www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Dursun Yeşil (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133331)

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:15 AM

Var mı Eğirdir?

Senden güzel yaratılmış hangi çiçektir?
Güzelliğini söyler tüm sözler gerçektir.
Seni Sivriden seyretmek zevk verecektir,
Daha güzel bilmiyorum, var mı Eğirdir?

Askeriye, okullar haritanı süsler,
Elma, kiraz, gölünde balık bizi besler,
Hece bulunsa söylenir duyulan hisler,
Cazibene hayran olmaz, var mı Eğirdir?

Vatan parçasında yaratılmış cennetsin,
Benzeri dünyada bir daha yok incisin,
Senin için insanlar kendince söylesin,
Senden başka gelinlik kız var mı Eğirdir?

Dolaşıyor, sandallar, gemiler, kayıklar,
Senden dışta kalan her an seni sayıklar,
Yörük çadırlarında dövülür yayıklar,
Senden başka buz ayranlı var mı Eğirdir?

Serinleten rüzgârların ömrü uzatır,
Uzun ince bir gölün önünde uzanır,
Yetişen yiğitilerin tarihe kazınır,
Senden yakışıklı damat var mı Eğirdir?

Meşe, ardıç, kasnak, çok süslü ormanların,
İhanetsiz aşkla çalışır insanların,
Cana can katan var ya şu karlı dağların,
Senden sevimli memleket var mı Eğirdir?

14/05/2006

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:15 AM

Var mı Ramazan?

İsteğini yaptım aziz üstadım,
Sen rahat yat uyu, dostum Ramazan.
Bayramda önümde atardın adım,
Sıra bende mi ki, üstat Ramazan?

Sorulur sırayla, tek, tek nefesler,
Sıkıntıdan patlar tende kafesler,
Fayda ediyor mu başta ki fesler?
Savdınız sırayı, garip Ramazan.

Efe dayım gitti arkandan senin,
Bastıkların bitti yeşil çimenin,
Çağrılan gidiyor eş dost sevenin,
Kabir taşın söyler, hali Ramazan.

Alnın niyetine şu taşı öpsem,
İhanet edeni şuraya gömsem,
Soğumaz yüreğim başları kessem,
Beş beteri olsun, onlar Ramazan.

Günler ilerliyor durmuyor zaman,
Hâlâ ayrılmıyor saplarla saman,
Fakir düzde şaştı zenginler yaman,
Mal, mülk, para, dostlar var mı Ramazan?

27/07/2006

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:15 AM

Vatanım

Siyahı uçunca, üşüştü akı,
Bir türlü bitmedin, canan vatanım.
Doyunca, kalanı yaptılar yakı,
İçten içe sessiz, yanan vatanım.

Sadece renk farklı, akbaba hepsi,
Çanakla doymazlar, isterler tepsi,
Üstüne içerler meyveli pepsi,
Her türden sözlere, kanan vatanım.

Onlar hırsız dedi, uçuştu arı,
Aynı yola gitti yanında sarı,
En küçük köşeye ektiler darı,
Gülüne baykuşlar, konan vatanım.

Menfaat mangası kendince öter,
Haydi cenge desen geriye iter,
Hortumu duyursan orada biter,
Atmacayı bülbül, sanan vatanım.

Kargalar boyandı ak oldum sandı,
Eski ses, yürüyüş dallara kondu,
Atatürk’ü aynı nutukla andı,
Deneme tahtası, denen vatanım.

Camide baş açık durur imamın,
Bilmem gerçek seven var mı adamın?
Torpilliler şimdi asil madamın,
Dünyayla beraber, dönen vatanım.

Çukurova, Harran satışa çıktı,
Toprakta şehitler bizlerden bıktı,
Dursunî’yi hakîm damlara tıktı,
Dört mevsim dumansız, yanan vatanım,

14/04/2007

Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:15 AM

Vekillerimiz

Kurtlar birleşince demokrat oldu,
Tellere kasıldı, vekillerimiz.
Kırk senelik kırat mazide kaldı,
Sellere basıldı, vekillerimiz.

Arı bal yapamaz oldu, tükendi,
Erkânı kâmilsiz kalıp, akandı,
Peteksiz kovandan kaçıp bakandı,
Kurtluklar asıldı, vekillerimiz.

Denize aldandı sarıldı kurtlar,
Gerçeği öğrendi en küçük yurtlar,
Rahatsız oldular yüzyıllık lortlar,
Güçlere yasıldı, vekillerimiz.

Milleti anlamaz, abtal sandılar,
Üç, beş şakşakçıya uyup, kandılar,
Geçmişte sandıkta kökten yandılar,
Bilirler nasıldı, vekillerimiz.

Eski kurtlarımız kırat olur mu?
Yaban arısından sırat kalır mı?
Lortlardan avama berat gelir mi?
Mazide asıldı, vekillerimiz.

Masaya vururlar alaycıdırlar,
Kızdıkları zaman kalaycıdırlar,
Usulsüz işlerde kolaycıdırlar,
Rüşvette basıldı, vekillerimiz.

Delege çantaya verir oyunu,
Milleti sandılar sürü koyunu,
Dursunî uyandı vermez boyunu,
Oy aya asıldı, vekillerimiz.

07/05/2007

Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:29 AM

Veren mi Var?

Doğmadan verdiğin sözü tutmadın.
Cenneti garanti edenin mi var?
Yaratana uygun hayat tatmadın.
Doğduğunda senet verenin mi var?

Doğduğuna benzer, hayat yaşadın,
Duyduğun sözleri hemen taşıdın,
Ezan duyduğun her zaman yaşıdın,
Mahşerde şefaat, yapanın mı var?

Şahadetini de yarım söyledin,
Namaz, oruç, zekât tehir eyledin,
Hacca yaşlı gitmek hayal eyledin,
Mezarda yardımcı, olanın mı var?

Başkasını görüp canı görmedin,
Olayları gördün derse varmadın,
Rüyalarını hiç şerre yormadın,
Sıratı geçerken, el tutan mı var?

Dünyada ebedi kaldım sanmıştın,
Güvenip geçici mala kanmıştın,
Kaybettiğine çok fazla yanmıştın,
Sana helâl kefen, giydiren mi var?

Giyinip gülleri hep kıskanırdın,
Miskinleri görür tam tiskinirdin,
Güzelliğe kanıp çok kasınırdın,
Hesabına sevap, kazanan mı var?

Namazda, oruçta farklı olmadın,
Farzları, sünneti tamam kılmadın,
Günlük yaşamından geri kalmadın,
Dursunî senin de, kefilin mi var?

27/10/2006



Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:29 AM

Vermez miydim?

Bulamadım senden daha güzel bir gül,
Uğruna güller değil, can vermez miydim?
Yakışmıyor endamına haydi bir gül,
Yoluna bir değil bin ruh vermez miydim?

O kaşların yağmur bulutuna benzer,
Şimşekler çakar ruhuma hepsi beter,
Nazına dayanmaz oldu yürek, yeter,
İsteğini söylesen, kan vermez miydim?

Yokluğunda kışı yaşadım nar tanem,
Korkuluk oldum yaktın beni har tanem,
Olur mu yıldızları eline versem?
Sana güneşin mülkünü, vermez miydim?

Güzelliğin yanında ay parçalanır,
Hangi güzeli saysam yalan sayılır,
Zirvelerde açansın herkes bayılır,
Gülüşüne dünyaları, vermez miydim?

Aşkın yanında güneşler yakmaz beni,
Kaybettim anam, babamdan gelen teni,
Görünce tutmuyor gönlümün fireni,
Hayaline bile canlar, vermez miydim?

10/02/2006

Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:30 AM

Vurun Dediler

Sevginin davası idamla bitti
Görüldüğü yerde, vurun dediler.
Atamın mirası dostluklar yitti
Tekrar gelir, haber verin dediler.

Meydan yokluğunda onlara kaldı
Torbasını erken dolduran çaldı
En küçük dostlukta ihanet saldı
Sevgi varsa ipe, gerin dediler.

Seven sevdiğinin sözünü tutar
Sevmeyen taşı dost yüzüne atar
Yoksa dost sanılan ucuza satar
Sevgi yeşermesin, kırın dediler.

Büyük küçüğünü bilmiyor onsuz
Dünyamız bitecek, sanmayın sonsuz
Sınır çıkar oldu, boyuna, ensiz
Sevgi tohumunu, yarın dediler.

Gelirse düzenler kökten bozulur
Hakîm olmadığı yerden bezilir
Herkese adalet yanlış yazılır
Sussun, etrafını sarın dediler.

Dönen kötü çarklar durur aniden
Demokrasi yaşar, kurar yeniden
Masumlar hakkını alır Coni’den
Sevgiye zehiri, verin dediler.

Baskılar azimi artırır, besler
Sevgiyle söylense duyulur sesler
Haksızlığı yapmaz sevgiyle hisler
Çöllerde kurusun, serin dediler.

05/05/2007

Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:30 AM

Ya Rab

Mevlam, ya Rab’bi beni de kulluğuna kabul et,
Bütün alemler senin, ben de isterim mağfiret,
Yandım ne olur, bana da hidayeti ihsan et,
Sevdiklerin hürmetine beni, beni de affet.

Sana kulluktan başka çıkar yol yok, bu dünyada,
Ben bulamadım, bilen varsa söylesin, bana da,
Kimsenin bulamayacağından eminim ama
Hesaba durunca dilim söylemez oluyor da.

Kırk yıllık ömrümde, yaptım bütün günahlarımı,
Bilerek işlediğimden, arz etmedim affımı,
Unutamam, affı sonsuz olan Yüce Rab’bımı,
Ümit kesemem, senden Rabb’ım, bağışla gafımı.

Sonsuz merhamet ve rahmetin hürmetine Rabb’ım,
Geçmişimi hatırladıkça, artar ızdırabım,
Son durak senin yüce huzurun, başka yok kapım,
İnşallah kolay olur, benim mahşerde hesabım.

Dursun dense de, onun adı da hiç anılmasın,
Yalan dünyanın hevesine kimse kapılmasın,
Bilerek şirke girme ve kul hakkı yapılmasın,
Allah affedici, zalim şeytana tapılmasın.

10/10/2001

Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:30 AM

Yalan Dünya

Vay be, yalan dünya, ne çekilmez çilesin,
Dost sandıklarım, vefasız çıktı, bilesin,
Şeytana dosttur, sevdiklerim sevinesin,
Temiz yanın var mı, senin ey yalan dünya.

Pasta, börek yemede sofra dolduranlar,
Asalak misali sırtımda oturanlar,
İndirmeden vay yandım diye bağıranlar,
Yamyamlar doldurmuş seni, ey yalan dünya.

Düşte gör, kaç dostun olduğunu, çevrende,
Kapının zilini çalan kalmaz, evinde,
Bulaşık, çamaşır yığılır sepetinde,
Şekilsiz mahluk dolusun, ey yalan dünya.

Herkes iyi gün dostu olmuş, sevgi yalan,
İşimiz gücümüz dalavereyle, talan,
Mezara götürecek, dört sadık dost bulan,
Üstünde var mıdır bilmem, ey yalan dünya.

Kana hasret canavar misali, çoğumuz,
Yarını nasıl yaşar bilmem, çocuğumuz,
Yetimlerin olmaz elinden tuttuğumuz,
Gerçek insana hasretsin, ey yalan dünya.

05/04/2004

Dursun Yeşil

GooD aNd EvıL 08-14-2008 11:33 AM

Yalan mı?

Doğunca, ölünce çağırırlar imamı,
Aramazlar başka zamanda, yok mu, var mı?
Minberden söylediğin, bilen, anlayan mı?
Camiden çıkmadan unutulur, yalan mı?

Çoğu cumadan cumaya görürler onu,
İmam da maaş için yapar zaten bunu,
Hemen camiye girer, bulur mikrofonu,
Cemaatten önce çıkmak ister, yalan mı?

Hızlı hızlı kıldırır namazı, gidecek,
Hırsızlık yaptığını, o mu, ne bilecek,
Meal mi, hadis mi, okudu ki görecek,
Bilgisi varsa, kendin kurtarsın, yalan mı?

Cenazeme imam da istemem gelmesin,
Allah sevgilisi bir dost, okusun yasin,
Sor bakalım, kaç ayet bilir, kaç hadisin,
Manasını söyleyemez, bilmez, yalan mı?

Bir kez meal okumadan giderler hacca,
Derlerse ne yüzle geldin, Kâbe’ye hoca,
Mutlaka cevabını bulur, dolaylıca,
Cevaplar makul mü, belli değil, yalan mı?

İmam kardeşim, daralıp, gücenme bana,
İnandığın kitabını bir okusana,
Öcü değil, yol gösterendir okuyana,
Gerçekten Allah için yanan yok, yalan mı?

Ben de suçluyum, kanat germedim, yetime,
Haram yediğim, inanmadılar sözüme,
Gülüyorum, acınacak kendi halime,
Söyle garibanım, dinleyen yok, yalan mı?

01/03/2001


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:57 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.