![]() |
Vazgeçtim, üzüm karası gözlerinden,
Masallar kadar tatlı sözlerinden vazgeçtim. Kiraz kırmızısı, çatlak dudaklarından, Bana senin kokunu getiren rüzgarlardan, Seni hatırlatan bütün şarkılardan vazgeçtim. Umudumun bittiği yerlere güller dikmekten, Her acı cigaramın sonunda "of " çekmekten, Hayatı, sen diye yaşamaktan vazgeçtim. Yalan dünyanın, doğrularını dinlemekten, Kadehlerden, gözyaşıma su katıp içmekten, Yalancı dostları, çevremde görmekten v |
yaşam ölüm arası paylaştığımız bu an
bir kez aşık olunca, sınır tanımaz insan kuvvetli bir rüzgarla uçsun yüreğim sana ben bir yaralı sandal, sen vurduğum son liman dalgalar ürkütücü, geçiyor göz boyunu kanadım olmalıydı aşmaya imkansızı ben sadece figüran, bu da hayat oyunu hem sevmeye mübtelâ, hem de hüzün arsızı tuzlar iz bırakırken, bu yorgun mizacımda ben titreyen ellerle siliyorum merceği bir kaç cesur hayalle mutlu olacağım da durmadan dayatmasa yüreğim ah gerçeğ |
Ve bir düşman daha kazandım ben
incesu yeşimi kristaller düşürürken bir sevda ses kilimine sızıyordum parmakuçlarımdan, saçlarımdan fışkırıyordum çöliçlerinden, vaha yarıklarından geçtim sırtımda araf taşları kurşun döktüler, tütsü yaktılar giderken incelen ben miyim, sevdikçe öldüren ben kıyısız serüvenimi sürüklerken değirmen intiharlarında ve sözcük barikatlarında tükenen yunus ılığı gözlerim Yehova yeniği çizgili bir mermere dönüşürken kapattım üstüne yedi deniz kok |
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz? Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın? Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın? Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye? Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye? Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren? Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline? Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıça |
Bugün yine seni düsündüm derdimi daglara taslara anlatdim.
Bana onu unut dediler ondan hayir gelmez sana dediler ama insan hayatindan nasil vazgecebilir? Bunu sormadilar söylemediler.... Sen ya sev ya sevme ne yazarki artik yildiz gözlüm cünki sen yoksun ve artik hic olmayacaksin zaten gelsende istemem seni, sen artik onunsun beni istesende ne yazarki?!?! Sende sevginde yalanmis anladim gec oldu, yikildim ama düsmedim sana inat olarak ayaktayim ve yasiyorum. Anladim artik sana deymezmi |
Gittin
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı Dudaklarımızda sıradan sözcükler Vedalaşmayı bile beceremedik Son bir bakış kaldı arkanda Kalabalığa karışan Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü Gittin. İçimde Yığınlarca kitap kaldı uçuşan Sözcükler beynimin köşelerinden Çıkıp korkuttular *******imi Peşimden geldi gölgeler Aynalara bakamaz oldum Hiçbir oyun avutmadı beni Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı İçimde. Kaldı Yen |
Tek kelime söyleme..
Haram edeceksen baharımı,yazımı, Dindiremeyeceksen sızımı, Hiç bir şey söyleme.. Sus..! Küstüreceksen hayatıma beni.. Umutlarımı,hülyalarımı Yok edeceksen eğer; Hiç konuşma..! Boşaltmaksa maksadın Nefretine bulanmış sintineni, Sus..! Kirletmekse niyetin Mavi dünyamı, Sanma ki buna değer.. Dilimden düşürmediğim adın En pak yanım.. Sus,birşey söyleme..! Ben bazen dalgalanırım böyle. Büyütürüm uçsuz bucaksız deryamda, Küçücük çırp |
Ansızın bir duman yükselir gülüm,
Bu ruhsuz kentin ufuklarında... Ve... Yangınlarda gönüller... Kavrulan bedenindir, kış ikindilerinde.. Ve... Bin yalana adanmış taptaze yürekler... Ağıtlarım sanadır, zamanadır, Ve... Sendeki banadır, gülüm!.. Bir bir boyun büker fidanlarım, Dallar tomurcuklanmaz, çiçeklenmez baharlar.. Ve.. Meyve vermez artık ağaçlar.. Bu hasat mevsimidir gülüm!.. Ve... Biçilen yüreklerdir, Aysız *******de, Hiç ekilmemiş topraklardan... |
Aslında,
Kalbim ta derinden DUR diyor ama Bu Yalan, Bu Ucuz,yaşamdan, Zorlama kendini git diyor.. Yaşamak kolay değil, Kardelen çiçeği için de olsa.. Bir yalnızlık senfonisi çalarsın. Hayatın tek sayfası kıpırdamaz.. Solar büyüttüğün çiçekler, Şarkıların namelerinde hüzün, Çığlık çığlığa saklanır anılar. Düş kuramazsın hayata dair , Apansız çıkıverir,gerçekler önüne Hıncın avuçlarında saklanır, Ben yalnızlığımla yok olurken, Kendi |
Böyle yalnızlık olmaz,
Demişti bana... Niye, dedim, Buğulu camdan karanlık caddeyi izleyerek. Kimse olmuyor yanında, yalnızlığını paylaşacak Demişti fısıldarcasına... "Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz." Sözleri döndü aklımda, büyük üstadın söylediği... Sonra devam etti; Gecenin fısıltıları çığlık çığlık Beynimde yankılanırken, Bir darağacında, Kendi bedenimi hissettim. Sonsuzluğa uzanan çaresi yolculukta, Acılar içinde, mutsuz... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:14 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.