi
Tartayım irademi
Gerekmez,her şey hazır

Doğarsın her şey hazır
Ölürsün her şey hazır

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:25 PM

Herkes Şair Olmalı Bu Dünyada

Şiir nedir, şair kimdir diye soruyor birileri
Elemek için sevgileri, sözcükleri
Dayatmak için kendi kalıplarını

Paris'e en güzeli soran üç güzel
Kabul etseydi diğer güzelliği ne olurdu?
Gönül kimi severse güzel odur

Bırakalım şimşekler yırtsın gökyüzünü
Bırakalım şelale; şelale kalsın
Hep gökten üç elma düşsün

Niye dayatırsın üstünlüğü
Gül mü güzel, karanfil mi?
Var olmak en güzeli değil mi?

Kurallar kuramlar bıktım artık
Hayat değişmedikçe neye yarar
Her insan şair olmadıkça

Atlet olmayanlar koşmasın diyor
Bu uzun yolda oksijen tüplüler
Şiirin çimenlerini betonlayarak

Beton sözcüklerin haşmeti
Ruhların betonlarını döküyor şantiyesinde
Kendi olamıyanlar söz ameleliğinde

Herkes şiir yazmalı
Herkes şair olmalı bu dünyada
Evren şiir, insan şiir aşk şiir

Ayrık diye koparma tabiattan
Beğenmediğin, kafana yatmayan sözleri
Her şiirin bir seveni, bir sevileni vardır

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

Hiç Bırakmadığım Yanım

Ayrılmış bir parça gibiyim
Görülmez bir bütünden kopmuş
Eksik bir yanım var nedense
Hep bir masal içindeyim
Bir varmış bir yokmuş

Hiç bırakmadığım yanım
Dünyaya tutunma arzusu
Kaderimin limelenmiş karelerinde
Hüzünlenerek dikiyorum hayatı
Canımın içinde oksijen ve su

Kapanıyor açılıyor hava
Güzel ve çirkin içiçe
Beklemek ölümün bir durağı
Nefret ve sevgi karşımda
Aşk tahtında kraliçe

Zıtlar orkestrasında bir davul muyum
Hep benim mi sesim bas
Çiçeklere kuşlara hüznü kim ekti
Sevinmeye hüzünleyen kim
Nedir yüreğimin içindeki yas

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

Huzur Hüzün Tadında Mahzun

Son saatleri nasıl saklayabilirim
Akan zamanda senlikteliğimi
Bulutlar hüzün sarmada birebir
Hasret alevlenmede

İçim gitme demelere doyamıyor
Her valiz bana düşman
Doymak aç olmanın ölçüsü
Açlığım yine beni kazanan

Kahverengi bütün paletim
İstanbul baştan başa kahverengi
Huzur hüzün tadında mahzun
Huzur sen olmanın dengi

Saatler örtündüğüm hırka
Beni ayırıyor her yerde ellerin
Sen öndesin, bende her zaman arka
Yollar fay kırıkları gibi derin

Sensiz zaman neye yarar
Sensiz su, sensiz güneş
Senle iken ben benim
Kıvılcımım, yüreğimde ki ateş

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

Işık Uzat

yaşamak ışıktır
yürek ışıktır
göz ışıktır

şiirle yaşamak için
şiir olmalı yürek
şiir olmalı dil

aydınlanmalıyım
koşmalıyım ışığa
şiire

gel sev beni
gel şiir söyle
ışık uzat

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İçimde Yaşayan

Herşey istemek
Belki hiç bir şey istememektir

Asude gibi yani
Sonsuz aceleciliktir

Tohum toprağın karanlık yüzüdür
Işık karanlığın cekirdeğinde ki umut

Dondurulmuş zamanlarda çizilmiş
Bir kader ırmağıdır yüz

Ben suçsuzum diyor çerceve
Bütün suç içimde yaşayanda

İçimde yaşayan ne var bilmiyorum
Bilmiyorum kardelen bakışların esrarını

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İçimde Yılkı Atları

Issız bir yalnızlığı yaşıyor
İçimde yılkı atları
Geçmiş küheylanların destanlarından düşmüş
Suratları

Hatıraları uğurluyoruz
Gün gün, yıl yıl
Süreli birlikteliklerin mutlulukları
Biraz yakalara takıl

Susadığım zaman aklıma geliyorsun
Yürek kavruluşlarında biraz
Terkedilmiş su yürekler adına
Dünya dolusu sazlık, saz

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İletken Cesaretlerin Hayranıyım

İletken cesaretlerin hayranıyım
İyileştiriyor oyalama yüreğimi
Devrolunmak ne kadar güzel durmaksızın
Muştulamak için sırçalanmış emeğimi

Kozalak gibi kopuyorum ağaçtan
Aranılmak olmadan ıssız ormanda
Mahsur kaldım hazan yapraklarıyla
Kafiyesiz bir serilişte toprakta

Unutmak istiyorum sahanlık dolusu hasreti
Ergin bir çam ağacının dal yorgunluğu
Devridaim olmak belki çok hoş
Mutluluk yeniden doğar bensiz

Tecrübe turfanda bir aşkı bulamaz
Işıklandırmak için aşk ıslanmalı
İndirmelisin acemi duyguları
Şekillerle süslemeden göndermelisin

Donakalmalıyım ışık donatısında
Ayak üstü hafiflemeliyim rüyada
İletken kırılmaları hissetmeli hücre
Notalar oğullanmalı bestelere

Meyvelenmek çiçeklerde kaderdir
Canlılık; koku ve renk bürünür
Edinmek için sendeki bir göz ışığını
Ezberliyorum evvelki eylemlerini

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İnadına

Bir şehrin ağırlığınca çöker
İçime kaskatı beton

Hani kelebeklerce uçacaktık
Elmalar gibi tonton

Vuslatı nerede bulurum
Aşklar bile karton

Kızlar var inadına güzel
Sosis,salam,jambon

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İnanamıyorum

Kırılmamış daha tutunduğum dal
Bütün paniklememe karşın sağlam

Bana şaka yapıyor hayat
Sevgi koparılamıyan tutkal

Terkettiğim boşvermişliğe inat
Git bulutların üzerinde yat

İnanamıyorum desem yeridir
Sevincimi çogaltıyorum kat kat

Bu nasıl bir esinti böyle
Ağaçlar aşkın gözleridir

Gel biraz hasret ve umut sun
Gel benim sevdiğim şeyleri söyle

Kendini anlat rahat rahat
Biraz daha konuş ne olursun

Seni gördüm ya hiç gam değil
İşler senden sonraya dursun

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İnsan Yanımın Gizemleri

Bir hukuk kitabının arasından
Bir yüreğin sevdiği slaytlar düşer

Düşüncenin ötesinde büyüyen duygu
Renk ve sesin birlikte güzelliği

İnsan yanımın gizemlerine tutulu bir ayna
Bir ayna bilmediğim ben serüvenim

Ben serüvenimin çaresi ve çaresizliği
Bir on kasım gününün azizliği

Bütün kaleler çimen çimenmiş
Beklenmedik yeşillikler boyar bir funda

Belkiler bir acizlik ve güçsüzlük görünür
Her mükemmel bir eksik tasarımdır

Slaytlar beceremiyorum göndermek için
Söz çiçekleriyle örterek ayıbımı

Beceremiyorum sakin ve ortadan olmayı
Bir kanun maddesinin üstünde uyuyup

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

İster Doluyla Gel

Baharı görmeden yaza karıştım
İster doluyla gel,ister sel ile
Ateş ile ayaz ile yarıştım
İster deliyle gel,ister el ile

Mevsimler içiçe girdi şaşırdı
Çiçek açımını rüzgar deşirdi
Güneşse derimi çoktan pişirdi
İster çalıyla gel,ister dal ile

Tat almadım tat vermedim günlere
Hasret kaldım serin yelli dünlere
Bahar poşusuyla al düğünlere
İster tel ile gel ister dil ile

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

Kaftanların Kafilesinde

Kamer altında kamelya
Hınçsız gözenekleriyle karşıt
Katmerli kovuşların gözyaşlarına

Hıçkırık bir o kadar kilit
Kaftanların kafilesinde kemer
Harmani ipek kibir

Güfte güdümlü iştirak ediyor aşka

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:26 PM

Kaldırılmış Yorumlar

Yorum yok
Seslerin içerisinde susmaya ihtiyacım var

Kaldırılmış yorumlar
Çiğ ıslanmışlığı çiçeğin üzerindeki

Mutluyum içimdeki kemiren kurtla
Bahar umutları hep çiçek açar

Bilmemelisin değişimi
Aynı kaldığına inanarak

Kaldırılmışsa yorumlar
Yorum yok

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kalem Kağıt Değil Bu

Kalem kağıt değil bu
Mürekkep de değil
O denizdeki çarpan dalga
O oynaşan tekne


Bulutlardan süzülen güneş ışığı
Yüreğimdeki hüzünler
Damarlarımdaki kan
Ayrılığa mı koşuyor

Bırak noktaları şimdi
Bırak durakları vedaları
Duvarlardan kazıma,kalsın
Bakışlarınla yazdığın sevdaları

Yazıp okunmalı mı?
Sessiz sedasız düşen harf
Yüreğinde kıpırdayan umut
Kalem kağıt değil bu...

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kan Gül Pıhtısı

Sevmek acı çekmek midir sence
Hep beklemek midir yolcuyu
Sevmek bulutlar gibi
Güneşe örtmek midir örtüyü

Kaybolmak mıdır yıldızlarca
Uzaklaştırmak mıdır bulguyu
Hep kar,hep tipi
Denizde özlemek martıyı

Acı,her acıdan ince
Boynumda sanki güneşin ipi
Kaybettim tat danilen algıyı
Kan gül pıhtısı koyu

Acıyı kaldır sevgiden
Tatlandır gülüşlerinden

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kandil

Bir değerleniş yeniden
Düşküne uzanan el

Bir pirizma geçişi
Işığa toparlanış

Ellerimi yükselten
Bir dua atmosferi

Önüme döktüğüm geçmiş
Bir arzulu gelecek

Vuslat camı üzerinde
Sallanan bir silecek

Kendimi gösteren ayna
İçimin eriyen yağı

Yalnızlığımın defteri
Hatalarımın silğisi

Kandil yağın olayım
Erit ve damıt beni

Sonlu o yunlarımın
Sonsuzluk hasreti

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kar (dörtlük)

Korku paltolarında,uçuşan apak sevgi
Suyun kalıptan çıkmış en estetik biçimi
Bir aşk kadar beyazsın, bir kara kadar yergi
Korku ve çoşku ile oynatırsın içimi

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kar ve Güneş

Beyaz güller gibi döküldü
Gökyüzü sepetinden
Ayaz sonu pamuk karlar

Beklesem mi beklemesem mi


Ak dertlerle karakış
Her dertte dertle yarış
Bir kar parmak karış

Dertlerime eklesem mi eklemesem mi

İkibin altı sonu
Yirmi altı aralık
Yerde gecenin donu

Teklesem mi teklemesem mi

Ara sıra çapkın güneş
Bakışlarıyla eritiyor karı
Hasret bakışlı sarı

Emeklesem mi emeklemesem mi

Kar ve güneş
İçim ateş
Saat beş

Pineklesem mi pineklemesem mi

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Karabağ Kızıltısında Bir Gül

Hülyanın çiçekli sesleri ile süslü
Sesinin katmanlarındaki bülbül

Fısıldaşmakla konuşmak arası
Dudaklarının toprağında bir sözgül

Yakınsamakla başlıyor kulaklarım
Kulaklarımda gül kurusu bir kül

Beyazlık adına ne varsa her şey iskele
Aşk ölümcül düşlü bir herkül

Gram gram eriyorum mutluluktan
Hayranlıkla dipçikleniyor gönül

Erguvan muhafazalı bir kültür
Karabağ kızıltısında bir gül

Gözlerini ve dudaklarını bana sat
Şen şakrak, ışıl ışıl; hem öv, hem övül

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kendimi Yaralıyorum

Geçmişin dönülmez patikalarında
Zaman zaman filmi başa alıyorum

Ne kadar doğru,ne kadar yanlış
Hatıralar içinde bunalıyorum

Hep benim yüzlerim kesik aynada
Hep ben baş başa kalıyorum

Gelincik, kardelen,zambak
Ellerimi aşka kınalıyorum

Geçmiş zamanların kınaları
Avuç çiziklerimde daralıyorum

Seni bir geçmiş gördüğüme darılma
Hatalarımı her gün sıralıyorum

Keşke hatasız ve zamansız olsaydım
Seni düşündükçe, karalıyorum

Zamanı aralıyorum
Kendimi yaralıyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kesitlerde

Kesitlerde kesiler saklıyorum
Üstü örtülmüş ve uyutulmuş

Yıldız dediğin küme küme
Bir ışıltıya dilek tutulmuş

Zarlar elimde toplanıyor nedense
Geçmiş zamanlara zarlar atılmış

Düşünmek istemiyorum çıkışı
Çıkış yokluğa katılmış

Kesit midir duruşun ve hep öyle misin
Öyle misin hep renklere boyatılmış

Bütün galaksilerde bugün tatil
Aşk yaşam çemberinde aldatılmış

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kırılgan Bir Dünyanın Kırılgan İnsanları

Kırılgan bir dünyanın kırılgan insanları
Yüreklerinde hep ateş topu beslerler

Kırılırken kırar bütün kıtaları
Kral olur kırılmış gül bahçesine

Bülbül hep feryat etmiştir
Ateş hep yakmıştır

Kediler nankördür bilir misin
Yumuş yumuştur nankör tırnakları

Dudağım kurur ateşinden
Eşinden bir tane daha yoktur

Kırılışlar nasıl çöker içinde
İçinde kırılmamış bir vakit mi var

Kırılgan bir dünyada sevgilim kırılgan
Yansımaları kırılgan bir kristal gibi beklenmedik

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:27 PM

Kıskanılmalı

Pınarlar çağlasa da çöller kıskanılmalı
Yağmurlar rahmet ise seller kıskanılmalı
Ufkun sırrı dediğim bir serapa yükseklik
Aşkın cezbesindeki güller kıskanılmalı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:28 PM

Kıyında Bitiyor Bütün Denizler

Ne çiçekler açıyor içimde her dakika
Avucuna sunulmak üzere her gün
Sen eriyorsun günden güne
Ben eriyorum senden sürgün

Pişmanlık bir şey yapamamaktır
Ellerini öperken bile uzak
Zaman ayırmak istiyor bizi
Sevdikçe yakınlaşıyor tuzak


Annem diyorum eriyerek çaresizce
Hayallerimin kapısında susuz
Kelime ne kadar aciz sevgide
Söz beyaz ağılı bir tuz

Ayrılmak istemiyorum ben senden
Sen olmak istiyorum her an
Sevgi şelalesi gözünden
Cennet iz düşümü bir zaman

Eriyorsun bir mum aydınlığı gibi
Gölgen olarak büyüyoruz bizler
Can sanki bir aşk katibi
Kıyında bitiyor bütün denizler

Anam canım anam benim
Varlığımın döküm kalıbı
Sana bir şey verememektir
Ömrümün en büyük ayıbı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 07:28 PM

Kim Aldanıyor Ve Kim Aldatıyor

Kim aldanıyor ve kim aldatıyor
Güneş nerde, nasıl batıyor

Kadeh mi büyülü el mi bilmiyorum
Gül dudaklarla artık gülmüyorum

Bu çağ nasıl bir çağ, nasıl bir insan
Coğrafyalar boyu çizili bir kan

Sözcükler barış dalı sözcükler
Canilere yapıyor gözcülükler

Hangi zamanlardan kaldı bu kin
Kin ve nefretin adı mı din

Öldürmenin birliğinde birleşenler
Medeniyet diye mezar eşenler

Barbar diye pusatlanmış bir korku
Birleşik barbarları sarmış korku

Kazanan kaybedecek zıtların tezatında
Tırmanan inecektir bu dünya hayatında

Aldatan aldanacak, kandıranlar kanacak
Yaktım diye sevinen ateşinde yanacak

Ertuğrul Şakar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:38 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.