![]() |
Oğuzhanın Doğum Günü
On sekiz yaşını doldurdun bugün On dokuz farklıdır düşün Oğuzhan Çocukluğun bitti çok şeyler gördün Olgunlaş değişsin özün Oğuzhan Çenende yanakta kılların çıktı Sivilceler bile farklılık yaptı Suratın bedene olgunluk kattı Şekil değiştirdi yüzün Oğuzhan Dış görünüş değil benim temennim Kalbinde beyninde düşüncelerim Adam olmak için gerekli derim Kararı vermekte hürsün Oğuzhan Anlayacak yaşa geldiği zaman Farklı bir şekile giriyor insan Gelişmeye başlar irade, izan Gerçekleri görsün gözün Oğuzhan Çok öğütler verdim pek anlamadın Babam bana masal okuyor sandın Çocukça duyguya, hislere kandın Artık değişecek sözün Oğuzhan Adını koyarken istedim bunu Dinine sahip çık koru yurdunu Bana kulak ver de unutma şunu Yarına ışıktır dünün Oğuzhan Sen Allah’a kulsun vatana çeri Bu yol hak yoludur dönülmez geri Tefekkür et anla yürü ileri Kararlı oluşun sürsün Oğuzhan Küçükleri sevmek özünde olsun Büyükleri saymak kalbine dolsun Millet bir bütündür sen ona kolsun Herkes hizmetini görsün Oğuzhan Lise bu günlerde inşallah biter Gönlüm ünüversteye girmeni ister Hedef gerçekleşir yol devam eder Hep ileri olsun düşün Oğuzhan Kendine yeni bir hedef belirle Yolda arkadaş ol hep iyilerle Güzeli gör, düşün hoş hayallerle Haktan ayrılmasın yönün Oğuzhan Allah’a kullukta çık yükseklere Millete hizmetle gir gönüllere Çalış çabala gel özlenen yere Boş yere geçmesin günün Oğuzhan Sen benim oğlumsun nesep olarak Toplum düşünürüm hayal kurarak Geçmişini öğren araştırarak Ağaca dönecek köksün Oğuzhan Adını aldığın Oğuz han kimdir Kürşat neler yapmış içine sindir Büyük adam ol da dertleri dindir Türklüğün onuru sürsün Oğuzhan Oğuz handan akıl kürşat’tan güç al Soyunu unutma hep müslüman kal Her zaman takın ki çetmili bir hal Babanın ocağı tütsün Oğuzhan Ben öldüğüm zaman beni unutma Şeytana uyup ta yanlış yol tutma Helal lokma ye de haramı yutma Öyle devam etsin ömrün Oğuzhan On dokuz yaşında delikanlısın Artık sözlerimi anlamalısın Adam olmak için okumalısın Ağırdır sırtında yükün Oğuzhan Müslümanlık senin kulluk görevin Türklüğe hizmettir vatan ödevin Aklında olmalı her zaman çetmin Doğmuş olmasan da köyün Oğuzhan Baban çetmilidir doğup büyümüş Ilıcapınarda anan gün görmüş Antalyada hayat birlikte sürmüş Oralardan gelmiş kökün Oğuzhan Ondokuz kıtadır sözün tamamı Yaşgünün olması bunun anlamı Mutlu bir ömür sür tatma hiç gamı Yirmi mayıs senin günün Oğuzhan Niğmetullah UÇAR Antalya 20.05.200 Niğmetullah Uçar |
Olmazsa Olmaz
Kırgınlık sürerde barışılmazsa Hizmet ifasında yarışılmazsa Halkın arasına karışılmazsa Büyük hedeflere kolay varılmaz Umarım ders aldı ortaklarından İstifade eder akıl karından Millet hizmet bekler artık yarından Başarısız lider yerinde kalmaz Türk’ün dostu türk’tür girer araya Merhem olacaktır açık yaraya Aklı olan aktır demez karaya Musluk açılmazsa boş kaplar dolmaz Dört eder ikinin iki keresi Büyük nehirlerin vardır deresi İlaç kullanmaktır derdin çaresi Teşhisi koyarak söz ile olmaz Haklı davamızı eleştirirsek Rakipler eline kozlar verirsek Yılgınlık gösterip olmuyor dersek Talep edilmeden hak kazanılmaz Biz birlik olmazsak atarlar fitne Ümitsizlik girer toplum içine Bırakıverirsek kendi haline Basit oyunlarla zor başarılmaz Davanın konusu vatan millet din Manileri fazla yolları çetin Yardımcısı Hak’tır ülkücülerin Başarmaktır gaye zordan kaçılmaz Niğmetullah UÇAR Antalya 22.10.2002 Niğmetullah Uçar |
Oteller
Bu güzel ülkenin sahillerine Oteller yapılmış hizmet ediyor Toplumun manevi değerlerine Geleneklerine zarar veriyor Öz yurdunda garip vatandaşlarım İsimler yabancı yazılar farklı Ben bir Türk olarak girsem şaşarım Olan almıyor insanın aklı Otel sahipleri müşterisine Rahat ettirecek çare arıyor Cevap vermek lazım beklentisine Taleplere uygun bölümler yapar Her şey turistlerin keyfine göre Müşteriler memnun olmalı denmiş Asılmış yazılar gereken yere Güzel türkçemize yer verilmemiş Misafirperlik gösterilmeli Turistlere huzur sağlamalıyız Gelen Türklere de değer vermeli Ülkemizde garip olmamalıyız Yabancılar için uyarılar var Onlar okuyarak yolunu bulur Benim vatandaşım birine sorar Ülkesinde cahil bu nasıl olur Dış ülkeye gitsek Türkçe görmeyiz Bari ülkemizde mahrum etmeyin Göz önünde olsun güzel türkçemiz Kendi dilimizi hakir görmeyin Otellerde Türkçe kullanılmıyor Bence bu millete saygısızlıktır İşletme güzeli yaptım sanıyor Özenti dışarı bağımlılıktır Elden gelen öyün karın doyurmaz Atalar demiş ki güvenme ona Kendinize gelin anlayın biraz Son verelim artık biz bu oyuna Gelen misafire iyi davranıp Kültürü töreyi tanıttıralım Özenti duyarak özden şaşmayıp Türklük onuruyla vakur duralım Yabancılar için olduğu kadar Türk müşteriler de düşünülmeli Bize lazım olan tüm ihtiyaçlar Mescide, Türkçeye yer verilmeli Niğmetullah UÇAR Tekirova 25.02.2007 Niğmetullah Uçar |
Ozan Arifi
Ozanların sözü bomba gibidir Eleştirileri tam sonuç verir Yanlış vurgulanır doğrular gelir Kabul etmeliyiz hoşlanmasak da Para kazanmaksa kafasındaki Niyetini gizler ilk günler belki Düşünce beyinde hapsedilmez ki Dilimizi tutsak tutamasak da Bir gün gerçek niyet ortaya çıkar Çünkü sel birikir bendini yıkar Eleştirilerden dost niye korkar Görsek gözümüzü kapamasak da Ozan Arif söyler içindekini Vatan sevdasıyla döker derdini Üzüyorsa şayet birilerini Onda eksik vardır anlamasak da Milletin derdidir ozanın sözü Toplumu düşünür yanıktır özü Dayanamaz söyler görünce gözü Biz ondan ders alsak alamasak da Kasap göz koyarsa eğer deriye Yere çarpıyormuş mükemmel diye Ozanın da derdi bütün Türkiye Biz onlara sahip çıkamasak da Ozan arif sizi eleştirince Onu dışlamayın dost deyin bence Doğruyu bulmaya o bir güvence Eleştirilmekten haz almasak da Dost acı söylermiş ama üzülür Düşman tatlı der de yolunda yürür Sahtekar yalnızca kendini görür Bilelim seçici olamasak da Ozan arif sözle vatanım derken Güçlü Türkiye’ye hasret çekerken Milletin derdini tele dökerken Köstek olmayalım koşamasak da Ozan arif kimdir nedir niyeti Nedendir vatana sevda diyeti Kime hizmet eder kemiği eti Biraz anlayalım yaşamasak da Niğmetullah üzgün bu olanlardan Çünkü hepimizin sevdası vatan Sipariş vererek yetişmez ozan Gönül kırmayalım aramasak da Niğmetullah UÇAR Antalya 06.10.2006 Niğmetullah Uçar |
Öğrenemedik
Bankamatiklerden para çekmeyi Sırada durmayı öğrenemedik Kabinin içine çıkıp girmeyi Saygılı olmayı öğrenemedik Beklerken sabırsız oluyor kişi İçeri girince bitirmez işi İnsanları sıkar çok bekletişi Toplumu saymayı öğrenemedik Tuşlara basmakta kararsız kalır İşlemi bitince parayı alır Kartı yerleştirir çok oyalanır Yeri boşaltmayı öğrenemedik Atm şifreyle işlem yapıyor Ödenen tutarı fişe yazıyor Bazıları hala para sayıyor Onu kullanmayı öğrenemedik Para yanlış olmaz saymak gereksiz Tereddüt etmeniz durmanız yersiz Siz çıkın dışarı biz gireceğiz Girmeyi çıkmayı öğrenemedik Atm ler bugün büyük kolaylık Biz teknolojiyi kullanamadık Her zaman her yerde bencil davrandık Toplu yaşamayı öğrenemedik Niğmetullah UÇAR Antalya 08.06.2006 Niğmetullah Uçar |
Öğrenemedik Biz
Biz millet olarak hür yaşamayı Kurala uymayı öğrenemedik Toplum yaşamında sevip saymayı Efendi olmayı öğrenemedik Başkası yapınca eleştiririz Kendimiz yapınca haklıyız deriz Katkıda bulunmaz elden bekleriz Doğruyu bulmayı öğrenemedik Hep önde geliyor şahsi menfaat Bencil düşünerek sürüyor hayat Emek verilmeden yapılmaz hasat Dürüst çalışmayı öğrenemedik Herkes bir şeylerden şikayet eder Olumsuz olaylar düzelsin ister Gayret gösterilmez ellerden bekler Hakkı aramayı öğrenemedik Emekten çalarız ücreti aynı Deriz ağır olsun biraz o yanı Devlet malı deniz herkeste kanı Dosdoğru tartmayı öğrenemedik Herkes aç olsa da karnımız doysun Başkası almasın hep benim olsun Demedik adalet yerini bulsun Objektif bakmayı öğrenemedik Kafa ve kalplerde hep sinsilik var Kişiler çok şeyi içinde saklar Karşıdan görenler şekline kanar Hal hatır sormayı öğrenemedik Göründüğü gibi olmazsa kişi Biz durduramayız yanlış gidişi Milli manevi ruh yapar bu işi Müslüman kalmayı öğrenemedik Niğmetullah UÇAR Antalya 10.03.2007 Niğmetullah Uçar |
Ölüm
Ölüm bir gerçektir mutlaka olur Doğup büyüyenin sonu demektir Yaşlanınca beden fazla yorulur Nefes alamamak yürümemektir Sebebi ya kaza ya hastalıktır Bu yalan dünyadan bir ayrılıktır Gidilecek yere amel azıktır Sonsuzluğa giden kapı bilmektir Bazen üzer ama bazen istenir Yaşlı olanlarca vakti beklenir Bu dünyadan bıktım gitmeli denir Özlenen mekana gönderilmektir Misafir gelenler vaktinde kalkar Asıl olan yere yolculuk başlar Çoluk çocuğuyla evinde yaşar Dünyadan ahrete ilerlemektir Bu dünya geçici ahiret sonsuz Giderken giyilen elbise kolsuz Gidilecek yere varılmaz onsuz Ulaşmanın yolu kabre girmektir Bir tohum toprağa düşünce çürür Neşvü nema bulur fidanlar büyür İstiyorsak eğer sonsuz bir ömür Mezara gömülmek geri dönmektir Toprakta çürürken kemikler beden Orada sürekli kalmıyor giren Mana alemine ruhlar giderken Berzahta yol alıp ilerlemektir Niğmetullsh UÇAR Antalya 18.06.2004 Niğmetullah Uçar |
Ölüm Gelecek
Kişinin şehirde hiç yakını yok Bilmediği yere hepsi göçmüşler Haber alıyor ki tümü mutlu çok Huzurlu ve mutlu hale gelmişler Tanıdık akraba dostlar dağılmış Birbirinden ayrı olmuş huzursuz Sevenleri ile uzakta kalmış Sanır ki burada kalacak sonsuz Ahiret dertlerle elem yeriyse İstenmez korkutur dondurur kanı Mutlu edip huzur getirecekse Severek gidilir çeker insanı Misafirhanedir geçici dünya Bu küreyi arzda ölüm kesindir Sonunda mükafat cenneti varya Sonsuz güzellikler neşe senindir En iyi arkadaş kabirden döner Başıboş değilsin gayen olmalı Devekuşu başı kumlara gömer Akıl sahipleri uyumamalı Niğmetullah UÇAR Korkuteli 22.11.1993 Tanıdık akraba dostlar dağılmış Birbirinden ayrı olmuş huzursuz Sevenleri ile uzakta kalmış Sanır ki burada kalacak sonsuz Ahiret dertlerle elem yeriyse İstenmez korkutur dondurur kanı Mutlu edip huzur getirecekse Severek gidilir çeker insanı Misafirhanedir geçici dünya Bu küreyi arzda ölüm kesindir Sonunda mükafat cenneti varya Sonsuz güzellikler neşe senindir En iyi arkadaş kabirden döner Başıboş değilsin gayen olmalı Devekuşu başı kumlara gömer Akıl sahipleri uyumamalı Niğmetullah UÇAR Korkuteli 22.11.1993 Niğmetullah Uçar |
Ölüm Rahmettir
Dünya hayatından paydos, terhistir Onunla insanda mekan değişir Baki bir aleme doğru gidilir Bu yüzden mahluktur nimettir ölüm Gelmek varsa haksa gitmek olacak İnsan hak ettiği yeri bulacak Nebatat midede insanlaşacak Daha güzel şekle dönmektir ölüm Toprağa atılan tohumlar çürür Hikmetle sümbüller eder tezahür Yeniden hayata cana dönüşür Hayatın değişik şeklidir ölüm Bitki ve hayvanlar mideye girer İnsan hayatında yaşar hücreler Hayat mertebesi çok yol kateder Basitten ulviye girmektir ölüm Çekirdek çürürken sümbül veriyor Küçücük tohumlar ağaç oluyor İnsan da berzahta beka buluyor Faniden bakiye geçiştir ölüm Yaşlanınca hayat yükü zorlaşır Ahbapları gider o yalnız kalır Visal kapısıdır kabir aranır Arzuyla şevk ile istenir ölüm Dünya sıkıntılı daracık zindan Baki bir hayatı anlatır kuran Sonsuzluğun yolu geçer mezardan Dertleri tasayı dindirir ölüm Dünyada olsaydı ceddin cetleri Yük olur kişiye kendi pederi Bedenden alıyor tüm zahmetleri Düşünenler için rahmettir ölüm Hastaları uyku rahatlatıyor Belalarla yaşam acılaşıyor İnsan bu dünyadan gitmek istiyor Beklenir, istenir, özlenir ölüm Niğmetullah UÇAR Korkuteli 21.04.1996 Niğmetullah Uçar |
Özel Hastahaneler
Özel hastanede ilgi çok diye Kimler demiş ise yalan söylemiş Mümkünse bu sözü alsın geriye İnat ediyorsa doğru bilmemiş Hastanede doktor çok çalışıyor Hasta çok olunca pek bunalıyor İnsanlar ilgisiz kaldık sanıyor Hatırla sıralar alan türemiş Sıra alan hasta salonda bekler Muayene olmaz çok acı çeker Araya girince o parazitler Kimsesi olmayan çile çekermiş Özel hastanede hastalar azdır Beklemeyen kişi bakıldık sanır Muayene bile yavan yapılır Doktor tecrübeli bilge değilmiş Hastaneden gelse uzman bir doktor İşini herkesten iyi biliyor Özelde tatlı dil, sözler yetiyor Devlet neden ise sevdirilmemiş Özel hastanede film anında Tahliller verilir saat sonunda Hasta sanıyor ki her şey yolunda Teşhis tedavide çabukluk gelmiş Devletle özeli kıyaslıyoruz Özelde tedavi iyi diyoruz Daha iyisini arzuluyoruz İnsan en güzeli arzu edermiş Devlet memurluğu zihniyetiyle Personel sevilmez bıkkın haliyle Donanım uymuyor teknolojiyle Geçer not almayan hastanelermiş Güler yüz gösterir elemanları En son teknoloji ekipmanları Sunuyor anında tüm imkanları Özel hastaneler daha güzelmiş Niğmetullah UÇAR Antalya 06.11.2004 Niğmetullah Uçar |
Özledim
Ruhumu sımsıcak özlemi sardı Geçen günlerimin anısı kaldı Gönlüm eskilere maziye daldı Ben ömrümün geçmişini özledim Çiçekler süslüyor yeşil dağları Unutmak mümkün mü güzel baharı Torbaya doldurup toy oğlakları Koyununu keçisini özledim Bahar günü sağnak yağan yağmuru Tarlalarda yollardaki çamuru Dağbaşında ekmek olan hamuru Bozbulanık sellerini özledim Yüksek yaylaların yamacında kar Tarlalarda renkli çiçekler açar Yağmurlardan sonra çıkıyor mantar Deresini tepesini özledim Bahar vakti gider çiçek toplardık Karlı yamaçlarda oynar kayardık Gamsız ve kedersiz mutlu yaşardık Merasını çeşmesini özledim Önümde davarlar belimde azık Kuru ekmeğime su olur katık Dağlarda söylenen türküler yanık Uzun hava çekmesini özledim Bahar vakti göçülürdü yaylaya Cıngıllaklar kurulurdu tarlaya Guşluk vakti gidilirdi ılkıya Davarların hoş sesini özledim Kara sabanına koş öküzleri Ekin arasında güt *******i Akşam gün batımı sabah seheri Tarlaları sürmesini özledim Çeşme başlarında yarpuzu kokar Mevsimler güzeldir en hoşu bahar Her tarafta renk renk çiçekler açar Şalbasını çiğdemini özledim Yazın sıcağında ekin biçmeyi Serinletip dinlendiren gölgeyi Eynerin başında ekmek yemeyi Soğuk sulu destisini özledim Sol elinde ellik sağında orak Desteler toplanıp yığın olacak Harmanda malama savurulacak Gece saman çekmesini özledim Düğenin yerine patozlar almış Katırın yerine kamyonlar varmış Malama harmanda bir gün kalırmış Günler süren çilesini özledim Bahçede bostanı top tomatayı İsli tencerede pişen baklayı Darı ütmek için ataş yakmayı Bahçesini deresini özledim Güzün bağbozumu üzüm toplayıp Şırayı bolundan tavaya katıp Altına odunla ataşı yakıp Koyuşmaçlı cevizini özledim Kış günü soğukta yağan karlarda Yolumu şaşırıp sisli dağlarda Akşam geç vakitte kalarak darda Dağdan köye gitmesini özledim Karların üstüne kalbur kurardık Fare tuzağıyla serçe tutardık Kekliğe tavşana tüfek atardık Kar yağarken gezmesini özledim Kış akşamlarında olur dekecik Odada ferfene yapardı gençlik Düğünler bayramlar bir başka şenlik Gündüzünü gecesini özledim Arfe gün ikindi tüm cemaatla Kuran okunurken dolar musalla Anılır ölüler bir fatihayla Mezarlığa girmesini özledim Çocuklar ahbaba ülü dağıtır Bayramda mahalle damda toplanır Bütün akrabaya sorulur hatır Bayramlaşıp gezmesini özledim Bayramlar bayrama pek benzemiyor Günlük yaşam bize huzur vermiyor Gönül hayalinden vazgeçemiyor Gençliğimin her şeyini özledim Niğmetullah UÇAR Korkuteli 05.04.1995 Niğmetullah Uçar |
Papa Efendi
PAPA EFENDİ İslam aleyhinde söz söylemekle Ne yapmak istiyor papa efendi Müslüman inancı kötülemekle Ortamı geriyor papa efendi Sen kim oluyorsun makamın nedir Benim peygamberim en son nebidir Hazreti İsa da ona tabidir O bunu biliyor papa efendi Kitap haber vermiş geleceğini Kıyamete kadar süreceğini Biliyoruz senin bilmediğini İncilde deniyor papa efendi Kuran kul kelamı diyorsan eğer Benzerini yaz da bizlere göster Tamamını değil bir ayet yeter Kul beceremiyor papa efendi Senin gibileri öncede vardı Kuran ayetine karşı çıkardı Sen de göster dense ondan kaçardı Cevap veremiyor papa efendi Kılıçla olsaydı İslam olmazdı İnançsızlar fazla inanan azdı Tarih dediğinin zıddını yazdı Bak haber veriyor papa efendi Müşrikler bu yolu fazla denedi Zor inançtan asla vazgeçirmedi İslam bugün işte bu hale geldi İnsanlar giriyor papa efendi Kuran hak kelamı Muhammet resul Uğrunda alemler yaratılan kul Aklını kullan da doğru yolu bul Hak onu seviyor papa efendi Hazreti Muhammet getirmiştir nur Onu tanıyanlar bahtiyar olur Ya şahadet getir ya yerinde dur Zamanın bitiyor papa efendi Sen karanlıklara giderken geri İslam yol alıyor tam gaz ileri İnanç kaplayacak bütün her yeri Akıllı seçiyor papa efendi İslamı tanıyan bahtiyar yaşar Tanıyamayanlar düz yolda şaşar Müslüman nebinin yolunda koşar Seni dinlemiyor papa efendi Niğmetullah UÇAR Antalya 20.09.2006 Niğmetullah Uçar |
Partilerimiz
Biri diğerine laf atıyorlar Hep hatalarını çıkarıyorlar Dürüst politika yapamıyorlar Çok dır dır ediyor partilerimiz Ortaya tutarlı fikirler atmaz Herkes biliyor ki sözünü tutmaz Millet söylenilen söze inanmaz Yalanı seçiyor partilerimiz Liderler millete güven vermiyor Sahte vaatlerle yine geliyor Sonu bulunmayan zaman istiyor Menfaat bekliyor partilerimiz İdeolojisi bulunmayanlar Çamuru atarak rakip karalar Bu siyaset kime ne yarar sağlar Hakkı gözetmiyor partilerimiz Gerçek demokrasi nedir bilmezler Kararı veriyor millet demezler Milli iradeyi kabul etmezler Eğri yol çiziyor partilerimiz Bir partiyi temsil eder lideri Tüzüktür, karardır onun sözleri Tutarlı olursa artar değeri Değilse eriyor partilerimiz Oy kazanmak için sözler verilir Yapılacak hizmet sonradan gelir Doğruyu yalanı bu millet bilir İş bitiremiyor partilerimiz Sen ben kavgasıyla sürüyor hayat Hareket tutarsız söylenen bayat Güneş gibi ışık saçar hakikat Bunu göremiyor partilerimiz Çok söylenen sözde çok yalan vardır Fikir yaşanırsa vatan kurtarır Yalancılar gider dürüstler kalır Tek tek eleniyor partilerimiz Gerçekler saklanmaz yalandan kaçın Yarınınız için dünü anlatın Kararı millete bize bırakın Güven veremiyor partilerimiz Milletin derdini sormayan onlar Kanayan yarayı sarmayan onlar Söz verip sözünde durmayan onlar, Bizden oy istiyor partilerimiz Yanlışa eğriye millet katılmaz Esas olan iştir lafa bakılmaz Hesap verme günü halktan kaçılmaz Kararı bekliyor partilerimiz Niğmetullah UÇAR Korkuteli 14.12.1995 Niğmetullah Uçar |
Peygamberim Güzeldir
On dört asır önce dünyaya gelen O son peygamberin gözü güzeldir Kara karanlığı nura çeviren Işığı andıran yüzü güzeldir Kainat insana olmuş hizmetkar İnsan kul olursa en üste çıkar Bize rehber olan bir nebimiz var İslam ateşinin közü güzeldir Allah kainatı güzel yaratmış Onu alemlere peygamber yapmış En güzel ahlakla sarmış donatmış Dinimiz islamın özü güzeldir Dünyaya gelirken dünya değişti Hakikat rüzgarı her yerde esti Cehalet, karanlık, fenalık bitti Yolun en doğrusu düzü güzeldir Cehaleti kovan gamı dağıtan Kara gönüllere ışığı katan Bütün alemlere rahmetler saçan En büyük nebinin sözü güzeldir Niğmetullah UÇAR Korkuteli 20.02.1997 Niğmetullah Uçar |
Pis Amerika
Bayram sabahında idam ederek Yüzünü gösterdi pis Amerika Kendi arzusuyla karar vererek Muradına erdi pis Amerika Kürtlerle Şiiler sevinedursun Güzel olur diye hayaller kursun Dostum diyenleri yürekten vursun Müslümanı yerdi pis Amerika Bence ırak için vatanseverdi Son arzusu ile bını gösterdi Soranlara Saddam iyi ders verdi Ortalığı gerdi pis Amerika Barış tanımayan zalim bir millet Dünyanın başına her zaman illet Ona dost olanlar çekiyor zillet Kan ve zulüm verdi pis Amerika Irak bayram yapar bizlerde arfe Müslüman saygılı töreye örfe Kırk yıl köle olur bir adet harfe Hakka saygı derdi pis Amerika Sözleri başkadır özleri başka İnsan hakkı diye yapar fiyaka Kutsal günde idam uymaz ahlaka Saddam’dan beterdi pis Amerika Saddam zalim ise zulüm yapmışsa Şahsi keyfi için çok can almışsa Öldüren katildir adalet varsa İşgalci neferdi pis Amerika Müslüman ülkede bayram gününde Lideri asılmaz halkı önünde Amaçlar farklıdır işin özünde Kargaşa beklerdi pis Amerika Şerefli insanlar onurlu ölür Zalimler yaşamaz öyle bir ömür Sahtekar işini sinsice görür Kenarda sinerdi pis Amerika Niğmetullah UÇAR Antalya 30.12.2006 Niğmetullah Uçar |
Problem Çözmek
Toplam kalitenin seminerinde Hocamız anlattı bizler dinledik Kurumun aksayan probleminde En basit olanı çözelim dedik Hizmet üretirken aksayan yönler Sıralandı tek tek tüm meseleler Her gurup kendince bakıp inceler Çevrede olanı iyi gözledik Çözümü bekleyen mesele çoktur Gurup oylayarak kolayı bulur Üstünde durulan ana konudur Beyin fırtınası dursun bekledik Konu belirlendi sebep arandı Nedeni niçini tek tek tarandı Balık kılçığında yer ayarlandı Ana konu nedir tam belirledik Problem nedeni tespit edildi Oylama yapılıp madde seçildi Çözüm üretelim buna denildi Olayı tartışıp fikir söyledik Öneriler geldi farklı beyinden Gurubun içinde her bireyinden Ortaya çıkmıştı karnelerinden Olan probleme çözüm denedik Her göz farklı gördü baktığı şeyi Beyin algıladı tarttı nesneyi Bulmak istemiştik hoş kaliteyi Topluma yansıtıp gülsün istedik Problem çözerken hisliysek eğer Objeltif olmuyor bulunan değer Herkes kendisine çekermiş meğer Yinede dertleri dindiremedik Niğmetullah derki tüm personelle Sorunları bulup çalışsak halle Çözümler üretsek beyinle dille Biz gurup olarak halledemedik Niğmetullah UÇAR Antalya 15.09.2005 Niğmetullah Uçar |
Ramazan
İnsan Yaratan’a boyun eğmemiş Gururlu eneyle ben benim demiş Ateş ve azaplar fayda vermemiş Oruçla benliği kırar RAMAZAN Sahurda kalkıyor sıcak yataktan Fedakarlık yapar tatlı uykudan Yaratıcısına kuldur müslüman Bereketli feyiz saçar RAMAZAN Aç kalır karnımız akşama kadar Zengin olanlarda açlığı tadar Oruçla midemiz dinlenme yapar Hacet kapısını açar RAMAZAN Akşam iftar olup top patlamadan Önündeki yemek geçmez boğazdan Fakir düşünülmez aç kalınmadan Aradaki farkı kapar RAMAZAN Zengin değerini anlar şükreder Malımdan fakire vermeliyim der Konuya komşuya ikramlar eder Gönüllere sevgi katar RAMAZAN Zengin ikramıyla izzeti korur Fakirler yardımla çok mutlu olur Toplum hoşgörüyle huzuru bulur Sevgiyi saygıyı yayar RAMAZAN Önü recep şaban sonunda bayram Yaratandan kula en büyük ikram Kuran ayı diye söylenen kavram Mağfireti ile sarar RAMAZAN Yaratan bu ayda şeytanı bağlar Manevi kazan lar binlere çıkar İçinde ömürlük bir gecesi var Sınırsız imkanlar sunar RAMAZAN Sahurların vardır ayrı bir tadı İftar vakti olur akşamın adı Geçen senelerin yapılır yadı Dolu gönülleri okşar RAMAZAN Niğmetullah UÇAR Antalya 06.11.2002 Niğmetullah Uçar |
Risale i Nur
Okuyan anlayan gerçeği bulur İmana güç verir insana huzur Nefis savaşının çaresi budur Allah’ı sevdirir risale i nur Siler kafalarda bulunan zanı Güçlendirir zayıf olan imanı Sağlam delillerle fasık insanı Kemale erdirir risale i nur Dünya gerçeğinden misaller verir Her misal sonunda Hak’kı gösterir İnanmayan anlar inanan bilir Doğruyu sezdirir risale i nur Kaynağı yalnızca hadis ve ayet Hakiki manada kul olmak niyet Gayesi islama tam teslimiyet Şeytanı sindirir risale i nur Düzene tüfekle topla saldırmaz Islaha çalışır kazan kaldırmaz İlahi kanundan asla ayrılmaz Kardeşlik getirir risale i nur Düsturu sabırdır ilacı şükür Halık’ına karşı yapar tefekkür Verilen nimete eder teşekkür Dertleri dindirir risale i nur Doğruyu gösterir eder nasihat İmtihan yeridir dünyevi hayat Manasına eren olacak irşat Gerçeği bildirir risale i nur Niğmetullah UÇAR Korkuteli 24.11.1993 Niğmetullah Uçar |
Ruhban Okulu
RUHBAN OKULU Ruhban Okulu Ruhban okuluna izin vererek Papaz yetişecek izleyeceğiz Hain emelleri göremeyerek Sinsi vakıflara güç vereceğiz Ülke temeline dinamit koymak Tamamını harap etmeyecektir Devlet görevi mi hain kollamak Aramıza girip kemirecektir Avrupa birliği istiyor diye Ülke toprağını peşkeş çekmeyin Kanla alına yer olmaz hediye Şehit yatanlara yazık etmeyin Mezarından kalkar şüheda sonra Bunun için mi biz can vermiştik der Türk milleti içten alırsa yara Tedavi etmesi yıllarca sürer Yunanistan papaz yetiştirecek Bizler müslümanız değil ihtiyaç Yabancı vakıflar yer isteyecek Burası Türkiye kim kime muhtaç Kendi ülkesinde neden açmıyor Bunu düşündük mü niyetleri ne Benim toprağımda neler arıyor Vakıf okul hepsi birer bahane Egemenlik bu mu nedir özgürlük Ben kendi ülkemde garip yaşarım Sinsi pilanlar var yarına dönük Birliği parçalar ondan korkarım Kendinize gelin ey vekillerim Mecliste görüşün edin itiraz Sizden aklı selim karar beklerim Milli menfaati düşünün biraz Bu millet kahraman, cesur, kararlı Milli değerlerden hiç taviz vermez Ruhban okulundan kalbi yaralı Türkün ülkesine hain giremez Niğmetullah UÇAR Antalya 28.09.2006 Niğmetullah Uçar |
Sabancı Sa
Büyük iş adamı çok yardımsever Espiri kaynağı sabancı öldü İtibarlılara verilir değer Sevenleri çoktu ülke üzüldü Sevecen, sempatik,gülen yüzüyle Espiri yaparken tanıdık onu Gerçeği yansıtan doğru sözüyle Apaçık ortaya çıkardı konu Adana ilinde çakan kıvılcım Türkiye sathında döndü güneşe Farklı şivesiyle yaparak yardım Bulunduğu yere saçardı neşe Babadan aldığı pirensipleri Sıkı uygulayıp çağa uydurdu Yere sağlam bastı baktı ileri Geleceği parlak şirketler kurdu Sabancı ismini marka yaparak Sanayi dalında yaptı yatırım Ekonomimize değer katarak Kalkınmak yolunda attı çok adım Fazla zengin olmak değildi amaç Faydalı olmayı düşünüyordu Çevresinde oldu hep başlara taç Sevgisi kalplerde tutuluyordu Ekonomimize sağladı katkı Onbinler kavuştu iş imkanına Şirketler her zaman oldu yüz akı Değer veriyordu çalışanına İnsan sevgisiyle dolu yüreği İnsanı düşündü son ana kadar Türk milleti için çoktu emeği Öldü ama adı kalplerde yaşar On nisan sabahı beş elli beşti Yaşam fonksiyonu tamamen durdu Tıbbı müdahale sona ermişti Basın kanalıyla doktor duyurdu Odasından morga girdi cesedi Bir gün sonra çıktı gitti evine Atlıköşke geldi gece bekledi Başlarda taşındı tören yerine Sabancı sentırda tören yapıldı Göz yaşları ile uğurlanıyor Zincirlikuyuya toplu varıldı Dostları mezara toprak atıyor Yaratılmış kuldu dolmuştu vade Tüm faniler gibi yaşamı bitti İhtişam içinde yaşadı sade Başka alemlere gülerek gitti Millet sabancıyı unutmayacak Saygıyla anılıp hep sevilecek Açılmış sayfayı kapatmayacak Yeni nesiller de onu bilecek Hayat devam eder geçecek tasa Bugün daha taze, var acıları Sakıp Sabancı’yla özdeşleşti sa Yolunda gitmeli mirasçıları Niğmetullah UÇAR Antalya 12.04.2004 Niğmetullah Uçar |
Saddam
Bayram sabahında namazdan önce İdam sehpasına geliyor Saddam Cellatlar boynuna ip geçirince Zalimlere lanet ediyor saddam Sinsice son sözü sorulduğunda Barış bekliyordu kendi yurdunda İdam sehpasına konulduğunda Irakta birliği istiyor Saddam İşgalci güçlere aman demiyor Kendi canı için af istemiyor Irakta birliği sağlayın diyor Yarın olacağı biliyor Saddam Bir kuran veriyor ulaşsın diye Sevdiği birine etmiş hediye Mesaj gönderiyor Filistinliye Güzel bir gelecek bekliyor Saddam Kürtler seviniyor çünkü haindir Şiilerde öyle onlarda hindir Amerika bilir bundan emindir Vatana canını veriyor Saddam İngiltere memnun bayram yapıyor Buşa destek verip öne çıkıyor Kurban bayramında kan akıtıyor Dostunu düşmanı seçiyor Saddam Tarih yazacaktır sinsi oyunu Yok etmek istenen Türkmen soyunu Herkes bilir buşun kötü huyunu Bizlerden anlayış bekliyor Saddam Taraf olanlarla mahkeme kurdu Sözde karar için yargılıyordu Adaletli karar beklemiyordu Onurla göğsünü geriyor Saddam Kürt hakim saddama soru soruyor Vaşhington ne derse ona uyuyor Maşa olmaktan da gurur duyuyor Sorguda onları tersliyor Saddam İdam kararını dinlediğinde Farklılık olmadı tüm benliğinde Allah birdir vardı onun dilinde Havale ediyor Rahman’a Saddam Karar onaylandı infaz gerekli Yasalarda açık bu işin şekli Amerikalılar fazla istekli Hakka kavuşmayı bekliyor Saddam Adalet bakanı asılmaz dedi Bir aylık sürede garanti verdi O gece asıldı bu nasıl yerdi Bu yüzden halkını sevmiyor Saddam İyi tanıyordu kürd’ü şiiyi Onun için yaptı o işkenceyi İnsanlar çözemez bu bilmeceyi Vatan sevdasını işliyor Saddam Bugün canilere alkış tutanlar Yarın şerefini yerlere atar Gurursuz millette onur ne arar Onursuz olanı eziyor Saddam Yaşarken belirsiz ölürken mertti Irak vatansever lider kaybetti Bir dönem kapandı Sünnilik bitti Zalimlere karşı yetiyor Saddam O bir kahramandı benim gönlümde Son sözleri kaldı hayallerimde Örnek alacağım vatan sevgimde Ülkesini peşkeş çekmiyor Saddam Niğmetullah UÇAR Antalya 30.12.2006 Niğmetullah Uçar |
Sağlık Bakanım
Devlet memurları sağlık yönünden Mağdur ediliyor sayın bakanım Tedavi olmaya tıpa giderken Ücret isteniyor sayın bakanım Devlet güvencesi nerede kaldı Verdiği hakları geriye aldı Hasta olanlara bakmak kuraldı Para ver deniyor sayın bakanım Tahlil ücretini biz vereceksek İlaç parasını ödeyeceksek Derde derman bulup gülmeyeceksek Aklımız ermiyor sayın bakanım Sağlık sigortamız güvencelidir Memur olan herkes çok iyi bilir Maaştan her sene pirim kesilir Hiç huzur vermiyor sayın bakanım Memur kurumundan sevk yaptıracak Muayene için doktor bulacak Tahlil yapılırsa para sunacak Bizleri geriyor sayın bakanım Tıp merkezleriyle hastahaneler Tahlil ücretini hastadan ister İlaç ödemiyor eczahaneler Değer verilmiyor sayın bakanım Devlet memuruna sahip çıkmazsa Hasta olanlara dönüp bakmazsa Çalışan dertliyse görev yapmazsa Vatandaş bekliyor sayın bakanım Sağlam kafa olur sağlam vücutta Hastalıklı adam yapacak hata Bakılmazsa eğer dönmez hayata Mezara giriyor sayın bakanım Sağlığın şakası yok deniliyor Erken teşhis olmak isteniliyor Tahlil ücretine yasak geliyor Memur gidemiyor sayın bakanım Sağlık para ile korunacaksa Ölsün mü insanlar parası yoksa Nasıl görev yapsın acısı çoksa Memur bilemiyor sayın bakanım Devlet memuruna sahip çıkmalı Sağlıklı insanlar görev yapmalı Önde gelen konu sağlık olmalı Zaman ilerliyor sayın bakanım Niğmetullah UÇAR Antalya 24.07.2006 Niğmetullah Uçar |
Sahte Dostlar
Kurtlar kocayınca olur maskara Bir köpek onları düşürür dara Güvenme dünya’da vefasızlara Aranınca kaçar dost bildiklerin Sende varken sarar etrafı hepsi Menfaat ummaktır bütün gayesi Yüzüne bakarken tatlıdır sesi Sırtından vururlar dost bildiklerin Elin iş tutarken gözün görürken Yüzüne gülerler işin yürürken Mezara gömüp de geri dönerken Başkasını arar dost bildiklerin Düşman hançer vursa acısı geçer Sevdiğin gül atsa kalbini deler Beklenmeyen bir şey güven zedeler Yüreğini yakar dost bildiklerin Sevgi yürektense mezara kadar Samimi olanlar dostunu kollar İnsan sahtekarsa menfaat arar Döner tekme atar dost bildiklerin Almaya gelince çıkar en öne Vermek zamanında bulur bahane Önemli bir fırsat geçse eline Hep üstüne yatar dost bildiklerin Maddi menfaatle dene dostunu Kurda teslim etme kara koyunu Dara düştüğünde ararsan onu Beş paraya satar dost bildiklerin Niğmetullah UÇAR Akşehir 10.08.2002 Niğmetullah Uçar |
Salmıyor Gurbet
Çetmililer günü bu yıl da bensiz Gelmek istiyorum salmıyor gurbet Çetmi hayaliyle yaşıyoruz biz Görmek istiyorum salmıyor gurbet Hasretim dorukta özlem çok fazla Görüşmek isterdim bütün dostlarla Hayalimi süsler dere, bağ, yayla Gezmek istiyorum salmıyor gurbet Birlikte olsaydık dertler dinerdi Hasretim doruktan yere inerdi Bütün özlemlerim sona ererdi Gülmek istiyorum salmıyor gurbet Ben korkuteli’de sizler Çetmi’de Birgün hasret biter kalır geride Gönlümden hüznü de kederleri de Silmek istiyorum salmıyor gurbet Girmek istiyordum o topluluğa Olmak istiyordum soluk soluğa Karışmak isterdim çoluk çocuğa Gezmek istiyorum salmıyor gurbet Gönlümde keder var ama bu kader Hepinizin olsun en güzel günler Sizlerle şenlensin o şahane yer Seçmek istiyorum salmıyor gurbet Orada olanlar beni de anın Uzaktan gelenler tadına varın Gönlünüzde bari bana yer açın Girmek istiyorum salmıyor gurbet Bu hasretlik sona ermezse eğer Benim özlemlerim artarak sürer Bütün hayallerim Çetmi’ymiş meğer Yenmek istiyorum salmıyor gurbet Çetmi’liler için bugün çok farklı Dışarıda kalanın orada aklı Gelmek isteyipte gelmeyen haklı Demek istiyorum salmıyor gurbet Şu gönlüm uzakta çok hasret çeker Şimdi oralarda olmalıydım der Hayalen Konyadan Taşkentten geçer Geçmek istiyorum salmıyor gurbet Önceden yapıldı herkese çağrı Şimdi oradadır gönül dostları Gelemeyenlerin yanıktır bağrı Dönmek istiyorum salmıyor gurbet DOSTLUKlar kurulup kalpte yerleşsin Gönüllerimize SEVGİ yerleşsin HOÇGÖRÜ duygusu coşsun pekişsin Demek istiyorum salmıyor gurbet Bugün hasret bana zehrini kustu Çetmi’de bıraktık ahbabı dostu Uçurumharmana Gölgeye Postu Sermek İstiyorum Salmıyor Gurbet İmkanım olmadı ben gelemedim Sizlere kendimi gösteremedim Çetmi hasretimi dindiremedim Dinmek istiyorum salmıyor gurbet Gönlünüz neşeyle sevgiyle dolsun Çetmililer günü gayeyi bulsun Niğmetullah neden üzülüyorsun Gitmek istiyorum salmıyor gurbet Niğmetullah UÇAR Korkuteli 20.08.1998 Niğmetullah Uçar |
Savurganlık
Tahmini bütçeler hiç gerçekleşmez Gelirler giderler tutmaz denkleşmez Zarar eden kitler pek özelleşmez Hesabı şaşıran savurganlıktır Vatandaşa kemer sıktırıyorlar Zenginlere israf yaptırıyorlar Milletvekilleri alkışlıyorlar Devleti batıran savurganlıktır Bakanların fazla tahsisatı var Sonuna kadar da bitirir harcar Bütün kuruluşlar veriyor zarar Ayağa kaldıran savurganlıktır Amirlere makam arabaları Şoförü, benzini tüm masrafları Mesken olarak ta lüks lojmanları Amacını aşan savurganlıktır Devlet verir, biri harcar bitirir Vijdanlar kör olmuş ölçü yitirir Devlet malı deniz olsa da erir Huzuru kaçıran savurganlıktır Gazete, yiyecek ikram devletten Yapılan gideri toplar milletten Devlet vaz geçmeli israf etmekten Karı zarar yapan savurganlıktır Parayı zamanı yeyip bitirir İsraf yapan şahıs ahlak yitirir Hazine azalır dara getirir Ferdi karalayan savurganlıktır Bütün gazeteler hediye verir Günler ilerlerken fiyat yükselir Televizyon rüşvet ile izlenir Tirajı artıran savurganlıktır Her yere asılır hoş tabelalar Reklam yapmak için harcanır milyar Maliyet yükselir fiyatlar artar Enflasyon azdıran savurganlıktır Harcarken yapılır büyük rekabet Para kesesine zarardır nispet Gösterişe karşı çekilmeli set Borçları kabartan savurganlıktır Ambalajla fiyat ikiye katlar Reklam yapılırsa daha da artar Bir beş olur bize gelene kadar Yaşamı zor yapan savurganlıktır Çalışana yalnız maaş ödensin Herkes harcamayı kendi ödesin Memur yakınına ikram etmesin Zarara sokturan savurganlıktır Masraflar en aza inerse eğer Toplanan gelirler gideri geçer O zaman bu millet çok rahat eder Fakirlik doğuran savurganlıktır Mesaiye memur işçi uymalı Çalışan o yere layık olmalı Torpil, rüşvet, hile bulunmamalı Dengeleri bozan savurganlıktır Siyaset olmasa çıksa aradan Vatandaş kurtulur kara beladan Egemen olmalı her işte vicdan Vicdanı kör yapan savurganlıktır Zenginliğe sebep olur iktisat Huzuru getirir sabır, kanaat Uyulursa eğer düzelir hayat Milleti ağlatan savurganlıktır Niğmetullah UÇAR Korkuteli 09.05.1996 Niğmetullah Uçar |
Saygımız Vardır
Malazgirt’ten girdik Anadolu’ya Değer verdik ala yıldıza aya Gururla yürüdük kızılelmaya Vatana bayrağa saygımız vardır Orta Asyaları bırakıp geldik Güzel Türkiye’yi vatan edindik İslam dini, ile kemale erdik Millete toprağa saygımız vardır Oğuzhan’lal çıktık Ergenekon’dan Atatürk’le tekrar kurtuldu vatan Türk milleti için hedeftir Turan Gösteren başbuğa saygımız vardır Geçmişi anarak ders almalıyız Bilimde teknikte kalkınmalıyız Ülkeye dört elle sarılmalıyız Yenilikçi çağa saygımız vardır Türk İslam ülküsü hayal dediler Dünden bugünleri göremediler Haklılığımızı şimdi bildiler Anlayan ahmağa saygımız vardır Müslüman Türklüğün ülküsü belli Milliyetçiliğin dindir temeli Kırarız islama uzanan eli Cübbeye sarığa saygımız vardır Kardeş kabul ettik atmış milyonu Biz bütünüz herkes anlasın bunu Birliği bozamaz düşman oyunu Yurtta yurttaşlığa saygımız vardır Türklü cesedine ruh verdi İslam Allah’a vatan’a inancımız tam Türk İslam sentezi en sağlam kavram Kardeşçe dostluğa saygımız vardır Bütün insanları Allah yarattı Bizleri islama bayraktar yaptı Doğmak gezmek kadar ölümde haktı İlahi buyruğa saygımız vardır Niğmetullah UÇAR Korkuteli 10.04.1997 Niğmetullah Uçar |
Sevgiler Kattık
Benden soruyorlar yemekhaneyi Neler yaptınız ki çok güzelleşti Nemalansın diye ektik taneyi Kalbe, beyinlere, yüze yerleşti Varsa öneriye açığız dedik Gayemiz her zaman güzeli bulmak Sitemi, isteği değerlendirdik İşimiz soruna çara aramak Aksayan yönleri tespit ederek Olumsuzluklara çare düşündük Personel iyiye layık diyerek Memnun etmek için güzel göründük Yemek kuyruğunda bir sorun vardı Memnun olmuyordu çok bekleyenler Sebebi arandı salata bardı Çözüm ürettiler işi bilenler Yemek kuyruğunda kargaşa bitti Güzel gören gözler güzel düşündü Kaliteli hizmet sitem eksiltti Güzel bakılınca çok hoş göründü Yemek kazanına sevgiler attık Sunulan hizmete kattık güleryüz Gayret göstererek hamleler yaptık Memnun etmek için çok düşünürüz Öneriler bize doğru yön verir Hizmet güzelleşir tamamlayarak Aksaklık var ise çalışan bilir Güzeli buluruz araştırarak Bu kadara yetti eldeki imkan Daha güzelini yapmak isteriz Takdir edilince durmuyor insan Anlayış, hoşgörü, sabır bekleriz Niğmetullah UÇAR Antalya 10.12.2004 Niğmetullah Uçar |
Sivri Dilim
SİVRİ DİLİM Hakka hizmet eden dilim yüzünden Ben baştan razıyım ağrısın başım Kendini düşünsün makamı seven Şahsımın önemi yok arkadaşım Devlet memuruyum deyip eğilmem Doğrudan ayrılmam yanlışı bilmem Bu yüzden üzülür belki hiç gülmem Çevrede yalaka çok arkadaşım Yalakaya sorsan görev yapıyor Vatan millet için kalbi atıyor Dışı böyle ama içi satıyor Karnım yalanlara tok arkadaşım Sineye çekersek derdimiz bitmez İtiraz doğruyu bulmaya yetmez Yayı tam germezsek uzağa gitmez Bırakalım gitsin ok arkadaşım Bir kişi olursa olmaz etkili İki kişi olsa değişir şekli Sayı çoğalırsa düşün bir hali Biz de yaşatalım şok arkadaşım Destek ver doğruya yanlışı silsin Ülkemiz müreffeh bir hale gelsin Herkes bu dünyada haddini bilsin Yalakayı zora sok arkadaşım Niğmetullah UÇAR Antalya 29.09.2006 Niğmetullah Uçar |
Siz
Mahalle içine kurarak kazan Altına ateşi yaktınız mı hiç Uygun bir şekilde koyarak kapan Kıl şalvara tekme attınız mı hiç Ben attım Oruçlu akşamda çok acıkınca Caminin damına imam çıkınca Ezan okumadan iftar açınca Nasıfın önünden baktınız mı hiç Ben baktım Odada sureler, kuran öğrenip Hatim bitirince camiye gelip Cemaate, ezber dersini verip Babanızdan mallar aldınız mı hiç Ben okumadım almadım Konya’dan gelirken Taşkent’te inip Köyden gelen araç var ise binip Kışın kömürlükte çamura girip Gece dağ başında kaldınız mı hiç Ben kaldım Ödebeleninden çingire doğru Bilmece sorarak çözerek soru Ada, kemerköPage Rankingü,karşıda goru Dinlenmeç taşından baktınız mı hiç Ben baktım Sığındı gözünde suyu içerken Yolak’ta kar yiyip ine girerken Kölebaşlarında sığır güderken Geçen arabaya baktınız mı hiç Ben baktım Kuyudan şalgayı pancarı çıkar Hevenkte buruşmuş yaş üzümler var Kış armudu serttir döğeçler kadar Çöpünü çelenden attınız mı hiç Ben attım Pancarı koyarak tahranaşıya Başlanır kazanda kaynatılmaya Pişince çıkarıp takıp çıraya Yerken dilinizi yaktınız mı hiç Ben yaktım Yaprak kesip geldik astık ortaya Pürden de ilave ettik araya Ot samanı döktük biraz batmaya Çebişliğe davar kattınız mı hiç Ben kattım Baharda tersleri tarlaya çektik Bakla arasına tohumu ektik Görünmesin diye çalılar diktik Bahçelerden bostan çaldınız mı hiç Ben çaldım Baharda güderken döl davarları Karlı eteklerde gezip dağları Torbada taşıyıp toy oğlakları Kuytuya guzuluk yaptınız mı hiç Ben yaptım Eğişmeçte kıllar yünler ip olur İğde ip bükmeye çarklar kurulur Çuvallıkta çullar kilim dokunur Halılara ilmik attınız mı hiç Ben attım Yayla damlarının ocak başında Öküzle yatarken bahar ayında Sürülüp ekilmiş tarlalarında Evleğin şekline baktınız mı hiç Ben baktım Sabah buğday saman getirip köyden Kumpanya kazmayla kazdınız mı gen Akşam gün batımı geri dönerken Heybeye ak toprak kattınız mı hiç Ben kattım Ananızın köyden hazırladığı İçine ekmekle meyve kattığı Komşunun getirip dala astığı Azık torbasını açtınız mı hiç Ben açtım Ökçenin ucuna demir takılır Delikle kılıçla oku bağlanır Zılgarla halkayla iş tamamlanır Çifte boyunduruk taktınız mı hiç Ben taktım Öküzün boynunda ipe zelveye Gerek var embelli öğendireye Tohumluk katarak bakır helkeye Avuçla tarlaya saçtınız mı hiç Ben saçtım Örene üstüne koyarak kiriş Pardılar altında olmalı giriş Kapmerin içine katılır çiriş Yaylada bazlama tattınız mı hiç Ben tattım Baharın gidince yağrın gölüne Sulara girerken yaklaşma ine Önü açılırsa çeker dibine Bulanık sulara battınız mı hiç Ben battım Oba salısında çifti sürerken Yorgan simit yapıp öküz güderken Ekin arasında gece gezerken Açık arazide yattınız mı hiç Ben yattım Yakın kurtulmuşken yağmurdan kardan Selem sütlüyemlik toplarken dağdan Dindeboldan gelen satıcılardan Kırmızı badılcan aldınız mı hiç Ben aldım Oğlaklar çeklide davar ılkıda Renk vermesi için tuluk avkıda Bez çuval içinde keşler baskıda Kurutup deriye kattınız mı hiç Ben yedim Baharda su çıkar tarla içinde Avgın yapılırdı taşlar derinde Ucu bırakılır elin yerinde Bel kürekle hendek kazdınız mı hiç Ben kazdım Meydan ataşını tarlaya yakıp Cıngıllak üstünde havaya kalkıp Diğer obalara türküler yakıp Sekerken yukarda kaldınız mı hiç Ben kaldım Sabah yağümmesi yumurta yeyip Öğleye varmadan azık bitirip Kuru ekmekleri güneşe serip Çeşmede sulara bandınız mı hiç Ben bandım Gün dönmeden evvel güderken sığır Böğelek gelince hepsi dağılır Güneşten kaçarken gölgeye varır Öğlen boş damlara kattınız mı hiç Ben kattım Sakızlığı söküp eviştirerek Çıtlıktan kuruyu çekiştirerek Gramper kutuya yarleştirerek Kaynatarak sakız yaptınız mı hiç Ben yaptım Şalbanın hovu var çaşır dalıyor Saman yapmak için ot toplanıyor Kışlık hayvan yemi hazırlanıyor Söğüt yaprakları kıydınız mı hiç Ben kıydım Biçilen otları dürme yap kıvır Diken ele batar çatalla sıyır Otlar tükenince sütleğen kalır Filisin dibinde yattınız mı hiç Ben yattım Kırdaki ekini şerevil yapıp Subasardakini sıyırtkılayıp Orakla keserek desteye atıp Sol ele ellikler taktınız mı hiç Ben taktım Foyraz estiğinde savurup harman Kalburla gözerle katarak saman Boşluk yumuşaklık bırakılmadan Hararı sıkıca bastınız mı hiç Ben bastım Katırla yayladan saman çekerken Postalar halinde köye giderken Erken varmak için kestirmelerden Susadan ayrılıp saptınız mı hiç Ben saptım Saman buğday ile gelirken köye Karıştı mı akşam gündüz geceye Yük düzeltmek için kalıp geriye Yolda hayvanları yıktınız mı hiç Ben yıktım Samanlık dolunca delikten girip Sıkıştırmak için çok deşelenip Yetişemeyince yardım isteyip Samanlar içinde kaldınız mı hiç Ben kaldım Bocudun suyunu tebeşir alır Tebeşir destinin içinde kalır Abdest alacaklar ırbık kullanır İleğende banyo yaptınız mı hiç Ben yaptım Değirmen yanında buğday yıkanır İhtiyacı olan bulgur kaynatır Damda kuruyunca çullar toplanır Kaymaklı tandırı tattınız mı hiç Ben tattım Hava ağarmadan çıkarak köyden Sabah namazında sudökülenden Erkence geçerken it deresinden Balığa dinamit attınız mı hiç Ben attım Cirk olmasın diye iki şak olur Ham ceviz bıçakla içi oyulur Eşek ayıklanır dişler soyulur İki taşla follu kırdınız mı hiç Ben kırdım Ortada bir nokta tespit edilir Civar ilkokullar oraya gelir Azık karıştırıp yemek yenilir Bilgi yarışması yaptınız mı hiç Ben yaptım Güneymunarlarda öküz arayıp Çeşme başlarında taşta tuzlayıp Buz gibi sularda hafta yıkanıp İnce çağşaklardan kaydınız mı hiç Ben kaydım Yazın gün doğmadan harman böğette Bayırdan görünce bir bıçak dipte Ben alırım bunu şimdi deyipte Garapatak gidip daldınız mı hiç Ben daldım Musluğun üstünden ev gorumuna Çıkarak bakılır goyun yoluna Üstte, in içinde taşın boruna Taşla adınızı yazdınız mı hiç Ben yazdım Ali hoca bağa deştiven olmuş Üstü gilimeden gölgelik kurmuş Cergenin içine küpü doldurmuş Suyundan bir bardak içtiniz mi hiç Ben içtim Salkım salkım üzüm toplayıp bağdan Sepetle köfünle geç yamaçlardan Geceevlerinde kurulu kazan Pekmeze tomata attınız mı hiç Ben attım Güzün toplayarak boz armıtları Döğüp kurutarak ayır sapları Öğütüp hamur yap kurun saçları Döğmeli ekmeğe baktınız mı hiç Ben baktım Topak ekmeklerde kaymak olunca Sevindik sıcacık sıkma bulunca Bıraktık kenara çok soğuyunca Arpayı darıyı andınız mı hiç Ben andım Boncuk çiçeğini sökerek sattık Dağlarda aradık para kazandık Ağaca salıncak kurup sallandık Daha yükseklere çıktınız mı hiç Ben çıktım Söğüt dallarından sepeti ördük Akşam gün batarken böğede gömdük Sabah seher ile balıkla döndük Fazla tutulunca sattınız mı hiç Ben satmadım ama tuttum Geyesiliklerde kazan kaynatıp Pak olması için suya kül katıp Sırtları taşlarda tokurcaklayıp Çalılar üstüne astınız mı hiç Ben astım Keklik gafesini yüksek tutarak Atış menziline küme yaparak Üstü yapraklarla kapatılarak Gürültü yapmadan kaldınız mı hiç Ben kalmadım Niğmetullah bazen kendini dinler Yıllar öncesine seyahat eder Gözünü kapatıp Çetmi’de gezer Gurbette hayale daldınız mı hiç Ben daldım Niğmetullah UÇAR Antalya 24.04.2003 Niğmetullah Uçar |
Süper Valim
Bu vatanda sana vardı ihtiyaç Hizmeti bıraktın sevgili valim Denizli’li yaptı seni başa taç Herkesi ağlattın sevgili valim Doğruyu söyledin aykırı dendi Seller çoğalırsa yıkarmış bendi Sen üstüne gittin sistem direndi Yanlışlara çattın sevgili valim Erzincan’da girdin tüm gönüllere Türkiye’de geldin önemli yere Hayırları övdün çatmıştın şere Fikrinde dayattın sevgili valim Merkeze aldılar susturmak için Ankara’da bile susmadı dilin Millet arasında belliydi halin Fikrini anlattın sevgili valim Denizli’de herkes çok sevinmişti Bize uyan biri geldi demişti Şahsında makamı sahiplenmişti Sevinçler yaşattın sevgili valim Tokat Aydın gibi gezdin çok ili Sözlerin açıktı vizyonun belli En son görev yerin oldu Denizli Misyonu kapattın sevgili valim Trafik kazası öldürdü beyni Henüz ecel bizden almadı seni Kalbin çalışıyor besliyor teni Şaşkınlık yarattın sevgili nalim Vatan için çarpan kalbi durmadı Beyin devre dışı ölüm olmadı Yazıcıoğlu’nun Recep’tir adı Ölüme dayattın sevgili valim Bugün saat onda kalbin de durdu Terk ettin bizleri sevdiğin yurdu Fakülte dekanı halka duyurdu Kalbe acı kattın sevgili valim Bu ülkede vardır destekçilerin Her zaman olacak çok sevenlerin Bir gün gerçekleşir hoş fikirlerin Emanet bıraktın sevgili valim Allah rahmet etsin nur içinde yat Sana başlayacak yeni bir hayat Sonsuzluk yolunda yol versin sırat Seferi başlattın sevgili valim Niğmetullah UÇAR Antalya 08.09.2003 Niğmetullah Uçar |
Şehidim
Nevzat Yıldız’a Yetmiş dört doğumlu Nevzat Yıldız’ı Bugün gözyaşıyla mezara koyduk Gönlümüz yaslıdır kalplerde sızı Kahraman askeri uğurluyorduk Vatanı korurken öldü yiğidim Kalksa aynı yolda yine gidecek Yurdun dört yanında şanlı askerim Ya pişman edecek ya bitirecek Dilimizde dua gönlümüzde yas Pkk ya nefret daha büyüyor Tükenene kadar sürecek uğraş Şehidim kanıyla destek veriyor Tunceli ilinde vatan korudu Cesedi çürürken ruhu yücelir Teröriste teslim etmedi yurdu Bu kutsal savaşta yine öndedir Cennette hazırdır makamın senin Bu vatan bu millet sana minnettar Kahpe kurşunlara kalkandır tenin Ruhun huzurludur ebede kadar Korkuteli’mize nişan getirdin Gururla şerefle taşıyacağız Yeni bir heyecan yeni ruh verdin Hatıralarınla yaşayacağız Yıldız gibi parla sönme hiç Nevzat Bizler biliyoruz şehitler ölmez Mertebe mertebe beş çeşit hayat Elemsiz yaşarsın faniler görmez Şehidime böyle baba yakışır On oğlum var hepsi fedadır diyor Duysun atmış milyon diye bağırır Bu bayrak altında birlik istiyor Şehit babasının dediği gibi Atmış milyon bütün birlik olalım Toprağa düşmesin askerin kanı Bütün hainlerden hesap soralım Niğmetullah UÇAR Korkuteli 23.06.1995 Niğmetullah Uçar |
Şehitler Ölmez
Ulucak köyünde tören var bugün Gözlerden yaş akan hüzünlü düğün Şüheda kabrinde nurunu görün Onlar can verdikçe düşman giremez Kuran’da yazıyor şehitler ölmez Büyük Türk milleti vatanı sever Bu topraklar için can feda eder Ulucak’tan kurban gitti bu sefer Belki bu dünyaya geri gelemez Cennete giriyor şehitler ölmez Bu vatana feda oldu bu yiğit Öldü diyemeyiz çünkü o şehit Ona kurşun sıkan miskin uyuz it İslam’dan bahsedip türküm diyemez Yaratan söylüyor şehitler ölmez Van’da görev yapan yiğit askerler Terörün kökünü kazımak ister Bölücü örgütle kavgaya girer Kör kurşuna hedef kimdir bilinmez Ayet anlatıyor şehitler ölmez Yiğidin acısı yüreğimizde İki damla yaş var gözlerimizde PKK’ya lanet dillerimizde Bu toprakta hain olan gezemez Vatanı koruyor şehitler ölmez Bugün yas tutmanın zamanı değil O şimdi gülüyor bunu iyi bil Onunla gurur duy gözden yaşı sil PKK yaşarken kabrinde gülmez Öcümü al diyor şehitler ölmez Ona selam durdu şimdi gök kubbe Bulunduğu makam en büyük rütbe Bütün Türkiye’de yerleşti kalbe Altmış beş milyonun saygısı bitmez Kalplerde yaşıyor şehitler ölmez Ümmeti Muhammed yiğit milletim İyi tanıyalım hain olan kim Kurşun sıkanları affetmeyelim Tek vücut olmazsak bu terör bitmez Çok gayret istiyor şehitler ölmez Bugün Mustafa’ydı yurdun bekçisi Vatan millet diye durdu nefesi Naşı selamlıyor şimdi herkesi Canlansa,sorulsa pişmanım demez Çünkü o biliyor şehitler ölmez Niğmetullah UÇAR Korkuteli 12.10.1997 Niğmetullah Uçar |
Şerler Hayırdır
İnsan düşünemez sırrı hikmeti Cehennem korkusu sunar cenneti İlahi kudretin bir adaleti Yaratılmış olan şerler hayırdır Çok yağan yağmurlar veriyor zarar Ateşe dokunan elini yakar Sevaşa girenler bir masraf yapar Çok şey kazandıran şerler hayırdır Gangren olan parmak dipten kesilir İnsan için kayıp görünüş şerdir Parmak kesilmezse kol kaybedilir Beşeri koruyan şerler hayırdır Kainatta her şey insana bakar Anlaşılamayan çok hikmetler var Kul olunca arşı alaya çıkar İmanı kurtaran şerler hayırdır Görünüşte zarar şerler ve şeytan Hayır için yaratmıştır Yaratan Onlarla çıkıyor yükseğe insan Gerçeği bulduran şerler hayırdır Yüz hurma değeri yüz para eder Yere ekilirse yirmisi biter Sekseni bozulur boş yere gider Birleri bin yapan şerler hayırdır Boışa giden seksen hurma kemiyet Ağaç olan yirmi adet keyfiyet Keyfiyete bakar has ekseriyet Semereye bakan şerler hayırdır Cenabu Hak musibetler veriyor Başımıza çok belalar geliyor Varlığını bize hissettiriyor Doğruyu tanıtan şerler hayırdır Niğmetullah UÇAR Korkuteli 11.01.1995 Niğmetullah Uçar |
Şofor Efendi
Halk otobüsünde yolcu taşırken Nazik olmalısın şoför efendi Karın doyurmaya rızık ararken Sakin kalmalısın şoför efendi Yolcular binince uyarmak tamam Arkaya geçelim demene kızmam Israr edişine bozuldu kafam Hale bakmalısın şoför efendi Her binen arkaya ilerleyecek Kapının önünde hep birikecek İnmek isteyenler nasıl inecek Bağırmamalısın şoför efendi Arada olanlar tek ayak durur Kalabalık fazla sıkıntı olur Başkana söylesen çözüm bulunur Konu açmalısın şoför efendi Siz de haklısınız boş gece gündüz Sabahda akşamda güler yüzünüz Çok sıkıntı çeken bizler üzgünüz Bizi duymalısın şoför efendi Fazla sefer konsa tam gün kurtarmaz Araçlar boş gider gün içi dolmaz Giderler artınca karlılık olmaz Bakıp tartmalısın şoför efendi Sabah ile akşam artar yoğunluk Azaba dönüşür olan yolculuk Sinirler gerilir alırken soluk Kafa yormalısın şoför efendi Mümkün olacaksa akşam ve sabah Ek seferler konsa oluruz ferah Yolcular kahreder sitem eder kah Çözüm bulmalısın şoför efendi Diyeceksin araç akşam kazanır Gündüz seferleri tümden zarardır Mutlaka hedefte kazanmak vardır Hırsı atmalısın şoför efendi Siz para kazanın seferler olsun Yolcu rahat etsin araba dolsun Yetkililer buna orta yol bulsun Yol aramalısın şoför efendi Çok kazanmak için hırs gösterirsen Yolcular bana ne sıkışsın dersen Sen kaybedeceksin elden beklersen Hesap yapmalısın şoför efendi Yolcu sıkılırsa içine sinmez Çok kızdırılırsa araca binmez Sizin de arzunuz yerine gelmez Denge kurmalısın şoför efendi Niğmetullah UÇAR Antalya 21.02.2007 Niğmetullah Uçar |
Takipçiler
Tapuda çalışıp emekli olan Tapu takip için büro açıyor Çok para kazanan müşteri bulan Sanmayın bu işi iyi yapıyor Vatandaş gidince yapılmayan iş Takipçiye verse anında olur Hep devam ediyor bu yanlış gidiş Mecburiyetlerden sistem kurulur Vatandaş ister mi çok para vermek Takipçi kendine bir ücret alır Cebinden parayı vermemek gerek Fakat işi bitmez çaresiz kalır Takipçi ücreti tespit ederken Kendi emeğini hesaba katar Müşteriye dönüp para isterken İçinde memura verdiği de var Kurumdan emekli olan kişiler Hem mevzuat bilir hem adam tanır Bu yüzden çok çabuk yürüyor işler Hatır gönül ile para kazanır Takipçi bu işe zaman harcıyor Görevliye para verirse kusur Memur takipçiden para alıyor Görevi kötüye kullanmak budur Sistem çalışınca vatandaş şaşkın Uğraşmak istese çarklar eziyor Kurum bünyesinde yapılmaz baskın Görev ihmal eden serbest geziyor Bu yüzden devlete güvenmez kişi Ezilmemek için kenarda siner Takipçiye verir bitirir işi Arz talep olunca bu çark ta döner Tapu aklımdaki olan bir örnek Diğer kurumlarda aynı haldedir Bu yanlış gidişi bitirmek gerek Kar, zarar, menfaat hepimizedir Bir yerden başlayıp dur denilmeli Devlet onurunu kurtarmak için Vatandaşa saygı gösterilmeli Kurtulması lazım bu memleketin Niğmetullah UÇAR Antalya 16.03.2007 Niğmetullah Uçar |
Taşkent Birlik
Taşkent, Çetmi, Avşar, Ilıcapınar Kapsama alanı Bolay, Balcılar Sazak’la Kecimen Kongul’u tarar Bünyesine alan TAŞKENT BİRLİK var Bizim yöremizin kulağı gözü Bölgede yaşayan insanın sözü Gurbette olana yansıtır özü Kör gözlere sokan TAŞKENT BİRLİK var Aylık haber sunar ilçeden köyden Temin eder bulur alır her yerden Emek verenlere minnettarım ben Gelenek yaşatan TAŞKENT BİRLİK var Çetmim coma girdim orada gördüm Haberler okudum izini sürdüm Resimlere baktı hasretle gözüm Gözü gönlü açan TAŞKENT BİRLİK var Doğduğum yerleri tanıdıkları Köyü, insanları, bağı, dağları Haber alıp görmek hoştur diyarı Emrimize sunan TAŞKENT BİRLİK var Her köyden haber var, resim var, yar var Gözler sayfaları çevirir tarar Çetmi sayfasında kılınca karar Köyü hatırlatan TAŞKENT BİRLİK var Taşkent yöresine sesleniyorum Sıladan haber var ben okuyorum Her yer kendisini görsün diyorum Tamamını yazan TAŞKENT BİRLİK var Altı belediye üç muhtarlıkla Hamleler yapalım uyanıklıkla Biz de tanışalım tam uygarlıkla Ufku geniş tutan TAŞKENT BİRLİK var Doğduğumuz yeri unutmayalım Geleneklerine sahip çıkalım Eski değerlere değer katalım Bize hatırlatan TAŞKENT BİRLİK var Birisi bir fikir ortaya atar Birileri çıkar onu uygular Birlikten güç doğar, güç engel aşar Akla kapı açan TAŞKENT BİRLİK var Gazete adını koymuşsa eğer Uygulamak için çabaya değer Her şey birleşmekle olurmuş meğer Bunu arzulayan TAŞKENT BİRLİK var Niğmetullah UÇAR Antalya 21.03.2006 Niğmetullah Uçar |
Tekirova'da
Kafa dinlemeye karar alarak Hep birlikte olduk Tekirova’da Özlem gidererek hatır sorarak Hasretten kurtulduk Tekirova’da Kerim tıkır akşam uçakla gelmiş Hulusi boz duymuş guruba girmiş Mustafa önceden yer belirlemiş Dörtlü oluşturduk Tekirova’da Fasalis oteli buluşma yeri Huzurla doldurduk tüm gönülleri Gerçek oldu gönül beklentileri Lobide oturduk Tekirova’da Akşam yemek yedik güle oynaya Sonra sohbet ettik biz doya doya Saat birde geldi sıra yatmaya Birlikte uyuduk Tekirova’da Sabah kahvaltıyı yapıp ayrıldık Başı karla kaplı dağlara çıktık Birlikte olmanın zevkine vardık Havayı soluduk Tekirova’da İki gün içine çok şeyler sığdı Kar gördük, gün çıktı, yağmur da yağdı İlgimizi çeken o yüce dağdı Zamanı dondurduk Tekirova’da Niğmetullah UÇAR Antalya 25.02.2007 Niğmetullah Uçar |
Teravih
Ramazan ayından önce geliyor Oruç tutulacak haber veriyor Gece sahura kalk hazırlan diyor Kutlu kapıları açar teravi Sela verilince vaaz yapılır İçeri girenler bir saat kalır Ezan okununca saflar sıkalır Milleti camiye toplar teravi İmam arkasında tutulur saflar Ayrı bölümlerde durur kadınlar Ramazan ayında camiler dolar kadını camiye sokar teravi Yatsıyla beraber otuz üç rekat İmama uyarak hızlıca kalk yat Salavat getirip lezzetleri tat Gönüllere neşe saçar teravi Yatsının sünneti ferdi kılınır Farzında imama uyum sağlanır Sırayı müstakil son sünnet alır Yirmi rekat için başlar teravi Dört rekat kılınır selam verilir Arada resul’e selam söylenir Allahümme salli Muhammed denir Kalbimize huşu katar teravi Takva sahipleri ikide selam Acele edenler on onla tamam Hangisi olmalı üstünde durmam Bazılarını da sıkar teravi Kısa surelerle kıldıranlar var Hatimle okuyor bazı imamlar İnsanlar kendince seçimi yapar Herkese seçenek sunar teravi Otuz rekat sonra dua yapılır Salatı fitr için tekrar kalkılır Üçüncü rekatta farka bakılır Elli dakikaya sığar teravi Tesbihattan sonra okunur kuran Çok sevap kazanır cemaat olan Bereket ayıdır kutlu ramazan Akşamları farklı yapar teravi Namaz bitiminde çıkıp dışarı İnsanlar bekliyor tanıdıkları Yürürken doldurur tüm sokakları Farklı hatıralar saklar teravi Niğmetullah UÇAR Antalya 15.10.2004 Niğmetullah Uçar |
Tokmak
Türk yurdunu Ermeniler kirletir Öz yurdunda Azeriler can verir Ermenininm aklı başına gelir Üstünde asılı durursa tokmak Karabağı katlettiler yetmedi Azerimin çileleri bitmedi Tüm bu olanları dünya görmedi Gösterir onlara kalkarsa tokmak Azerbaycan parça bölük bölünür Azeriler ölür işkence görür Gün birleşme dayanışma günüdür Zalimi durdurur vurura tokmak Ya Allah diyerek başlasın akın Ayrılığı hizipliği bırakın Türklüğün kendine dönmesi yakın Birleşip te eller tutarsa tokmak O güzel ülkeyi böldüler üçe Türkleri yurdundan zorluyor göçe Ders verme zamanı geçiyor ***e Yapışavak bir el bulursa tokmak Ermeni kimlerden alıyor destek Apaçık dünyaya gösterilecek Gizli hesapları bir çözebilsek Çözülür görevi yaparsa tokmak Sözde amborga var ama nerede Silah, cephane bol Ermenilerde İşkence yapılup kan akan yerde Durdurur dehşeti olursa tokmak Zalim insanlıktan laftan anlamaz Destekçisi varken yerinde durmaz Kırarsan belini zulüm yapamaz Görünmeyen eli kırarsa tokmak Azerim yanarken ermeni güler Sahtedir kınama, söylenen sözler Bu vahşet zulümdür o zaman bşter Dünya nizamını kurarsa tokmak Niğmetullah UÇAR Korkuteli 08.04.1993 Niğmetullah Uçar |
Toplu Taşıma Çilesi
Toplu taşımada var büyük sorun Teşkilat olarak çare üretin İşe gidenlere yardımcı olun Mesai geç başlar zarar devletin İnsanlar erkence çıkar evinden İster zamanında varsın işine Zaten bitkin düşer çektiklerinden Aracın içinde bakın haline Binebilen şanslı oturmasa da Tek ayak üstünde yolculuk yapar Sizlere sitemde bulunmasa da İçinden söylenir varana kadar Sabah dolu gelir araç durağa Bekleyen binemez işe geç kalır Çare bulmak için kalkar atağa Sıkıntısı artar canı daralır Arabası varsa onunla gider Yoksa bekleyecek çünkü çaresiz Sabah akşam böyle çok çile çeker Bu çaresizliğe çözüm bekleriz Sabah akşam dolar otobüs dolmuş İnsanlar mecburdur biner derseniz Hep devam etmiyor böyle dik duruş Zamanla müşteri kaybedersiniz Tek amaç olmasın para kazanmak Ön pilanda hizmet düşünülmeli Zarardır geçici kazandım sanmak Müşterileri de memnun etmeli Özellikle varsak tıp güzergahı Sabah mesaiye yetiştirmiyor Her gün yaşıyoruz yine eyvahı Araçların hepsi dolu geliyor Sabah ve akşamda çok yoğunluktan Müşteri olarak şikayetim var Geç kalırız araç bulamamaktan Yeni sefer koyun ihtiyaç kadar Niğmetullah UÇAR Antalya 13.03.2007 Niğmetullah Uçar |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.