![]() |
patinaj İzleri
sessiz bir kıpırtı arkasından atlatır zembereğine ipini saatin sana sormadan sende bir yenmişlik kırıntısı solungaçlarında tadı damağında hatta genzinde kalmış bir çırpıda çarpılmış bir anda derlenip toplanmış bir çadır içine sığamadığın kavgalarının başmimarı dostlarınla değişen yalnızca döner sermayen kazandıkça harcadığın kaybettikçe çuvalladığın çuvallarına sığmayan istersen boş kalsın artık doldurma dişleri kalmamış lastiğin patinaj izlerini Baykal Kaanalp |
Paylaşabilmen
hoş bir şey yıllar boyu özene bezene içinde biriktirdiğin bir tutam yalnızlığını paylaşabilmen bir yazıyla bir çizgiyle bir defterle bir kalemle bir silgiyle Baykal Kaanalp |
Paylaşmak İstiyorum
paylaşmak istiyorum bildiklerimi ya da bildiğimi zannettiklerimi yastığın altına sakladıklarımı ya da ortada unuttuklarımı çaba göstermek,heyecana kapılmak güzellik karşısında çarpılmak doldurmak bütün boş kaseleri sonrada buruşturulup atılmak Baykal Kaanalp |
Pembe Tablo
bize ezberletilmeye çalışılan buydu eski zamanın behrinde önceleri anlayamamıştık farkında da değildik aldatıldığımızın sevdiklerimiz tarafından bize sunulan pembe tablo en küçük bir darbede kararıp boyaları dökülmüştü gözümüzün içine baka baka çok mu? saftık bu bilinmez gerçek olan bir şey varsa kimse kimseyi kandıramaz kendinden başka Baykal Kaanalp |
Peri Bacaları
peri bacalarının altındaki çeşmeden bir tas su iç oynayacağın oyunun yerini zamanını kendin seç ulaş varabileceğin noktaya sen kendin bulaş alabileceğin kadar,hokkaya sen kendin idamını isteme ateş böceklerinin sakın gelir üstüne kalan böcekler akın akın gitme ardından bulamayacağın herşeyin üzülürsün oturamayınca otağında beyin verme kalbini boş yere kıymet bilmeyene kanma sana,her seni seviyorum diyene bulursun başka dünyalarda bir tas çorba giyeceğin altı üstü,eski,yırtık bir urba kaldır gözündeki kara izbelikleri temizle duvarındaki bütün örümcekleri dön aramıza sevda yüklü bulutlarla taşı geleceğe,kendini büyük umutlarla Baykal Kaanalp |
Peri Hikayeleri
saklamaktan zevk aldığın peri hikayelerini,öyle ortaya döküp tekrar tekrar beni ulaşılmaz bir mekana götürmeye çalışman hoşuma gitmiyor sanma ama bilirsin ki ben yalnızca gerçekleri yaşarım Baykal Kaanalp |
Peşpeşe düşeriz
Peş peşe düşeriz gönüllerden İyilik meleği değiliz ki Yapmışızdır bir hata Hatasız kul değiliz ki Söz verdik tutamadık Üst üste iki adım atamadık Güzellikler gizli saklı Biz ortaya çıkaramadık Toprak güne örtülür Beller zamana bükülür Sararmış yapraklar Sonbaharda dökülür peş peşe düşeriz gönüllerden fayda yok bize ırak ellerden işte geldik,gidiyoruz yaşlı gözlü,kınalı ellerden Baykal Kaanalp |
Pipo
bir kır kahvesinde balıkçı lokantasının yanıbaşında deniz karşımda oturuyorum elimde nereden bulduğumu bilmediğim bir pipo içinde biraz tütün gözlerim kapalı bir nefes çekiyorum içime sanki kumsalda çoraplarımla yürüyormuşum gibi çok mu? çektim ne hafiften bir öksürük tadı bir çeşit tarif edemiyorum ama yine de seni unutturmuyor Baykal Kaanal |
Pişman Değilim
ocağıma incir ağacı diktiğinde suyunu ben verdim,ben büyüttüm pişman değilim olmayacağım hatta yemişini toplayacağım mideme oturacak olsa da Baykal Kaanalp |
Plaj Taşları
seçip ayırdığım plaj taşları rengini attı uzun süre birlikte yaşamaktan şikayetleri aradıklarını bulamamak bulduklarını aradıkları sanmak ayırdım bazılarını sarardı bi çoğu bir çözüm üretemedim değişti bazıları iyice karardı alları özlediklerinden eminim deniz suyunun tuzunu içinden hiç çıkamamayı tuzlu suyun solungaçlarına sürtünmeyi sazanların üzerlerinde yengeç gezdirmeyi mercanlarla haşır neşir olmayı içinden hiç çıkamamayı tuzlu suyun solungaçlarına sürtünmeyi sazanların Baykal Kaanalp |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:44 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.