![]() |
Merak
Bir gün öldüğümde Ardımdan ağlayacak karım ve kızım Topu topu birkaç dostum üzülecek Yahu diyecekler haberiniz var mı Kadir ölmüş Başsağlığı dilemeye gelecekler kızıma ve karıma Bütün bunları merak etmiyorum Ha bir gün önce olmuş ha bir gün sonra Anacığım duyacak mı mezarında İşte onu söyleyin bana |
Nokta Koymuyorum Şiirlerime
Nokta koymuyorum şiirlerime Yoktur çünkü sona eren hiçbir şey bende Kimi yarım kalmıştır / aşklarım gibi Kimi gündüz gibidir / her geceden sonra sürmekte |
Sürgün
toprak sessizlik kuru otlar usul bir yel güz güneşi cırcır böcekleri hışırtısı dalların yaprakların elinde kuru bir meşe dalı yürürsün patikalarda kuşlar adsız bir tepenin ucundasın aşağıda göl göl sakin gökyüzü suskun dokun ağaçların gövdelerine dallarını okşa cebine koymayı unutma nar rengi yapraklardan yorulmasan da uzun sırtüstü toprağa göğe bak ak bulutlara güneyden ağır ağır gelen rüzgârı dinle vadinin uğultusunu sonsuzluğun kokusunu içine çek acılarını alır orman yüreğini ısıtır güneş herkesi bağışlarsın dönerken dönerken ağaç diplerine kayalara tutunan yosunlara bak ağzında bir çiçek karınca yuvalarına basmadan birdenbire başının üstünden göğü yalayarak geçen bir kuş katarı seni uğurlamaktadır sürgün bir ağaçsın artık |
Yanlışlık
Yanlış dal seçtim meslekte Türkçe öğretmeni olmak varken tarih öğretmeni oldum Aslında benim seveceğim güldü Yanlışlıkla karanfile tutuldum Bir kıyı kasabasına yerleşmek varken Ömrümü bir bozkır kentinde doldurdum Hele hele yanlışlıkla edindiğim arkadaşların haddi hesabı yok Dahası iki kez yanlış evlilik kurdum Bir orman bekçisi olacağıma Tuttum şairliğe soyundum Yanlışlıkla geçti tüm yaşamım Yaşamak bir yanlışlık olmasın |
Yeni Bir Şey Yok Yaşamda
Aralamış pencerenin perdesini yaprak güzeli Uzanmış bakıyor saf saf bir çocuk gibi Söyle diyor haydi bir şiir yaz bırak tembelliği Karanfille yaprakgüzelinin arasında Halinden hoşnut sardunya Gel diyor usulca bir şey fısıldayacağım gel yanıma Başı yukarda karanfilin Diyor ki Boşuna seçmedi insanlar beni bir kırmızı gül bir de ben değil miyiz özgürlüğün simgesi Yüzünü avuçlarına almış Mor düşlere dalmış menekşe Siz işinize bakın diyor bırakın beni kendi halimde Duyuluyor yüz yıllık yoldan gelen çocuk sesi günışığının Yeni bir şey yok diyor sessizce Yeni bir şey yok yaşamda Ben sizdeyim nicedir Siz de bende. |
Yitik Gece
Yaşamı anımsatıyordu gece ışıkları yanıyordu bütün evlerin bir kadın eğilmiş iki çiçek saksısı arasından sokağa bakıyordu. Gecenin çarptığı çiftler geçiyordu birbirine yaslanmış gülümseyen sokak fenerleri altından. Çocuklarını uyutmaya çalışıyordu anneler sarhoş kocalar evlerine dönüyordu. *******den bir geceydi gecenin içinde bir yerlerde billur sular gibi mutlu kadın kahkahaları dökülüyordu. Biz iki dost uzak yıldızlara bakarak birer kadehle anıyorduk tüm sevdiklerimizi. Zevk sözcüğü yakışmaz böyle anlara olsa olsa sevk olur bir başka dünyaya rakıdan değildi başımızın dönmesi. Yaşamı anımsatıyordu gece “kirlicam”larda öldürüme inat gözdağlarına aldırmadan zamanın umudu açıyordu yürek yürek. Ey bizi alan gece bir daha gelir misin bilmem ama bildiğim bir şey var yorulunca teslim olmadın sen usul kanatlı bir kuş olup uçup gittin ötelere günün eline düşmeden. |
Ödev
Onlar insanı kırdılar, doğru Ama gelin sayın yargıçlar Siz kalemlerinizi kırmayın İdam gömleği yerine Giydirin birer okul önlüğü Kalemlerinizi verin bu “çocuk”lara Bir de defter yanında Otuz beş kez “insan” yazılacak Deyin ödev olarak da |
DİRENİŞ GÜNLERİ ŞİİRLERİ
Silahtarağa'dasın Bakıyorsun Kağıthane Köprüsü'ne Sarmış tam yüzük yerinden Haliç'i kuzeye bakan kolunu O yüzden öyle görünüyor Sarılı bir parmak gibi Haliç'in kuzeye bakan kolu Saklı değil yüzün Alabildiğine gür ve açık Az önünde kurulan halaydan Patlamak üzere hep birden Bir Refaiye türküsü Silahtarağa'dasın Madeni seslerin çarptığı yerlere Direniş sözcüğü yazıyorsun Bir tas su sunar gibi Eski bir dostuna |
DİRENİŞ GÜNLERİNİN ŞİİRLERİ
I Şu günlerde güpegündüz Genç bir sözcükle beraber Öpmek istiyorsun hayatı Alnının ortasından En güzeli yürüyorsun Alibeyköy'ün az ilerisinden Direniş günlerine doğru Gül oluyor göğsün Kokluyorsun II Senin bu haklılığına Bir yara yeri gibi yüzünde Taşıdığın Halep çıbanının İzi bile farkında En güzeli yürüyorsun Yanında umudun inancın Güzel günlere bakarak Çürük bir kavun gibi Taşımamak için alnını |
DİRENİŞ GÜNÜ
DİRENİŞ GÜNÜ Senden şiirler okur oldum Direniş günlerini göreli beri Alibeyköy'de ve çamur üstünde Bir fışkın gibi süyerken umut Ve bir muska gibi Muşambalanırken Senden şiirle okur oldum Belime hızlıca soktuğum gül Esmer bir arkadaşa benzeyeli Ve üstündeki el beresine İyice inanalı Senden şiirler okur oldum Direniş günlerini göreli beri Yürüyeli beri köklerin ucuna Bir kalem kadar akan su Ve bir çamur tadında olan Kelime |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:48 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.