![]() |
İlk Çığlığımda Vurdular
Sivilceler gönderdim Önce balon Sonra acı oldular Aramıza girip Önce top top Sonra yalancı oldular Düşen her çiğ tanesi gibi Sabahları buldular Uykularım bölündü Üşüdüm... Güvercinler kondular Işıklar yandı bir bir Ekmek kapıda Uyandı gecekondular Çocukça görmek Seyretmek dünyayı Muhteşem bir filmdir Çocuklar büyüdüler Gerçekleri yaşayıp Yeniden uyudular Bir deprem sabahı gibi Yüreğim yıkık Cansız ve çaresiz Çocuk demeyip Körpe demeyip İlk çığlığında vurdular Bir leğene sattım tüm kitapları Sevindi roman tüccar Bir saat kordonu kadar Bağlıydım göbekten anılara İlk çığlığımda vurdular |
İlk Dakikalar
Evet ağlamıştım Senden ayrılırken Yaz yağmurları kadar kısa Çocuklar kadar masum Ve binlerce taş fırlatmıştım Marmaranın mavi sularına Kollarım Kıpırdayamayacak hale Gelinceye kadar Evet sensiz geçen İlk dakikalar böyleydi işte.... |
İlk Kurşun
Tabutlar dizildi bir bir karşımda Hepsi taze fidan yimi yaşında Şehit oldu şahbazlarım o ilk kurşunda Hainin pususunda köprü başında Kuşanıp uzanmışlar al bayrakları Tanrıdan almışlar son buyrukları Kahramanlar tarihi tek kaynakları Şerefetir haysiyettir tüm yollukları Şad olsun ruhlarınız şehit askerler Cennettir mekanınız er oğlu erler Rahmet olup üstümüze gökten inerler Şehit tekbirleriyle inliyor yerler |
İlk Öpücük
Bakırköy Sahilinde İlk öpücüğümü almıştım O an hiç bilmediğim Bir dünyaya dalmıştım Daha sonra yüz kerre Bin kerre öpüşmüştük Ama o ilk öpücüğü Heyecanla aramıştım |
İlk Ve Son Karanfildin
Sessizliği bozdu ışığın Karanlığı hareketlendirdi Gölgeler şekillendi Sesini duydum yaşamın Ayak seslerini umutların Hiissettim coşkusunu Sarını beyazın ve kırmızının Geleceğimden geldin Bugünüme yerleştin Ve geçmişi yaşattın İsmini sordum Dudaklarınla En sevdiğim çiçeğin ismini fısıldadın Seni... Seni beklediğimi Nasıl da bildin Sen Sen benim Daha ilk gün yüreğime taktığın İlk ve son karanfildin |
İllede Karanfil
Bitti derken Senle başladı herşey yeniden Sever oldum Gökteki maviyi Vadideki yeşili Dalında ki bi gülü İllede karanfili Sevmesende ismini Çok sevdim karanfili Gönül verdim bir güle İlle de karanfile |
İnce Bir Nüans Gibi
Aşkı yazmakta Yaşamakta zor gelmiyor... Kollarımda sen oldukça Dönüyorum... Döndükçe boşalıyorum Bir boş aleme Uzanıp urganlarla Kandillere yük vurup Salıyorum gerçeği Yarının boşluğuna Kapıları açmıyor Söylediğim yalanlar Yanlızca uçuyorum Düştüğümde biliyorum Acıyacak yüreğim Kaderimse yazılmış Ölmekten utanmıyorum Al beni dediğimde Unutacağım son sözü Duymazsın biliyorum Kırılmam gücenmem Geri dönüş yok Hicranım sökülmüyor İnce bir nüans gibi Ağımın kördüğümü Sıçrayan her balık Teknemde yanan fener Bir kandil simidinin çıtırtısında cennet El nedir kol nedir Beden tanıtmazsa kendini sorgucuya Dik duruşta saklıdır Utancın bin yıllık hikayesi Dinliyormusun Bakma... Bakışında gölgesi yoksa Verilecek hesabın hengamesi Dinmez öfke nedir ki Esergen kasırgalar Nefsinde ki mumlarda Meşru olmaz gerekmez Istıraptan bir isyan Sarmışken bedenini Ellerimle sunarım Verdiğime karşılık Aldıklarım rüyaysa |
İnce Hastalık
O eski şarkıları Söylemelisin sende Utanmadan ve sıkılmadan Bir küf kokusu duyabilirsin Bir çizgi girer araya belki Ama sonra imrenirsin O eski şarkılarda yaşamadığına Gözlerinin ıslandığını hissedersen Dokunmasın gururuna Bir ince hastalık Bir hazin sevda saklıdır Kimbilir... O sararmış notaların arasında Beni sorarsan eğer Sağırım körüm dilsizim O günden beri Bildiğin gibi Sonsuza kadar |
İncitmedin Yar
Bazen kaçıp giderdin Aylarca... Habersiz... Beni bırakıp bir başıma... Bakmadan Gözlerimin... Yaşına... Bazan beni çok üzerdin Kendi yargında Ve kendi mahkemende kurşuna dizerdin Hiç acımadan... Ama son ayrılışın son kaçışın son bakışın Hele gönlümdeki ayak izlerin Hele elimde kalan iki otobüs bileti Hele beni hiç'liğe bırakışın... Sen beni Hiç bu kadar incitmedin yar.... |
İnleyip Geldim
Dün gece düşüme girdi hayalin Çaresiz gibiydi ela gözlerin Beni arıyordu bomboş ellerin Kalbimin sesini dinleyip geldim Yapayanlız kaldım o genç yaşımda Gurbet ele düştüm ekmek peşinde Çileli bir ömrün en son kışında Beni sevdiğini anlayıp geldim Şu koca elemde bir deli gibi Kurumuş ağacın bir dalı gibi Hasret tamburunun bir teli gibi Sensiz senelerce inleyip geldim |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:58 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.