www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aşk Şiirleri (https://www.cakal.net/showthread.php?t=102504)

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Hudâ Rabbim
Hudâ Rabbim, nebim hakkâ Muhammeddir Resulullah,
hem İslam dinidir dinim, kitabımdır kelamullah.
Akaidde, ehl-i sünnet oldu mezhebim, hamdolsun, amelde,
Ebu Hanife mezhebi, mezhebim vAllah.

Dahi zürriyyetiyim Âdem aleyhisselamın hem,
Halilin milletiyim, dahi kıblem Kâ�be, Beytullah.
Hep eshab-ı güzin, tabi�in ve müctehidlerin,
nekim var ehl-i sünnet velcemaat, cümle ehlullah.

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

İlimsiz bir şey olmaz
İlimsiz bir şey olmaz, ilim her şeye baştır,
Karanlık yollarda o, en aziz arkadaştır.

Ondan sadık dost olmaz, ondan vefalı yâr yok,
Her şeyde zarar olsa, onda asla zarar yok.

İlim, uçsuz bucaksız, bir ummanı andırır,
ilimden başka her şey, insanı usandırır.

Nasıl kıymetli olmaz, Allah onu övüyor,
Bak Nebi-yi muhterem, bir hadiste ne diyor:

Ara, her yerde ilmi, o yer ister Çin olsun!
İlim öğrenmek farzdır, her mümin için olsun.

Bak Ali-yül-mürteza, ne diyor dinlesene:
(Köle olurum bana, bir harfi öğretene).

Âlimler, dini İslamı, yıkılmaktan kurtarır,
Onlar şu yer yüzünde, zılli sıfatullahtır.

Mürekkebi ulema, azizdir hatta şundan:
fi sebilillah akan, şehitlerin kanından.

Çünkü, cihad-ı ekber, ancak ilimle olur,
Kıyamette ilmiyle âmil olan kurtulur.

Âlim, zahidden üstün, zühd, ilmin altındadır,
Âlimler, ahirette, nebiler yanındadır.

Deme cihanda âlim, kalmadı, belki vardır,
aç gözünü, kalbinden zulmet perdesin kaldır!

Bu dinin âlimleri, hadisle övüldüler,
Beni İsrail�deki nebiler gibidirler.

Âlimlerin bir sözü, yıllarca, baki kalır,
insanı en alçaktan, yükseklere kaldırır.

Şimdi âlim bulmak zor, o halde ne yapmalı?
Onların kitabını durmadan okumalı!

Kitab, altın bir kafes, ilim içinde kuştur,
Kafesi satın alan, kuşa malik olmuştur.

Sarıl kitaplara ki, kalbin nur ile dolsun,
önce okuyacağın, Kur'an-ı kerim olsun!

Sonra, kıymetli eser, Buhari ve Müslimdir,
badehu Mektubat-ı İmam-ı Rabbanidir.

Tesavvuf ile fıkıh, burada vaslolmuştur,
öyle bir âlimdir bu, hadisle övülmüştür.

Harikalar menbaı, hiç duyulmayan sözler,
Asırlarca çözülmez, ne meseleler gizler

Hepsi Mektubatta ve tercümesinde vardır,
onsuz kurtuluş zordur, onsuz ilim, noksandır.

Eshab-ı kiram risalesi de, gör, ne iyi,
oku! Güzel anla da, takdir et sahabeyi.

Mektubat tercümesi, ebedi seadettir,
Çok şükür her yerde var, tamamı bil, üç cilttir.

İbni Abidine bak, bir derya ki, sonsuzdur!
Hanefi�de en büyük fıkıh kitabı budur.

Gör, İhya-ül-ulumu, Kimya-ı saadeti,
Gazaliyi yâdından çıkarmazsın ebedi.

Riyadunnasıhini okuyunca anlarsın,
Muhammed Rebhamiye, ne büyük âlim dersin.

Şeyhul-ekber, Geylani, öğren Behaeddini,
böyle zatlar korumuş, yıkılmaktan bu dini.

Mevahib, her eserde, adı geçen kitabtır,
Resuli müctebayı, uzun uzun anlatır.

menkıbeler pınarı, Çihar-ı yar-ı güzin,
İhtiyacı çok ona, kararan kalbimizin.

Merakıl-felah ve Mevkufat kıymetlidir,
Mecmua-yı zühdiyye, sana çok şey öğretir.

Marifetnameyi gör, İbrahim Hakkıyı bil,
çok oku Birgiviyi, sanma faydalı değil.

Tercüme-i halleri, tanınmış Evliyanın,
içinde anlatılmış, Reşehat, Nefehatın.

Berekat-ı Ahmedi, Mucizat-ül-Enbiya,
ne güzel yazılmıştır, Hadika-tül-Evliya.

Dürri yektayı da gör, hem Umdet-ül-İslamı,
Miftahul-Cenneti, Ey Oğul İlmihalini.

Rabıta risalesi, tesavvufu bildirir,
musannifi esseyyid Veli Abdülhakimdir.

Daha nice kitap var, denizde inci bunlar,
Rahmeti Hakta olsun, her birini yazanlar.

Bizlerden selam eyle, ya Rabbi, sen onlara,
kolaylık ver onların yolunda olanlara!.

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

İmanın tohumu beş vakit namazdır
İmanın tohumu beş vakit namazdır,
müslümanım diyen, kılsa gerektir.

Namazın lezzetini duyamayanlar,
ruhunu tedavi, etse gerektir.

Bilmek istersen kim, necat bulmayan,
namaza hiç ehemmiyet vermeyen!

Mizan terazide hayrın bulmayan,
ezanı işitip, gelmeyenlerdir.

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Kimseye bâki değildir
Mal-ü mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi?
Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi!

Kimseye bâki değildir, mülk-i dünya sim-ü zer,
bir harap olmuş kalbi, tamir etmektir hüner.

Sim-ü zer: altın ve gümüş.

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Müstekîm ol

Hiç usandırma ili, il usandırmaz seni,
hileli iş yapma hem, kes dolandırmaz seni!
din düşmanından bir su, içme kandırmaz seni,
korkma kâfirden âteş, olsa yandırmaz seni!

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Her zarar, insana bil, kendi nefsinden gelir,
yüz karası âdeme, su�-i fehminden gelir
şeref-ü şan mekana hep mekininden gelir,
istikâmet insana, elbet dininden gelir.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Her şey geçer âlemde, bir hâlde yoktur sükun!
bil ki değmez teessüf etmeğe dünyay-ı dun!
İstikâmet zarardan, seni hep eyler masun.
Hak eder sâdıkların hasmını elbet zebun.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Birini tezlil için, zulümle etme iştigâl,
arkadaş kazanmağa, olur mani su�-i hâl,
yüz suyu dökme sakın, hem de etme kil-ü kal,
müstekîm ol, hep çalış, verir elbet Zülcelâl.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

İster ise hıfz eder, hep Allahü lem yezel,
ırzına müminlerin, düşman verse de halel,
tâ ezelden söylenir, halk dilinde bu mesel:
celb eder mükâfâtı, insana elbet amel.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

At riyayı, tezyin et, ihlasla ef�âlini,
boş buğazlık eyleme, fikr et önce kâlini!
ne türlü saklayayım, desen de ahvâlini,
Hak teâlâ a�lemdir, bilir bütün hâlini.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Mağrur olmaz mal ile, mülk ile, ehl-i hired,
insanın işi döner, her şeye vardır bir had,
ölüm vakti gelince, kimseden gelmez meded,
nefsine uyma sakın, hâk olur bir gün cesed.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Sonsuz cihanı düşün, zıllı âbâd eyleme,
Ehl-i sünnet kitabı, oku inâd eyleme,
fırsat eldeyken uyan, ömrü berbâd eyleme,
yakmağa sürükliyen fi�li mu�tâd eyleme!

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

Hâline şeytan güler, görünce bu gafleti,
kendine gel azizim, güldürme ol şirreti,
hâin olma, cihana, ver keremle şöhreti,
her şeyin üstündedir, hüsn-ü hulkun rif�ati.

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Ne fayda
Yeni ilaç bulduk, diyor tabipler,
Lokman gibi, devâ bilse, ne fayda.
Son nefeste söylemezse, bu diller,
bülbül gibi dilin olsa, ne fayda?

Milyarın olsa da, rızkını yersin,
ecel şerbetini bir gün içersin!
Yalın ayak, başın açık gidersin,
dünya dolu, malın olsa, ne fayda!

İlmin, rütben çok olsa da kardeşim,
imanın yoksa, günah ise işin,
Secdeye hiç, koymadın ise, başın,
dünyaya diktatör olsan, ne fayda.

Sur çalınıp, yıldızlar dökülünce,
deniz kuruyup, sular çekilince,
Dağlar da, pamuk gibi atılınca,
harâmdan mal toplamışsan, ne fayda.

Cehennem, uzaktan gösterilince,
ateşin, mahşer yerine sürünce,
Sırat köprüsüne, halk yürüyünce,
aslan gibi gücün olsa, ne fayda?

Helâl, harâm demez, toplarsın malı,
Milyon olsa, dersin milyar olmalı.
Gözün aç, bu dünya fanidir fani!
gidecek, sende çok dursa, ne fayda?

Bir gün olur, götürürler evinden,
kurtuluş yok, Azrâilin elinden.
Allah adını bırakma dilinden,
bin yıl kadar ömrün olsa, ne fayda?

Zahmetli iş yoktur, İslamiyet�te,
kalbi, ruhu besler, ibadetler de.
Ne için müslüman olmazsın, sen de?
kâfir, çok iyilik etse, ne fayda?

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Ne yürürsün hayal üzre
Geçirme ömrünü mümin, sakın ki, kîl-ü kal üzre!
sözün manasını anla, ne yürürsün hayal üzre?

Bu dünyanın süslerine, aman aldanma ey gâfil!
buna her kim gönül verse, geçer ömrü melâl üzre.

Bir dikkatli nazar etsen, bu dünya ehline canım,
kazanırlar para daim, bunlar cenk ve cidâl üzre.

***

Bu dünyaya neler geldi, ben diyenler geçüp gitti,
bilmeli, bu fani mülkü, yarattı Hak zevâl üzre.

Kaçarsan arkandan gelir, kovalarsan yetişmezsin,
ki, dünya gölgeye benzer, denildi bu misal üzre.

Akıllı olan bir kişi, gönül vermez bu dünyaya,
düşkün olmaz ondan yana, bilir onu kemal üzre.

Bir kalb dünyaya bağlansa, ibadet zevkini duymaz,
Onunçün Zâti bu şiiri, getirdi hasbihâl üzre.

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Nefsim beni harap etti
Nefsim beni harap etti,
Ümidimi turap etti,
Hislerimi serap etti,
Nefs elinden kurtar Rabbim!

İçimde bir doymaz ejder,
Beni her an yutmak ister,
Hayatımı etti heder,
Nefs elinden kurtar Rabbim!

Gerçek bana oldu hayal,
Korkutuyor beni bu hal,
Kararmakta her gün ikbal,
Nefs elinden kurtar Rabbim

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:30 PM

Nefsini terk etmeden
Nefsini terk etmeden Rabbini arzularsın,
hayvanı sen geçmeden, insanı arzularsın.

(Men arefe nefsehü, fekad arefe rabbeh),
kendini sen bilmeden, Sübhanı arzularsın!

Sen bu evin kapısın, henüz bulup açmadan,
ma�şuka kavuşacak, zamanı arzularsın.

Dışarı üfürmekle, yakılır mı bu ocak?
Gönlün Hakka vermeden, ihsanı arzularsın!

Dağlar gibi kuşatmış, tenbellik, kardeş seni,
günahını bilmeden, gufranı arzularsın!

Konuk için evin yok, hiç hazırlığın da yok,
ıssız dağın başında, mihmanı arzularsın!

Bostanı, bağı gezdim; meyvesin bulamadım,
sen söğüt ağacından, rummanı arzularsın!

Gece sayıklar gibi, anlaşılmaz söz ile,
sen de mi ey Niyazi, irfanı arzularsın?

Camı temizlemeden, aynayı arzularsın,
zünnarını kesmeden, imanı arzularsın!

Küçük çocuklar gibi, binersin ağaç ata,
tecriben yok, topun yok, meydanı arzularsın!

Karıncalar gibi sen, ufak ufak yürürsün,
meleklerden ileri, seyranı arzularsın!

Topuğuna çıkmadan, suyu deniz sanırsın,
sen dereyi geçmeden, ummanı arzularsın!

Haydi Niyazi yürü, atma okun ileri,
derdiyle kul olmadan, sultanı arzularsın!

GooD aNd EvıL 04-29-2008 08:31 PM

Neylerim
Canan elinden gelmişim,
fani mekanı neylerim,
Ol mülke meylim salmışım,
ben bu cihanı neylerim.

Hep itibarım atmışım,
aşıklığa el katmışım,
Ben nefsi dosta satmışım,
bu düşmanı neylerim.

Aşkı tabibim kılmışım,
derdinde derman bulmuşum,
Abdülhakimi görmüşüm,
yünaniyanı neylerim.

Ma�rifet tadın almışım,
fenâ tahtına varmışım,
Mahfice sultan olmuşum,
dünya varlığı neylerim.

Her ne gelirse yahşidir,
zirâ o dostun bahşidir,
Çün cümle onun işidir,
ben bed gümanı neylerim.

Gerçi zaman devran ile,
pir etti cismim şan ile,
Gönlüm civandır can ile,
pir-ü civanı neylerim.

Yâri bana bes görmüşüm,
ağyârı dilden sürmüşüm,
Ünsile tenhâ durmuşum,
ben ins-ü canı neylerim.

Dilden dile bin tercüman,
varken ne söyler bu lisan,
Çün can-ü dildir hem zeban,
nutk-u beyanı neylerim.

Şimdi! cemi�i halktan,
müstağniyim billâhi ben,
Hallâk-ı âlem var iken,
halk-ı zamanı neylerim?


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:02 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.