![]() |
İnsanca Yaşamak
Karanlığın karnını deşe deşe Parladı geldi bir ışık Düştü dünyanın üstüne. Günlük-güneşlik oldu her yan Gün doğdu âşıklara Gün doğdu dertlilere. Sevinç sevinç paralandı hayat Her parçası bir kalbe girdi Ve her kafada birden Yeniden,yepyeniden Yaşamak belirdi. Türküler dolandı dillere Gönüller garkoldu türlü sevgilere. Günler doğdu yeniden Yeniden kuruldu hayat Geçmişin üzerine. Sert başı,dik başı,çıplak başı gelecekte... Unutmak da getirdi gün Tatlı anılara dokunmaksızın, Dün ölgün olsa da anılar Tatlı anılara doğmaz umut Hayatı insanca yaşamaksızın. Alper Kürük |
İnsanlardan Uzak
Hayal denizinde Kuğucasına yüzer arzular. Ben de onların izinde Giderim yüzerekten. Bakarım çoğalır âniden Bir sürü boynu bükük Yavru yavru kuğular Kimi denize dalar Bir daha görünmez olur Kafam arzudan bıkar. Kimi havalanır denizden Kalbim de beraber Onunla gökte uçar. Havalanır ki o kadar Bilseniz ey insanlar Kendimi çok uzak görürüm sizden... Alper Kürük |
İntihar Mektubu
Sevgilim, Bu yazdıklarım artık Son kelimelerim. İnsanlık ne erişilmez saadet... Şu aşk denilen şey olmasa Tadı az olurdu saadetin sanırım. Her bahçenin meyvasını yer gibi Hayatın her saadetinden Az da olsa bir pay aldım. Hepsinin dil buruşturucu Bir tadı vardı Aşk yoktu da ondan... Seni bana Allah gönderdi sandım Sarhoş olmuştum ilk yudumda aşkından Ne yazık ki aldndım. Seni benden yine Allah aldı sandım Keşke Allah alsaydı... Zâlim Felek girmeseydi araya. O sarhoşluk hâlâ üzerimde Uyanmak istemiyorum Şekerlendi hayatım. Senin de kusurun yok bunda Gönlün akağanmış ne yaparsın... Sana şunu bil ki diyorum: Şimdi ölüm bana senden daha yakın Sen uzaklaşınca benden Bu sarhoşluk içerisinde Ölümün yaklaştığını biliyordum. Azrail'e zahmet olmasın... Ben ölümün kucağında Ölüm tabancamın içinde Bak,şakağımı öpüyor şimdi Gel diye sallladım ona elimi Sana da elveda...elveda... Alper Kürük |
İsa Ve Asi
Tanrı'm İnsanı dünyaya gönderince Kötülüğü de gönderdin arkasından. Varlığına inandığımdan Her şey sendendir inanırım... Sabır vermeden önce İsa,İsa değildi. Asi Nemrut'a gelince; Burnunu büyütmeseydin onun Haddini bilirdi Bilirdi de önünde eğilirdi. Hür olmak benim için Senin için değil İsmin ağzımda hapis Aşkın kâlbimde... Ölüm büyük ayrılık derler Korkusundan kafaları durur cahillerin Büyük kavuşmayı bilmezler. Sana kavuşmak için Elimde olsaydı bu Neler vermezdim neler? Dünyadan sana doğru Beni çekseydi elin... Alper Kürük |
İstanbul'a -1-
Övgü övgü dolusun Güzel yatağı İstanbul, Sende kızı kız sevdim, Sevdim dulu dul. Çok istemem bir mezarlık Toprağından bana yer ver, Ne selvi isterim baş ucumda Ne de mezar taşı, Gelip geçtikçe çiğnesin güzeller. Hayaldir garibin işi Öylesine zehir aşı, Gülerken akıtır yaşı Bencileyin garip kişi Mezarımı sezerse eğer... |
İstanbul'a -2-
Dünyada Cennetmişsin İstanbul Cehennem günahı dolu; Kızı,karısı,dulu Hûrileşmiş hep sende. İstanbul'un göğü daha mavi Suları daha tatlı, İstanbul'lu insanlar Yarı günaha batık Melekler ki tek kanatlı. İstanbul'un kızları Oynak mı desen oynak, Göğündeki yıldızlar Parlak mı parlak. Dünya Cenneti ancak bu kadar olur Yarı sevap,yarı günah, Geçmeli bu cennette ömür Geçmeli sonuna dek ah... Alper Kürük |
İstanbul'a Yolculuk
Sabahın erken saatlerinde Tren keskin bir düdük sesiyle KONYA ' ya yaklaşıyor. Gar bir mahşer gibi dolu İnsanlar oraya-buraya koşuşuyor... Ellerde bavul,çanta,sepet... Trene binebilmek için bir hücum... 'Allah'ım sen beni koru! Medet! ...' Sesleri arasında zorlukla bir yer buldum. Kendi kendime: 'Eh yerleştik az-çok Artık bana korku yok...' Diyerek düşünürken Tren sarsıldı birden Anladım hareket ettiğimizi... KONYA' nın geniş ovaları Yeşillli,sarılı bir halı gibi Uzanıyor önümde hudutsuz... Hava açık ve güneşli Sema yer yer bulutsuz Bir günde geldim HAYDARPAŞA ' ya... Tren girerken gara Son kudretiyle öttürüyordu düdüğünü... Artık vapur düdükleri Çınlatıyor etrafı... Görünce karşıda KÖPRÜ 'yü Bir anda hâyal ettim SIRAT 'ı... Alper Kürük |
İstanbul'un Fethi Haftasında...
Yirmi Dokuz Mayısta çağ açtı, taştı ünü Bir On Dokuz Mayıs da TÜRK'ün' Kurtuluş Günü'... Tarihte çağ açılır FATİH 'in edasıyla, Laik Devlet kurulur ATATÜRK dehasıyla. Mayıs ayı TANRI'nın Türk'e lütuf ayıdır Bu lütufla barışın o NOBEL adayıdır. ATA'nın vasiyeti Dünyada - Yurtta barış, Ne alır,ne veririz Ülkemizden bir karış! FATİH armağan etti Dünyaya İSTANBUL'u, ATA'dan' KUTSAL ÖDÜL':TRAKYA-ANADOLU... Alper Kürük |
Unutmaz Milletim anısını FATİH HAN 'ın
İçinde dertler diner sanki AYASOFYA' nın. Göreni âşık eder DOLMABAHÇE SARAYI O ' ALTIN BOYNUZ ' HALİÇ hayran kıldı dünyayı. Yıkılmaz kalelerdir,HİSARLARI,SURLARI İçinde saklıyor SUR sır gibi zamanları... AYASOFYA önünde dikilitaş yükselir CAMİSİYLE alana bak: 'SULTAN AHMET ' DENİR. Ecdat mezarlarından ruhlar göğe yücelir Gezdikçe İSTANBUL 'U gönüle huzur gelir... İSTANBUL içi dolu CAMİLER,ESERLERLE... Anlatılması güç nazımlar,nesirlerle... Kimisi yıkılsa da doğadan tesirlerle Koru da sen ters düşme gelecek nesillerle... Alper Kürük |
İstanbul Ve Deniz
Sahillerin dev dalgası Yalpa vuruyor kıyılara, Deniz denen dev anası Yayılıyor kumsallara. Örtüyor İstanbul'u Bir perde gibi sis, Kapanıyor deniz yolu Adalar karşıda sessiz. Akşam üstü bir sessizlik Çöküyor mavi sulara, Dalgalar oluyor birlik Dalıyorlar uykulara. Sabahleyin kabarıyor Gecenin sessiz dalgaları, Yavaş yavaş çalkalıyor Gemileri,sandalları. İşte böyle devam eder Bu suların akışları, İnsanları meftun eder Mavi,derin bakışları... Alper Kürük |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:46 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.