![]() |
kalbım nıye oyuncak kaldı ellerınde
hayallerıne bu kadar uzakken gozlerınde sewgıye bukadar acken nıe oyuncak gıbı kaldım ellerınde kelepceler vurdum hep yuregımın zındanlarında gozyaslarıma zamanı gelır bır gun kurtarırsın benı die kalbımın kıyısına yazdım isminin bas harflerını yanına hayallerı adadım gozyaslarım ıle sekıllendırdım gunesımı uzerınde opucuklerımden gokkusakları olusturdum gozlerındekı mutluluga ek olsun dıe kolay degılkı bu son yavas yavas yaklasırken bunları kalbımın zındanlarından atıp gıtmek kolay degıl kı zaman gelınce hersey nafıle, hersey bos, hersey yalan gozyasları caresız, ellerım umutsuz sewgım donuk, hayallerım bır zından tek anlamım kaldı artık kucuk kalbımde sevgıne dair askının yelkenlerıne verebılecegım son bır ruzgarım kaldı ve son bır nefesım kaldı bu dunyada senın ıcın harcıyabılecegım ve olurken soylıyebılecegım son bır cumlem kaldı..... seni seviyorum ölümlü kaderim. |
Ölüm Kokusu..
ölüm kokusu ile bezenmiş bugun bahcem çiçeklerim solmus, hayallerim bitmiş yarınlarıma olan umutlarım ise terk etmiş beni ölüm kokusu ile bezenmiş bugun odam ışıklar kapanmış, karanlık cirit atar olmuş yalnızlıgımda ölüm kokusu ile bezenmiş bugun bedenim ellerim sensizliginle üşümüş aşkım senin gidişinle kırılmış. konuşamaz olmuş dilim, tutamaz olmuş ellerim, aglayamaz olmuş gözlerim.. ölüm kokusu ile bezenmiş bugun mezarım yanımdakı boş odaya getırmısler seni gozlerini kapatmıs üzerine beyaz bir bez sarmıslar ölüm kokusu ile yatırmıslar seni benim yanıma hayatta yetmedıgı gibi mezarımızda bile ayrı koymuslar ellerimizi araya tahtalardan setler cekerken gözlerini gözlerimden, kalbimi kalbinden ayırmıslar. acımadan da yazmıslar son satırlarımızı "Ruhlarına El - Fatiha" diye. |
ışıklar kapanmış, karanlık cirit atar olmuş yalnızlıgımda
ölüm kokusu ile bezenmiş bugun bedenim ellerim sensizliginle üşümüş aşkım senin gidişinle kırılmış. konuşamaz olmuş dilim, tutamaz olmuş ellerim, aglayamaz olmuş gözlerim.. |
Eylüldür şimdi benim bütün umutlarım
Rengi sarı, boynu bükük, acısı büyük Ağustostur senin en çocuksu yanın Yeşermiştir ellerin, ayakların, düşlerin, rüyaların... bir tren garındayım yakından sevgilimin yüzü,uzaktan hiç tanımadığım bir tütün yakmalı şimdi trenin dumanına karıştırmalı dumanını gerçekler dövmüş dün gece yalanlarımı atmışlar kör bir karanlığa şimdi bu trenler kimi getirir benden kimi götürür kaçıncı perona koşmalıyım yada kaçıncı perona ellerimi sallamalıyım. Ne yapsam bu şiir sağır kalır Ne yapsam kör,ne yapsam eksik Ne yapsam karanlık,ne yapsam Bu şiir senin gibi kalır... |
Ağlıyorum ahu gözlüm ağlıyorum....
sensiz geçen her gecemde gözyaşlarımı içiyorum her sabah kahvaltısında ekmeğime sensizliği sürüyorum Ağlıyorum ahu gözlüm ağlıyorum... Acizliğimi gösteriyor her damlam Ama inan ki korkmuyorum ağlamaktan çünkü hiç bir zaman korkmadım SENİ SEVMEKTEN... Ağlıyorum ahu gözlüm ağlıyorum... Bir yamaçta akşamın kızıllığını seyreder gibi.. Her uçurum kenarında Gözyaşlarımla boğulan varmış gibi.... Ağlıyorum ahu gözlüm ağlıyorum... Ağladıkça anlıyorum seni daha çok sevdiğimi.. ve inan bana kaldıramıyorum sensizliği... Bana sevmedim diyişini ASLA UNUTAMIYORUM... ve birdaha birdaha ağlıyorum.. gözyaşlarımı kana kana içiyorum.... ismail köprü.-----21.05.2007 tüm hakkı saklıdır(c) Karşılıksız SEVEN herkese gelsin... |
Klasik bir aşk şiiri yazmıyorum sana
Mektubunda kurumuş bir gül saklı Aylarca beynimde dolaşanları döktüğüm Üzerinde ne kan lekesi ne de bir parfüm kokusu olan En sonunda şarkımızın sözleri yazmayan Ve sana seni seviyorum demeyen bir şiir Sana yazdığım şiirde sadece ben varım Sana olan aşkım ama sadece aşkım Kalemin kağıda bıraktığı mürekkepten Mürekkebin yazdığı birkaç saçma paragraftan Hatta gözlerimin gördüğünden bile daha fazla birşey Görünmeyen ama akla sığmayan Belki kalbinin derinkilerinde her zaman kalabilecek Ama sen ve benden başka kimse için bir anlam ifade etmeyen Belki senin bile anlayamayacağın birşey.... Sana sadece 2 satır anlamsız nota yazıyorum, Çünkü senle tanıştığımdan beri mırıldandığım, Ama daha önceden hiç duymadığım Mırıldandıkçada seni hatırlayacağım 2 satır nota Sana belki çok karışık gelebilir ama Sana karşı ne hissettiğimi belki anlatabilr Analayamasanda haklısın Çünkü sen ilham pınarısın Nerden geldiği bilinmeyen ama geldiğinde çok büyük bir haz Gittiğinde ölümü getiren...... |
YANLIZLIK
bir insan olsun dünyada doğuştan adı yanlızlık olsun bir umut olsun aşkında içinde yanlızlık olsun... bir aşık olsun dünyada bu aşık yanlızlık olsun bir sevgi olsun dünyada herkesin bileceği bir yanlızlıkla olsun... bir sevgi olsun dünyada yanlızlıkla boğuşabilenden olsun bir sevgi olsun aşıkta yanlızlığı derbeden olsun... |
Bu sevda,
Uzaklardan... Yanı başından, Güzel kızın saçlarının... Uzak mı? Yakın mı? Gönül tanır mı? Mesafeleri... Bu gece gel, Gönül mesafesine... Boğaza gidelim, Bir bardak çay belki, Kandırır zamanı... Rüzgara ver kendini, Seni getirsin... Mesafa yok, Bu sevda sözlüğünde... |
Dostum okuduğum son iki şiirinde biri cehennemliksin'di diğerinin ismini hatırlamıyorum.mavideniz dizelerinden biraz uzaktı bana göre.
Ama bu şiirde kendine gelmişsin kanımca.. Bu tabiki benim görüşüm. Bu gece gel, Gönül mesafesine... Boğaza gidelim, Bir bardak çay belki, Kandırır zamanı... |
Kayıp Şiir
kayıp bir şiire içli bir uyak olabilirdin sesin olsaydı kayıp bir şiirin de olmayabilirdi onu biri bulsaydı biliyorum karışık tüm çekmecelerin çekip gitmeye meyilin yalnızca bir kelime oyunu boşalt çekmecelerini bozdur hüzünlerini, ebe sensin anla gözlerin kapalı. biliyorum tüm döndüğün kapılardan kovan sensin kendini yamalı sevdalar yetmez senin güzüne gökyüzü sen değilsin, ay da onun şavkı da ayağının altında hışır hışır sen varsın bir kere yürüdüğünde farkına varacaksın biliyorum hüzünlü şarkılar hep sana düşüyor bundan sonraki şarkı benim olsun dediğin anda olsun şarkılar düşsün cemrene yağmur damlaları gölgene bilemezsin kim ne der, kim neyi susar bilemezsin belki de bilmek istemezsin kim sana neyi der, kim sana neyi kusar bildiğim bir tek şey var en az bir kayıp şiir var (yarısı sana düşer) gittiğin her yere kendini götüreceksin kaçtıkça hızlanacak arkandaki ayak sesleri gün gelecek ürpermeyi bile unutacaksın karanlıktan iyidir bırak yalnızlığın gecende mum gibi yansın biliyorum hep kendine düşüyor kendince bir yakarış hep sana denk geliyor ağustosta karakış yankısı yok hüznünün yüzün kaybolurken aynalarda tutmak için bir el yok ağlamaya bir omuz ama sen kendi elini tutmalı kendi omzunda ağlamalısın biliyorum biliyorum desem de inanma bana aslında hiç bilmiyorum hüzün tutuyor beni kendimi sınıyorum biliyorum hiçbir şey yok diyorsun ne tek bir o ne tek bir ben, ne de ikinci yalnız şahıs zamansızlık kipinde kendimizi çekiyoruz: ben var mıyım sen var mısın o var mı var inan ki var en azından artık kayıp bir şiirin var |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:01 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.